medyauzmani.com
İstanbul Tabip Odası: Kanser tarama kitleri yok, bebek ve çocuklara temel aşılar bile yapılamıyor – Yerel Haberler

İstanbul Tabip Odası: Kanser tarama kitleri yok, bebek ve çocuklara temel aşılar bile yapılamıyor

İstanbul Tabip Odası (İTO), “koruyucu sağlık hizmetleri ve ilaçlardaki sorunlar nedeniyle halk sağlığının tehlikede olduğunu” bildirdi. Sağlık Bakanı yaptığı açıklamada sağlık kurumlarına başvuran hasta sayısına övgüde bulundu. Bakan koruyucu sağlık hizmetlerinin durumunu ne kadar biliyor? Bağırsak kanseri ve rahim kanseri grupları şu anda birinci basamakta mevcut değildir. Verem, çocuk felci, hepatit B ve tetanoz gibi temel çocuk kitleri mevcut değil ve hatta çocukların aşıları da yapılmıyor.

İstanbul Tabip Odası bugün bir basın toplantısı düzenleyerek gelişen sağlık hizmetlerinin karşılaştığı sorunları dile getirdi ve Sağlık Bakanlığı’nı mevcut tablonun iyileştirilmesi konusunda sorumlu davranmaya çağırdı. Toplantıya İTO Başkanı Nergis Erdoğan, Yönetim Kurulu Üyeleri Saffet Ercan ve Esin Tuncay, İTO Aile Hekimliği Kurul Üyesi Olcay Bengi Bozkurt, İTO Aile Hekimliği Kurul Üyesi Turan Karakaş katıldı.


‘Çıldırtan hastalık’ nedeniyle 28 dişi çekildi

Basın açıklamasını İstanbul Tabip Odası adına Olcay Bengi Bozkurt okudu. Basın açıklamasında şunlar kaydedildi:

“Sağlık sistemi, hastane başvurularındaki artışa ayak uyduramıyor: Sağlık sistemi artan hastane başvurularıyla övünemez. Ana şey hastalanmamak. Kanser tarama ve aşı paketlerindeki aksamalar, üreme sağlığı desteğinin kesilmesi, temel ilaç kıtlığı halk sağlığını tehdit ediyor. Bir sağlık sisteminde yıllık görülen ve tedavi edilen hasta sayısının çok olması, nüfusun sağlıklı olduğu anlamına gelmez. Aksine sistemin hasta olduğunu ve insanları koruyamadığını gösterir. Sağlık Bakanı sağlık kurumlarına başvuran hasta sayısını övüyor. Bakan koruyucu sağlık hizmetlerinin durumundan ne ölçüde haberdar?

Rahim ve sarkmış kanser tarama kitleri: Kanser gibi hastalıkları tedavi etmek elbette önemlidir. Ama en önemlisi, insanları kansere yakalanmadan veya kansere yakalanmadan yakalamak ileri aşamalara ulaşmaktır ve bu birinci basamak sağlık hizmetlerinin görev ve sorumluluğudur. Bu hastaların sağlığı ve sağlığın ekonomik politikası açısından en doğru ve çağdaş sağlık politikası yaklaşımı budur. Ancak en sık görülen ve tarama ile erken evrede saptanabilen bağırsak ve rahim kanseri kombinasyonları birinci basamakta mevcut değildir.

Doğum kontrol materyali yok: Türkiye’de Hacettepe Üniversitesi Nüfus ve Sağlık Araştırması verilerine göre vatandaşlar, kullanılan gebelik önleyici malzemelerin yarısından fazlasını başta aile sağlığı merkezleri olmak üzere kamu sağlık kuruluşlarından temin etmektedir. Ancak bu malzemeler salgının üzerinden üç yıl geçmesine rağmen aile sağlığı merkezlerine ulaştırılmadı. Bu durum insanların alım gücünün çok düşük olduğu bir dönemde her zamankinden daha yakıcı bir sağlık sorununa yol açmaktadır.

aşı yok Aşılama hizmetlerinde ciddi aksamalar yaşanıyor ve koruyucu sağlık hizmetlerinin en önemli unsurlarından biri aşılama. Ulusal aşılama takvimine HPV ve rotavirüs aşılarının eklenmesi gerekirken, bebek ve çocuklar için tüberküloz, çocuk felci, hepatit A ve tetanoz gibi temel aşılar hala erteleniyor. Geçen yılın sonunda başlayan bu soruna ne yazık ki bir çözüm bulunamadı.

Antibiyotiklere ve çok sayıda kaleme erişim yok: Öte yandan koruyucu sağlık hizmetlerinin, hastaları tedavi etmenin önünde de engelleri vardır. Enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde yaygın olarak kullanılan antibiyotikler, özellikle amoksisilin içeren şuruplar, onlarca ilaca ulaşamıyor. Bunun dışında son dönemde ilaç fiyatlarına yapılan zamlarla birlikte ateş düşürücü ilaçların fiyatının dahi 85 lirayı bulması, halkın eczanelerde bulunan ilaçlara erişimini engellemektedir. Yüz yıl önce kuduz aşısı dahil pek çok aşıyı üreten Türkiye, bugün bu aşıları denemeye mahkum değil. SGK’nın ilaç fabrikalarını kapatanlar, en hafif deyimiyle, amoksisilin içeren şurup gibi en basit ilaçları bile temin etmekte insanlarımızın yaşadığı zorluklardan utanmıyorlar mı?

Sağlık Bakanlığı’nı sorumluluk almaya çağırıyoruz: Geçen hafta İstanbul’un bazı bölgelerinde kızamık vakalarının görülmeye başladığına dair sahadan bilgi aldık. Sağlık Bakanlığı’ndan bu konuda bir an önce aydınlatıcı bir açıklama bekliyoruz. Kamu sorumluluğu gereği bu sorunları kamuoyuna açıklayan ve çözüm için yetkilileri uyaran STK yöneticilerine soruşturma görünmez hale getirilerek sorunlar çözülmüyor. Sağlık Bakanlığı’nı “Türkiye’nin Sağlığı” reklam sloganlarıyla özel sağlık sermayesi için sağlık turizmi peşinde koşmaktansa, mevcut imajı iyileştirmek için daha gerçekçi ve sorumlu davranmaya davet ediyoruz.

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın