medyauzmani.com
İYİ Parti’den Erhan Osta: Başörtüsü özgürlüğü Cumhur İttifakı’nın tutumu nedeniyle reddediliyor – Yerel Haberler

İYİ Parti’den Erhan Osta: Başörtüsü özgürlüğü Cumhur İttifakı’nın tutumu nedeniyle reddediliyor

İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, “CHP’nin ve İYİ Parti’nin Örtünmeye İlişkin Anayasa Değişikliği Teklifi’nin 1. Maddesinde Değişiklik Teklifinin TBMM Anayasa Komisyonu’nda reddedilmesine ilişkin olarak tarih Cumhur İttifakı’nı asla affetmeyecektir. Türkiye dün… Genel Kurul’da 500’den fazla destek oyu ile kabul edilebilecek olan başörtüsü özgürlüğü, Cumhur İttifakı’nın bu duruşuyla ret’e dönüşecek, 360’ın altında kalacak ve bu değişiklik olmayacak. Kendilerine din ve vicdan özgürlüğü sağlayacak şekilde, örtülü ve başı açık kadını güvence altına alacak şekilde bu değişikliği geçirme fırsatını hafife aldılar ve AKP bu sorunu çözmekten özellikle korkuyordu.”

İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta ve İYİ Parti Üyesi TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi Feridun Bahçi, bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde düzenledikleri basın toplantısında; Adalet ve Kalkınma Partisi ile Milliyetçi Hareket Partisi’nin tüzük değişikliği teklifiyle açıklama yaptı.

ICRC ve CHP’nin değişiklik teklifinin reddini değerlendirerek, “Dün komitede görüşlerimizi açıkladık. Ancak görsel medya imkanları çok fazla olmadığı için değerlendirmelerimiz ve görüşlerimiz bu yönde; ve Cumhur İttifakı’nın pozisyonunu net ve kategorik olarak ortaya koymak için bu basın toplantısını yapma ihtiyacı hissettik.

Bu sorunu bir ‘ghoul bileti’ olarak görmüyoruz: Peçe meselesinin siyasi bir mesele haline gelmesini istemiyoruz. Kadın giyim konusu siyaseten istismar edilmemesi gereken bir konudur. Ancak bu konu ilk gündeme geldiğinde Sayın Kılıçdaroğlu yasa tasarısını gündeme getirdiğinde Erdoğan’ın ilk tepkisi şu oldu: Bunu bir ‘gol pas’ olarak yorumladı. Biz bu konuyu hiçbir şekilde pas golü olarak görmüyoruz. Siyasi malzeme kullanımını onaylamadığımızı belirtmek isteriz.

AKP’ye bu iş çözüldü deyince ‘çözüldü’ diyorlar: Örtünme meselesi kapanmış bir yaradır. Evet, o dönemde toplumda ciddi sorunlara neden oldu. Ancak, topluluk burada bir fikir birliğine varmıştır. Bu konunun sosyal olarak artık kapandığını düşündük. Bir şekilde konu gündeme geldi. Bu aşamadan sonra aslında şimdi; AKP’lilere sorsanız bu sorun çözüldü mü dediğinizde ‘Çözüldü’ diyorlar. Hatta bu sorunu çözdük diyorlar. Ancak bir yandan da anayasa değişikliğini gündemde tutmaya çalışıyorlar.

20 yıllık gücünüz var. Neden o dönemde anayasal güvence altına aldınız: Dolayısıyla onlara bu soruyu sormak meşru ve mantıklıdır. 20 yıldır iktidardasın. 2010’da anayasa değişikliği yaptınız. 2017’de de kapsamlı bir anayasa değişikliği daha yapıldı. Türkiye’de sistemde değişiklikler yapıldı. Neden peçe konusunu anayasal güvence altına almadın? Peki bu değişiklikler neden anayasada yer almadı?

Yasal teknikler için uygun değildir, zorluklar vardır: Geçmiş deneyimler bize bunu göstermiştir. uygunsuz yasal değişiklikler ve anayasal değişiklikler; O zaman daha büyük bir sorun haline gelir. Daha kapsamlı çalışmalara ihtiyaç vardır. Başka bir deyişle, fikir birliği bulma hatasını eksik metinle yakalamaya çalışıyorum ve fikir birliği buluyor gibi görünüyor. AKP grubu bir kısa mesaj aldı. Metin çok eksik. Yani yazı teknolojisine uygun olmadığı gibi hukuk teknolojisine de uygun değildir. Ve bir sorunu var. Biz de değişiklik teklifimizle sizin teklifinizi desteklemek istiyoruz dedik. Bunu çözmek istiyoruz. Yasayı değiştirmeye gerek yok, anayasayı değiştirmeye gerek yok; Ama toplumun gündemi haline geldiği için ona sırtımızı dönemeyiz. Ve biz bu sorunu çözmek istiyoruz.

Amacımız bu konuyu kapatmak: İYİ Parti olarak çalışmalarımızı yaptık ve CHP ile paylaştık. CHP de çalışmalarımızı destekledi. Ortak karar olarak komisyonda düşüncelerimizi dile getirdik. Amacımız bu davayı kapatmak. Bu konuyu tarihe yazalım. Şimdi kanayan yaralara geri dönmeliyiz. Toplumdaki sorunlara geri dönmeliyiz. Yoksulluk var, açlık var, yoksulluk var. Özgürlüklerle ilgili sorunlarımız var, demokrasiyle ilgili sorunlarımız var. Dış politikada ve sosyal hayatta sorunlarımız var. Onlar hakkında konuşmak istiyoruz. AKP, öyle görünüyor ki; Ana konuların değil, sadece başörtüsü meselesinin tartışılmasını umuyordu. Bu açıkça ortaya çıktı.

Kimsenin inancını açıklamak zorunda kalmasını istemiyoruz: İYİ Parti’nin temel hak ve özgürlüklere bakışı; Tüm vatandaşlarımız için ayrımcılıktan uzak eşitlik ilkesini esas almaktadır. İnsanları gücendirmek, dini inancın ve siyasi tartışmaların odak noktasıdır; Toplumsal huzuru sarsacak çok tehlikeli bir durum. Kimsenin inancını açıklamak zorunda kalmasını istemiyoruz.

Tesettür konusunu dini inançla ilişkilendirirsek, dindarların çoğu zarar görür: Gelelim AKP’nin önerisine… Buradaki değişiklik önerimiz şudur: “Başı kapalı olsun ya da olmasın tercih ettiği kıyafet nedeniyle kimseyi kamu hakkından mahrum etmek istemiyoruz.” şu an burada; İYİ Parti’nin dini inanç meselesine kafayı takmış gibi görünmesi veya orada dini inanç ifadesinin kullanılmasından rahatsızlığımızı ifade etmesi. Bu bilgi eksik ve yanlıştır. Başörtüsü meselesini dini inançla ilişkilendirirsek, en çok başını örten dindarlar zarar görecektir.

Başınızı örtmek için tam bir özgürlük garantisi almak istiyoruz: Bir kadın başını örtecek. Biri ona, “Dini inancın için mi yoksa başka bir nedenle mi örtüyorsun?” diye sorar. Böyle bir vesayet oluşturmak için nasıl bir mantık olabilir? Başını örterse örter. Bunu sorgulamak istemiyoruz. Nitekim bu anlamda eserin ilk bölümü ile ilgili olarak; Başını örtenlerin din ve vicdan hürriyetinden yararlanmasını, başlarını örtme hürriyetinin tam anlamıyla güvence altına alınmasını istiyoruz. Birileri “Siyasi sembol olarak başınızı örtüyorsunuz” derse, başörtüsü yasağı gibi bir durumla karşı karşıya kalabiliriz. Neden bu soruşturma?

Kimsenin bunu sormasını istemiyoruz: AKP’nin yaptığı teklif, başını örtenleri veya din adamlarını bu anlamda korumuyor. Başını örtmeyenleri korumaz. Dini inancından ve tercih ettiği kıyafetlerden dolayı başını örtüyor dediğiniz andan itibaren… Tercih ettiğiniz kıyafetlerin dini inançları gereği serbest, diğer kıyafetlerin ise yasak olduğu bir durumla karşılaşabiliriz. Bu toplumda hem başını örtenleri hem de bu hakkı olmayanları istiyoruz ve kimsenin bu konuda sorgulanmasını istemiyoruz.

Kurumsal bir anlaşmamız var: Önerimiz… Malzemelerini olabildiğince az deforme edecek şekilde değişiklik yaptık. Yani hedefimizin kabul edilmesi ve böyle bir sorunun toplum gündeminden çıkarılması gerektiğini söyledik. Onlara sorduk: Bu teklifi neden reddettiniz? Biliyorsunuz CHP ile ortak yaptığımız bu teklif reddedildi. Şimdi AKP’lilerle tek tek konuştuğumuzda hiçbiri bize ‘Bu yanlış, buna izin verilmez’ demiyor. Çift olarak konuşurken her biri “Bunu imzalayacağım” diyor. Ancak kurumsal bir zorlukla karşılaştık.

Başını örten insanları bu zor ve zor duruma sokmaya kimsenin hakkı olmadığına inanıyoruz: AKP’nin anayasa değişikliği teklifi yasalaşsa bile artık başörtülü kadınlar ellerinde belgelerle seyahat etmek zorunda kalacak. bir rapor alacak. “Dini inancımdan dolayı başımı örtüyorum” diye bir belge isteniyor. Bu noktaya kadar gider. Mümkün mü? 21. yüzyılda başını örten insanları böylesine zor ve üzücü bir duruma sokmaya kimsenin hakkı olmadığına inanıyoruz.

“Seçiminizin ana kampanya malzemesi olmasını istiyor musunuz”: İyi niyetle yaklaştık. İşi bitirmek için uğraştık. Bunu da komisyondaki tartışmalardan sonra gördük. AKP ve MHP temsilcileri bu sorunu çözmek istemiyor. Peçe sorununu çözmek istemiyor. Bu çok net ortaya çıktı. Hatta onlara, “Tesettüre ihanet ediyorsunuz, çözüm istemiyorsunuz. Bu konunun gündemde kalmasını istiyorsunuz. Bir sonraki seçimin de kampanyanın ana unsuru olmasını istiyorsunuz. O yüzden” dedik. teklifimizi reddettin.”

Dernek Genel Kurulu’ndan geçme fırsatını da ellerinin tersiyle ittiler: Bu öneriyi reddetmenin bazı sonuçları olacaktır. Kendilerine çok net bir şekilde şunu söyledik: “Uluslararası Kızılhaç Yılı partisi olarak bizim bu çok meşru talebimiz karşılanırsa, CHP de kendi adına bu güvenceyi vermiştir, bu maddeye olumlu oy veririz. 510 milletvekili, Meclis Genel Kurulu’nda anayasa perdesinin değiştirilmesi teklifini reddettiler. Cumhur İttifakı acı ve gözyaşı üzerinden siyaset yapmak istiyor. Bu acı devam etsin, konuşalım. bu acı gündem olsun, ne yazık ki böyle bir duruma düştüler.

Adı Yılmaz’dır. Teklifimizin çok makul ve mantıklı olduğu söylendi: Cuma günü AKP Grup Başkanı İsmet Yılmaz, Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu’nu aradı ve bu konuyu görüşelim dedi. Maddelere geçmeden önce genel tartışma için ertesi gün. Odalarına gittik. Özlem Zengin de hazır bulundu ve toplantıya İsmail Bey ile ben katıldık. Oradaki toplantı konusunda iyimserdim. Çok sıcak bir mesaj aldık. Teklifimizin tamamen makul ve mantıklı olduğu söylendi. Ve oradaki bakış açısının kurumsal bir bakış açısı olmadığı ortaya çıktı. Bu onların kişisel görüşüydü. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin kurumsal olarak bu öneriyi reddettiğini ve Sayın Erdoğan’ın dediği gibi bu konuyu hedef geçme meselesine dönüştürmek istediğini dün gördük.

AKP, özellikle dağılmasından korkuyordu: Tarih, millet ittifakını asla affetmeyecektir. Genel Kurul’da 500’den fazla evet oyu ile kabul edilebilecek olan başörtüsü serbestisi, Cumhur İttifakı’nın bu duruşuyla redde dönüşecek. Uluslararası Kızılhaç Yılı ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin desteklemediğini, HDP’nin ise hiçbir şekilde desteklemeyeceğini belirtti. Bu süreçte HDP ile doğrudan veya dolaylı hiçbir temasımız olmadı. Dünya Kızılhaç Yılı ve CHP olarak bu konuyu birlikte ele aldık. Zaten 360’ın altında kalacak ve bu değişiklik olmayacak. Bu değişikliği kendilerine din ve vicdan özgürlüğünü garanti edecek şekilde, örtülü kadınları ve başı açık garanti edecek şekilde geçirme fırsatını hafife aldılar. AKP bu sorunu çözmekten özellikle korkuyordu.

Bir şeyi anlamak için anayasa değiştirilemez: Diğer madde 41. Maddedir. Bizim kanunlarımızda Medeni Kanun’da, Türk Ceza Kanunu’nda ve Nüfus Kanunu’nda kadın erkekle evlenemez. Anayasa değişikliği de yasal denetime tabidir. Özlem Zengin Hanım ilk günkü konuşmasında bunu çok net bir şekilde dile getirdi… Hiçbir anayasa değişikliği bir şeyi doğrulamak için yapılamaz. Böyle bir toplumsal talep yok.

Fereydoun Bahchi dedi ki:

Gelin bu sorunu çözelim, çözmeye talibiz, herkesi memnun edecek hukuki bir çözüm bulalım. Bu bizim teklifimiz. Başını örten veya örtmeyen kimseyi sorgulamak istemiyoruz. Konuşmama başladım. Dini inancı koruyoruz, takma ismi değil… Anayasa’ya göre “Dini inançta başınızı örtüyor musunuz” sorusu sorulamaz. 41. Maddenin yanı sıra: Bir erkek ve bir kadın arasındaki evlilik. Konunun altını çizmek için… Tüzük, tüzük, genelge yazmıyorsunuz. Anayasayı değiştiriyorsunuz. Toplumsal mutabakat metnidir. Yapılması gereken yol bu.”

Değişiklik yapılmadıkça olumlu oy verme şansımız yok” dedi.

Osta ve Bahchi açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Genel Kurul’da teklifin görüşülmesi sırasında Uluslararası Kızıl Haç Partisi Yılı’nın müzakerelere katılıp katılmayacağı sorusuna Al-Osta, “Biz irademizi ortaya koyduk. Bu maddeyi desteklemek istiyoruz. Teklifimiz kabul edilirse orada olur” dedi. Ciddi bir mutabakat olacak.Reddet.Teklifimiz doğrultusunda bir değişiklik yapılmadığı sürece Genel Kurul’da olumlu oy vermeyeceğiz.Ama tabi ki görüşmelerde görüşlerimizi ifade edeceğiz.Bu değişiklik yapılmadığı takdirde biz olumlu oy kullanamayacak.”


DİAYDER – İBB Muhtarlık İşleri Daire Başkanı Yavuz Saltık davasında Adli Kontrol Kararı bozuldu.

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın