medyauzmani.com
Oğuz Kaan Salıcı’dan Bakan Soylu’ya: O terörist kol kola dolaşırken siz ne yapıyordunuz? – Yerel Haberler

Oğuz Kaan Salıcı’dan Bakan Soylu’ya: O terörist kol kola dolaşırken siz ne yapıyordunuz?

CHP’li Zeytinburnu İlçe Başkanlığı’nın düzenlediği üye katılım törenine 700’ü aşkın vatandaş partiye katıldı. Burada konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Can Saliçi, İstanbul’daki patlamayla ilgili İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya bilgi verdi; Ve o terörist Afrin’den gelip aylarca kalırken, o bombalamayı yaparken o bombalamaya alet oldu; Şu soruyu sordu: “Kardeşim, tüm bağlantılarınla ​​iletişim halindeyken ne yapıyorsun?” CHP İstanbul İlçe Başkanı Kanan Kaftancıoğlu

Haber: Çatan Akyol – Fotoğrafçı: Adam Karbayer

CHP’li Zeytinburnu İlçe Başkanlığı’nın düzenlediği üye katılım törenine 700’ü aşkın vatandaş partiye katıldı. Burada konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Can Saliçi, İstanbul’daki patlamayla ilgili İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya bilgi verdi; Ve o terörist Afrin’den gelip aylarca kalırken, o bombalamayı yaparken o bombalamaya alet oldu; Şu soruyu sordu: “Kardeşim, tüm bağlantılarınla ​​iletişim halindeyken ne yapıyorsun?” CHP İstanbul İlçe Başkanı Kanan Kaftancıoğlu, CHP’lilere çağrıda bulunarak, “CHP’li olmak, kurucumuz Atatürk’ün ideal ve ilkelerinden vazgeçmemek ve bu idealleri cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında geleceğe taşımaktır.”

CHP İstanbul Zeytinburnu İlçe Başkanlığı, törene katılan 700’ü aşkın hemşehrimiz için bu akşam üye nişan töreni düzenledi. Törene CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Oğuz Can Salıcı, CHP İlçe Başkanı Canan Kaftancı Oğlu, parti üyeleri ve yeni üyeler katıldı. Kaftancıoğlu törende şunları söyledi:

“Dövüştüğün tüm arkadaşlarımız senin sayende kendilerini yeniden güçlü hissediyorlar.”

“Sevgili yol arkadaşlarım. İzin verirseniz, size “yoldaş arkadaşlarım” diye hitap etmek istiyorum. Başkanımız Kılıçdaroğlu’nun liyakat, bolluk, barış ve eşitlik için “Bize katılın” çağrısına Zeytinburnu’ndan ses veren her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Ülkeyi yönetenlerin gaflet ve aldanma içinde olduğu bugün ve ne yazık ki terörün ve terörün olduğu ortamlarda İstanbul’a ve tabii ki Türkiye’ye hayat vermek için sizler sayesinde bugün yine daha güçlüyüz. Sadece ben değil, üyelerimiz, biz, belediye başkanlarımız, yetkililerimiz, uzun lafın kısası, vatana yeniden can katmak için mücadele eden tüm dostlarımız, sizlere teşekkürü bir borç bilir.

“Cumhuriyet Halk Partisi mensubu olmak, Atatürk’ün fikirlerinden asla vazgeçmemek ve bu fikirleri Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında geleceğe taşımak demektir.”

Çok değerli bir aileye geldiniz. Ancak CHP’li olmanın vazgeçilmez bazı sorumlulukları vardır. CHP’li olmak, kendini zengin etmek için değil, vatanı zenginleştirmek, çocuk yatağa aç gitmesin diye çalışmak demektir. Cumhuriyet Halk Partisi mensubu olmak, kurucumuz Atatürk’ün ideal ve ilkelerinden asla vazgeçmemek ve bu idealleri Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında geleceğe taşımak demektir. CHP’li olmak, inancı, kimliği, yaşam tarzı ne olursa olsun herkese sevgiyle bakmak ve eşit muamele etmek demektir. CHP’li olmak, karanlığa sürüklenmek istediğimiz günümüzde güzel ülkemizi ve bu güzel coğrafyayı aydınlatmak için çalışmaktır.

Bu nedenle Zeytinburnu’ndan 700 arkadaşımızın bu çalışmada alın teri dökecek olmasından mutluluk duyuyorum. Eski ailemize geldiniz ve sayenizde ailemiz güçlendi. Bugünden sonra samimiyetle, dürüstlükle, ahlakla, dürüstlükle ve en önemlisi de ülkemize can katmak için çalışan arkadaşlarımızla temasa geçerek yürütülecek çalışmaların mutlaka ve mutlaka parçası olacağınıza inancım tamdır. sen. Hepinize tekrar hoş geldiniz diyor ve kocaman sarılıyorum.”

“Afrin’den gelip aylarca kalan, ellerini kollayan o terörist neydi abi, ne yaptın?”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Can Salcı, pazar günü İstanbul’da meydana gelen terör saldırısını hatırlatarak, şunları söyledi:

Değerli arkadaşlar, bundan birkaç gün önce İstiklal Caddesi’nde bir terör saldırısı gerçekleşti. Bugün İstiklal Caddesi’ne gittim ve çok sevdiğim arkadaşlarımla saldırının olduğu yere karanfiller bıraktım. O gün kızımız Ecrine, İstiklal Caddesi’nde yürürken babasının elini tutuyordu. Hangi çocuk babasının elini tutmaktan hoşlanmaz? Ecrine artık aramızda değil. Yaghmour o gün geleceğin hayalini kuruyordu. Ayrıca geleceğinin hayalini kurdu. İstiklal Caddesi’ndeki bombalı saldırıda hayatını kaybetti. O saldırıda altı canımızı, altı kardeşimizi kaybettik. Yaralanmalar oldu, acil şifalar dilerim. Türkiye’nin terörden, teröre ve tüm terör örgütlerine yardım etmeyi umanlardan net bir şekilde uzak durduğu bir gelecek temenni ediyorum. Biz güçlü bir milletiz, bunun da üstesinden geleceğiz. Biz binlerce yıldır bir arada yaşamış, bütünlüğünü bozmamış bir ülkeyiz. Biz güçlü bir milletiz, güçlü bir ülkeyiz. geçeceğiz Aşacağız ama bu terör saldırısının failleri bu ülkeye nasıl geldiler, nasıl girdiler diye sormak lazım. Bu ilk değil, daha önce de yaşadık. Onun “Afrin’den geldiği” söylenmiş olabilir. Peki sen ne yapıyordun Süleyman Soylu? Ve o terörist Afrin’den gelip aylarca kalırken kollarını sallayarak ortalıkta dolaşıyor, sonra saldırıyı yaparken de saldırı aleti oluyordu. Abimin tüm tanıdıklarıyla iletişim halindeyken ne yapıyordunuz?

“Bir fotoğraf albümü var, biliyorsun.”

İçişleri Bakanımızın adı genellikle Süleyman Soylu’dur… Fotoğraf albümü var biliyorsunuz. Suçlu değilseniz bu albüme katılamazsınız. Suçlu olmayanlarla fotoğraf çekmiyor. Uyuşturucu baronuysanız bu albümde yeriniz var. Eğer bir uyuşturucu satıcısıysanız, bu albümde yeriniz var. Bu ülkede mafyanın içindeyseniz bir şekilde albümde yeriniz oluyor. Onuruyla yaşayan, vergi veren, bu ülkeye hizmet eden sıradan bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıysanız albümde size yer yok. Bu yüzden ona Süleyman Soylu demiyoruz, “Fotofil Süleyman” diyoruz.

“Güç değişiyor, ekonomik zorluklar aşılıyor ama Türkiye’yi kültürel erozyona maruz bırakıyorsunuz”

Türkiye’de bu terör örgütleri ortalıkta dolaşırken, mensupları ortalıkta dolaşırken, bu ülkede mafya patronları sokaklarımızda birbirleriyle savaşırken bu İçişleri Bakanı neredeydi? Sırp çete lideri sokaklarımızda öldürüldü. Sarıyer’de bir kişi de yıllardır bir villada yaşarken yakalandı. Birkaç gün önce İtalya’daki en büyük suç örgütlerinden birinin içinden bir kişi Türkiye’de birkaç gün önce tutuklandı. Dört yıldır Antalya’da bulunuyor. Bu ülke ekonomik sıkıntılar yaşıyor diyoruz, doğru. Bu ekonomik sıkıntıları aşacağız. Hükümetler değişiyor, ekonomik zorluklar aşılıyor ama Türkiye’yi kültürel erozyona maruz bırakıyorsunuz.

İLK DAVA KILIÇDAROĞLU’NA AAILDI

Suçlunun kabul edildiği, suçlunun cezalandırılmadığı, ancak bu “sansür yasası” ile suç veya yanlış söyleyenin cezalandırıldığı bir sistem kuruyorsunuz. Suçluya ceza yok ama “işte suç” diyenlere, gazetecilere, siyasetçilere, vatandaşlara ceza var. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na dava açtılar. Bu, Sansür Kanunu’nun 29. maddesi aracılığıyladır. Sansür yasası çıkınca dedik ki: Bu muhalefeti susturma yasasıdır. Gazetecileri ve Aydınları Susturma Kanunu. Burası yüzünden yanlış bilgi diyorsunuz ama sansürlemek istiyorsunuz, cezalandırmak istiyorsunuz.” ‘o iyi mi?’ dediler. İlk dava Kemal Kılıçdaroğlu’na açıldı.

Türkiye’de durum pek iyi değil ama biz Türkiye’yi gün yüzüne çıkarabilecek kadroya sahip bir siyasi partiyiz. Bize zaman zaman soruyorlar, çalışanlarınız kim diyorlar. Küçükçekmece Bölge Başkanı Kemal Sebi. Bugün Küçükçekmece Belediye Başkanı… Beylikdüzü İlçe Başkanı Ekrem İmamoğlu, bugün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı. Adana İl Başkanımız Zidan Karalar bugün Adana Büyükşehir Belediye Başkanımız. Wahab Sezer bugün milletvekilimiz ve belediye başkanımızdır. daha fazlasını yapacağım Bu mücadele devam edecek.

Bali’ye gidecek, Joe Biden’ın dizine oturacak ve şartları kabul edecek.”


İsveç Parlamentosu’nda ‘Terörle Mücadele Yasa Tasarısı’ onaylandı

Bu terör saldırısından sonra şöyle bir şey söyledi: “Amerika Birleşik Devletleri’nin taziyelerini kabul etmiyoruz.” Bu memlekette yangın var Muğla’da, Aydın’da orman yangını var. Alınlarını dikip ‘Cumhurbaşkanımızın talimatıyla yangını söndürdük’ diyorlar, hastanede yangın çıktı, ‘Sayın Cumhurbaşkanı talimat verin, biz söndürelim’ diyorlar. Yani talimat vermemişse, hastanenin yanıyor olması umurunda olmayacak, orman yanıyorsa umurunda olmayacaktı. Yangın çıktığında bile Cumhurbaşkanımızın emriyle öyle diyorlar. Süleyman Soylu çıkıyor ve “Bu terör saldırısının arkasında ABD var, taziyelerini kabul etmiyoruz” diyor. Peki başkan ne yapıyor? Bali’ye gidiyor, Joe Biden’ın dizine oturmuş taziyelerini kabul ediyor. Bir teşekkür notu gönderin. Nedir bu diyet, nedir bu lahana turşusu? Elinizi vicdanınızın üzerine koyun. 20 yıllık AKP iktidarı var Süleyman Soylu bu sözleri Tayyip Erdoğan’ın izni olmadan söyleyebilir mi? Bir giriş, başka bir çıkış. İkiyüzlü siyaset devam ediyor arkadaşlar. İçimizde tesettürlü kardeşlerimiz var. Aynı ikiyüzlü siyaset orada da devam ediyor. CHP’ye hoşgeldiniz…

Türkiye’nin sorunları büyük. Türkiye’nin sorunlarını çözmek zor ama umutsuzluğa da yer yok. Türkiye personeli. Biz binlerce yıllık gelenekleri olan bir ülkeyiz. Biz sorunları çözebilen akıllı insanlarız. Bu ülkenin insanı, verdiği İstanbul’u zorlayarak millet iradesine müdahale etme hatasını yaptığı için 816 bin oyla iradesini kimsenin tereddüt etmeyeceği şekilde pekiştirmiş seçmenimizdir. 23 Haziran seçimlerinde 31 Mart’ta 14.000 oy farkla.

“Altıncı Masada Gücün En Büyük Korkusu”

Şu anda hükümetin en büyük endişesi altılı masa. Altı kişilik masayı kırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Her türlü oyunun içindeler. Sadece birkaç gün önce, Altı Masa son toplantısını yaptı. Kapanış duyurusunu da gördüm ve okudum. Altı masa dimdik ayakta, bu altı lider, Türkiye’deki çeşitli köklü siyasi geleneklerden gelen bu altı lider; Önümüzdeki dönemde ülkede hukukun üstünlüğünü yeniden inşa edecektir. Adaleti yeniden tesis edecekler ve bu ülkeye kuvvetler ayrılığını geri getirecekler. Medyadan bu dezenformasyonu kaldıracaklar… Birlikte çok güçlü bir ülkenin gururlu vatandaşları olacağız.

Bu ülkenin başı dertte, bir an önce fonu getirin diyoruz, iki yıldır da söylüyoruz. O kutuyu getirmemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Burada tekrar edeyim: erken ya da zamanında gelin, ne zaman isterseniz, biz hazırız. Bu kutu buraya gelsin. Büyük ülkemizin emekli olacağını biliyorum Recep Tayyip Erdoğan…”

Eski AKP’liler: “Tek bir şey söylüyorum: Millet, CHP iktidar olsun”

Geçmişte AKP’de ilçe teşkilat başkanı olan ve CHP’nin yeni üyesi Mürsel Çırak da şöyle konuştu:

“1990 yılında Milli Görüş ve Refah Partisi’nin kalbinden başlayarak AKP Kurucu Bölge Başkanvekilliği ve son olarak da teşkilat başkanlığı görevinde bulundum. Şimdi resmen oradan çıktım. CHP’li 1968 Zeytinburnu doğumluyum Aslen Giresunlu Alcaralıyım Bundan sonra CHP’li askerim Tek bir şey söylüyorum harika olsun herkese olsun CHP iktidar olsun.

Yeni üyelerden Cengiz Öztürk şunları söyledi:

“Bugün sizlerle birlikte olmaktan büyük heyecan ve mutluluk duyuyorum. CHP ailesi olarak sayımız artıyor, ailemiz büyüyor. Siyaset gönüllü bir iştir. Üyelikten adaylığa kadar CHP ailesinin bir parçası olmak için buradayım.” organizasyon ve yapmam gerekeni tüm kalbimle yapmak. Bana bu şansı verdiğiniz için teşekkür ederim.”

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın