medyauzmani.com
İYİ Parti Sözcüsü Zorlu: “Seçimlerin zamanında yapılması gerektiğine inanıyoruz. Anayasamızdaki kurallar belli, biz de bu çizgide pozisyonumuzu ortaya koyacağız.” – Yerel Haberler

İYİ Parti Sözcüsü Zorlu: “Seçimlerin zamanında yapılması gerektiğine inanıyoruz. Anayasamızdaki kurallar belli, biz de bu çizgide pozisyonumuzu ortaya koyacağız.”

İYİ parti sözcüsü Kürşad Zorlu; Türkiye Büyük Millet Meclisi eski Cumhurbaşkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kurucularından Bülent Arınç, deprem nedeniyle seçimlerin ertelenmesi gerektiği yönündeki açıklamalara yanıt verdi. Zorlu, “Daha çok canlar enkaz altında. Böyle bir günde seçim konusu gündeme geldiği için üzgünüz. İnanmak mümkün değil. İYİ Parti olarak demokrasiye inanan, demokrasiye inanan bir siyasi partiyiz. Hukukun üstünlüğü ve anayasal devlet ilkesi Seçimlerin zamanında yapılması gerektiğine inanıyoruz.

İYİ parti sözcüsü Kürşad Zorlu; Türkiye Büyük Millet Meclisi eski Cumhurbaşkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kurucularından Bülent Arınç, deprem nedeniyle seçimlerin ertelenmesi gerektiği yönündeki açıklamalara yanıt verdi. Zorlu, “Daha çok canlar enkaz altında. Böyle bir günde seçim konusu gündeme geldiği için üzgünüz. İnanmak mümkün değil. İYİ Parti olarak demokrasiye inanan, demokrasiye inanan bir siyasi partiyiz. hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti ilkesi. Seçimlerin zamanında yapılması gerektiğine inanıyoruz. Anayasamızdaki kurallar açıktır. Bu doğrultuda çalışacağız ve pozisyonumuzu göstereceğiz.”

İYİ Parti Sözcüsü ve Genel Başkan Başdanışmanı Kürşad Zorlu, bugün parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirdi.

Bir numaralı hedefimiz hayatımızı kurtarmak.

Zorlu, 10 ili doğrudan etkileyen Kahramanmaraş depremi felaketinde hayatını kaybeden vatandaş sayısının düne kadar 35 bin 418 kişiye ulaştığına, yaralı sayısının da 105 bini geçtiğine dikkat çekti. Kayıplarımız her geçen gün artıyor. Her şeye rağmen enkaz altından kurtarmayı başardığımız hemşehrilerimizin varlığı, umutlarımızı hâlâ diri tutmamız gerektiğine dair bize bir uyarı… Bölgeden aldığımız bilgiye göre, bazı yerlerde ; Enkazın temizlenmesi çalışmalarının devam ettiği yani oradaki göçüğün tamamen kaldırılması için çalışmaların başladığı bilgisini aldık… Öncelikli amacımız canımızı kurtarmak. Her saniye bizim hayatımız.

Zorlo sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yan faaliyetleri ayırma lüksümüz yok: Böylesine büyük bir felaket karşısında milletimizin iş birliği yapması, ulus-devlet olgusunun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstermiştir. Milletimiz adeta devletine sahip çıkmış ve bu süreçteki eksiklikleri gidermek için seferber olmuştur. Özellikle STK’larımızla yürütülen faaliyetler çerçevesinde bu birliği güçlendirmek adına… Hiçbir yardım faaliyetini birbirinden ayırma lüksümüz yok. Böyle bir çaba olmamalı. Bu çabaları bir kutuplaşma aracı olarak görmeyi son derece kabul edilemez buluyoruz. Dayanışma ruhumuzu kimsenin incitmesine izin vermeyin.

Bu insanları anlamalısınız: Özellikle “Ülke nerede?” Vatandaşlarımızın eleştirilerini, isyanlarını ve öfkelerini anlamak zorundayız. Ruhlar gitti. Gelecek kaygısı, umutsuzluk… Bu insanları anlamak zorundasınız. Bu soruyu soran vatandaşımızın asıl sorusu, bugün devreye giren bu hatalı sistemle bu “Parti devlet anlayışı nerede” diye yansımıştır. Sorunun cevabı orada. Eleştiriler karşısında ‘burada siyaset yapılır’ diye bir ifadeden bahsetmek doğru değil. Bu eleştirileri elbette bu kişiler yapacaktır.”

“Baz istasyonlar kullanılamıyor, insanlar zor durumda”

Geçen yıl yaşanan depremle ilgili eski Kahramanmaraş bölge şefinin açıklamalarının görüntülerini gören Zorlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

İlk üç gün yerel birimlerde çadırkentlerin nerede kurulduğu bilgisi bile yoktu: Açıklamanın ardından yetkililerin verdiği cevap ise daha da içler acısı. “Neden siyasete bulaşıyor ve insanları öfkelendiriyorsunuz?” Yerel birimlerdeki bu örgütlenme çalkantısının sonucu aslında kurumsal depremin sonucuydu… Maalesef devletimizin geniş imkanları ve örgütlenme kapasitesi sahaya yeterince yansımadı. Örneğin çadırkentlerin nerede kurulacağı bilgisi bile ilk üç gün yerel birimlerde yoktu. Başta GSM operatörleri olmak üzere iletişim kesintiye uğradı… Böyle bir deprem olması durumunda GSM operatörleri arasında acil eylem planı hazırlanması bekleniyor. Baz istasyonları kullanılamıyordu ve insanlar tehlikeli bir zamanda kayıplarına ulaşmakta zorlanıyordu…

Koordinasyon merkezimizi kaç kişinin aradığını söyleyemem o zaman: İYİ Parti olarak başından beri bu alanda bir STK gibi örgütlenmeyi başardık. İlk 72 saatte ilgili devlet kurumlarını devreye sokmaya, engellere karşı uyarmaya ve destek vermeye çalıştık. Koordinasyon Merkezimize AFAD diyen kaç kişi var anlatamam… Belediyelerimizin, il ve ilçe başkanlıklarımızın ve en önemlisi vatandaşlarımızın destekleriyle bugüne kadar 450 TIR ile bir milyonun üzerinde ihtiyacı depreme ulaştırabildik. kurbanlar. Binden fazla çadır sevk ettik. Gençlik Politikaları Başkanlığımız tarafından programı geliştirilen “afetdestek.com” sayfamız üzerinden bölge ile ilgili gerekli tüm stratejik yer ve siteleri sürekli olarak güncelliyoruz. Depremin üçüncü gününden itibaren tahliye ofisi kurduk. 2.000’den fazla tahliye talebinin tamamına yanıt verdik. 1.124 vatandaşımızı tahliye ederek barınma ve barınma ihtiyacı olan yaklaşık 7.000 vatandaşımızı yerleştirdik.

Sadece bu vergi ile 110 metrekarede 1 milyondan fazla eve sahip olabiliriz: Dün Cumhurbaşkanımızın başkanlığında afet değerlendirme toplantımızı gerçekleştirdik. Depremle mücadele kurulu oluşturma sürecindeyiz. Eksikliklerin ve hataların ve şirketin sorumluluklarının nerede olduğuna dair detaylı bir tanımlama çalışmasına başladık. Farklı tarihlerde inşa edilmiş binaları inceliyoruz. 1975 yılından itibaren 4 parça halinde inceledik. başkanın açıklaması; “Yıkılan binaların yüzde 98’i 1999 öncesi” deniyor… Eski olmasına rağmen ayakta kalan binalar var ama yeni olduğu halde yıkılan binalar… Beş yıl önce imar affı çıktı. 200.000’den fazla binaya bu yöntemi kullanma izni verildiğine dair kamuoyuna yansıyan resmi bilgiler var. Şimdi merak ediyoruz. Bu yapılardan kaç tanesi hayatta kalmayı başardı? Sorumluluğu farklı tarihlere dağıtarak bundan kaçınılamaz. 2003-2022 arasındaki 20 yıllık dönemde yaklaşık 86 milyar 138 milyon TL deprem vergisinden tahsil edildi. Sadece bu vergi ile 1 milyondan fazla 110 metrekarelik konuta sahip olabiliyoruz.

Psikolojik, sosyal ve demografik açıdan da birçok sorunla baş başa bırakacaktır bizi: Bu büyük musibet ve bilhassa can kaybımız; Bizi ekonomik, psikolojik, sosyal ve demografik birçok sorunla baş başa bırakacak. Dün açıklanan rakamlara göre 2 milyon 200 vatandaşımızın tahliyeler nedeniyle ve kendi imkanlarıyla bölgeyi terk ettiği bilgisine sahibiz. Hatay’dan başlayarak ülkenin her yerinde yabancılara arsa satışının durdurulması başkanımızdı. 10 ilde 1,7 milyon Suriyeli mülteci yaşıyor. Köylerin boşaltılması terör örgütlerinin farklı örgütlenmesine yol açabilecek birçok haber yapıldı.

Hala buradan geri dönme şansımız var: Üniversitelerde yüz yüze eğitime ara verildi. Bu tür kararlarla; Bir mağduriyeti ortadan kaldırmaya çalışırken diğerinin mağdur kesimlerini oluşturmak siyasi iktidarın attığı normal adımlardan biri haline geldi… Pandemi sürecinde yaklaşık iki yıldır gençlerimiz eğitimsiz kaldı. KYK yurtlarında kalan öğrencilerimize ‘Çıkın’ diyorsunuz. Bu yurtların kapasitesi yaklaşık 850 bin. Bu gençler nereye gidecek? Ne zaman olduğunu asla bilemezsin. Yeni bir sorun alanı yaratıyorsunuz. Bu bir çözüm değil. Hala buradan geri dönme şansımız var. Eğitim sistemini daha fazla bozmaya hakkınız yok.

Özellikle tuvaletlerin montajı büyük önem taşımaktadır: Bölgeden bize gelen çok sayıda talep var. Gereksinimler listesi. Şu an en çok ihtiyaç duyulan malzemeler; Çadırlar, konteynerler, ısıtıcılar, battaniyeler ve kullanıma hazır portatif tuvaletler. Çünkü bir süre sonra bölgede bazı salgın hastalık ve enfeksiyon riski olduğu bilgisi veriliyor. Özellikle portatif tuvaletlerin kurulum ve giderlerinin hızlı bir şekilde sağlanması önemlidir. Başka enfeksiyonlara yakalanma riski de olabilir. Bununla birlikte, çocuk ve kadın hijyen malzemelerine de ihtiyaç vardır. Hala ulaşılamayan köyler var. Maalesef orada. Bu tebligatları süratle yetkili mercilere ulaştırmaya çalışıyoruz… En önemli sorunlardan biri de bu yardımın sürdürülebilirliğini sağlamak. Buna ayrılmayalım diyoruz. Bu konuda çaba sarf eden tüm devlet kurumları ve STK’lar… Bırakın hepsi bu amaçla çalışsın. Sonuna kadar kontrol edeceğiz. Bu yapılmalı.”

“Milletimizin manevi dayanışmasını bozmaya kimsenin hakkı yoktur”

Zor açıklamalarının ardından muhabirlerin sorularını yanıtladı. Eski Meclis Başkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi kurucusu Bülent Arınç’ın seçimlerin ertelenmesine ilişkin açıklamalarına ilişkin bir soruya Zorlu, şunları söyledi:

“Sayın Cumhurbaşkanımız olayı ilk günden itibaren siyaset üstü bir anlayışla değerlendirmemiz gerektiğini ve değerlendireceğimizi ilan etti. Artık devletin sesinin duyulmasının zamanı geldi” dedi. 72 saat sahadaki çalışmalar aksamasın diye… Bu konuda çok dikkatli bir dil geliştirdik.Eleştirilerimizi yaptık, yapmaya da devam edeceğiz.Çünkü dayanışma ruhunu bozmaya kimsenin hakkı yok. milletimiz ama siyasi iktidarın kusur ve noksanlıklarından kurtulmanın yolu yok, ortası bu.


Remzi Shayer: Bölünme affı, oyların katledilmesinden korktuğu için çıkarıldı

“Seçimin doğru zamanda yapılması gerektiğine inanıyoruz.”

Bununla bağlantılı olduğu için böyle başlama ihtiyacı hissettim. Ne yazık ki, hayatlarımız gitti ve birçok hayat hala harabe halinde. Böyle bir gün ve dönemde bir seçim konusunun gündeme gelmesinden derin üzüntü duyuyoruz ve seçim konusunu gündeme getirerek siyasi kazanım elde etmeye çalışanlar için seçimin ertelenmesinden bahsediyorum. Gündem Tarihi Böyle bir zamana inanmak mümkün değil. bu kabul edilemez. İYİ Parti olarak demokrasiye, hukukun üstünlüğüne ve hukuk devleti ilkesine inanan bir siyasi partiyiz. Seçimlerin zamanında yapılması gerektiğine inanıyoruz. Anayasamızdaki hükümler açıktır. Bu doğrultuda hareket edip pozisyonumuzu göstereceğiz. İçiniz rahat olsun, bu seçimi yapabilir ve yaralarımızı birlikte sararak bitirebiliriz. Tek amacımız bu yaraları hızla iyileştirecek ve güçlendirecek adımlar atmak. Dayanışma ruhumuzla bölgeyi hızla normalleştirerek ülkemizi hak ettiği noktaya taşıyor. Bu sorumlulukla Uluslararası Kızılhaç Yılı partisinin seçimlerden sonra iktidara gelmesini ve halkımızın hak etmediği bu imajdan kurtulmasını temenni ediyorum.

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın