medyauzmani.com
Sporda solunum problemleri nelerdir? ” efendim – Yerel Haberler

Sporda solunum problemleri nelerdir? ” efendim

Solunum ve spor

Doğrusal olarak artan fiziksel aktivite enerji ihtiyacını artırır. Bu nedenle, besinler ve oksijen için doku gereksinimleri artar.

Egzersiz sırasında solunum sisteminin temel görevi, dokunun artan oksijen ihtiyacına uygun olarak organizmaya daha fazla oksijen getirmektir. Ancak vücudun bu oksijenin tamamını kullanması mümkün değildir. Dolaşım sistemi oksijen taşıma kapasitesine sahiptir ve Maksimum Oksijen Kullanım Kapasitesi (Maks. V02) olarak adlandırılan bu fizyolojik sınır kişiden kişiye değişir.

Dinlenme halindeyken ekshalasyon (ekshalasyon) devresi, inhalasyon (inhalasyon) devresinden daha uzundur. Egzersiz ile ekshalasyon devresi kısalır ve her iki devre eşit hale gelir. Fiziksel aktivite ile dakika solunum hacmi artmaya başlar. Egzersizin yoğunluğuna göre kişisel bir yetenek düzeyine ulaşır ve orada kalır.

Aktivitenin sona ermesiyle birlikte solunum partiküllerinin hacmi azalmaya başlar. Zorlu antrenmanlardan sonra normale dönmek biraz daha uzun sürer. Performansın temel bir motor özelliği olan dayanıklılık, artan oksijen kullanma yeteneği ile ilişkilidir. Aslında akciğerlerde vücudun kullanabileceği oksijen oranı patolojik durumlar dışında her zaman gereğinden fazladır. Buradaki asıl sorun, bu oksijenin ne kadarının dolaşım sistemi tarafından dokulara verilebildiğidir.

Dayanıklılık eğitiminin amacı, organizmanın maksimum oksijen kullanım kapasitesini arttırmaktır. Bunun için seçilen birincil eğitim yöntemi, uzun mesafe koşusu gibi egzersizleri içerir. Sporcunun oksijen kullanma yeteneği arttıkça “dakika nefes hacmi” (VE) de artacaktır. Yukarıdaki. En yüksek V02’ye sahip sporcular maratoncular, kayakçılar ve bisikletçilerdir.

Sporcularda antrenmanla gözlemlenen bazı kronik değişiklikler şunlardır:

– Solunum hacmi istirahatte ve submaksimal yüklerde (maksimum seviyenin altında) çok fazla değişmese de, maksimal egzersiz (maksimum seviye) sırasında önemli ölçüde artar.
Dinlenme sırasında solunum hızı düşebilir. Maksimumun altında aşırı verimlilik kazancı yoktur. Aşırı yüklenmelerde önemli bir artış gözlenir.
– Yaşamsal kapasite çok fazla değişmeyebilir veya sporcuların dayanıklılığını biraz artırabilir. Ancak, özellikle yüzücülerde genellikle gürültülüdür.
– Dinlenme durumunda solunum dakikalarının hacmi farklı olmamakla birlikte submaksimal yüklerdeki artış daha azdır. Maksimum efor sırasında yükselir.
Sporcular göğüs solunumu yerine karın solunumu yapma eğilimindedirler.

Sporda bir sporcunun karşılaşabileceği solunum problemlerinden bazıları şunlardır:

Pnömotoraks: Akciğerleri çevreleyen zarın (plevra) hava ile dolması (çökmesi) sonucu akciğerlerin bu basınçla çökmesidir. Şiddetli vakalarda akciğer enfeksiyonlarına yol açabilir ve hatta nefes almayı durdurabilir.

Astım ve egzersize bağlı bronkospazm: Astım kronik bir hastalıktır. Hava yollarının daralması bazen egzersizle tetiklenebilir. Astım hastalarının uygun ilaçlar kullanmak kaydıyla spor yapmasında bir sakınca yoktur. Astımlı sporcular, egzersize bağlı astım atağından kaçınmak için havuz şeritlerini nemli hava ile kullanırlar. Bu anlamda yüzme astımlılar için en ideal spordur.

Dil desteği: Sporda çoğunlukla travmaya bağlı olarak dilin geriye doğru koşarak hava yolunu tıkaması durumudur. Arkadan çarpışma, kafa kafaya çarpışma veya farklı bir mekanizmadan kaynaklanabilir. Ancak kalp sorunları, bayılma, koma gibi nedenlerle dil geriye doğru hareket edebilir. Hava yolu tıkanıklığı boğulmaya neden olabilir. Acil müdahale gerektirir. İlk yardım “açık hava yolu” manevrasıyla başlar. Başınızı geriye ve çenenizi aşağı çekerek ağzınızı açmaya çalışın. Bu sırada parmak ağza sokularak dil öne doğru çekilir.

yazar:Tuncay Bayraktar

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın