medyauzmani.com
Kahkaha ciddi bir psikolojik bozukluğa işaret edebilir mi? ” efendim – Yerel Haberler

Kahkaha ciddi bir psikolojik bozukluğa işaret edebilir mi? ” efendim

Gülme eylemi çoğu insanın mutlu olduğunda yaptığı bir tepkidir ve çoğu zaman olumlu karşılanır. Arkadaşlarla, aile içinde, arkadaş ortamlarında, insanların birbirleriyle konuşup gülmeleri güzel vakit geçirmeye işarettir. Ancak insanların ciddi olmaları gereken ortamlarda gülme tepkilerini kontrol edememeleri sosyal ve iş ilişkilerinde çoğu zaman olumsuz etkiler yaratmaktadır. İnsanların bu davranışları nedeniyle çoğu ortamda uygunsuz veya dengesiz olarak değerlendirilmelerine yol açmaktadır. Ancak bunun istemsiz bir davranış olduğuna ve kişinin beyin kimyasının bozulmasından kaynaklandığına genellikle kimse inanmaz. Tepkilerini kontrol etmekte zorlanan kişiler bile bu durumun bir hastalığa işaret ettiğini düşünmeyebilirler. Bu nedenle gülme tepkilerini kontrol edemeyen kişiler istismar edilmekte ve kendilerini toplumdan soyutlamalarına yol açabilecek tehlikeli durumlar ortaya çıkabilmektedir.

İnsanların depresif ruh halleri ve moral bozuklukları kolayca fark edilebilirken ve bunun depresyona veya farklı bir ruhsal bozukluğa işaret ettiği düşünülürken, nedensiz gülme eyleminin bu şekilde düşünülmesi çok nadirdir. Ancak gülmek çoğu zaman depresyonu bastıran bir maske görevi görür ve hatta mutsuz insanların daha çok güldüğü tespit edilen bilgiler arasında yerini alır. Uzmanlar, insanların mutsuzluk ve depresif ruh hallerine karşı geliştirdikleri bir savunma mekanizması olan bu istemsiz kahkahayı bipolar bozukluğun bir belirtisi olarak tanımlıyor. Bu hastalığın iki evreli ya da zıt belirtiler olarak ifade edilebilecek aşırı neşe ve enerji hali olarak ya da tam tersine boğulma, mutsuzluk ve içe kapanma hali olarak iki farklı şekilde yaşandığı bildirilmektedir. bu belirtiler de kişiden kişiye değişir. Herkeste farklı belirtiler gösteren bu rahatsızlık, ruhsal hastalıklar grubunda yerini alır ve tedavi edilmediği takdirde intihara kadar varabilecek ciddi sonuçları vardır.

Hastalığın birbirine zıt iki evresi şu şekilde ortaya çıkar: Aşırı mutluluk hali olarak ortaya çıkan hastalığın belirtileri manik dönem olarak bilinir. Bu dönemde kişiler hiperaktivite, üretkenlik ve yaratıcılıkta ani artış, agresifleşme eğiliminin artması, normalden daha konuşkan olma gibi durumlar yaşarlar. Ayrıca seslere hassasiyet göstermeye başlama, bunların başka bir dünyaya ait olduğuna inanma, görme, duyma, koklama ve dokunma gibi duyularda bozulma, olmayan sesleri duyma, var olmayan şeyleri görme, sanki biri varmış gibi hissetme tene dokunmak ve var olmayan kokuları algılamak Bu kişilerin karşılaştıkları durumlar arasında ortaya çıkan kokulardır. Uyku ihtiyacında azalma, libido artışı, kendini üstün ve önemli görme, yapabileceğini düşündüğü her şeyi yapabileceğine inanma, gelişigüzel para harcama isteği sonucu akılsızca alışveriş yapma, günlük hayata uyum sağlamada güçlük de manik belirtilerindendir. bipolar bozukluğun evresi. Ayrıca konsantrasyon güçlüğü, artan huzursuzluk hissi, sinirlilik ve günlük hayatın akışına uyum sağlamada güçlük, manik dönemde ortaya çıkan bipolar bozukluğun belirtileri arasındadır.

Şu durumlar depresyon belirtileri olarak sayılabilir: Sürekli yorgunluk hissi, bunalmış hissetme hali, enerjide azalma, dinlenme ihtiyacında artış, özgüvende azalma, gelecek kaygısı ve stres. Sürekli olumsuz durumlarla karşılaşma kaygısı depresif dönemin belirtileri arasındadır. Ayrıca kişinin daha önce keyif aldığı aktivitelerde azalma, dalgınlık hali, sürekli düşünme hali, aşırı duyarlı olma ve hepsini alma eğilimi, günlük hayatın akışında dalgalanmalar, uyuyamama gibi sorunlar da ortaya çıkar. Bu evrede kişilerde derin uyku ya da derin uyku belirtileri arasında not edilir. Ayrıca günlük hayatta yapılması gereken temizlik, kişisel bakım gibi işlerin kişi tarafından yapılamaması ve buna bağlı olarak ortaya çıkan fiziksel rahatsızlıklar da bu aşamanın belirtileri olarak görülmektedir.

Bipolar bozukluğa yatkınlık ve risk faktörleri

Bu hastalık daha çok gençlerde ortaya çıksa da nadiren orta yaşlı ve yaşlı kişilerde görülür. Genetik yatkınlıktan da kaynaklanabilen bu hastalık, genetik ilişkilendirmeyle tam olarak açıklanamıyor ve istatistiksel olarak her 100 kişiden 1 veya 2’sinde görülebileceği belirtiliyor. Kadınlarda mı yoksa erkeklerde mi daha yaygın olduğu konusunda bir ayrım yoktur. Her iki cinsi de etkileyebilen bir hastalık olan bipolar bozukluğa yakalanma riskinin özellikle genç erkeklerde yüksek olduğu bildiriliyor. Bipolar bozukluğun ortaya çıkmasına neden olan diğer faktörler ve risk grupları ise şöyle:

* Bipolar bozukluk öyküsü olan ailelerde genetik stabilitenin görülebileceği doğrulanmıştır.

* Birinci derece akrabalarda hastalık görülürse diğer akrabalarda da bu hastalığa yakalanma ihtimali vardır.

* Doğrulanan bilgiler arasında, antidepresan kullanan kişilerde bildirilen bir yan etki insidansı olduğu yer almaktadır.

* Belirgin ruh hali dalgalanmaları, güçlü ruh hali dalgalanmaları ve aşırı enerjinin neden olduğu kaygı, bipolar bozukluğun belirtileridir.

* Mevsimlere göre değişen ruh hali değişimleri insanlarda bipolar bozukluğun habercisi kabul edilir.

Çocukluk veya ergenlik döneminde ortaya çıkan depresyon, bipolar bozukluğu tetikleyebilir.

Ancak, bu bölümde listelenen risk faktörlerinin hafif semptomlar veya hastalık olasılıkları olduğu düşünülmektedir.

Hastalığı tedavi etmek için kullanılabilecek yöntemler

Bipolar bozukluk, insanların günlük yaşamlarını büyük ölçüde etkileyen, ölümle sonuçlanabilecek şekilde kendilerine zarar vermelerine neden olan bir hastalıktır. Bu nedenle sıkı bir şekilde kontrol altına alınmalı ve kişiler günlük hayata uyum sağlamalıdır. İlaç kullanımının çoğunlukla bu hastalığın tedavisinde işe yaradığı bilinmesine rağmen, kişilerin sosyalleşmeye teşvik edilmesi ve bir tıp uzmanının kontrolünde kalması hastalığın seyrini iyileştirmesi açısından son derece önemlidir. Kişileri grup terapilerine yönlendirerek, sosyal alan yaratarak ve sosyal temasla ilgili problemlerin üstesinden gelmelerini kolaylaştırarak hastalığın kontrol altına alınmasını sağlar. Ancak bu hastalık kişi ile yaşadığı için sürekli ilaç kullanımını gerektirmektedir.

İlaç kullanımının en faydalı olduğu tedavi yöntemlerinin yanı sıra bazı kişiler ilaca cevap vermeyebileceği için hastanede bu kişilerin tedavisi sağlanmaktadır. Bu şekilde, özellikle intihara meyilli kişiler tarafından kendine zarar verilmesi önlenebilir.

Kişiler ilaçla tedavi edilemiyorsa veya hastalık kontrol altına alınamıyorsa kişilere EKT uygulanmaktadır. Aslında bu tedavi yönteminin halk dilindeki adı birçok kişi tarafından elektrokonvülsif şok olarak bilinmektedir. Anestezi uzmanı ve psikiyatristin özel bir müdahale odasında birlikte gerçekleştirdiği tıbbi bir uygulamadır. Hastanın ağrı hissetmemesi için anestezi yoluyla uyuması sağlanır. Tedavi alına yerleştirilen bir elektrot yardımıyla 5 saniyelik kısa, toplamda 5 dakika süren akımlarla beyin uyarılarak yapılır. Verilen elektrik miktarı hastanın beynine ve vücuduna zarar vermeyecek düzeyde ayarlandığı için önemli bir yan etkisi olmadığı söylenmektedir.

Ayrıca kısa süreli ve güncel olayların detaylarını hatırlayamama gibi küçük yan etkilerin de en fazla 1 yıl içerisinde düzeleceği belirtiliyor. Tedavi kişiler üzerindeki etkisine göre 1-3 seans şeklinde değişmektedir. Bu tedavi, ilaca yanıt vermeyen, çevresine ve kendisine tehlikeli davranışlarda bulunabilen kişilerde hızlı iyileşme sağlamak için kullanılan bir yöntemdir. Çoğunlukla kısa sürede etkisini gösterdiği vurgulanmaktadır.

Hastalığı tedavi etmek için kullanılan bir başka yöntem de transkraniyal manyetik stimülasyon olarak bilinir. Saçlı deriye uygulanabilen bu yöntemde hastanın uyumasına gerek yoktur ve hasta işlem sırasında ya herhangi bir ağrı hissetmez ya da akımın uygulandığı bölgede çok hafif bir rahatsızlık hisseder. Elektriksiz uyarı şeklinde gerçekleştirilen bu tedavi yönteminde hastanın başına yerleştirilen elektromanyetik bir bobin yardımıyla güçlü ve kısa bir manyetik akım iletilir. Böylece beyin aktivitesinin gerekli düzeyde değişmesi ve gelişmesi sağlanır.

* Bipolar bozukluk beyinden kaynaklanan bir hastalıktır ve maalesef toplum ruhsal bozukluklara karşı gerekli anlayış düzeyine ulaşamamıştır. Bir insan üşürse veya uygunsuz bir şekilde gülerse, çevredeki insanlardan farklı davranırsa damgalanır, izole edilir ve yalnızlığa sürüklenir. Bu tür rahatsızlıklara sahip kişiler, özellikle aileleri ve yakın çevreleri, karşısındaki kişinin hasta olduğuna inanarak, insanlara karşı tutumlarını değiştirmeli ve onlarla empati kurarak etkileşime girmelidir. Unutmayın, kimse toplum içinde hastalanmak veya rahatsız olmak istemez. Hayatta meydana gelen bazı durumların sonucunda ortaya çıkan bu hastalıklar kimsenin kabahati veya kabahati değildir. Bu kişilerin tedavi sürecinde desteklenmesi hayatlarının kurtarılması ve hayata yeniden uyum sağlamaları açısından son derece önemlidir.

Kaynak:
e-psikoloji.com/forum/showthread.php?18113-istemd%FD%FE%FD-g%FClme-hastal%FD%F0%FD
msxlabs.org/forum/cevaplanmis/338298-gulme-hastaliginin-tedavisi-var-mi.html
saglikuzmanlari.com/hastaliklar/gulme-hastaligi.html
frmtr.com/saglik/5768787-gulme-hastaligi.html
tr.wikipedia.org/wiki/Bipolar_bozukluk
npistanbul.com/tr/sayfa/bipolar-bozukluk-manik-depresif-hastalik-iki-uclu-bozukluk
npistanbul.com/tr/sayfa/manyetik-uyarim-tedavisi-ttmu
npistanbul.com/tr/sayfa/elektro-konvulsif-tedavi-ekt
sabah.com.tr/saglik/2015/04/06/bipolar-bozukluk-nedir-ve-belirtileri-nelerdir
turkpsikiyatri.org/blog/2012/01/28/bipolar-bozukluk-nedir

yazar:Merve Özkan

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın