medyauzmani.com
Hayatı, eserleri olan Mümtaz Turhan, biyografisi Mümtaz Turhan | YerelHaberler – Yerel Haberler

Hayatı, eserleri olan Mümtaz Turhan, biyografisi Mümtaz Turhan | YerelHaberler

Mümtaz Turhan, Cumhuriyet döneminin yetiştirdiği en önemli ilim ve fikir adamlarından biri olarak kabul edilir. O, bilimin yapısı hakkında fikirler ortaya koymakla kalmadı, aynı zamanda bilimsel verilerin problemlerin çözümünde ne kadar sağlam kullanılabileceğini örneklerle gösterdi. Bilimin gücüne inanan biri olarak, Batı biliminin doğru uygulanması sonucunda çözülemeyecek sorun yoktur. Her şeyden önce Batı bilim zihniyetini iyi öğrenmek, benimsemek, ülkeye getirmek ve istikrara kavuşturmak gerekiyor. Bunun için 500 birinci sınıf bilgin yetiştirilmelidir. Nitekim Çin başlangıçta 23.000 jeolog yetiştirerek ülkenin yer altı zenginliklerini tespit edip bunları iyi bir şekilde kullanmaya başladı. Her şeyden önce Batı’yı iyi tanıyan, orada yetişmiş, orada olup biteni takip eden genç bilim adamları yetiştirmeliyiz.

Mümtaz Turhan, ülkedeki eğitim sorunlarını çözmek için kültürel değişimler bağlamında irdeliyor. Kültürel Değişimler (1951) adlı çalışmasında bu değişimleri kültürel antropoloji açısından inceler. Toplum yaşamıyla temas halinde uzmanların yetiştirilmesine büyük önem verir. Kültürel değişmeleri de çağımızın sosyal psikolojisindeki en önemli sorun olarak sunmaktadır. kültürel ve tarihsel değişimlerde esas olan, kalıcı olan ve geçici olan; Küresel olanın yerelden (bölgesel) ayrılması gerektiği bildirilmektedir.

Mümtaz Turhan, lale devrinin başarısından bu yana yaşanan kültürel değişimleri dikkate almıyor. Bunun sebebini ise edebi bürokratik zihniyette bulur. Mümtaz Turhan, Erzurum’un bazı köylerinde kültürel bir konunun nasıl ve ne ölçüde değişim yaratabileceğini incelemek için yıllarca gözlemsel araştırmalar yürütmüştür. Kültürel antropolojiye dayalı araştırmasında, kültürel karışımın unsurlarının karşılıklı değiş tokuşu ile başladığını bulmuştur. Bu değişimde psikolojik faktörler daha etkilidir. Kabul edilebilir unsurların özümsenmesi de psikolojik faktörlere bağlıdır. Kültürel karışımda iki toplumun eşit unsurları değiş tokuş etmesi nadirdir.

Birinci sınıf bilim adamlarının tezleriyle ilgili olarak halk eğitiminin Batılılaşmaya katkı sağlamadığını iddia eden Mümtaz Turhan, Türk insanı ile gelişmiş ülke insanı arasında hiçbir fark olmadığını söylüyor. Temel farkın entelektüeller arasında olduğuna inanıyor. Yani Batılı ve Türk aydınları karşılaştırıyor. Türk aydınları nitelik ve nicelik olarak yeterli değil. Batılılaşmanın yegâne yolu olarak vatansever bir eğitim almış olan Mümtaz Turhan, Batılılaşmanın bilimden geçtiğinin anlaşılamadığı için eğitimli insan yetiştirmekten ibaret olduğunu ve böylece insan ile aydın arasında kültürel bir ikilik yarattığını savunur.

Belki de Mümtaz Turhan, Batılılaşma ve modernleşme sorununu derinlemesine ve çok kapsamlı bir şekilde ele almış tek bilim adamımız ve düşünürümüzdür. Bu çerçevede Batılılaşmayı daha geniş bir mesele olarak konumlandırmış, devrimleri yeniden değerlendirmiş, Batı’ya yönelemememizin nedenlerini analiz etmiş, bilim ve teknolojinin doğasını incelemiş, Batılılaşmanın anlamını tartışmış, ciddi eleştirilerde bulunmuş ve çoğu daha da önemlisi, gerçeklikle uyumlu uygulanabilir çözüm yolları ve önlemler sağladı. Bu bağlamda köyün önemini ortaya koymuş ve köyden şehre akışın önlenmesi için bilimsel ve endüstriyel çözümler sunmuştur.

Mümtaz Turhan, başta İslam olmak üzere dinin toplumsal ve bireysel önemine işaret ederek, toplumun bir sonraki kademesinde ancak diğer kurumlar gibi sorumlu tutulabileceğini, toplumsal sistem ve toplum açısından en etkili kurumun din olduğunu söyledi. bireysel. davranış. Mümtaz Turhan, inkar etmekle, yok saymakla sorunun çözülemeyeceğini anlayınca, dinin ilmî zihniyetle yetişmiş ehil ellere verilmesini önerdi. Bu nedenle “ilahiyat liseleri” açmak istemiş ve bir köydeki cemaat-öğretmen mükerrerliğini ortadan kaldırmak için çözüm olarak imam, öğretmen ve müdürün aynı kişide bir araya getirilmesini önermiştir. Bu çözüm, yalnızca entelektüel durum (köy) ikiliğini ortadan kaldırmakla kalmayacak, aynı zamanda köylülerin enerjisinin tek bir yönde toplanmasını sağlayacaktır.

Mümtaz Turhan kitabının sonunda şöyle diyor: “Çünkü sebep Türkiye’nin kalkınması ise, o zaman birden fazla kadınla evliliğin sona ermesiyle veya ilköğretimin sona ermesiyle sadece başörtüsü kalkamaz. Çünkü onlar, din değil. , ekonomik koşullardan ve belli yaşam tarzlarından kaynaklanan toplumsal olaylardır.Mümtaz Turhan, halkını eğitmek isteyen aydınların öncelikle bilgilerini artırarak safsata ve hurafelerden kurtulmaları gerektiğini, aksi takdirde irşad haklarını kaybedeceklerini söyleyerek kitabını bitiriyor.

Mümtaz Turhan, “Atatürk İlkeleri ve İnkılâbı” adlı kitabında Kemalizm’in bir hoşgörüsüzlük nesnesi haline getirilmesine (kör bir taassubun) sağa ve sola çekilmesine karşı çıkmaktadır. Atatürk inkılâplarının amacının millet olmak ve milli bir kültüre ulaşmak olduğunu belirtir. Türkiye’nin asıl meselesinin “bir an önce millet olmak ve milli kültüre ulaşmak” olduğunu belirten Mümtaz Turhan, milliyetçiliği bu ana meseleyi gerçekleştirmede bir araç olarak görüyor.

Mümtaz Turhan da laiklik kavramına ilişkin görüşlerini dile getirdi. Devletin din ile dünya ve ahiret işlerini ayırması ilkesinin laiklik kapsamına girmediğine inanır. Aynı zamanda vicdan özgürlüğünü ve diğer inançlara saygıyı ifade eder. Laiklik üzerinde fazla durmadığımız bir başka anlam daha yüklenmektedir: Bu kavramın özü, doğada ve toplumda meydana gelen her türlü olay ve oluşuma karşı objektif bir tavır almak, gerçeği olduğu gibi algılamak ve incelemektir. herhangi bir etki altında kalmadan tarafsız olarak.

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın