medyauzmani.com
Mide yanması (reflü) nedir, belirtileri ve tedavisi «YerelHaberler – Yerel Haberler

Mide yanması (reflü) nedir, belirtileri ve tedavisi «YerelHaberler

Mide ekşimesi GÖRH’nin karşılaştığı sorunlardan biridir. Ağızdan alınan besinler yemek borusundan geçerek mideye gider. Reflü, mide içeriğinin yemek borusuna ve hatta ağza geri dönmesidir. Recoil kelime anlamı olarak kaçmak demektir. Gastroözofageal reflü, gastroözofageal reflü olarak adlandırılır. Her yaşta görülebilir. Genel olarak, insanların %40’ı hayatlarının bir noktasında reflü şikayeti yaşıyor.
Yemek borusu ile mide arasında bir kapak vardır. Açlık durumunda, valf sistemi mide içeriğinin kusmasını önler. Midenin göğüs boşluğuna doğru herniasyonu kapak sistemini bozarak reflüye neden olur. Kapak sisteminin yetersiz çalışması mide içeriğinin yükselmesine neden olur. Tembel bir midede midedeki besinler yemek borusuna ve ağza ulaşabilir. Obezite, hamilelik ve göğsü ve karnı sıkıştıran dar giysiler GÖRH’ye neden olabilir. Prostat büyümesi için kullanılan doksazosin gibi tansiyon ilaçları, ambodipin gibi tansiyon ilaçları, ağrı kesiciler, depresyon ilaçları (amitriptilin gibi) ve nitratlar kapaktaki düz kas hücrelerini gevşetir. Böylece kapak görevini yapamaz ve rebound gelişir. Stres doğrudan GÖRH’ye neden olmaz, gastrit ve ülseri kolaylaştırır. Reflü ülseri ve gastrit olması gerekli değildir. Mide yanması olan her hastaya gastrit teşhisi konur ve tedavi edilir ancak tedavi sonrasında şikayetler tekrarlar. Hasta reflü açısından değerlendirilmelidir.
Reflüde yemek borusunun harabiyeti ile kanser oluşma riski vardır. Alerjisi olan kişilerde mide içeriği ağza girdiğinde astım atakları meydana gelir. Reflü ile ilişkili astım atakları özellikle gece uyuduktan sonra ortaya çıkar.
Sindirimi zor olan ağır yemekler, salam, sosis, çeşniler gibi kızartılmış ve işlenmiş gıdalar, çok miktarda yemek, az çiğnemek, çikolata, kahve, alkol ve sigara mide ekşimesine neden olur.
Midenin içeriği asidiktir. Mide asidi ve yemek borusuna sızan pepsin enzimi, yemek borusunun iç yüzeyini kaplayan hücrelere zarar verir.

Semptomlar ve şikayetler

Midenin üst kısmından başlayarak göğüs ortasına kadar devam eden yanıklar vardır. Bazen boyun, omuz, sırt ve kollarda hissedilir. Bu yüzden kalp ağrısı ile karıştırılabilir. En sık yanma şikayeti azaldığında görülür. Bu hastalar yüksek yastıkta uyumayı tercih ederler.
Acı ve ekşi su ağza girer ve ağızda hoş olmayan bir tat bırakır. Yatarken mide içeriği yatay pozisyonda kolayca dışarı çıktığı için acı ve ekşi suyun ağza girişi artar. Sıvı akciğerlere girerse pnömoni oluşur.
Gaz, geğirme, hıçkırık, gıdıklanma hissi, uzun süreli öksürük, ağız kokusu, ses kısıklığı, gece astım atakları ve diş çürümesi diğer belirtiler arasındadır. GERD, diş çürümesi, astım, sinüzit ve farenjite neden olur. Bu nefes darlığı, baş ağrısı, boğaz ağrısı ve öksürük ile kendini gösterir. Bu hastalarda reflü teşhis edilmezse yapılacak tedaviler işe yaramayacaktır.
Yemek borusunda asit ve pepsin enzimi nedeniyle yok olan hücrelerin yerine zamanla yeni hücreler yapılır. Bu hücreler asitlere ve pepsine karşı daha dirençlidir. Ancak normal özofagus hücrelerinden farklı oldukları için yıllar sonra özofagus adenokarsinomasına neden olabilirler. Tekrarlayan reflü nedeniyle hücrelerde meydana gelen yapısal değişikliklerin yanı sıra, yemek borusunda yıkım sonrası fibrozis adı verilen skar dokusu ve skar dokusu gelişir. Bunlar da özofagusun kasılma ve gevşetme işlevini bozabilir ve ileride yutma güçlüğüne neden olabilir. Yemek borusunda gelecekte kansere neden olabilecek bir hücresel değişiklik, Barrett’s yemek borusu olarak adlandırılır. Reflü şikayeti olanların %10-15’inde ilerde Barrett yemek borusu gelişir. Özofagus özofajiti gelişenlerin %1’inde özofagus kanseri gelişir.
Endoskopi yapılarak yemek borusunda aşınmalar görülebilir. Bazı hastalarda yemek borusu hasarı olmayabilir. Reflü, yemek borusundaki asidin 24 saat boyunca ölçülmesiyle değerlendirilebilir. Yemek borusu manometrisi gibi incelemeler için gastrointestinal çapraz film mevcuttur.
Reflü teşhisi için hastanın şikayetlerini dinlemek yeterlidir. Ancak belirgin mide şikayetleri, iştahsızlık, kilo kaybı veya yutma güçlüğü varsa kanser gibi hastalıkların ayırıcı tanısını yapmak için endoskopi yapılır. Reflü ve ülser bir arada bulunabilir.

ttıbbi tedavi

Hastanın durumu değerlendirildikten sonra asit salgısını azaltan H2-reseptör blokerleri (simetidin, ranitidin, famotidin, nizatidin), proton pompası inhibitörleri (lansoprazol, omeprazol, esomeprazol, pantoprazol) gibi ilaçlar verilir. Helicobacter pylori varsa günde iki kez salgı azaltıcı amoksisilin ve klaritromisin ile içilir. Üçlü ilaç tedavisi iki hafta kadar sürer. Mide bulantısı, iştahsızlık, karın ağrısı ve ishal gibi yan etkileri vardır.
Yemek borusu ile mide arasındaki kası harekete geçiren ve mide boşalmasını hızlandıran metoklopramid ve sisaprid gibi ilaçlar reflüyü azaltmak için faydalıdır.
Şikayetler şiddetli ise koruyucu bir film oluşturarak tahriş olmuş hücre tabakasına fayda sağlayan sukralfat da kullanılabilir. Yaklaşık 2-3 ay kadar hastanın ilaçları düzenli kullanması ve tavsiyelere uyması gerekmektedir. Ancak kapak gevşek olduğu sürece ilaç kesildikten sonra da regürjitasyon devam eder. Bu tür hastalarda yemek borusundaki kapakçık cerrahi tedavi ile onarılır. Mide fıtığı varsa ameliyatla düzeltilebilir. Kapalı cerrahi sistemler (laparoskopi) ile de ameliyat yapılabilmektedir.

kaynak:
https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberleri/reflu/

yazar: Fatih Bouleli

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın