medyauzmani.com
Kangli Koca Son Kan Turalı Destanı / 1 Dede Korkut Hikayeleri | YerelHaberler – Yerel Haberler

Kangli Koca Son Kan Turalı Destanı / 1 Dede Korkut Hikayeleri | YerelHaberler

Oğuzlar devrinde onlara Kanlı Koca derlerdi, güçlü bir asker vardı. Kan Turalı adını verdikleri cesur yetişkin bir oğlu oldu.

Kangli Koka diyor ki: Arkadaşlarım, babam vefat etti, ben evde kaldım, yarın öleceğim. Oğlan der ki: Baba madem benimle evlenmek istiyorsun kız bana nasıl hak etsin?

Babam, der Kan Turalei, ben yerimden kalkmadan kalkmış olmalı, ben kara koçuma basmadan kalkmış olmalı, ben kafirin kanlı eline ulaşmadan önce gelmiş olmalı, bana o getirmiş olmalı kafa. Kanlı Koca der ki: Oğlum kız istemezsin yiğit bahadur istersin onun arkasında yiyip içer hoşça vakit geçirirsin.

Evet canım babam çok isterim dedi ve dedi ki: “İnşallah güzel bir Türkmen kızın olur, birden titrerim, üstüne düşerim, karnı yırtılır.” Kanlı’nın kocası der ki: Sizden oğullar ve kızlar görünce, yemek sağlamak bendendir. Bunu söyledikten sonra Cesur Ejderha Kan Turalei koltuğundan kalktı. Kırk adamını da yanına aldı.

Oğuz içini görmüş, kızı bulamamış. Geri çekildi ve evlerine döndü. Babası der ki: Oğlum, kız buldun mu? Oğuzların eli helak olsun, dedi Kan Turalı, Ben kendime güzel kız bulamadım, dedi babam. Babası der ki: Oğlum kızım böyle olmaz. Kan Turalı diyor ki: Nasıl gidilir, dedi babam. Kangli’nin kocası der ki: Oğul sabah gelip öğlen gelemezsin, öğlen gelip akşam gelemezsin dedi, oğul malları bütün ellerinle topla, yığıl, ben kız bulurum dedi. sen. Kangli’nin kocası çok sevindi. Beyaz sakallı yaşlı adamı da yanına aldı.

İç Oğuz’a girmiş, kız bulamamış. Dış Oğuz’u dolaştı, bulamadı. Tökezledi ve Terrabuzan’a geldi. Meğer Tırabuzan tekür44’ün alışılmadık derecede güzel bir kızı varmış. Sağa ve sola iki çift yay çizdi. Attığı ok yere düşmeyecekti. O kız Üç Cübbeli Balık Canavarı’ydı. O üç canavarı kim yenip öldürürse kızımı ona vereceğime söz verdi. Yapmasaydı, kafasını kesecekti. Böylece otuz iki kâfir efendinin oğlunun başı kesilerek kalenin gövdesine asıldı. Bu üç hayvandan biri kükreyen aslan, diğeri kara boğa ve sonuncusu da erkek kara dişi deveydi. Bunların her biri bir ejderhaydı. Bu otuz iki baş kaleye asıldı ve kükreyen aslanın ve kara devenin yüzünü görmeden boğanın boynuzunda telef oldular.

Kangli’nin kocası bu kafaları ve o canavarları gördü ve bitler onun ayaklarının dibinde toplanmıştı. Ben orada olayım, dedi, oğluma düzgün anlatayım, yeteneği varsa gelsin alsın, yoksa evdeki kızla yetinir. Atın ayakları hızlıdır ve şairin dili çeviktir. Kanlı Koca gelip Oğuz’a gitti. “Kan Turali duydu, baban geldi” dediler. Babasına karşı kırk yiğidin yanındaydı. elini öp. Der ki: Babacığım, bana faydalı bir kız buldun mu? Geyik: Onu buldum, yeteneğin varsa oğlu dedi. Can Turali der ki: Altın mı istiyor yoksa katır deve mi istiyor?

Babası der ki: Oğul ustalık lazım dedi. Kan Turalı der ki: Kara atımı babasının yelesiyle eyerleyeyim, kâfirlerin kanlı ellerini gezdireyim, kafasını keseyim, kan dökeyim, kâfire kan kusturayım, bir uşak getireyim, hüner göstereyim. “Sevgili oğlum” der eli kanlı koca, “hile dediğim bu değil.” O kız için üç canavar tuttular. O üç canavarı kim bastırırsa ona o kızı verirler. Onu bastırıp öldürmezlerse kafasını kesip kaleye asacaklar. Can Turali: Baba bunu bana söylememeliydin, madem öyle dedin, tabii ki gelirim.

Bak nettim, der Kangli Koka, çocuğa kötü bir haber vereyim, belki gider gitmez geri gelir. Kangli Kuka burada demiş, bakalım hanım ne demiş:

bağlı kuruluş:

Oğlum senin hedefin
Sapmalar ve sapmalar var
Şövalye içeri girip çıkamaz, sümük olur
Alaca şahin ormanını kökünden sökemez
Kim gökyüzüyle yarışırsa onun kalesi olur
Kalbi bakan kişi onun güzelliği olur
Söylemeden yol gösteren onun celladı olmaz.
Kalkanı sırtında oynar ve piyade olur
Kötü yerlere gittim, geri dön
Ak sakallı babanı ağlatma

dedi. Kızgındı Turali diyor ki:

Ne diyorsun, ne diyorsun canım baba?
Çok çalışmaktan korkan cesur bir adam mı?
Alpleri korkutmak ayıp olur
Kıvrımlı yollar
Kadir Kor ise geceye bineyim
Bir şövalye girip çıkamaz, çamura kum koyayım
Alaca şahin ormanını kökünden sökemez
Bir çakmak yakıp ateşe vermeme izin ver
Kaleleri gökyüzüne ulaşır
Kadir Kor ise yıkayayım
Kalbine göz kırpan güzel kadının boynundan öpeyim
Kalkan sırtında hareket eder
Kadir Kaur ise kafanı keserim
gelirim ya da gelmem
geleceğim ya da gelmeyeceğim
Kara devenin göğsünün altında kalayım
Boğa boynuzuna binmeme izin ver
Ya da kükreyen bir aslanın pençelerinde
gelirim ya da gelmem
geleceğim ya da gelmeyeceğim
Onu tekrar görene kadar Bay Piliç, bizi izlemeye devam edin.

dedi. Ve onun namustan yana durmadığını görünce, oğlunuza hayırlı olsun, mahalleli gelsin gelsin, dediler. Babasının annesinin ellerinden önce.

Kırk adamını da yanına aldı. Yedi gün yedi gece yol aldılar. Kafirlerin sınırına varıp çadır kurdular. Koşucu atını dörtnala sürer ve kan asasını göğe fırlatır, aşağı inmeden onu yakalar ve yakalar,

Hey, kırk karım, kırk arkadaş
Eğer yarışırsam
Yüce Allah rahmet eylesin
Üç canavar öldürürsen
Keşke sarı elbiseli Selcen Hatun’u, Güzellik Sultanı’nı alabilseydim.
Annemin evine geri dönersem
Hey, kırk karım, kırk arkadaş
Başım kırka feda olsun

O diyordu.

Bunlar aranırken hanımla ilgili bir haber olduğu ortaya çıktı. Turali adında yiğit bir Oğuz varmış ve kızını istemeye gelmişmiş. Kâfirler, yedi ağacın bulunduğu yere itiraz ettiler ve: Ey yiğit beyler, ne hale geldiniz? Vermeye ve almaya geldiklerini söylediler. Ezzat’ı onurlandırdılar. Beyaz bir çadır ve benekli bir halı diktiler, beyaz bir koyun kestiler ve onlara yedi yıllık kırmızı şarap içirdiler. Onları aldılar ve direksiyona koydular.

taht. Yüz kâfir gizli giysiler giyiyordu. Yedi katlı meydana geldi. Kızın arenada kahverengi bir kanadı olduğu ortaya çıktı. Yanındaki tüm kızlar kırmızı giyinmişti ama kendisi sarıydı ve yukarıdan bakıyordu. Kan Turalı gelip kara gözlü külahı selamladı. bir selam aldı. halı serdiler. O oturdu. Tekur der ki: Yiğit nereden geldin? Kan Turalı ayağa kalktı, sallanarak yürüdü, ak alnını açtı, ak bileklerini sardı ve şöyle dedi:

Karşı Karadağ’ı geçmeye geldiniz
Akan suları geçmeye geldim
Dar eteğine ve geniş koltuğuna sığındım
Allah’ın emriyle, Resul’ün sözüyle
kızını almaya geldim

dedi. Bu yiğidin sözü, eğer yeteneği varsa çabuktur, diyor Tekur. Tekur der ki: Bu yiğidin doğumundan kalma elbisesini çıkar.

Çıplak soyundular. Kan Toralei beline altınla keten bir kumaş sardı. Kan Turalı’yı alıp başardılar. Kan Turali, güzelliğin ve mükemmelliğin sahibiydi. Oğuzlar’da dört yiğit yüzlerini örterlerdi. Biri Turalı, diğeri Kara Şugur ve oğlu Kirk Kinnack, boz aygırı ile Berek. Kan Toralei yüz örtüsünü çıkardı ve açtı. Kız saraydan bakıyordu, ayakları gevşekti, kedisi kamburu çıkmış, avı olan hasta bir buzağı gibi ağzı sulanıyordu. Yanındaki kızlara der ki: Hak-tala babamın yüreğine merhamet etse de kapüşonunu kesip o yiğidi bana verse, onun elindeki hayvanlara yazık olur.

Bu arada demir zincirli boğayı getirmişler. Boğa diz çöktü ve boynuzu mermer taşı peynir gibi yoğurdu ve yoğurdu. Kâfirler dediler ki: Şimdi bir yiğit atacak, onu yıkayacak, vuracak ve delik açacak. Dediler ki: Oğuz eti yok olsun, bir yiğit ile bir kızın kırk oğlu hürmetine o nasıl ölsün? Bunu duyan kırk yiğit ağladı. Kan Turali sağına baktı kırk yiğidin ağladığını gördü, soluna baktı ve “Ey kırk kırk karım ve kırk dostum, neden ağlıyorsun, kolumu getir, beni tesbih et” dedi. dedi. Burada Turalei’ye övgüler yağdıran kırk yiğit, gelin hanımı nasıl övdüler görelim:

bağlı kuruluş:

Sultanım Kan Turalı
Kalkıp doğrulmadın mı?
Siyah yeleli bir ata binmedin mi?
Arco Beli Ala Dağı
Kuşlar onları anlayışla yenmediler mi?
babanın beyaz yatağı hakkında
İnekleri sağan hizmetçileri görmedin mi?
Boğa, boğa dedikleri şeydir
İneğin baldırı kara değil mi?
Alp şampiyonları rakipleri için endişeleniyor mu?
Sarı elbiseli Selcen Hatun saraydan çıkıyor.
Kim ona bakarsa aşkla yanar
Kan Tura’dan Sarı Elbiseli Kız için bir hu1

dedi.

Boğana bir karanfil ver, dedi Bree ve bırak gelsin. Boğa zincirini alıp serbest bıraktılar. Boynuzu elmas mızrak gibidir. Kan Turalı saldırdı. Güzel isim Mehmet’e rahmet getiren Kan Turalı, boğanın boynuna öyle bir yumruk indirdi ki boğanın poposuna vurdu. Yumruğunu alnına koydu ve onu arenanın başına götürdü. Çok meşguller. Turzali’yi ne boğa yenebilir ne de kan yenebilir. Boğa nefes almaya başladı. Ağzı köpürüyor. Kan Turalı der ki: Bu dünyayı öğrenen, kendi aklıyla bu dünyayı bulmuş olur. Muhammed’in güzel adına bir dua getirildi, boğanın önüne atıldı. Bir boğanın boynuzuna dikildi. Onu üç kez kuyruğundan tuttu ve yere fırlattı. Kemikleri kırılmıştı. onu bıçakladı Bir bıçak çıkarın ve derisini soyun. Etini meydanda bırakıp derisini Tekur’a getirip “Yarın sabah kızını bana versin” dedi. Tekur der ki: Kızı bana ver. Onu şehir dışına çıkar, dedi, bırak gitsin. Bir erkek kardeşi ve bir oğlu olduğunu söyleyen Tekur, “Hayvanların hükümdarı bir aslandır, onunla oynasın, kızı da ondan sonra verelim” dedi.

Gelip aslanı çıkardılar ve yaptılar. Aslan haykırdı, Arenada kanlar içinde kaç at var. Kudretli adamları dediler ki: Boğadan kurtulun, aslandan nasıl kurtuluruz dediler, feryat ettiler. Kan Turalı yiğitlerinin ağladığını görünce der ki: Turşuyu al ve beni öv. Arkadaşları burada demişler, bakalım hanım ne demiş:

bağlı kuruluş:

Sultanım Kan Turalı
Akçaağaçlarda sarı tenler görüp taylara basanlar
avın damarını delip kanadım
Çelik siyah öz kılıç
Beyaz kirişli çelik yaydan korkmaz
Ak saçlı okları delmekten korkmuyorum
54
Kahverengi köpek yavrusu kendi kendine mi avlanıyor?
Alplerin kahramanları savaş gününde rakipleri için endişelenir mi?

dediler.

Sarı elbiseli Selcen Hatun saraydan çıkıyor.
Kim ona bakarsa aşkla yanar
Sarı elbiseli kız için, ha

dedi.

Kan Turoli, “Siyah aslan katırını ver,” dedi. Yardým bana dedi ki, çelikten siyah bir kýlýcým yok, o savaþtýðýnda ben iki býçaktým, sana sýðýndým, cömert insanlar da Allah kadar cömertti. Karanlık aslanı sürdüler. Tura adlı bir çoban elinde saçını büktü ve aslanın pençesinde bir adak sundu. Güzel ismi Muhammed’e salât getirdi ve aslanın alnına öyle bir yumruk vurdu ki yumruğu çenesine değdi ve küçüldü. Onu boynundan tuttu, beline yüzdü, sonra onu kaldırdı ve yere vurarak etrafına sardı. Tekur’un huzuruna çıkıp: “Dostum, kızını bana ver” dedi. Getir kızı, der Tekur, gözüm gördü bu yiğidi, gönlüm sevdi, kalsın ya da gitsin dedi. Ve yeğeni yine der ki: Canavarların başı bir devedir ve o da: Bırak onunla oynasın, sonra kızı ona veririz der.

Allah’ın izniyle Paşa Kan Turalı Bey’in hamisi oldum. Buyurdu ki: Devenin ağzını yedi yerden çıkarın. Ve kafirler bağlandı, dizginleri çıkarıldı ve serbest bırakıldı. Turali deve koltuğundan atlayıp zıplıyordu. Sarhoş yiğit iki canavarla da savaştı, kayıp düştü. Çıplak kılıçlarını kullanan altı cellat boynuna uzandı. Buradaki arkadaşlar dedi ki, bakalım hanım ne demiş:

Turali’den kalktım.
Siyah atına atladın
Gözlerini aldım tatlım seninle
Geceleri Arku Beli Ala dağını geçtiniz
Güzel akan sularını gece geçtim
Kafirin kanlı eli geceye girdi
Kara boğa gelince hırladım
Kükreyen aslan gelince eğildin
Erkek kara deve gelince neden geçtim ^
Haber Kara Dağlardan geliyor
Haber kanlı sularda akıyor
Büyük Oğuz haber alır
Kangli Koka’nın oğlunun net bir turalı olduğunu söylüyorlar.
Kara boğa geldiğinde kıpırdamadı
Kükreyen aslan gelince sırtını eğdi.
Kara devenin zikri gelince neden geçti diyorlar?
Büyük vaatler küçük değildir
Yaşlı kadın erkeğe dedikodu yapıyor
Ak sakallı baban rahatsız olacak
İhtiyarcık muşam anan kan yaş doker
Kalkıp düzeltmezseniz hanımefendi
Altı cellat çıplak kılıçlarını boynuna doluyor
Aniden ince baskıyı kesin
yukarı ve aşağı bakmaz mıydın
Patiska kazına rastladım atmacanı atmaz mısın?
Bir zamanlar sarı elbiseli Selcen Hatun’u kastediyordu.
Burnunuzdan ağza gitmenizin sefil olacağını söylediklerini bilmiyor musunuz?
Selcen Hatun son elbisesiyle saraydan görünüyor
Kim ona bakarsa aşkla yanar
Sarı elbiseli kız gerçekten

dedi. Durak Turalı idi. Derler ki: Ben bu devenin burnunu tuttuğumda kız sözünü tuttu derler, yarın Oğuz’un elini duyarsın, deve elinde kaldı, kız onu kurtardı, benim hırsızım derler. kopuz Elhamdülillah Allah’a sığındım, ben de bir erkek deveden döneyim mi, inşallah bu “Kafasını keseyim” dedi.

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın