medyauzmani.com
Kaybolmadan önce gezilecek yerler «YerelHaberler – Yerel Haberler

Kaybolmadan önce gezilecek yerler «YerelHaberler

Acele etmek! Evet, doğru duydunuz, dünyadaki nesli tükenmekte olan yerleri kaybolmadan önce keşfetmelisiniz. Önümüzdeki yıllarda küresel ısınma, artan kirlilik ve diğer iklim değişiklikleri yavaş ama emin adımlarla bu harika yerlerin yok olmasına yol açacaktır. Bu yüzden çok geç olmadan ziyaretinizi planlamaya başlamalısınız.

-Alaska:

Alaska’nın tüm bölgeleri yok olma riskiyle karşı karşıya çünkü iklim modellerindeki değişiklikler Alaska’nın doğal ancak kırılgan ekosistemini anında etkiliyor. Alaska, kendine has yapısı olan birçok bitki ve hayvanın bulunduğu özel bir bölgedir. Karın hızla erimesi ekosisteme zarar verir ve bölgenin flora ve faunasını tehlikeye atar.

Glacier Ulusal Parkı, Montana, ABD:

Muhteşem güzelliği ve büyüleyici manzarasıyla birlikte her türlü yerel fauna ve florayı koruyor. Bir zamanlar 150 buzulun bulunduğu buzul sayısı artık hızla azalıyor. İklim değişikliği bu doğa harikasının fauna ve florasını olumsuz etkiliyor.

Everglades, Florida, ABD:

Everglades, bölgede yaşayan vahşi yaşamın yanı sıra çeşitli sulak alanlar ve göllerle doluydu. Ancak aşırı drenaj ve gıda kirliliği vahşi yaşamı ciddi şekilde etkiliyor ve bu hassas ekosistemi istikrarsızlaştırıyor.

Athabasca Dağları, Alberta, Kanada:

Bu ünlü buzul 2,3 mil karelik bir alana yayılıyor ve Jasper Ulusal Parkı’ndaki “Columbia Buz Sahası”nın bir parçası. Son yıllarda bu ünlü buzul küçülmekte ancak iklim değişikliklerindeki hızlı değişimler nedeniyle buzulun erime hızı artmış ve yok olmasına yol açmıştır.

Sütunlar:

Hem Antarktika hem de Kuzey Kutbu doğal güzelliğe sahiptir. Her iki bölge de etkileyici ve güzel buzdağları ve buzullarla kaplıdır. Ancak her iki bölge de iklim değişikliği nedeniyle tehdit altında. Eriyen buzullar, bölgeye özgü hayvan ve bitki türlerini tehdit etmekte ve bölgenin faunasını tehlike altındakiler listesine sokmaktadır.

Ölü Deniz, İsrail’in doğusunda:

“Tuz Denizi” olarak da bilinen, zahmetsizce yüzebilen bu nadide deniz, şifalı özellikleriyle ünlüdür. Hızla küçüldüğü için yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Ürdün Nehri, Ölü Deniz’in tek su kaynağıdır, ancak komşu ülkeler nehirden su çekerek denize çok az su bırakır. Ölü Deniz ayrıca denizden mineral çıkaran maden şirketlerinin de büyük baskısı altındadır.

Madagaskar:

Madagaskar, faunası ve florası ile görülmeye değer bir adadır ve aynı zamanda lemurlara da ev sahipliği yapmaktadır. Ancak kaçak avlanma, ormansızlaştırma ve bazı tarım teknikleri nedeniyle tüm bölgenin ekolojik dengesi ciddi tehdit altındadır.

Alpler, Avrupa:

Karla kaplı güzel Alpler, kayakçılar için bir cennet olarak bilinir. Bununla birlikte, küresel iklim değişiklikleriyle değişen Alp hidrolojik döngüsü, dağları çorak bırakarak hızlı buz erimesine yol açtı.

Büyük Bariyer Resifi, Avustralya:

Kuzey Queensland’de 2.300 kilometre mercan resifi var, burası bir su altı harikalar diyarı. Bununla birlikte, mercan resiflerinin varlığı, kirlilik, yetersiz balıkçılık, düzensiz tarım uygulamaları ve mercan ağartma ve erozyon nedeniyle ciddi şekilde tehdit altındadır. Buna ek olarak, yükselen deniz suyu sıcaklıkları, dünya çapında mercan resif ekosistemlerinde yaygın hasara neden oluyor.

Yangtze Nehri Havzası, Çin:

Nehir havzası pandalar, yunuslar ve kar leoparları gibi pek çok sevimli türe ev sahipliği yapıyor. Ancak hızlı ve sınırsız kentleşme, ekonomik büyüme ve gelişme nehir havzasının hassas ekosistemini olumsuz etkilemektedir.

Galapagos Adaları, Ekvador:

Şimdi ‘Doğal Dünya Mirası Alanı’ olarak listelenen bu volkanik takımadalar, bitki ve hayvan türlerinin çeşitliliği nedeniyle turistler arasında oldukça popülerdir. Evrimci Charles Darwin, Türlerin Kökeni adlı kitabında, evrim teorisinin gerekçesi olarak Galapagos Adaları’nı gösterir. Yasadışı balıkçılık ve büyük bir turist akını, adanın ekosisteminin dengesini bozuyor.

– Seyşeller:

Afrika kıyılarındaki bu adalar, tropik güzelliğin vücut bulmuş halidir. Bu ülkenin tüm adaları granit ve mercandan yapılmıştır. Seyşeller beyaz kumlu plajları ve masmavi sularıyla nefes kesen güzellikleri gözler önüne seriyor. Ancak deniz sıcaklığındaki son değişiklikler, adayı tamamen sular altında kalma tehlikesiyle karşı karşıya bırakmıştır. Mercan ağarması ve erozyon da adaların deniz ekosisteminde geri dönüşü olmayan hasara neden oluyor.

– Moldive Adaları:

Maldivler’deki bu mütevazı tropik cennet, muhteşem plajları ve masmavi sularıyla bilinen çok popüler bir turizm merkezidir. Küresel ısınma bu hızla devam ederse buzullar hızla erimeye devam edecek ve deniz seviyelerinin yükselmesine neden olacaktır. Çevreciler, bu tropik cennetin birkaç on yıl içinde batma tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna inanıyor.

Kilimanjaro Dağı, Tanzanya:

Karla kaplı zirvesiyle bilinen sönmüş bir yanardağ olan Kilimanjaro Dağı yürüyüşçüler arasında popülerdir. Ancak bu dağ her türlü ekosistemi destekler. Ancak bu karlar son yıllarda erimeye başladı ve yakın gelecekte tamamen ortadan kalkması bekleniyor.

Batı Afrika’daki Kongo Havzası:

Bu havza tropikal yağmur ormanlarıyla ünlüdür. Bu yağmur ormanı altı ülkeyi kapsıyor ve yaklaşık 10.000 bitki türüne ve 4.000 hayvan türüne ev sahipliği yapıyor. Bu ormanların artık yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu düşünülüyor çünkü dönümlerce arazi ormansızlaşma, yasadışı ağaç kesimi ve gerilla savaşı nedeniyle kaybedildi. Ayrıca aşırı avlanma nedeniyle birçok hayvan türü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Kaynak:
http://www.buzzle.com/articles/endangered-places-to-visit-before-they-disappear.html

yazar:Tülay Ersoy

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın