medyauzmani.com
Profesör. Dr. Aziz Çelik yazdı: Aylık ödeme 1999 öncesine göre yapılırsa EYT ile birlikte yoksul emekli sayısı artacak. – Yerel Haberler

Profesör. Dr. Aziz Çelik yazdı: Aylık ödeme 1999 öncesine göre yapılırsa EYT ile birlikte yoksul emekli sayısı artacak.

EYT üyelerine 1999 öncesi sistem kapsamında emekli maaşı verilirse, emekli maaşları çok düşük olacaktır. Bundan sonra işverenler zaten emekli maaşı alıyorlar diye emekli EYT’lileri daha düşük ücretle çalıştırmaya devam edecek. Düşük emekliler de buna katılacaktır. Böylece EYT üyelerine ödenen düşük emekli maaşı, işverenler için dolaylı bir ücret sübvansiyonuna dönüşecek. İşverenlere en büyük destek EYT’lilerin düşük maaşla emekli olması.


Araç sahipleri uyardı: %100 arttı

Profesör. Dr. Aziz Çelik, Aralık ayında çalışma hayatına ilişkin emeklilik yaşına ilişkin düzenleme (EYT) ve 2023 yılı için asgari ücretin belirlenmesi olmak üzere iki önemli takvimin olacağını belirterek, “Özellikle yeni sorunlar ortaya çıkabilir. hakkaniyetli, dayanışmacı ve eşitlikçi EYT Yönetmeliği geliştirilirken bu yaklaşım benimsenmez.Emekli İşgücü ve Ucuz Emekliler Ortaya Çıkabilir.”

Gillick, Bergon’da yayınlanan yazısında, emekli yoksulluğunun artabileceğine dikkat çekti. Çelik’in yazısı özetle şöyle:

Emekli maaşınız için daha az risk

Bilindiği üzere EYT ile ilgili sorun 8 Eylül 1999 tarihinden önce çalışmaya başlayanlar ile kadın ise 20, erkek ise 25 yaşından sonra emekli olma hakkı olanlar ağır yaşlılığa tabi tutulmaktadır. 8 Eylül 1999 tarih ve 4447 sayılı Kanun kapsamında emeklilikte 17 yıla kadar gecikmeler. EYT’lilerin uzun mücadeleleri ve seçimlerin de etkisiyle konu gündeme gelince hükümet geri adım attı. EYT üyelerinin eski çalışma koşulları (20-25 yaş) ile emekli olabilmeleri için bir düzenleme yapılacak gibi görünüyor.

Ancak burada EYT’lileri büyük sorunlar beklemektedir. Eski çalışma koşullarında emekli olan EYT’lilerin aylıkları nasıl ödenecek? Zurnaya zırt denildiği yer burasıdır. EYT’lilere 1999 öncesi emeklilik ve emeklilik oranları (ABO) sistemi yerine mevcut sistemle ödeme yapılırsa, yeni yoksul emekliler ve ucuz emekli işgücü ortaya çıkacaktır. Hükümet bunu yapsaydı, işverenlere çoktan büyük bir “sübvansiyon” sağlardı! İki aylık bağlanma rejimi arasındaki büyük fark hakkında size ne söyleyebilirim? Emekli maaşları nasıl düşürüldü ve nasıl asgari ücretin yarısına düştü?

AKP’nin 2008 yılında çıkardığı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) Kanunu ile emekli maaşlarında sistemli bir şekilde indirim süreci başladı. SSGSS’nin emekli maaşı belirleme oranı, modernizasyon katsayısı, asgari emekli maaşı ve aylık artışına ilişkin hükümleri emekliler için ciddi mağduriyet yaratıyor.

Bilindiği gibi, emeklilik açısından dört faktör büyük önem taşımaktadır: (1) modernizasyon katsayısı, (2) aylık ödeme oranı, (3) asgari emeklilik düzeyi ve (4) emekli maaşlarını artırma yöntemi. Bilindiği gibi, yıllık ödemeler aşağıdaki formüle göre belirlenir: Yıllık Gelir = Güncellenmiş Ortalama Aylık Gelir x Yıllık Gelir Kapsama Oranı (ABO).

Emeklilik güncelleme katsayısı ile yıllık gelir karşılama oranı (ABO) kullanılarak hesaplanan ortalama aylık gelirin çarpılmasıyla hesaplanır. Emekli maaşlarının asgari tutarı ve yükseltilme yöntemi, emekli maaşları açısından diğer iki önemli faktördür.

Aylıkların tespit ve hesaplanmasına ilişkin şartların sık sık değişmesi sonucu, benzer koşullarda ancak farklı dönemlerde emekli olan sigortalıların aylıkları arasında ciddi farklılıklar ortaya çıkmıştır. Aynı çalışma saatlerine ve aynı ikramiye gün sayısına sahip milyonlarca emekli, emeklilikleri sırasında uygulanan sistem nedeniyle daha düşük emekli aylığı alıyor. Bu durum eşitlik ilkesinin ihlaline yol açmaktadır.

emekli maaşı indirimi

ASG, belirli sayıda prim ödeme gününe hak kazanan sigortalıların yüzdesini belirler. Diğer bir deyişle, emekli maaşı olarak ödenecek güncel ortalama aylık gelir miktarı, emekli maaşı oranına bağlıdır. Aylık bağlama oranı ne kadar yüksek olursa, emekli maaşı o kadar yüksek olur.

1999’dan önce, işçiler için aylık bağlanma oranı (ABO) yüzde 77’ye kadar çıkıyordu. Bazı durumlarda yüzde 100’ü geçebilir. 5510 sayılı Kanun kapsamında emeklilik oranı %40’a varan ciddi oranlarda düşürülmüştür. Ayrıca kanunla bir üst sınır getirildi ve aylık tahvil oranlarının yüzde 90’ı geçmemesine karar verildi.

Güncelleme faktörü, sigortalının daha önce ödenen kazançlarının veya primlerinin bugünkü değerini bulmak için çok önemlidir. Önceki yıllık gelirlerin bugünkü değerine ulaşması için önceki yıllık gelirlerin enflasyon oranında artırılarak bugüne taşınması gerekir. Ancak bu yetersizdir ve yanıltıcı sonuçlar vermektedir. Güncelleme yapılırken hem enflasyon hem de büyüme dikkate alınmalıdır.

2000-2008 yılları arasındaki güncelleme yapılırken Tüketici Fiyatları Endeksi’ndeki (TÜFE) artış ile yüzde 100’lük büyüme (sabit fiyatlarla GSYİH) birlikte dikkate alınmıştır. 5510 Sayılı Kanun ile sadece yüzde 30 büyüme dikkate alınmaya başlandı. Büyümenin yüzde 70’i güncellemeden alındı. AKP iktidarı emekli maaşını belirleyen her iki değişkeni de azaltınca emekli maaşlarının düşürülmesi kaçınılmaz hale geldi ve günümüz sefalet emekli maaşları ortaya çıktı.

Asgari emekli maaşı hayati bir konu. Emekli maaşları asgari düzeyde korunmazsa, düşük gelirli çalışanların aylıkları ciddi şekilde düşürülebilir. Emekli maaşları asgari ücretin yarısına, hatta üçte birine düşürülebilir. 5510 sayılı Kanun’un 55. maddesi ile asgari aylık emekli maaşı yüzde 35-40 olarak belirlenmiştir. Bu nedenle 1999 ve 2008 reformlarından sonra işe girenlerin aylıkları önemli ölçüde düşmüştür. Örneğin, 2008 yılında işe giren bir çalışan asgariden prim ödeyip 7.200 gün taksit ödeyerek emekli olursa, prime esas asgari gelirin yüzde 40’ına kadar emekli maaşı kesilebilecektir. asgari ücret).

Büyümeden emekliye pay yok

Emekli maaşlarının belirlendikten sonra nasıl artacağı da çok önemli. Enflasyon ve büyüme oranları emekli maaşları için hayati önem taşımaktadır. 5510 sayılı Kanun’un 55. maddesi, emekli aylıklarının her yıl Ocak ve Temmuz aylarında Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanacak Tüketici Fiyatları Endeksi’ne (TÜFE) göre artırılacağını düzenlemektedir. Emekli maaşları artırılırken ekonomik büyümedeki artış dikkate alınmaz.

Emekli maaşlarındaki artışın sadece enflasyonla sınırlandırılması, emekli maaşlarının görece düşmesine ve emeklilerin yoksullaşmasına yol açacaktır. Emeklilerin milli gelir içindeki payı azalacak ve refah düzeyi düşecektir. Bu nedenle bağlıyken ortalama düzeyde olan yıllık gelir, zaman içinde en düşük aylık düzeyine doğru geriler. Emekli maaşlarının gerçek değerini koruyabilmesi için hem hesaplamada hem de zamda artış oranının tamamının dikkate alınması gerekmektedir.

Herkes ucuz işgücüne sahip olacak mı?

Şimdi soru şu: EYT üyelerine 1999 öncesi sisteme göre mi yoksa mevcut sisteme göre mi aylık ödeme yapılacak? Emekli maaşları mevcut sisteme göre ödenirse, emekli maaşları çok düşük olacaktır.

İşverenler emekli EYT’lileri zaten emekli maaşı alıyor diye daha az paraya işe alacak. Daha düşük emekli maaşı olan emekliler de bunun için bir teklifte bulunacak. Böylece EYT üyelerine ödenen düşük emekli maaşı, işverenler için dolaylı bir ücret sübvansiyonuna dönüşecek.

İşverenlere en büyük destek EYT’lileri daha düşük maaşla emekliye ayırmak ve böylece yeniden çalışmaya mahkûm etmektir. EYT’lilerin emekli maaşları mevcut emekli maaşına sabitlenirse, bu emekli yoksulluğu ve ucuz emekli işçiliği anlamına gelir.

EYT’lilerin emekli maaşları eski emeklilik oranına (ABO) (1999 öncesi sistem) göre ödenmelidir. Maliye Bakanlığı işverene kaynak sağlamak yerine SGK’ya destek vermeli!

1999’dan sonra sadece kademeli geçiş

Bilindiği üzere EYT davasında 8.9.1999 tarihi milat olarak kabul edilmekte ve bu tarihten sonra göreve başlayanların durumu gözden kaçmaktadır. Ancak bir gün, bir hafta, bir yıl farkla çalışanlar arasında yaklaşık 20 yıllık bir emeklilik farkı var. 8.9.1999 tarihinde çalışan bir işçi 20 ve 25 yıl çalışarak emekli olabilirken, birkaç gün sonra işe alınan bir işçinin yaklaşık 40 yıl çalışması gerekmektedir. Bu eşitlik ve dayanışmaya dayalı adil bir durum değildir ve Anayasa’daki eşitlik ilkesine aykırıdır. Sosyal güvenlik sistemi adil ve dayanışmacı olmalıdır. Bu nedenle 8 Eylül 1999 tarihinden sonra istihdam edilenler için yeni kademeli emeklilik yaşı takvimi oluşturulmalıdır.

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın