medyauzmani.com
Tükenmişlik nedir? aşamaları nelerdir? ” efendim – Yerel Haberler

Tükenmişlik nedir? aşamaları nelerdir? ” efendim

1. Tükenmişlik nedir?

Tükenmişlik kavramı profesyonel yaşamda daha yaygındır. Bireyin yaşamsal ihtiyaçlarını karşılaması ve yetenekleri ve ilgileri doğrultusunda topluma yaptığı mesleki katkılar, bireyin psikolojik durumunu da etkiler. Bireyin iş ağırlığı, mesleki deneyimi ve çalışma saatleri, bireyin buna dayanabilmesi, kendini mutlu ve değerli hissedebileceği, hizmetinin nitelikli olabilmesi için ayarlanmalıdır. Ancak koşullar bireyi zorladığından, birey kendini yorgun hissedecek ve çalışma isteksizliği hissedecek ve bu da bireyin tükenmesine neden olacaktır.

İşe başlarken beklentileri yüksek olan akademisyenlerden hem toplum hem de öğrenciler büyük beklenti içindedir. Özellikle idari görevi olan akademisyenler için sahip olduğum bu sorumluluk, kendilerini baskı altında hissetmelerine neden olabiliyor. Ayrıca beklenen değeri göstermemek, gerekli maddi kazancı sağlamamak, akademik çalışmalarını geliştirmek için yeterli imkanları sağlamamak akademisyenlerin tükenmişliğine neden olabilir.

Tükenmişlik, iş verimliliğinin önemli olduğu kurum ve kuruluşlarda önemlidir. Tükenmişlik ile iş verimliliği arasında doğrudan bir ilişki olduğu için tükenmişlik işverenler için önemli bir kavram haline gelmiştir. Çalışanlarını işe bağımlı hale getirmek için iş verimliliğini yüksek tutmak ve tükenmişliği etkileyen faktörleri ortadan kaldırmak için birçok düzenleme yapmaktadır. İnsanların olduğu her yerde bunalmış hissetmekten bahsetmek mümkün. Bunalmış hissetmek, tüm organizasyonlarda ve işletmelerde önemli bir konudur.

2. Yorgunluk türleri:

2.1. Mental yorgunluk

Tükenmişliğin başlangıcıdır ve muhtemelen en önemli kısmıdır. Duygusal tükenme, insanlar artık kendilerini yorgun, sıkılmış ve duygusal olarak tükenmiş hissetmediklerinde ortaya çıkar. Bu boyutta kişiler kendilerini duygusal olarak yetersiz hissetmekte ve yaşadıkları baskıyı kaldıramayacaklarına inanmaktadırlar. Duygusal tükenme, bireyin benlik algısı ve düşük özgüveni ile ilişkilidir. Tükenmişliğin en şiddetli olduğu dönemdir. Duygusal olarak tükenmiş bir durumda olan kişi, hassasiyete yatkın hale gelir ve iş yerinden ve insanlardan yüz çevirir. Bu dönemde insanlar iş yerlerinden koparlar ve uzaklaşırlar.

Duygusal tükenmişlik, tükenmişliğin ilk aşamasıdır. Duygusal tükenme daha çok tükenmişliğin içsel boyutudur. Bu boyutta kişiler, örgüte ve çalıştıkları kişilere karşı duyarsız ve mesafeli davranırlar. Hizmetten kaçınır, kendini dışlanmış hisseder ve sorumluluğunu yerine getirmek istemez. Her gün çalışıp aynı işi yapmaktan doymuyor, aynı zamanda ertesi gün işe gitme endişesi yaşıyor. Bu dönemde işe gitmek ve insanlara hizmet etmek çalışan için bir stres kaynağıdır. Bu dönemde kişi kendini psikolojik olarak bitkin ve bitkin hisseder. Başarı ve çalışma duygusu yerine stresli ve hüsrana uğramış hissediyor. Bireyler bu dönemde eskisi kadar çalışmaya istekli değildir. Sürekli kaytarma, işe gitmeme gibi duygular yaşıyor. Kişiler bu dönemde kendilerini işe teslim edemedikleri için müşterilerine ve işverenlerine karşı sorumluluklarını yerine getiremediklerini düşünürler. Sonuç olarak, duygusal tükenme yaşayan insanlar duygusal olarak tarafsızdır ve etraflarında olup bitenlere karşı kayıtsızdır.

2.2. duyarsızlaşma

Duyarsızlaşma, insanların çevrelerine ve çevresindeki insanlara karşı kayıtsız olmasıdır. Çevresindeki insanları birey olarak değil eşya olarak görmektir. Duyarlı insanlar, insani davranışlardan yoksun, çevrelerindekilere karşı kayıtsız ve kayıtsız, onlara karşı katı ve acımasızdırlar. Bu boyutta insan herkesten uzaklaşır ve sadece kendini düşünür. Duyarsızlaşma yaşayan çalışanlar, insanlara mesafeli davranır ve çevresindekilerin sorunlarına kayıtsız kalır. Bu süreçte çalışan, diğer insanların sorunlarını çözmede kendini güçsüz hisseder ve sorunları çözmek için herhangi bir girişimde bulunmaz. Kendini uygunsuz ve başarısız gören çalışan, duyarsızlaşmayı bir kaçış olarak görür.

Duyarsızlaşma boyutu çoğunlukla kişilerarası ilişkileri tanımlar. Bu boyutta duyarsızlaşma yaşayan kişi, kendisiyle başkaları arasına mesafe koyar ve çevresindeki insanların sorunlarına duyarsızlaşır. Alerjik bir kişi, kendisi ile başkaları arasına bir duvar örer ve onların ihtiyaç ve sorunlarına kayıtsız kalır. Duyarsızlaşmaya sahip kişiler, başkalarıyla aralarına mesafe koyarak kendilerini bunalmış hissetmekten koruduklarına inanırlar. Kişiliksiz çalışanlar, müşterilere ve diğer çalışanlara karşı kaba, küçük düşürücü ve eleştirel bir dil kullanır. Karşısındakinin duygu ve düşüncelerini yok sayar ve isteklerini sert bir şekilde ifade eder. Bu durum yanlış anlaşılmalara neden olur.

2.3 Düşük kişisel başarılar

Tükenmişliğin bu boyutunda kişiler kendilerini değersiz ve olumsuz olarak görmektedirler. Birey kendini değersiz, işe yaramaz ve sorumluluğunu yerine getirme konusunda son derece güçsüz hisseder. Bu boyutta çalışan kendisi ile ilgili değerlendirmelerinde olumsuzluk hissetmekte ve hiçbir şey başaramayacağına inanmaktadır. Bu durum çalışan motivasyonunu düşürmekte ve iş verimini olumsuz etkilemektedir. Bu boyutta kişi hiçbir işi yapamayacağına ve yaptığı işin işe yaramadığına inanır. Sürekli olarak sorumluluk almaktan kaçındığına, bunun faydasız ve boşa giden bir çaba olduğuna inanır. Genelde kişi bu süreçte bir başarısızlık ve olumsuzluk hisseder.

Bireylerin kendilerine karşı geliştirdikleri olumsuz duygu ve eleştiriler, kişinin benlik saygısını da etkiler. Kendilerine saygı duymayan insanlar, çevrelerindeki insanlara karşı da kendilerini uygunsuz hissederler. Bu boyut aynı zamanda kişisel bir başarısızlık olarak da görülebilir, bu sayede bireyler özgüvenlerini kaybederler ve karşılaştıkları sorunlarla yüzleşemezler. Başarı duygusundan yoksun olan insanlar da çevreye çekilir ve yalnızlaşır. Bu boyutta, insanlar kendi öz yeterliklerini sorgular ve kişisel özelliklerinin yalnızca olumsuz yönlerini görürler.

3. Yanma aşamaları

3.1. duygusal belirtiler

Duygusal belirtiler arasında duygusal tükenme, motivasyonda azalma ve çalışma isteksizliği, kaygı, başarısızlık duyguları, bitkinlik, tatminsizlik, çaresizlik ve duygusal yetersizlik duyguları sayılabilir.

3.2 Davranışım semptomlar

Bunalmış hissetmek, insanların davranışlarına da yansır. Bu süreçte insanlar aşırı derecede eleştirir ve olumsuz düşüncelere kapılır. Bu olumsuz düşünceler insanların davranışlarına da yansımakta ve insanlar ani ve sabırsız tepkiler göstermekte, kendileriyle diğer normatif kişiler arasında katı kurallar koymakta, hassas, kayıtsız ve kaba davranışlar sergilemektedir. Davranışlar her zaman aşırıdır. Sürekli karşı tarafı suçlama, sorumluluğu yerine getirmeme, sorumluluktan çekinme ve inkar.

3.3 Somatik semptomlar

Öte yandan, tükenmişlik sendromunun fiziksel belirtileri, insanların kendilerini uyuşuk, yorgun ve enerjisiz hissetmeleridir. Fazla çalışan insanlar kendilerini daima yorgun ve zayıf hissederler. Kişi fiziksel olarak yorgundur ve sürekli baş ağrısı ve mide bulantısı gibi fiziksel rahatsızlıklardan muzdariptir. Ayrıca uyku bozukluğu, kilo kaybı, eklem ağrıları gibi şikayetler de vardır.

yazar:Daha erken Para cezası

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın