medyauzmani.com
Sezgisel / sezgisel hareket, nedir, özellikleri, sezgi temsilcileri | YerelHaberler – Yerel Haberler

Sezgisel / sezgisel hareket, nedir, özellikleri, sezgi temsilcileri | YerelHaberler

Sezgi, felsefi bir kavram olarak sezgiye akıl, akıl ve soyut düşünce karşısında öncelik ve üstünlük veren felsefi bir akımdır. Hareketin kurucusu Henri Bergson’dur, bu nedenle felsefe tarihinde bazen Bergson olarak anılır.

Sezgiye göre bilginin, özellikle felsefi bilginin kaynağı ve temeli sezgidir. Burada önemli olan sezgi kavramının içeriğidir. Felsefi anlamda sezgi, bir tür açıklık, doğrudan keşif ve dolayımsız, anında kavrama anlamında kullanılmaktadır. Buna göre, varlıkları oldukları gibi bize veren bilgi sezgidir. Bergson’da bu kavram, daha spesifik bir anlamda gerçekliği doğrudan kavrayabilme yeteneği olarak anılmakta ve bir tür algı ve akıl sentezinden ibaret kabul edilmektedir. Bergson’da özfarkındalık içgüdüleri sezgi olarak kabul edilir ve bu kavram felsefenin merkezine yerleştirilir.

Ortaçağ felsefesinin önemli isimlerinden İmam Gazali’de ve Henri Bergson’un felsefesinde ondokuzuncu yüzyıl felsefesinin aşırı derecede soyut ve sistematik Hegelci felsefelerine bir tepki olarak görülür. Bu felsefelerin temel önermesi, gerçeğin sezgi ile bir defada ve tamamen kavrandığı ve akla dayalı bilginin tam ve kesin olamayacağıdır. Dolayısıyla hem rasyonalizme hem de materyalizme karşı bir karşıtlık söz konusudur.

Felsefe tarihinde bilginin kaynağına ve hakikatin anlaşılmasına ilişkin ortaya atılan sorunlar bir sistem niteliği kazanmış ve farklı düşünme yöntemleriyle ilişkilendirilen atılımların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bilginin duyular tarafından sağlanan veriler olduğunu iddia eden çağlar, genellikle maddi, ampirik ve ilişkili öğretilerdir. Bilginin duyularla değil, sadece düşünme yeteneğiyle şekillendiğini iddia eden akımlar da idealizm adı altında toplanmaktadır. Bu düşünce akımlarının bilgi konusunda ortaya koyduğu yöntemlerin iki temel kaynağı vardır. Doğa birinde yaşıyordu ve duyularla algılanıyordu, diğerinde ise üretken ve yaratıcı olduğu söylenen zekası ve anlama kapasitesi vardı. Birincisinde doğaya, ikincisinde düşünme yeteneğine ağırlık verildi ve her iki düşünme biçiminden birçok öğreti doğdu.

Bu akımın başlıca temsilcisi Henri Bergson’dur.

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın