medyauzmani.com
İç Oğuz Destanında Dede Korkut Hikâyeleri Dış Oğuz başkaldırıp Berek ölünce | YerelHaberler – Yerel Haberler

İç Oğuz Destanında Dede Korkut Hikâyeleri Dış Oğuz başkaldırıp Berek ölünce | YerelHaberler

Üç Ok ve Gri Ok bir araya gelirse Kazan Evi yağmalanır. Kazan evini yeniden yağmaladı. Fakat Oter Oğuz bir arada bulunmazlar. Sadece iç Oğuzlar talan edildi. Kazan ne zaman evini yağmalasa helal ehlinin elinden tutar, onu dışarı çıkarır, sonra da yağmalardı. Aruz, Emen ve diğer dış Oğuz reisleri işitmişler, bak, şimdiye kadar Kazan evini beraber talan ettik, şimdi niye beraber olmayayım, dediler. Bütün Oğuz hükümdarları oybirliğiyle Kazan’a gelmemiş, aksine düşman olmuşlardır. Kelbaş diye biri vardı.

Kazan der ki: Av Kılbaş, bu dış Oğuz reislerinin hep görüştüğünü, peki şimdi niye gelmediler dedi. Kılbaş der ki: Niçin gelmediklerini bilmiyor musun? Evini yağmaladığında dıştaki Oğuzlar bir arada bulunamadı, bu yüzden dedi. Kazan diyor ki: Aralarında husumet vardı, dedi. “Hanımefendi,” dedi Kılbaş, “orada olacağım, dostluklarını, düşmanlıklarını öğreneyim.” Kazan der ki: Hani orada dedi.

Kilbaş, birkaç adamla birlikte at sürdü ve Kazan’ın amcası Uruz’un evine geldi. Uruz da onun için altından bir gölgelik dikti ve oğullarıyla oturdu. Kielpas geldi ve Aruz’u selamladı. Geyik: Kazanın başı belada, dedi, tabi, Ok Amca bana gelsin. Kara başım battı, düşman bana saldırdı, develerimi feryat ettirdiler, kara koça atlarım kişnedi, gelinimiz, gelinimiz dertte, Ali Aruz gelir amcam dedi. Aruz diyor ki: Ön-Kilbaş, Üç Ok ve Gri Ok bir araya gelseler Kazan evini yağmalayacaklarını, bizim suçumuz neydi ki yağmada birlikte olmadık dedi. Kazan’ın başına her zaman bela gelmesi gerektiğini, amcası Uruz’un her zaman annesi olması gerektiğini, Kazan’ın düşmanı olduğumuzu söyledi. İşte bakalım hanımefendi ne demiş, dedi Kilpaş:

bağlı kuruluş:

İyi şanslar ve Tanrı sizi korusun
Kalktı ve hakkı Kazan Han’a verdi.
Çadırını Ala Dağ’a kurdu
Alplerin üç yüz altmış altı azizi onun yanında toplandı.
Yeme içme arasında beyler size hatırlatır
Düşmanla karşılaşmadık.
Dostluğunuzu ve düşmanlığınızı sınamaya geldim.
Biliyorsun sen kazananın düşmanısın

dedi. Kalktı, vedalaştı ve gitti.

Aroz üzgündü. Dış Oğuz reislerine bir adam gönder: Emin gelsin. Alp Rüstem gelsin Dönmez Dülek Evren, geri kalan beyler hep gelsin dedi. Yurtdışındaki Oğuz reisleri hep bir araya gelirdi. Ovaya geniş, sarımsı çayırlarını dikti. Kısraktan aygır, deveden deve, koyundan koç kesmek. Dış Oğuz reislerini ağırlar, ziyafet verirdi. Der: Beyler sizi neden aradım biliyor musunuz? Dediler ki: Bilmiyoruz. Kazan bize Kirbaş’ı gönderdi, diyor Uruz, elim yağmalandı, kara başım bunaldı, amcam Aruz bana gelsin dedi. Emin der ki: Ne cevap verdin? Uruz diyor ki: Kılbaş’a Kazan’da evini yağmalayacağını söyledim. Oğuz yabancı reisleri birlikte talan ederlerdi, beyler gelir Kazan’ı selamlarlardı, şimdi ne oldu bize, beraber değildik, dedim, vahşi, Kazan’a düşmanız.

Emin: Tamam. Aruz der ki: beyler ne diyorsunuz beyler diyor: peki biz ne diyoruz madem Kazan düşmanısınız biz de düşmanız dediler. Uruz, Kuran’ı yere indirdi ve bütün beyler, dostunuzun dostu, düşmanınızın düşmanı olduğumuzu söyleyerek yemin ettiler. Aruz beylerin hepsine birer kaftan hediye etti. Döndü ve dedi ki: Berek bizden bir kız aldı, o bizim damadımız ama Kazan’a sadık, öyleyse gelsin bizi Kazan’la barıştırsın, bize itaat ediyorsa, her kimse onu getirelim, dedi. Sakalını ben tutarım, yoksa kılıçla keselim, Berek’i yoldan çıkaralım. Sonra Kazan’la çalıştık, yok dedi. Bear’a bir mesaj gönderdiler.

Beric, Valor ile odasında yemek yedi ve içti. Al-Arouzlu adam geldi ve merhaba dedi. Perek merhaba dedi. Dedi ki: Uruz Hanım size selam verir ve “Belki Berek’e gelir de bizi Kazan’la barıştırırsınız” der. İyi dedi Perek. Atını çektiler ve o da yoluna devam etti. Yanında kırk yiğit ile Aroz’un evine geldi. Dış Oğuz beyleri otururken içeri girip selâm verdi. Arouz Per’e der ki: Seni neden çağırdık biliyor musun? Perik: Neden aradın? Biz her zaman Kazan’a isyan ettik, diyor Aroz, bu oturan beyler ve yemin ettik. Kuran’ı getir, yemin et dediler. İsyan etmeyeceğime dair Kazan’a yemin ettim ve şöyle dedim:

bağlı kuruluş:

Çok yedim nimet Kazan
Bilmiyorsam dikkatimi çekeyim
Siyah koçta cins ata çok bindim
Bilmiyorsam tabut olayım
Güzel kaftanını çok takmışsın
Bilmiyorsan bırak bu benim sanatım olsun
Senin büyük bej çadırın içindeyim
Bilmiyorsan zindan olayım
Kazan’dan dönmeyeceğim, bunu çok iyi biliyorum.

dedi. Aruz sinirlendi ve Berek’in sakalını tuttu. Beyler Sayre’ye karşı koyamadı. Burada Perik, Uruz’un kızdığını öğrenir. dedi ki:

bağlı kuruluş:

Bu işi benim için yapacağını bilseydim Aroz.
Kara koçta jins atıma bak
Katı demir kıyafetlerimi giyiyordum
Siyah çelik kılıcımı belime bağlardım
Sert kaskımı takıyordum
Mızrağımı altmış telli mızrakla alırdım
Ela gözlü beyefendileri yanımda getireceğim
Kavat, bu işi duysam sana böyle gelir miydim?
Aldatmayı gizli tutmak karının işidir
Bunu karından mı öğrendin?

dedi. Aroz diyor ki: Birleşmek için bir şey söyleme, kanına susama, gel yemin et. Ve Berik der ki: “Vallahi ben Kazan’a kellemi verdim, yüz parça da olsa Kazan’dan dönmem.” Gül yine sinirlendi. Sakalı sıkıca tutun. Beylere baktı ve kimsenin gelmediğini gördü. Arruz siyah çelik kılıcını çekti ve Beric’in sağ uyluğunu kesti. Siyah kanla kaplıydı. Beylerin hepsi dağıldı, atlarına bindi. Üzerine bir pereg giyerler, üzerine bir adam koyarlar ve ona sarılırlar. kaçışları. Berek’i çadırına getirdiler. Cüppesini örttüler. Perek burada şunları söyledi:

bağlı kuruluş:

Yiğit halkım sizin yerinizden
gri beyaz atkuyruğumu kes
Geceleri Arku Beli Ala dağını geçmek
Güzel akan su deliği
Kazan Divanı’na koşun ve varın,
Beyazı çıkarıp siyah giyin
Teşekkür et, Beric öldü

Der ki: Amca Nimr Arouz’dan bir adam geldi. Nadirlik istedi, onu da aldı. Bütün dış Oğuz reisleri toplandı haberimiz yoktu Kur’an’ı yeme içme arasına getirdiler Kazan’a isyan ettik yemin ettik gel yemin et içmedi ben içeceğim dedi Kazan’dan dönmedi, şerefsiz amcan sinirlendi ve bir kılıçla kafasına sapladı ve kara kanlar içinde kaldı ve başı belaya girdi. “Yarın kıyâmet günü Aruz’a kanımı bulaştırırsa elim Kazan Han’ın yakasında olsun” dedi.

bağlı kuruluş:
Kilim gelmeden önce bin Arouz, gücüm
elim yağmalanmadan önce
ağlamadan develerde
Kıştan önce at siyah bir koç olarak yetiştirilir.
akçaağaç koyunun kanını akıtmadan önce
Ak yüzlü kızım gelinim ağlamadan
Güzel beyaz yüzümden önce Arruz’un oğlu Passat geldi.
ellerim olmadan günümü mahveder
Beni kazan
Arosa’nın kanımı dökmesine izin verme
Ak yüzlü sevgilim alsın oğlunu
ahirette bereket versin
Padişahlar Sultanı Berek yemin etti
açıkça bilmek

dedi.

Beric’in babası ve annesine haber verildi. Beyaz Saray’ın eşiğinde bir çığlık koptu. Kazalı gelin beyazı çıkarıp siyahı giydi. Beyaz-gri çimlerin kuyruğunu kestiler. Kırk elli cesur adam siyah giydi ve mavi emretti. Kazan Bey’e geldiler. Sarıklarını yere vurarak, Berek yüzünden çok ağladılar. Kazon’un elini kabul ettiler, teşekkürler. Beric’in öldüğünü söylediler. Namret amca kandırdı bizi aradılar geldik. Oğuzların yabancı beyleri sana isyan ettiler, haberimiz olmadı. Kuran’ı getirdiler, Kazan’a isyan ettik, bize itaat edin, yemin edin dediler. Berek ekmeğini çiğnemedi, onlara uymadı, kibirli Aruz amcan kızdı. Beriç’i koltuğuna sapladı, lojmanlarından birini yere attı, Sağ olsun Beriç Hanım Haka’ya geldi, ‘Arroz’a kanımı bulaştırma’ dedi. dediler. Kazan bu haberi duyunca mendilini eline aldı, hüngür hüngür ağlayarak divanda ağladı. her zaman orada olan beyler ağladı. Kazan vardı, odasına girdi, yedi gün divana çıkmadı, oturdu ağladı.

Beyler toplanıp divana geldiler. Kazan’ın ağabeyi Kara-Gon, “Bir kelpaş var, kardeşime söyle Kazan çıksın, senin yüzünden bir yiğitimizi kaybettik, vasiyet etti, kanımı dökmeyelim, bıraksın” der. al git düşmanı yakala” dedi kelpaş, “sen kardeşsin, varsın. birimiz öldü, yolda öldü, canının kanını almanızı emretti, benimkini alın dedi Kazan: uygun, cephane doldurulmalı Çabuk, beyler hep binmek zorunda.

Devam edin beyler. Kuzan’ın altın atını çektiler ve devam etti. Trompet çaldı, davul çaldı. Gece gündüz demediler, bir telaş vardı. Uruz’a ve Oğuz’un bütün denizaşırı reislerine haber verildi, işte Kazan geliyor dediler. Onlar da asker topladılar, borazan çaldılar ve Kazan’a karşı çıktılar. Üç Ok ve Gri Ok bir araya geldi.

aruz diyor ki; İç Oğuz düşmanım Kazan olsun, der Emin: düşmanım Elongus’un zıddı olsun. Alp Rüstem diyor ki: Rakibim Ense Koca oğlunun okçu olması gerektiğini söyledi. Her birinin bir rakibi vardı.

Alaylar zincirlendi, ordular dizildi, trompetler çalındı, davullar çalındı. Aruz Koca sahaya çıktı. Kazan seslendi ve dedi ki: Kavat abi sen benim düşmanımsın gel. Kazan kalkanı tuttu, mızrağı eline aldı ve başının üzerinde çevirdi. Diyor ki: Korkaklık bedensel açgözlülüğü nasıl öldürür? Gel göstereyim dedi. Aruz Kazan’da bindi. Kılıcıyla Kazan’ı bıçakladı, onu bir nebze olsun kesmedi ve karşıya geçti. Şimdi Kazan’ın sırası. Altmış tutam kahverengi süngüsünü koltuğa sapladı. Ve Arouz’a mızrakla vurdu. Şimşek gibi göğsünden geçti. Attan bırak. Kardeşi Kara Silah’ı işaret etti. Kafasını kes dedi. Kara yandı, Aruz’unki
kafasını kes Bunu gören denizaşırı Oğuz beyleri, her zaman hazırlıksız, Kazan’ın ayaklarına kapanırlar.

Suçları için af dilediler ve elini öptüler. Kazan suçlarını affeder. Nesir kanını amcasından aldı. Aroz’un evini aradı, günü de eliyle yağmalandı. Cesur beyler ganimeti aldı. Yeşil düzlükte ve güzel çimlerde Kazan çadırını kurdu. Korkut Dede geldi, neşeli ezgiler çaldı. Gazi Azizlerin başına gelenleri anlattı.

Bakın, söylediğiniz beyler Irene’dir.
Dünyanın benim olduğunu kim söylüyor
IŞİD saklandığı yeri aldı
Ölümlü dünyayı kim terk etti?
bu güzel bir dünya
çıkmaz dünya

Sonu ölüm, sonu uzun bir ömür, sonu ayrılık.

Dua edeyim Leydi: ölüm zamanı geldiğinde arı imandan ayrılmayacak. Ak sakallı babanın mekanı cennet olsun. Beyaz adamın annesi nur içinde yatsın. Mevla’nın kudreti seni muhtaç etmesin. Ak alnına beş kelime dua ettik kabul et. Amin, Amin diyenler Allah’ın karşısına çıksın. Günahını toplasın, toplasın Ey Muhammed Mustafa, Allah onu affetsin!

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın