medyauzmani.com
Kültürel Değişimler – Mümtaz Turhan | YerelHaberler – Yerel Haberler

Kültürel Değişimler – Mümtaz Turhan | YerelHaberler

Türk fikir hayatında önemli bir yer tutan Mümtaz Turhan, 1908 yılında Erzurum’un Harasan ilçesine bağlı Akataş köyünde doğdu. Babası Basınler mahallesinden Şerif Bey, annesi Sabri Hanım Erzurum’un tanınmış ailelerindendir. Üç erkek kardeşin en büyüğüdür. Henüz sekiz yaşında bir çocukken ailesi, 1916’daki Rus işgali nedeniyle 90-100 kişilik bir toplulukla Kayseri’ye göç etti.

Turhan, ilk ve orta öğrenimini ilk ve orta öğrenimini Kayseri Sultani’nde 1924 yılında tamamladı. Lise öğreniminin bir kısmı Bursa Lisesi ve Ankara Lisesi’nde devam ettikten sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’ne girdi. . O sırada Milli Eğitim Bakanlığı’nın açtığı sınavı kazanarak 1928’de girdiği Berlin Üniversitesi’nde psikoloji okudu. Ardından Frankfurt Üniversitesi’nden psikoloji doktorası aldı.

1936’da doktorasını tamamladıktan sonra Türkiye’ye döndüğünde İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde asistan ve deneysel psikoloji kürsüsü oldu. 1939 yılında “Yüz İfadelerinin Yorumunda Deneysel Bir Çalışma” başlıklı teziyle doçent oldu. 1944 yılında British Council bursuyla İngiltere’de Cambridge Üniversitesi’ne gitti ve Fr. İkinci doktorasını 1948’de Frederick Bartlett ile yaptığı “Kültürel Değişimler” konulu çalışmasıyla aldı.

Türkiye’ye dönüşünde 1951 yılında Profesör ünvanını aldı. Daha sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Deneysel Psikoloji Anabilim Dalı başkanı, 1960 yılında Deneysel Psikoloji Enstitüsü müdürü oldu. . Turhan, 1949-1951 yılları arasında Birleşmiş Milletler Sosyal Komitesi’nde Türkiye temsilcisi olarak görev yaptı.

Birçok ilim ve fikir derneğinin üyesi olan Turhan, İstanbul Türk Cemiyeti ve Türk Psikoloji Cemiyeti’nin de başkanlığını yapmaktadır. Turhan, 1 Ocak 1969’da karaciğer kanserinden öldü.

Hayat al-History’nin Mümtaz Turhan’ın vefatından sonra yaptığı değerlendirmede şu satırlar yer alıyor:

Mümtaz Turhan, son Türk döneminin bu kadar kısır birkaç şahsiyetinden biridir. Türkiye’nin ve Türk toplumunun doğu medeniyetinden batı medeniyetine geçiş çabası ve sonrasında yaşanan kültürel dönüşümler, yazarın başyapıtlarından sayılan bu çabanın ilk ciddi tarihsel çözümleme girişimini ele almaktadır. Daha güncel konular. Bizim muasır medeniyet seviyesine ulaşmamız için gerekli şartlar üzerinde çalıştı. Bizim ölüm kalım meselemiz olan bu kalkınma meselesinde ümide ve hayal gücüne yer vermeden tamamen bilimsel ve gerçekçi çalışmalar yürütmüştür.

Turhan’ı şaheseri olan kültürel değişimleri incelemeye iten gözlemleri ve merakıydı. 1932 yılında Kayseri’de sekiz yıl şehir hayatından sonra döndükleri eski memleketlerinde, doğup 16 yaşına kadar birlikte yaşadığı köy halkını ilk kez ziyaret ettiğinde orada alışkanlıklarındaki değişiklikler. Köydeki kısmi değişimlere rağmen köy halkının kültürünün kendisini hayrete düşürecek şekilde bütünlüğünü koruyabilmesi ile Türkiye’nin büyük şehirlerindeki kültürel değişimler sonucunda kültürün bütünlüğünü yitirmesi arasındaki çelişkiyi fark edecektir. . Ve kararsız bir halde titreşir ve bu farkı bilimsel bir yöntemle analiz etmeye ve açıklamaya çalışacağız. (Özakpınar 2002:13).)

“Kültürel Değişmeler” adlı eserde, 1718-1923 yılları arasındaki kültür ve medeniyet kavramlarının değişimi, farklı bilim adamlarının bu kavramlar hakkındaki görüşleri ile irdelenmektedir. Kültürel değişimlere odaklanmanın iki önemli nedeni vardır; Birincisi, kültürel değişimlerin küresel bir boyutu olduğudur. İkincisi, Türkiye Batılılaşma hedefiyle 250 yıldır bu sürecin içinde. (Korkmaz 2008: 712)
Mümtaz Turhan, kültürel değişimleri serbest kültürel değişimler ve zorunlu kültürel değişimler olmak üzere iki başlık altında incelemiştir. Serbest kültürel değişimler, bir sosyal grubun veya toplumun yabancı bir kültür taşıyan bir grup veya toplumla ilişki kurması ve o kültürün bazı unsurlarını hiçbir iç veya dış baskı olmaksızın benimsemesi durumunda meydana gelen değişimlerdir. Zorunlu kültürel değişimler, iki toplumsal grubun veya farklı kültürlere sahip toplumların, birinin diğerine kendi kültürünü veya onun bazı unsurlarını kabul etmesi için baskı yapması veya idari otoriteye sahip bir grubun ve yabancı bir kültürün otoritesini veya onun bazı unsurlarını benimsemesi. çoğunluğun iradesi ve bunu topluma empoze etmeye çalışması sonucunda meydana gelen değişimlere denir. (Korkmaz 2008: 718)

Mümtaz Turhan, kültürel değişimler konusunda geliştirdiği kavramlarla Türkiye’deki değişimi de inceledi. Üçüncü lale devrinin başından beri. Selim’e Kadar Olan Dönem (1718-1789), Serbest Kültür Değişimleri Dönemi, III. Selim dönemi (1789-1807), serbest ve zorunlu kültür değişimleri arasındaki geçiş dönemi, 2. Mahmud’dan Cumhuriyetin ilanına kadar olan dönem (1808-1923) de zorunlu kültür değişimleri dönemi olarak nitelendirilir. (Özakpınar 2002: 14)
Turhan, kültürel değişimlerin psikolojik ve toplumsal mekanizmalarını bilimsel olarak anlatırken, Avrupa’nın ve Türkiye’nin değişimi doğrultusunda bilimi anlamadan ve bilimi Türkiye’nin toplumsal yapısına yerleştirmeden bir yere varılamayacağını da vurguladı.

Bir diğer önemli eser olan “Eğitimimizin Başlıca Vakaları ve Bazı Çözüm Yolları”nda ise eğitimin önemi ve Türk eğitim sisteminin yanlışlarından bahsedilmekte ve çözüm önerileri sunulmaktadır.

Turhan, Türkiye için eğitimin öneminin tahmin edilenden daha büyük olduğunu belirtti. İki yüz elli yıllık modernleşme çabalarının başarısızlıkla sonuçlanmasının nedeninin eğitime gereken önemin verilmemesi olduğunu gördü. Türkiye’nin çağdaş ve çağdaş olabilmesinin yolunun Batılı zihniyetle eğitime gereken değeri vermekten geçtiğini vurguladı.

Turhan, yaşamı boyunca uygulanan eğitim politikalarını eleştirdi. Özellikle Türkiye’nin okuma yazma oranını artırmaya çalışırken akademisyenlerin eğitimine gereken önemin verilmediğinden şikayet etti. Turhan’a göre ülkenin temel sorunu eğitimli insan sayısının azlığı değil; Entelektüeller iyi eğitimli değildir (Atmaca 2004:30)

Turhan’ın tüm kitap ve makalelerine baktığımızda ülkeyi yönetecek eğitimli memur ve âlimlere ne kadar önem verdiğini görürüz. Türkiye’de bu kadroların olmadığı ve bu kadroların oluşması için eğitime büyük önem verilmesi gerektiğine dair yazılar yazarken, ülkenin içinde bulunduğu kötü durumu alim eksikliğine ve idari kadro eksikliğine bağlamaktadır. Atmaca 2004:64). Ayrıca ekonomik ve kültürel kalkınmanın sağlanması için iyi yetişmiş bir aydın kadronun oluşturulması gerekliliğine vurgu yapmıştır.

“Batılılaşmanın neresindeyiz?” adlı eserinde Batılılaşmanın gerçekleşip gerçekleşmediğini de merak etmiştir. Batılılaşmayı tamamlamak için yapılması gerekenleri tartışır. Batılılaşma konusunda öne sürülen fikirleri eleştirel bir şekilde değerlendirdi.

Seçil Deren, “Kültürel Batılılaşma” başlıklı yazısında Mümtaz Turhan’ın düşüncelerini şöyle aktarıyor:

Türkiye’de sosyal psikolojinin ilk uygulayıcılarından biri olan Mümtaz Turhan, Batı teknolojisinin seçkinler ve eğitimliler tarafından Türk kültürüne entegre edilmesi gerektiğini ifade ediyor. Turhan’a göre Türkiye’nin ilerlemesinin tek yolu Batılılaşmak, Batı medeniyetinin temel unsurlarını uygulamaktır. Bu unsurlar bilim ve bilimsel zihniyettir. bilimin uygulaması olan teknik; Hukuk ve özgürlük, bilimsel zihniyetin geliştiği ortamın koşullarıdır.

Mümtaz Turhan, Kültürel Değişimler (1951) adlı kitabında, medeniyet sahasını değiştirmeye mahkûm olan bir toplumun kültürünün bu değişim anında tamamen ortadan kalkmayacağını, hakim milletin kültürünün onun yerine geçemeyeceğini söyler. . İki toplum ve iki kültür bir araya geldiğinde, biri mutlaka yok olmaz; Sentez gerçekleşir. Batılılaştık diye dinimizin kimliğimizi kaybedeceği iddialarının hiçbir bilimsel değeri yoktur. Ancak Türkiye Batılı olamadı, çünkü insan unsuru yok sayıldı ve Batılı gibi yaşamaya başladı.

Turhan, kendi yerli kültürümüzün taklit aşamasına gelmeden ve toplumsal ayrışmadan, yaratıcı sentezle oluşturulması gerektiğini ileri sürmüştür.

Kitabı okumak veya satın almak için Google Kitaplar sayfasına göz atabilirsiniz.

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın