medyauzmani.com
Türkiye: 2021’de nüfus 84,6 milyona ulaştı. Türkiye’de ikamet eden yabancı sayısı 1 milyon 792 bin 36 kişiye ulaştı – Yerel Haberler

Türkiye: 2021’de nüfus 84,6 milyona ulaştı. Türkiye’de ikamet eden yabancı sayısı 1 milyon 792 bin 36 kişiye ulaştı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre; Türkiye’nin nüfusu 2021’de 84 milyon 680 bin 273 kişiye ulaştı. Türkiye’de ikamet eden yabancı uyrukluların sayısı ise 1 milyon 792 bin 36 kişiye ulaştı. Türkiye’de ikamet eden yabancılar arasında Irak uyruklular yüzde 18 ile ilk sırada yer aldı. Bunu yüzde 10,2 ile Afganistan vatandaşları, yüzde 7,2 ile İran ve yüzde 6,9 ​​ile Türkmenistan izledi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre; Türkiye’nin nüfusu 2021’de 84 milyon 680 bin 273 kişiye ulaştı. Türkiye’de ikamet eden yabancı uyrukluların sayısı ise 1 milyon 792 bin 36 kişiye ulaştı. Türkiye’de ikamet eden yabancılar arasında Irak uyruklular yüzde 18 ile ilk sırada yer aldı. Bunu yüzde 10,2 ile Afganistan vatandaşları, yüzde 7,2 ile İran ve yüzde 6,9 ​​ile Türkmenistan izledi.

Türkiye İstatistik Kurumu 2021 Nüfus ve Konut Sayımı sonuçlarını bugün açıkladı. Böylece ; Türkiye’nin nüfusu 2021 itibarıyla 84 milyon 680 bin 273 kişiye ulaştı. Türkiye nüfusunun yaşlanma eğiliminde olduğu kaydedilirken, kadınların erkekler gibi eğitimden yararlanamadığı ve çalışamadığı da ortaya çıktı. TÜİK verileri, kadınlar arasında okuma yazma bilmeme oranının %4,2 olduğunu gösteriyor:

Türkiye’nin nüfusu 84 milyon 680 bin 273 kişiye ulaştı: 1927 nüfus sayımı sonuçlarına göre 13 milyon 648 bin 270 olan Türkiye nüfusu, 2021 yılında 84 milyon 680 bin 273 kişiye ulaşacak.

Erkek nüfus kadın sayısını geçti: Nüfusun cinsiyete göre dağılımına bakıldığında Cumhuriyetin ilk yıllarında kadın nüfusu erkek nüfusundan daha fazla iken, bir önceki savaş döneminin de etkisiyle yıllar içinde kadın ve erkek nüfusu yaklaşık olarak eşit büyüklüğe ulaşmıştır. Erkek nüfusu 1927’de 6 milyon 563 bin 879’a ulaşırken, 2021’de 42 milyon 428 bin 101 oldu. Kadın nüfusu 1927’de 7 milyon 84 bin 391’e ulaşırken, 2021’de 42 milyon 252 bin 172 oldu.

Nüfus artış hızı binde 12,7: Türkiye’de nüfus artış hızı yıllara göre incelendiğinde, 1935’te binde 21,1 olan yıllık nüfus artış hızının, 2021’de binde 12,7 olduğu dikkat çekiyor.

Yaşlı nüfus artışı: Türkiye’de 1935, 1960, 2000 ve 2021 yıllarındaki nüfus piramitleri incelendiğinde, doğurganlık ve ölüm oranlarının düşmesi ve doğumda beklenen yaşam süresinin artmasıyla nüfusun yaş yapısının değiştiği görülmektedir. sağlık alanında ve yaşam standardında ve refah düzeyinde bir artış. Bu durum sonucunda yaşlı nüfus artmış, ortalama yaşam süresi artmış, çocuk ve gençlerin toplam nüfus içindeki oranı azalmıştır. Türkiye, nispeten yaşlı nüfusa sahip ülkelere göre hala genç bir nüfus yapısına sahip olsa da, yaşlı nüfus sayısal olarak çok yüksektir.

orta yaş yüksekliği: Nüfusun yaş yapısının değerlendirilmesinde kullanılan önemli göstergelerden biri olan yaş ortalaması Türkiye’de 1935’te 21,2 iken 2021’de 33,1 oldu. Cinsiyete göre incelendiğinde yaş ortalamasının 19,1 olduğu kaydedildi. 1935’te erkeklerde, 2021’de 32,4’e ve 1935’te 23,4’ten kadınlarda 2021’de 33,8’e yükseldi.

Çalışma çağındaki nüfusun yüzdesi yüzde 67,9’a yükseldi: 1935’te yüzde 54,7 olan çalışma yaşı ile tanımlanan 15-64 yaş grubundaki nüfusun payı yıllar içinde artarak 2021’de yüzde 67,9’a ulaştı. 0-14 yaş grubu, bilgili Çocuklar için yaş grubuna göre 1935’te yüzde 41,4 iken yıllar itibarıyla gerileyerek 2021’de yüzde 22,4’e indi. 1935’te %3,9’dan 2021’de %9,7’ye.

Evlenmeme oranı erkeklerde daha yüksektir: Medeni durumun yıllara ve cinsiyete göre dağılımı incelendiğinde, evlenmeyen erkeklerin oranının kadınlara göre, eşi ölüp boşanan kadınların oranının erkeklere göre daha yüksek olduğu dikkat çekti. Öte yandan, çoğunluğu oluşturan evlilerin yüzdesinin yıllara göre her iki cinsiyet için de benzer olduğu görülmüştür.

Emziren kadınların yüzde 4,2’si: Türkiye’de okuma yazma bilmeme oranı 1935’te %80,8 iken, bu oran 2021’de %2,5’e düştü. Cinsiyete göre incelendiğinde, erkeklerde okuma yazma bilmeyenlerin oranı 1935’te %70,7’den 2021’de %0,8’e, 1935’te %90,2’den 2009’a geriledi. 2021’de kadınlar için %4,2.

Nüfusun %17,6’sı yüksek öğrenimden mezun olmuştur: Türkiye’de ilkokul mezun oranı 1970’te yüzde 28,8 iken, 2021’de yüzde 22,5 oldu. İlk ve ortaokul mezun oranı 1970’te yüzde 3,6’dan 2021’de yüzde 25’e çıktı. Lise ve dengi okul mezunu yüzdesi 1970’te %2,6 iken, 2021’de %22,4’tü. Öte yandan yükseköğretim mezunlarının oranı 1970’te %1 iken, 2021’de bu oran %17,6’ya ulaştı.

Kadınların %25,6’sı ilköğretime sahiptir: Türkiye’de tamamlanan eğitim düzeyi yıllara ve cinsiyete göre incelendiğinde, 1970 yılında ilkokul mezunu oranın erkeklerde yüzde 36,5, kadınlarda yüzde 20,9 ile daha yüksek olduğu dikkat çekiyor. ilkokul ve ortaokul mezunu oranı erkeklerde %27,4, kadınlarda ise %25,6 daha fazladır.

Erkek nüfusun yüzde 18,5’i yükseköğretim mezunu: Yükseköğretim mezunlarının yıllara ve cinsiyete göre dağılımına bakıldığında, 1970 yılında yükseköğretim mezunlarının erkeklerde yüzde 1,3, kadınlarda yüzde 0,6 olduğu dikkat çekiyor. Öte yandan, 2021 yılında her iki cinsiyette de yükseköğretim mezunlarının oranı erkeklerde %18,5’e, kadınlarda ise %16,7’ye yükseldi.

2 milyon 777 bin 797 iller arası göçmen: 2007-2008’de yüzde 3,18 olan iller arası göç eden nüfus oranı, yıllar içinde dalgalı bir seyir izleyerek 2021’de yüzde 3,28’e ulaşacak. Yani Türkiye’de 2021’de iller arası 2 milyon 777 bin 797 kişi göç etti. Erkekler %47,5 ve kadınlar %52,5’i oluşturuyor.

Türkiye’de ikamet eden nüfusun yüzde 3,7’si yurt dışında doğdu: Türkiye’de ikamet eden 84 milyon 680 bin 273 kişinin yüzde 94,9’unun Türkiye doğumlu, yüzde 3,7’sinin ise yurt dışından geldiği kaydedildi. Doğum yeri bilinmeyenlerin oranı ise yüzde 1,4 oldu. İkamet ettiği ilde doğanların oranı ise yüzde 63,8 iken, ikamet ettiği ilden farklı bir ilde doğanların oranı yüzde 31,1.

Bulgaristan’da Noel yurtdışında olanlar arasında ilk sırada yer alıyor: Türkiye’de ikamet edip yurt dışında doğan 3 milyon 141 bin 351 kişiden yüzde 11,4 ile Bulgaristan doğumlular ilk sırada yer aldı. Bulgaristan’ı yüzde 10,5 ile Almanya, yüzde 10,4 ile Irak, yüzde 8,8 ile Suriye ve yüzde 5,7 ile Afganistan izledi.

Yabancı nüfus 1 milyon 792 bin 36 kişi Türkiye’de ikamet ediyor: Türkiye’de ikamet eden yabancı uyrukluların sayısı 2021 yılında 1 milyon 792 bin 36 kişiye ulaşırken, bu nüfusun yüzde 49,7’sini erkekler, yüzde 50,3’ünü kadınlar oluşturdu. Türkiye’de ikamet eden yabancı nüfusun uyruğuna göre dağılımı incelendiğinde %18 ile Irak vatandaşlarının ilk sırada yer aldığı görülmektedir. Bunu yüzde 10,2 ile Afganistan vatandaşları, yüzde 7,2 ile İran ve yüzde 6,9 ​​ile Türkmenistan izledi.

Çekirdek olmayan bir aileye sahip olmayan ailelerin yüzdesi arttı: Türkiye’deki hane türleri incelendiğinde, yıllar içinde tek kişilik ailelerin ve evlilik, anne-çocuk, baba-çocuk ilişkisi olmayan bireylerin; Diğer bir deyişle, birden fazla kişiden oluşan ve çekirdek aile bulunmayan hanehalklarının oranında artış gözlenmiştir.

Bir çocuk ve geniş bir aileden oluşan aile üyelerinin oranında azalma: Yalnızca eşler, eşler ve çocuklardan veya tek ebeveyn ve en az bir çocuktan oluşan tek çekirdek aile olarak tanımlanan hanehalkı ile en az bir çekirdek aile ve diğerlerinden oluşan geniş aile olarak tanımlanan hanehalkı oranlarının arttığı görülmüştür. , yıllar içinde azaldı.

Hane sayısı 25 milyon 329 bin 833’e ulaştı: Türkiye’de akraba olsun ya da olmasın aynı adreste yaşayan bir veya daha fazla kişinin oluşturduğu topluluk olarak tanımlanan hane sayısı 2014’te 21 91 75 bin iken 2021’de 25 329 833 milyona yükseldi.

Ortalama aile büyüklüğü 3,23: Türkiye’de 2008 yılında 4 kişi olan ortalama aile büyüklüğünün yıllar itibariyle düşüş eğilimi gösterdiği ve 2021 yılında 3,23 kişiye gerilediği kaydedildi.

En yaygın bebek ismi erkekler için Joseph, kızlar için Zainab’dır: Ülkemizde 2021 yılında dünyaya gelen çocukların isimleri incelendiğinde erkeklerde Yusuf, kızlarda Zeyneb isminin ilk sırada yer aldığı kaydedildi. Türkiye nüfusu arasında cinsiyete göre en sık kullanılan isimler incelendiğinde erkeklerde Muhammed, kadınlarda Fatima isminin ilk sırada yer aldığı dikkat çekti.

Kendi evinde ikamet eden aile bireylerinin yüzde 60,7’si: Hanelerin mülkiyet durumuna göre dağılımına bakıldığında ise yüzde 60,7’si yaşadığı evin sahibi, yüzde 27,6’sı kirası, yüzde 8,4’ü oturduğu evin sahibi olmadığı halde kira ödemeyen ve yüzde 0,9’u evinin sahibi değil. oturuyorlar ama kira ödemiyorlar. Ayrıca meskende yaşayan ailelerden oluştuğu da gözlenmiştir.

İşgücüne katılım oranı yüzde 51,9: Türkiye’de 15 yaş ve üstü nüfusun işgücüne katılım oranı %51,9 oldu. Cinsiyete göre incelendiğinde işgücüne katılma oranının erkeklerde yüzde 69,9, kadınlarda yüzde 34 olduğu kaydedildi. İstihdam oranına bakıldığında, erkeklerde %63,3 ve kadınlarda %29,2 olmak üzere toplamda %46,2 oldu. Öte yandan, işsizlik oranı genel olarak yüzde 10,9, erkeklerde yüzde 9,4 ve kadınlarda yüzde 14,1 oldu.


Muğla Okulunda cinsel taciz: Öğretmen işini bırakmadı ve mağdur çocuğa ders vermeye devam ediyor

İstihdamın yüzde 57,7’si hizmet sektöründe gerçekleşti: İstihdamın tarım, sanayi ve hizmetler olmak üzere üç ana sektöre göre dağılımı incelendiğinde, toplam istihdam içinde en yüksek payın yüzde 57,7 ile hizmetler sektörünün aldığı görülmektedir. Cinsiyete göre değerlendirildiğinde ise erkeklerin yüzde 55,5’i, kadınların ise yüzde 62,4’ü hizmet sektöründe yer aldı. İstihdam içinde yüzde 26,9 ile en büyük ikinci paya sahip olan sanayi sektörünün cinsiyete göre dağılımı incelendiğinde erkeklerin yüzde 31,3’ünün, kadınların ise yüzde 17,6’sının bu sektörde çalıştığı görülüyor. İstihdamda yüzde 15,4 ile üçüncü büyük paya sahip olan tarım sektörünün cinsiyete göre dağılımına bakıldığında, erkeklerin yüzde 13,2’sinin, kadınların ise yüzde 20’sinin tarım sektöründe çalıştığı görülüyor.

Kotalı veya ücretli çalışanların yüzde 71’i: İstihdamın istihdam durumuna göre dağılımı incelendiğinde, toplam istihdam içinde en yüksek payın yüzde 71 ile ücretli ve yevmiyeli işçilere ait olduğu görülmektedir. Bunu sırasıyla yüzde 15,8 ile kendi hesabına çalışanlar, yüzde 8,5 ile ücretsiz aile işçileri ve yüzde 4,7 ile işverenler izledi. Çalışma durumunun cinsiyete göre dağılımına bakıldığında her ikisinde de yüzde 71 ile ücretli ve yevmiyeli çalışanların ilk sırada yer aldığı dikkat çekiyor. Erkeklerde yüzde 19,1 ile kendi hesabına çalışanlar ikinci sırada yer alırken, kadınların yüzde 18,2’si ücretsiz aile işçisi olarak çalıştı.

Kadınlar için ‘ev işi’ olmak en önemli faktör değildiniz: Türkiye’de 15 yaş ve üzeri nüfus içinde işgücü kapsamına girmeyen nüfusun büyük bir bölümünü %31,2 ile ev işleriyle meşgul olanlar oluşturmaktadır. Bunu yüzde 18,2 ile eğitimini bitirenler, yüzde 16,6 ile emekli olanlar ve yüzde 15 ile çalışamayanlar izledi. İşgücüne katılmama nedenleri cinsiyete göre incelendiğinde, kadınların ev işleriyle meşgul olmasının en önemli nedeninin yüzde 45,2, erkeklerde ise emekliliğin yüzde 38,6 olduğu kaydedildi.

4 kişilik bir hanenin yüzde 47’sinde sadece bir kişi çalışıyor: Aile büyüklüğüne göre çalışan sayısı incelendiğinde, yalnız yaşayanların yüzde 60,4’ünün, 2 kişilik hanelerin yüzde 44’ünün ve 3 kişilik hanelerin yüzde 14,1’inin işsiz olduğu görülüyor. Öte yandan 4 kişiden oluşan hanelerin %47’sinde sadece bir kişinin çalıştığı, %34,3’ünün ise iki kişinin çalıştığı görüldü.

Yabancı uyruklu işçilerin katılım oranı yüzde 44,3: Türkiye’de 15 yaş ve üstü nüfus içinde Türkiye doğumluların işgücüne katılma oranı genel olarak yüzde 52,6, erkeklerde yüzde 70,5 ve kadınlarda yüzde 34,7 oldu. Türkiye’de yerleşik olup da yurt dışında doğanların işgücüne katılım oranı toplamda yüzde 44,3, erkeklerde yüzde 65,1 ve kadınlarda yüzde 25,8 oldu.”

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın