medyauzmani.com
Helikopter ailesi nedir? Fanusta yaşayan çocukların ne gibi sorunları var? ” efendim – Yerel Haberler

Helikopter ailesi nedir? Fanusta yaşayan çocukların ne gibi sorunları var? ” efendim

Her ebeveyn çocukları için en iyisini ister; Onu dünya şerrinden korumak, iyi şartlarda nezih bir hayat yaşamak ister. Peki bunu isterken, çocuklarımızı cam kavanozda büyütmek ne kadar doğru, gerçekten onları dünyadaki tüm kötülüklerden koruyabilecek miyiz, yoksa izlediğimiz bu korumacılık çocuklarımıza ve çocuklarımıza daha çok zarar verecek mi? Bu çocukların yetiştiği toplum? Her geçen gün yaygınlaşan “helikopter ailesi” kavramına ve yeri geldiğinde çocuklarımızı kendimizden nasıl koruyabileceğimize bir göz atalım.

Helikopter ailesi kavramı nedir, hayatımıza nasıl girdi?

Bizi bu kavrama götüren, çocuğun annesine şikayet ettiği “Annem hep helikopter gibi başımın üstünden uçar” mısrasıydı. 1990 yılında Foster W. Klein ve Jim Foy’un “Sevgiyle Ebeveynlik ve Çocuklara Mantık Sorumluluğu Öğretme” kitabında kullanılmış ve literatürde popüler hale gelmiştir.

Günümüzde aileler, dünyanın eskiye göre daha tehlikeli bir yer olduğu kanısına varıp, medyadaki haberlerin etkisinin çok büyük olması nedeniyle çocukları için daha fazla endişelenmeye başlamakta ve bu durum aileleri daha da kaygılandırmaktadır. çocuklarını korumak Bu korumacılık bazı ailelerde abartılmakta ve “helikopter ailesinin” psikososyal sorunlarına neden olmaktadır. Bu aileler çoğunlukla eğitimli, orta ve üst sınıf olarak görülse de aslında toplumun her kesiminde görülen ebeveynlerdir.

Çocuklarını yalnız bırakmazlar, çevrelerindekilere hayranlık duyarlar, her şeye ayak uydurmaya çalışırlar, onların kişiliklerine ve hayatlarına -iş ve özel hayatları dahil- karışmaktan hoşlanırlar ve bunu büyük bir özveriyle yaparlar, çocuklarını görürler. çocukları kendi hayatlarının bir uzantısı olarak görürler ve tüm sorunlarını kendileri çözmekle görevlidirler. Edinilmiş ebeveynler. Bu ebeveynler için temel sorun, çocuklarının kendilerinden ayrı bağımsız bireyler haline geldiğini ve bunun hayatın doğal bir süreci olduğunu kabullenememeleridir.

Aileleri aşırı korumaya iten sebepler nelerdir?

    Gelecek kaygısı: Dünyadaki belirsizlik ve ekonomik krizin yol açtığı işsizlik, ailelerin kendi korkularını ve çocuklarını koruma ve müdahale etme içgüdülerini geliştirmelerine neden oluyor. Çocuklarının başarısız olmasını engelleyebildikleri halde hiçbir şey yapamamaktan ve kendi başarısızlıklarını görmekten çok korkarlar. Telafi çabası: Sevgi, ilgi vb. duyguları reddedilen ebeveynler.

Çocuklar üzerindeki olumsuz etkileri nelerdir?

Anne babalar çocukları için bunları yaparken kendilerinin her şeyi daha iyi bildiklerini ve onlar için daha iyi yaptıklarını düşünürler ama gerçek şu ki çocuğa “Tek başına bir işe yaramazsın, beceriksizsin, bizsiz, bizsiz hiçbir şey yapamazsın” mesajını vermektir. Bu inanç ve mesajla büyüyen bebek ve çocuklar, dışarıdan bakıldığında bazen çok zeki ve başarılı görünseler de aslında özgüveni düşük, aşağılık duygusu yüksek, bastırılmış, problem çözme yeteneği olmayan bireyler haline gelirler. -çözme, karar verememe ve ailesine bağımlı. .

Ayrıca gerek iş gerek özel hayatlarında pek çok sorunla karşılaşırlar ve sağlıklı ilişkilere giremezler.
Bu tür ailelerde yetişen sağlıksız çocuklar sadece kendileri ve aileleri için değil, toplum için de problem oluşturmaktadır. Sağlıksız bireyler sağlıksız toplumlar yaratır.

Peki aileler ne yapmalı?

    Ailelerin öncelikle çocuklarının hayatları boyunca elleri, ayakları ve beyinleri olmayacağını kabul etmeleri, gerektiğinde kendi hayatlarını idame ettirebilmeleri için gerekli beceri ve becerileri edinmeleri için çocuklara fırsat vermeleri, onlara rehberlik ve destek sunmaları gerekmektedir. Hatalarından ders alabilmeleri ve hayat hakkında bir şeyler öğrenebilmeleri için hata yapmalarına izin vermelidirler. ilerleyebilsinler diye. Anne babalar, başarılı ve mutsuz bir çocuk yerine mutlu ve mutlu bir çocuk sahibi olmanın önemini anlamak, davranışlarını buna göre yönlendirmek, onun hayatı kendi kendine öğrenmesine destek olmak ve yol göstermekle sorumlu olduklarını unutmamalıdırlar. Çocuklarınız başarısız olduğunda endişelenmeyin, başarısız olmalarına izin verin. Bunun onun deneyimini artıracağını unutmayın. Nefes almasına izin verin.. Sorumluluklarını üstlenmeyin.. Bir çocuğun sorunu olduğunda çözüm sunmayın, sorumluluğunu bilsin ve deneyim kazansın. Emir vermek ve cümle dikte etmek yerine “Böyle yap, hayır bu böyle olmaz” gibi destekleyici ve katılımcı cümleler kullanmak, “Evet anlıyorum seni, bunu çözecek bir şey düşündün mü aklına? yapmayı planlamak” çocuğunuzun olumlu gelişimine katkıda bulunacak ve kendine güven duymasına yardımcı olacaktır. Sağlıklı, kendine güvenen, ne istediğini bilen bireyler yetiştirilecektir.

Kısaca; Helikopter ailesi olduğunuzu düşünüyorsanız bir an önce bunun farkına varın ve çocuklarınıza cam kavanozda hayat sunmaktan vazgeçin, onların da dikenli ve zorlu yollardan öğrenmelerine yardımcı olun ki direnen birer birey olarak toplumda yerlerini alsınlar. hayat ve tek başına kalsa bile güçlü ayakları vardır. Jackson Brown’ın dediği gibi anne babaların asıl sorumluluğu yol haritası çizmek değil, yol haritası sunmaktır.

Kaynak:
Tamim

yazar:Sultan Yıldırım

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın