medyauzmani.com
Neden Osmanlı padişahlarının hac ziyareti? ” YerelHaberler – Yerel Haberler

Neden Osmanlı padişahlarının hac ziyareti? ” YerelHaberler

1299-1923 yılları arasında hüküm süren imparatorluk ve bu imparatorluğu yöneten 36 padişah, dünya tarihinde hala derin etkileriyle söz etmektedir. Son zamanlarda Osmanlı Devleti ile ilgili diziler ve filmler yapılıyor; Bunlara bağlı olarak popülerlik kazanarak kitaplar yazılır. Dini açıdan monarşi ile yönetilen Osmanlı Devleti’nde teokratik bir yönetimle yönetilen padişahların İslam açısından kutsal kabul edilen haccı yerine getirmediği ancak farklı farzların olduğu konusu. tarihçiler arasında bu konudaki görüşler, bu pozisyonun olası nedenlerini inceleyelim.

Çoğu insan muhtemelen bu yeni modu duymuştur. Ancak Osmanlı tarihinin belki de en tartışmalı konularından biridir ve henüz kesin bir sonuca varılamamıştır. – İlk ciddi hac girişimi II. Bayezid’in hükümdar ailesinde ve şehzade iken hac yapmak için yola çıktı, ancak babası fatih Sultan Mehmed’in ölümü nedeniyle geri dönmek zorunda kaldı. Bu kararda Sadrazam ve devletin ileri gelenlerinin yazdığı mektup etkili olmuştur. Bundan yararlanmanın devletin varlığına zarar verebileceğini belirtir. Çünkü bu mesajla II. Murad’ın tahttan indirilmesi sırasında Haçlıların Macaristan önderliğinde hareket ederek yerini fatihlere bıraktığına da değiniyor ve iktidar boşluğuna dikkat çekiyoruz. Dolayısıyla bu durumda devlet idaresinde olmayanların hac yapması gerektiğine dair bir inanış vardır.

İkinci umreye gitme teşebbüsü II. Osman’a (genç Osman) aittir ve bu teşebbüsten dolayı o dönemdeki kayınpederi ve İslam şeyhi Esad Efendi’nin fetvası caizdir (büyük ihtimalle). fetva çıkmasın diye…” Alimlerden Aziz Mahmud Hüday de devrin bu fetva üzerinde ittifak etmiştir ve bu hususta o devirde halkla askerler arasında konuşulan mesele şuydu: Padişahlar terk ettiler. hacda görevlerini nizam ve adalet adına yerine getirmeleri, şehri denetimsiz bırakmalarının yanlış olması ve İslam şeyhinin fetvalarının bu yöndeki girişimleri etkilediği anlaşıldıkça.

Diğer bir görüşe göre ise, hac vazifesinin devlet malı ile yerine getirilemeyeceği ve şahsi malın esas olduğu anlayışı, padişahların bu vazifeyi yerine getirmesine engel olmuştur. Padişah olmanın yarattığı durum nedeniyle devam etmesi mümkün değildir. Sıradan bir kişi olarak hac, yol güvenliğini sağlayacak bir ordunun olması gerekir ki kişisel mal karşılanamaz. Padişahlar hac görevini yerine getiremedikleri halde Foj al-Sir adlı bir kervanla başkalarını yerlerine gönderir, Mekke ve Medine halkına yüklü miktarda altın ve hediyeler gönderirlerdi. Bölgede neredeyse hiç fakir insan yoktu.

Hacca gidememe şartı sadece saltanat döneminde değil, saltanat döneminde de geçerlidir, tek istisna ailenin hac yapan tek erkeği olan Jim Sultan’dır. Bölge Memlûklerin eline geçmiş ve Memlûklere sığındıktan sonra bu görevi yerine getirmiştir.

Padişahların zaman zaman kılık değiştirerek hacca gittikleri de söylenmiştir ancak bu rivayetler rivayetten öteye gidemez.Sultan Abdülaziz hakkında böyle bir rivayet vardır fakat bunu ispatlayan bir belge yoktur ve rivayete göre Hz. Sultan ve Ad, Hac yoluyla da dini birleştirdi ve 1922’de tahttan indirildikten sonra ülkeyi terk ederek hac yolunu tuttu. Ancak halifeliğin de Şerif Hüseyin’e devredileceği dedikoduları çıkınca, o hac görevini yerine getiremeden geri döndü.Damat Ferit Paşa’nın yardımcısı tarihçi Tarık Mümtaz Göztepe, iki birlik hakkında bu bilgiyi verdi.

Bütün bu görüşler incelenirken dönemin şartları içinde değerlendirilmesi ve günümüz şartlarıyla mukayese edildiğinde bu tarihsel ayrımın yapılması gerekmektedir.

katip: Gürkan Demirci

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın