https://www.sporunuyap7.com/sitemap_index.xml
Sibel Özdemir: KYK’nın konut kapasitesinin sadece yüzde 19’u depremzede, dolayısıyla yüzde 81’i boş - Yerel Haberler
Anasayfa » Haber » Sibel Özdemir: KYK’nın konut kapasitesinin sadece yüzde 19’u depremzede, dolayısıyla yüzde 81’i boş

Sibel Özdemir: KYK’nın konut kapasitesinin sadece yüzde 19’u depremzede, dolayısıyla yüzde 81’i boş

CHP İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir, “Doğal afetler üniversiteleri, akademisyenleri, idari personeli ve öğrencileri doğrudan etkilediği için bazı kararlar alınması gerekiyordu. Bu çok normal. Ancak depremden sonra uzaktan eğitim kararı keyfi yol açtı.” , aceleci, hazırlıksız güç karmaşası nedeniyle ciddi sorunlar içine girmiş, öğrenciler apar topar yurtlarından atılmıştır. Bugün bakanlıktan açıklama geldi. KYK yurtlarının kapasitesinin sadece yüzde 19’u depremzede, yani yüzde 81’i boş.

Sibel Özdemir, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada yükseköğretim kurumlarının ve öğrencilerin sorunlarını dile getirdi. Özdemir şunları söyledi:

“Bu yönetim sistemiyle derinleşen kurumsallaşma, liyakati yerle bir eden işe alım, kurumların içinin boşaltılması ve nihayetinde yönetimdeki vasatlık son dönemde gördüğümüz depremlerde çok acı bir şekilde gösterilmiştir. yükseköğretim kurumları ve üniversiteler başta olmak üzere eğitim sistemindeki deneyimli kişilerden oluşmaktadır. Nitelikli eğitim ve bilimsel araştırmaları, bilim ve teknoloji üretme yetenekleri ve uluslararası rekabetleri ile gündemde olması gereken üniversitelerimiz ve akademisyenlerimiz, ne yazık ki sadece kalifiye olmayan kadroları, Vasıf kayıpları ve hukuki ihtilaflar ile gündemdedir.Geldiğimiz aşamada bazı tartışmalı yükseköğretim kurumlarının ve üniversitelerin, özellikle vakıf üniversitelerinin uzaklaşma sorunları ile karşı karşıyayız. Öte yandan, YÖK ve iktidar partisi milletvekilleri, bu sorunlara çözüm bulmak için sadece bazı kurucu üniversitelerin isimlerini değiştiren yasa tasarıları sunmakla meşgul. soruşturma ve denetim süreçleri devam ediyor, sizi uyarmamıza rağmen Komisyona ve Genel Kurula Yükseköğretim kurumlarının yapısal sorunlarını gündeminize almamanız, sorunları görmezden gelmeniz ve üniversitelerin sayısal olarak artmasıyla övünmeniz dışında çok şey var. Burada yönetimin, özellikle üniversitelerdeki kurucu üniversitelerin, özellikle özlük ilanlarında, jürilerin oluşumunda, öğretim üyelerinin özlük haklarında, Temsilciler Meclisi’nin onayladığı yasaları uygulamayan yaklaşım gerçeğiyle karşı karşıyayız.


Erdoğan, Finlandiya’nın NATO üyeliğini kabul etti

“Son iki yılda Boğaziçi Üniversitesi dünya sıralamasında 200 basamak geriledi”

Sayıları hızla artan üniversiteler, niteliksiz eğitim ve niteliksiz personel nedeniyle uluslararası sıralamalarda gerilemeye devam ediyor. Uluslararası indekslerde 2022 Dünya Üniversite Sıralaması’nda ilk 500’de üniversitelerimizden sadece biri var. Evet, grafik bu. Sayın milletvekilleri, üniversiteleri çekişme noktasına getiren bu sistemde, Cumhurbaşkanı tarafından atanan dekanlar da bu yönetim anlayışının yansıması olmuştur. Yükseköğretim kurumlarının, öğrencilerin ve akademisyenlerin karşılaştıkları tüm sorunlara, görevlerini ihmal ederek müdahale edememesi ve öncülük edememesi, yine bu yönetim anlayışının ve kurumların tasfiyesinin bir yansıması olarak karşımıza çıkmaktadır. Yine bu dönemde OHAL KHK’ları ile birçok hukuksuz ve haksız akademisyen görevlerinden ve üniversitelerden yargı kararı olmaksızın ihraç edilmiştir. Boğaziçi Üniversitesi’nde nitelikli akademisyenlerin karşılaştıkları sorunlar, idari ve akademik görevlerden uzaklaştırılmaları hepimizin tanık olduğu konulardır; Haksız, haksız ve hukuksuz ihraçlar en temel sorun alanları olarak ortaya çıkmıştır. Boğaziçi Üniversitesi son iki yılda dünya sıralamasında 200 sıra geriledi.

“KYK YURDU’nun kapasitesinin sadece yüzde 19’u depremzede, dolayısıyla yüzde 81’i boş.”

Öte yandan benim çok önemsediğim konu da bu iktidarın pandemi döneminde olduğu gibi deprem sonrasında da eğitimin, öğrencilerin ve üniversitelerin nasıl feda edildiğine yine şahit olduk. Elbette doğal afetler üniversiteleri, akademisyenleri, idari personeli ve öğrencileri doğrudan etkilediği için bazı kararlar alınması gerekiyordu. Bu çok normal. Ancak deprem sonrasında otorite karmaşasından kaynaklanan keyfi, aceleci ve hazırlıksız uzaktan eğitim kararı ciddi sorunlara yol açmış, öğrenciler alelacele yurtlarından atılmıştır. Bugün bakanlığın açıklaması var. KYK yurtlarının kapasitesinin sadece yüzde 19’u depremzede, yani yüzde 81’i boş. Peki bu karar alınırken uzaktan eğitim için gerekli alt yapı, internet, tablet ve bilgisayar olup olmadığı araştırıldı ve gerekli önlemler alındı ​​mı? Başta öğrenciler olmak üzere hepimizin ziyaret ettiği depremzedelerin aileleri, eğitime erişim konusunda büyük çaresizlik ve şikayetler yaşıyor. Bir akademisyen olarak üniversite binalarında deprem olup olmadığının kontrol edilmesi ve eğitim faaliyetlerinin yüz yüze ve sürdürülebilir bir noktaya getirilmesi gerektiğini bir kez daha vurgulamak isterim.

“Vakıf üniversitesi öğrencilerinden depremde öğrenim ücreti alınmamalı”

Son olarak şunun altını çizmek isterim; Karar alındı, deprem sonrası olağanüstü hal ilan edilen illerdeki devlet üniversitelerindeki öğrencilerden öğrenim ve öğrenim ücreti alınmamasına karar verildi. Evet doğru bir karardı ama vakıf üniversitelerinde okuyan birçok depremzede üniversite öğrencisi var ve bunlar farklı illere göç ederek büyük mağduriyetler yaşıyorlar. aile gelir durumu; Gerçekten bildiğiniz tablonun hepimiz şahidiyiz, burada ciddi bir sorun var. Şimdi YÖK, devlet üniversitelerinde öğrenim gören depremzede öğrenciler için kurucu üniversitelerde öğrenim gören öğrencilerden en az bahar yarıyılı için bu öğrenim ücretlerini bu dönem için almadığı için katkı payı almama kararı almalıdır. Üniversiteler arasında farklı uygulamalar var ama YÖK’ün karar vermesi, uyarıda bulunması ve kurucu üniversiteleri savunması gerektiğini belirtmek isterim.

Diğer gönderilerimize göz at

Yorum yapın