İskenderun’da ‘acil yıkım’ kararı verilen bina, depremden iki ay sonra yıkıldı.

Hatay’ın İskenderun ilçesine bağlı Muradiye Mahallesi’nde oturan Ali Çetin’in iki katlı binası depremlerde ağır hasar alarak kullanılamaz hale geldi. Kendi imkanlarıyla buldukları çadırda kaldıklarını belirten Citin, acil yıkım kararı verilen binanın depremden yaklaşık 2 ay sonra yıkıldığını söyledi. Çetin, “Devlet 10 bin lira ile halka sübvansiyon yapacak, 15 bin lira da kira sübvansiyonu verecek. Biz hala 10 bin 15 bin lira alamadık. Elektronik devlet üzerinden de kontrol edilebilir.”

Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen depremin ardından birçok depremzede hala yardımlardan yararlanamıyor. Hatay’ın İskenderun ilçesine bağlı Muradiye Mahallesi’nde meydana gelen depremlerden 2 ay sonra evi ağır hasar gören Ali Çetin, yaşadığı sorunları ANKA haber ajansına anlattı.

Deprem anında iki çocuğu ve eşiyle birlikte evde olduğunu anlatan Çetin, “Gelinim, torunum ve oğlum aşağıdaydı. Oğlum işteydi. Deprem anında biz Zorla aşağı indirilmişti. İki katlı bir binaydı. Bizim kapımız çöktü. Alttakiler de. Torunum, gelinim içeride kaldı. Komşularımız sayesinde çarparak dışarı çıkardık. onları baltalar ve çekiçlerle.”

“Kendi imkanlarımız ile çadır kurduk”

Jetin, depremlerin ardından yaşanan süreci anlatırken, şöyle devam etti:

Sonra ekip geldi. Evimin ağır hasar gördüğünü söylediler. Yani bir türlü giremedik. Sahip olduğumuz her şey oradaydı. “Ağır hasarlı içeri giremezsiniz. Hemen yıkın dediler. 2 ay sonra hemen yıkın. 2 aydır sağlı sollu buradayız sonra kendi imkanlarımız ile bu çadırı bulduk. Akrabalarımızın yardımı. Para iadesi yok. Damadım falan var.” Yukarı tepelerde böyle; Çocuklarım onlarda kaldı. Eşim burada bekledi. Zaten bir yılda iki ameliyat oldum. .Şu an pek sağlıklı değilim yürüyemiyorum.Bu depremden sonra daha da kötüleştim.Bana da ‘Eve giremeyeceksin’ dediler,Çünkü bana çok acil yıkım söylendi. karar verdim. Sağda solda kaldım. Burada kalmaya yeni başladım.”

“Çadır yok, para yok, eşim iş değil.”

Maddi yardımdan yararlanamadığını ifade eden Çetin, şunları kaydetti:

Devlet, kira yardımı olarak 10.000 lira ve 15.000 lira (ulaşımla birlikte) ile halka destek olacağını söyledi. Hala başımıza gelmedi. Yemin ederim henüz 10.000 veya 15.000 almadık. E-devlet üzerinden de kontrol edilebilir. Bu kadar acil yıkılsa evime giremezdim, triyaj yapılırdı; Evleri hemen yıkılacak olan ve giremeyen kişiler bu hizmetten yararlanacak. Hala bekliyorum. Çadır yok, para yok, eşime iş yok ressam. İki ayda iki kez iş buldu. Bu yüzden yıkılan bir evi tamir etmeye gitti. Yıkılan bir evden ne kadar para alabilirsin? Tanıdığımız arkadaş. Arkadaşımızın yıkılmak üzere olan evini tamir edeceğiz. Çadır bulursak gelip burada kalıyorlar. Bu şekilde devam ediyoruz. Sağdan soldan gelen insanlardan mama ve su aldık. Onlara hiçbir şey söylemiyoruz. Karnımızı doyurmak için yeterince günümüz oldu.”

“Acilen yıkılması için evin tuvaletini kullanıyoruz”

Ali Jitin, tuvalet ve banyo ihtiyaçlarının nasıl karşılanacağı konusunda şunları söyledi:

Tuvalet, hemen yıkılacak evin tuvaletini kullanıyoruz. Her an düşebilir. komşumun evi. Elimizde bir şişe Domestos sifonlu tuvalete gidiyor. Ayrıca çocuklarımız da aynı tuvalete gidiyor. ben hastayım. Kendi başıma kullanmam gerekirken tuvalete giden en az 15 kişi var. Bu bizim en büyük sorunumuz. İki ayda iki kez tuvalete gitmeyi başardık. Sorulduğunda, “Depremden bu yana bir kez su saçlarımıza değdi” diyoruz. Hayırseverlere de binlerce kez teşekkür ediyoruz. Onlar sayesinde su, ekmek ve yemek. Mesela bir fırınımız var, gittiğimizde bu kadar ekmeğe ihtiyacımız var diyoruz, orada sorunsuz veriyorlar. Bu nereye kadar gidecek? “

“Çocuğum üniversitede sol okulda kaldı ve limanda çalışmaya başladı”

Depremzede Ali Jitin, çocuklarının eğitim durumu hakkında da şu bilgileri verdi:

Çocuklarımızın okulları kapandı. Oğullarımdan biri lise 1’de diğeri üniversite 1’de Adana’da okuyordu. Bu çocuğu getirdik. Üniversiteden çocuğum dedi ki, “Oğlum rahatsın. ‘Üniversiteni oku’ falan deyince şimdi siyah giyinip limanda çalışıyor. Limana girdi. Üniversite hayatı bitti. Parasını verirlerdi. 9.000 kadar maaş oradan. ‘Sen öğrencisin’ diye zorla asgari ücret ödettikleri için. Öğrencinin hakkı nerede? Depremden sonra böyle oldu. Çocuğum ağır hasarlı evden çıktı” diyor. online eğitim”. Nerede internet, nerede bilgisayar? İşe gidip buradan geliyor.”

“Lise çocuğum büyüyünce çalışmam gerektiğini söylüyor?”

Çetin, lise öğrencisi olan oğlunun da yanında kaldığını belirtti. Çetin, oğlunun “Böyle olmayacak. Acaba mahkemeye gidip yaşımı büyütüp iş bulayım mı?”

Ayrıca daha büyük bir örtü altındayız.

Jitin, “Evden hiç bahsedilmedi” diyerek sözlerini şöyle tamamladı:

“Bana nereye ev vereceksiniz? Yerimi verecek misiniz? Bu çadırı buraya kurup yerime oturabilecek miyim? Elektrik yok, su yok, yer yok, evle ilgili bilgi yok. Verelim neyi bekliyoruz?” Deprem, bu “enkaz”. Sonra daha da büyük bir enkazın içindeydik. Yani, karnımızı doyuracak kadar yaşam mücadelesi veriyoruz. “