medyauzmani.com
Teknoloji çocukları ve gençleri nasıl etkiler? ” YerelHaberler – Yerel Haberler

Teknoloji çocukları ve gençleri nasıl etkiler? ” YerelHaberler

Beynin heyecan verici veya ödüllendirici durumlara yanıt veren bölgeleri olduğu kadar, dürtüleri planlamaya ve kontrol etmeye yardımcı olan alanlar da vardır. Her iki sistem de öğrenmeye yardımcı olmak için birlikte çalışır. Çocuklar ve gençler geliştikçe, beyinleri değişip gelişerek ödül bölgeleri ile kontrol bölgeleri arasındaki dengeyi değiştirir. Bu beyin değişiklikleri, çocukları ve gençleri keşfetmeye, risk almaya ve arkadaşlarından öğrenmeye daha istekli hale getiriyor. Bununla birlikte, bu beyin değişiklikleri, özellikle arkadaşlar etraftayken veya çok fazla heyecan olduğunda, çocukların davranışlarını düzenlemelerini zorlaştırır.
Teknoloji, ödül ve kontrol arasındaki dengeden yararlanarak öğrenmeyi geliştirebilir. Bununla birlikte, bazı teknolojik özellikler de sağlıksız sosyal etkileşimleri teşvik edebilir veya çevrimiçi dürtüleri kontrol etmeyi çok zorlaştırabilir. Bu makale, dijital cihazların beynin ödül ve kontrol alanlarında öğrenmeyi nasıl etkilediği ve pozitif öğrenmenin nasıl teşvik edileceği hakkında bilgi vermektedir.

Gençlerin teknoloji kullanımı her geçen gün artıyor

Teknoloji söz konusu olduğunda, çocuklar ve gençler nihai uzmanlardır. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki 13 ila 17 yaşındakilerin yüzde doksan beşi bir akıllı telefona sahip ve bunların yüzde 94’ü günde en az bir kez internet kullanıyor. Çocuklar büyüyüp ergenlik çağına geldiklerinde özellikle lise yıllarında bağımsızlık kazanırlar ve onlarla birlikte teknolojik cihazları kullanmaya başlarlar. Teknoloji, sınıf içinde ve dışında iletişim kurmak, öğrenmek ve eğlenmek için birçok fırsat sunar. Bununla birlikte, teknoloji aynı zamanda diğer faaliyetlerden ve ilişkilerden dikkatin dağılması, çok fazla ekran süresi veya sürekli meşgul olma isteği gibi riskler de taşır.

Teknolojinin etkisi çevrimiçi etkinliklerin kalitesine bağlıdır

Teknoloji kullanımını araştırmak birkaç ana nedenden dolayı zordur. Bu nedenler, insanların ne kadar medya kullandıklarını doğru bir şekilde bildirmelerini zorlaştırıyor. Teknoloji kullanımının çocukların notlarının kötüleşmesine ve üzülmesine mi neden olduğunu, yoksa zaten notları kötü olan ve kendini üzgün hisseden çocukların daha fazla teknoloji mi kullandığını bilmek zor. Uzun vadeli etkileri ölçmek için kullanıcıların büyümesini beklemek gerekiyor. Bu zorluklara rağmen, bu araştırma gerçekten önemlidir.
Araştırmacılar, teknolojiyi ölçülü kullanmanın; Anahtar olduğunu anladılar. Dijital cihazlarda çok az veya çok fazla zaman harcayan kişiler en çok sorunla karşılaşıyor. Bununla birlikte, dijital cihazlarda oldukça kaliteli zaman geçirmek, mutlu hissetmek ve arkadaşlarla bağlantı kurmak gibi olumlu deneyimlerle ilişkilendirilebilir. Arkadaş ve aile ile sohbet etmek, bir proje üzerinde çalışmak, içerik oluşturmak veya videolar aracılığıyla öğrenmek gibi yüksek kaliteli etkinlikler, bireyin teknoloji ile aktif olarak ilgilenmesini gerektiren etkinliklerdir.
Düşük kaliteli etkinlikler, depresyon, kıskançlık ve yalnızlık duygularıyla ilişkilidir ve pasif gezinmeyi, kendini sosyal medyada başkalarıyla karşılaştırmayı veya gece geç saatlerde cihaz kullanımını teşvik eder. Bazı kişiler diğer görevleri tamamlamadan teknolojik cihazları kullanmayı tercih edebilir. Çoklu görev ve dikkat dağınıklığından kaçınmak için teknolojiyi amaçlı kullanmak da önemlidir. Örneğin, bir kullanıcı arkadaşlarıyla sohbet ederken ev ödevi yaparsa, her iki etkinliğin kalitesi düşebilir.

Sosyal medyanın gençlerin sosyal ve duygusal gelişimi üzerindeki etkisi

Ergenlik (ergenlik) yılları, çocukların hem sınıf içinde hem de sınıf dışında çok şey öğrendikleri, ilgi alanlarını keşfettikleri ve kim olduklarını ve kendileri hakkında nasıl hissettiklerini keşfettikleri bir dönemdir. 10-24 yaşları arasında vücutta ve beyinde büyük değişiklikler meydana gelir. Bu yıllarda, kişi çevresinde olup bitenlere karşı özellikle duyarlı hale gelir çünkü sosyal ve duygusal gelişimi kontrol eden beyin ağları sosyal ve duygusal açıdan bilişsel kontrolden daha hızlı olgunlaşır. Bilişsel kontrol ağı, bir kişinin hedeflerine ulaşmasına yardımcı olmak için düşünce ve davranışları yönlendiren dikkat, hafıza ve karar verme gibi zihinsel süreçlerden sorumludur. Bu, karar verme ve öğrenme yeteneğinin, durumun ne kadar heyecan verici veya sosyal olduğundan etkilendiği anlamına gelir.
Gençlerin çok önemli sosyal ve duygusal gelişim hedefleri vardır. Sosyal medya, kim olduklarını keşfetmek ve başkalarıyla ilişki geliştirmek gibi şeylerden etkilenebilir. Gençler, sosyal medyadaki beğeni veya takipçi sayısına çok dikkat etme eğilimindedir çünkü bu süre zarfında akranları tarafından beğenilmek, popüler ve beğenilmek özellikle önemlidir. Bunun harici ödüller alması gerekiyor. Özellikle arkadaşlardan gelen olumlu yorumlar, çoğu gencin sosyal medyayı sürekli kullanmasının nedenlerinden biri olabilir.
Sosyal medya, olumlu bir şekilde kullanıldığında (bir arkadaşın neyi sevdiğini bilmek veya onu teşvik etmek gibi) arkadaşlarla bağlantı kurmak için harika bir araç olabilir. Sosyal medyanın bir diğer önemli olumlu yönü de kimlik gelişimi için pek çok fırsat yaratması; Örneğin, en sevdiğiniz grubun öğrencisi, arkadaşı, kardeşi veya hayranı olarak kimlik kazanmanızı sağlayabilir. Bu keşif, bir kişinin kim olduğunu, neyi ve kimi sevdiğini anlamaya yardımcı olacaktır.
Ancak popüler olma isteği, riskli faaliyetler hakkında paylaşım yapma, kaba yorumlar yapma veya dikkat çekmek için açıklayıcı fotoğraflar paylaşma ihtiyacına da yol açabilir. Dijital drama, siber zorbalık ve uygunsuz materyallere maruz kalmak, gençleri strese sokabilir veya üzebilir ve bir kişinin itibarına zarar verebilir. Duygular yükseldiğinde, bilişsel kontrol yetenekleri henüz olgunlaşmamış olduğundan iyi kararlar vermek özellikle zordur. Bu nedenle, duygularını inciten bir arkadaşa cevap vermeye veya gönderilmesi gereken bir fotoğrafa hazırlanırken, sakinleşmek için biraz zaman ayırmalı ve ileride kendilerinde bırakabilecekleri kalıcı izden pişman olup olmayacaklarını düşünmelidir.
Gönderileri herkese açık olarak beğenme, paylaşma ve yorum yapma yeteneği gibi belirli sosyal medya özellikleri, insanların daha fazla dikkat çekmek, sanal izleyiciyi etkilemek ve kendilerini başkalarıyla karşılaştırmak için bir şeyler yapmasına neden olabilir. Çalışmalar, kendilerini başkalarıyla karşılaştıran ve sosyal medya aracılığıyla geri bildirim arayan ortaokul gençlerinin daha fazla depresyon ve kaygı belirtisi bildirdiğini bulmuştur. Ayrıca, başkalarını takip etmek için internette gezinmek için çok fazla zaman harcamak, kişinin özgüvenini etkileyebilir. Bununla birlikte, araştırmacıların cevaplamaya çalıştığı sorulardan biri, çevrimiçi etkinliklerin sorunlara yol açıp açmadığı veya zaten bu sorunları yaşayan kişilerin sosyal medyayı potansiyel olarak zararlı şekillerde kullanma eğiliminde olup olmadığıdır.

kaynak:
https://www.addicta.com.tr/Content/files/sayilar/17/5.pdf
https://www.ranzcp.org/news-policy/policy-and-advocacy/position-statements/the-impact-of-media-and-digital-technology-on-chil
https://www.researchgate.net/publication/333712911_Impact_of_Digital_Technology_on_Child_Health

yazar: Özlem Güvenç Ağaoğlu

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın