medyauzmani.com
Türkiye’deki çevre sorunları nelerdir? ” YerelHaberler – Yerel Haberler

Türkiye’deki çevre sorunları nelerdir? ” YerelHaberler

İnsanoğlu doğduğu ilk andan itibaren yaşam kalitesini yükseltmek için çaba sarf etmiştir. İlk çağlardan beri yaşam mücadelesi veren insanoğlu, Palatine Çağı’ndan (Paleolitik) itibaren doğa ile etkileşime girmeye başlamıştır. Paleozoik çağda insanın doğa üzerinde önemli bir etkisi olmamıştır. İnsanoğlu beslenme ve barınma ihtiyaçlarını karşılamak için doğayı rahatsız etmeden yararlanmıştır. Doğada bulunan gıdaların kullanımı (Çiğ gıdalar ağırlıklı olarak ateşle pişirilerek tüketilirdi.) Doğal barınma ortamlarının (mağaralar) kullanılmasının doğal çevre üzerinde önemli bir etkisi olmamıştır.

İnsanın doğal çevre üzerindeki baskısı tarımın keşfiyle başlamıştır. Tarımsal uygulamalarda toprağın ve suyun yanlış kullanılması sonucunda tahribatlar oluşmaya başlamıştır. Tüm çevre sorunları son 100 yılda yaşandı. Sanayi devriminin, endüstriyel üretimin, fabrika atıklarının ve dumanlarının etkisiyle fosil yakıtların kullanımındaki artış, sera gazı emisyonlarının artmasına ve ozon tabakasının tahribatına yol açarak bazı bölgelerde asit yağmurlarına neden olmuştur. Fosil yakıtların (petrol, benzin, motorin vb.) aşırı kullanımı özellikle sera gazı emisyonlarına neden olmuştur. Sera gazı emisyonları küresel ısınma olgusudur. Küresel ısınma, insanların atmosfere saldıkları gazların etkisiyle dünya yüzeyindeki sıcaklığın artmasıdır. Daha detaylı açıklamak gerekirse, dünyanın yüzeyi güneş ışınları tarafından ısıtılır ve dünya bu ışınları atmosfere geri yansıtır, ancak ışınların bir kısmı su buharı, karbondioksit ve metan tarafından dünya üzerinde oluşan doğal bitki örtüsü tarafından tutulur. gaz. Bu, Dünya’nın sıcaklığının yükselmesine neden olur. Fosil yakıtların yanması, hızlı nüfus artışı ve toplumda artan tüketim eğilimi, atmosferdeki karbondioksit, metan ve nitröz oksit gazlarının birikiminin artmasına neden olmaktadır.

Hızlı kentleşme ve sanayileşme sonucu oluşan alan açığı, genellikle potansiyel otlatma alanlarını, meraları veya tarım ormanlarını yok ederek kentsel alanlara dönüştürmektedir. Kağıt ihtiyacı için ağaçların kesilmesi, ulaşım için yollara tünel köprüler yapılması, enerji kaynaklarının kullanılması sırasında meydana gelen kazalar doğal çevreyi kirletmekte ve doğanın dengesini bozmaktadır. 1970’li yıllardan sonra dikkat çeken çevre sorunlarına yönelik çevre projeleri geliştirilmeye başlanmıştır. Bu projelerle ilgili ilk çalışma 1972’de Stockholm Konferansı’nda gerçekleşti. Bu konferansta 5 Haziran Dünya Çevre Günü olarak kabul edilmiştir. Çevre sorunlarının çözümü için çalışan önemli kurum ve kuruluşlar, üniversiteler ve gönüllü kuruluşlar bulunmaktadır.

Su kirliliği ülkemizdeki önemli çevre sorunlarından biridir. Özellikle yoğun yerleşim yerlerinin ve endüstriyel tesislerin yakınında bulunan akarsuların, göllerin ve diğer su kaynaklarının kirlenmesi. Endüstriyel ve küresel atıkların doğrudan suya boşaltılması suyu kirletir. Özellikle Marmara bölgesindeki Manya ve Sapanca gölleri yoğun endüstriyel atıklar nedeniyle kirlenmektedir. Nehir ve göllerdeki kirlilik, içme ve sulama suyu olarak kullanılan bu tatlı su kaynaklarını yok edecek ve gelecekte su sorunlarına yol açacak, yine bazı balık ve canlıların yaşam alanları yok olacaktır.

Tatlı suların bu şekilde kirlenmesi gelecekte salgın hastalıklara neden olacak ve canlı organizmaların yaşamını tehdit edecektir. Endüstriyel atıklardan kaynaklanan kirliliği önlemek için akarsu, göl ve su kaynaklarının yakınına sanayi bölgeleri kurulmaması. Endüstriyel sistemlerde arıtma sistemleri kullanılarak karbondioksit ve türevleri gibi zararlı gazların salınımı azaltılmalıdır. Rüzgar enerjisi, güneş enerjisi ve jeotermal enerji gibi çevre dostu yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı yaygınlaştırılmalıdır. Kentsel ısınmada kömür yerine daha temiz doğal gaz yaygın olarak kullanılmalıdır.

katip:Atlee uyuyacak

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın