medyauzmani.com
Hatay’da tahliye edilmesi gereken depremzedeler Sevgi Parkı’nda konuştu – Yerel Haberler

Hatay’da tahliye edilmesi gereken depremzedeler Sevgi Parkı’nda konuştu

Aslı Yıldırım, “Ayağa kalkıp çadırkente gitmemiz istendi. Bunu söylerken sanırım buranın çadırkent olduğu unutuldu. Burası ‘Aşk Parkı Çadırkent’ ilan edilmişti. Böyle görünüyordu. Bugün Hatay Vali Yardımcısı Ne Düşünüyorum üzerine kendini bize bu şekilde tanıttı.Tabii ki bilmiyoruz.Gelip buradan taşınalım dedi.Nedenini sorduğumuzda, Bize buranın farklı amaçlar için kullanılacağı söylendi.Ama yöntem çok yanlıştı.Çünkü burada ailesini kaybetmiş insanlar var.Biri kardeşinin cesedini bulamamış dedi.

Hatay’da meydana gelen depremin ardından Sevci Parkı’na sığınan depremzedelerden parkı boşaltmaları istendi. Sevgi Parkı’nda kurulan çadır kentte yardıma gelen depremzedeler, doktorlar ve gönüllüler yaşadıklarını ANKA haber ajansına anlattı.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Onur Naci Karahancı şunları söyledi:

İlk üç gün Adıyaman’daydık. Orada çalıştık. Sonra burada devam ettim ve o zamandan beri buradayım. Yerel doktor arkadaşlarımız, Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası ve gönüllülerimizle birlikte burada sağlık çalışmaları yürütüyoruz. İlk üç gün gönüllü olarak en can alıcı noktalarda şifa ve tedavi çalışmalarına olabildiğince koşmaya çalıştık. Daha sonra tedavi ve koruyucu sağlık çalışmaları… Şimdilik koruyucu sağlık hizmetleri ile ilgili çalışmalar yapıyor ve dezavantajlı grupların sağlık açısından dezavantajlarını ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. En başından beri burada bir revirimiz var. Şu anda şehrin dört noktasında, insanların ulaşımının olduğu kalabalık noktalarda çalışıyoruz, onun dışında gezici ekiplerimiz var. Beş takımımız sahada. Onun dışında Samandağ’daki facia ile birlikte orada bir noktamız var. Çalışan iki ekibimiz, iki dispanserimiz var.

“Biz doktorlar olarak topluma söz veriyoruz. Engelleyiciler inançlarına daha fazla utanç katmak istiyorlarsa”

“Müdahale” kelimesi artık yanlış. Diyelim ki beni bu konuda tehdit ettiler. Şöyleydi: Bu sabah her zamanki günlük hazırlıklarımızı yapıyorduk. Gezi ekiplerimiz hazırlanıyordu ve yola çıkacaklardı. Hatay vali yardımcısı sizinle görüşmek istiyor dediler. Gittiğimde ‘Şimdiye kadar emeğinize sağlık, bundan sonra burada çalışacağız’ dedi. Dedim: ne yapacaksın? Kızılay burada yoksullar için bir restoran açacak” dedi. Şehirdeki tek yer olduğumuza göre sağlıktan daha önemli bir iş olabilir mi dedim. Özellikle son depremle birlikte alan kalmadı. Dedim: Bu mu? Dedim: Nereye gidiyoruz? “Kendinize puan verin,” dedi, “nereye giderseniz gidin.” Dedim ki, “Şey, bir sürü insan, yürüme mesafesinde, şehir merkezinde… Bunun bir standardı var, biz buralara öyle yerleştik. İnsanların bir an önce oraya ulaşabilmesi gerekiyor ve bir bölgede olmaları gerekiyor.” tedirginlik duymuyorlar. sağlık alanında tüm sağlık çalışanları ve çalışanları ve bir çok grup şu anda hizmet veriyor. bu alan böyle oluştu. ancak dedim ki: şu anda bunu yapacak durumda mısınız? dediler: İşi biz yapacağız.Yani şu ana kadar çadır çalışmasının sonucunu görüyoruz.20 yi aşkın süredir insanlar çadıra ulaşamadı.En basitinden su yok,ekmek yok.Yani yokken yokken. böyle temel şeyler baştan uyardığımız salgınlar yavaş yavaş geliyor özellikle uyuz ve bit.Bunun temel sebebi temiz su olmaması. Burada ilk günden beri Birlikte Çalışalım’a yazdığımız Sağlık Bakanlığı bize hiç dönmezken, gönüllüler bile bize dönmezken Nereye yönlendireceklerini biliyorlar, bu gönüllüler bizi bulmaya geldiler ve Buradaki çalışmalara katılmak, Bed sorunlarını düzenlemekten değil. Bu tek mi? Ben anlamadım. Bunları yapacak başka kimse yokken biz doktorlar olarak topluma bir söz verdik. Bu sözümüzün arkasında duracağız. Çünkü bu sözü Sağlık Bakanlığı’nın ayıbı gibi bir rezalet olarak taşıyamayız. Burada sonuna kadar çalışmaya çalışacağız. Ve bunlara engel olanlar, onların ayıbına daha fazla ayıp katmak isterlerse.

Derhal tahliye etmemizi istediklerini söylediler.

Bakırköy sağlık ve sosyal hizmet çalışanları Bakırköy Şube Eşbaşkanı Nezha Altansoy Özen, durumla ilgili şöyle konuştu:

“Hem TTB’nin hem de Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikasının bulunduğu yerler yıkıldığı için biz de buraları Hatay’da şubemiz olarak kullanıyoruz. Şubemizin çevresinde faaliyet yapıyoruz. Burada halka sağlık hizmeti vermek istiyoruz. , bu deprem nedeniyle yaşadıklarına yardımcı olmak için ve bugün ayın 23’ü. Biri bize onların varlığını hatırlattı ve buradan gitmemizi söyledi … Bize verdikleri bahane, ‘Yandaki bina’ idi. yıkılacak, bu da size tehdit” Bugün hemen tahliyenizi istiyoruz dediler, istemiyoruz, bunu da kabul ediyoruz, onlar gidince biz milletimizin yanındaydık, hizmete devam edeceğiz. .”

“Çadırları kendi ellerimizle kurduk. Burada arkadaşlarımız bize yardım etti.”

21 yaşındaki depremzede Aslı Yıldırım, yaşananları şöyle anlattı:

“Biz çıkarken binamız dökülüyordu. Aslında dışarı çıkamadık. Bina tamamen kilitlendi. Camdan atlayarak arabaya atladık. Aşk Parkı’na geldik. Burada bankta uyuduk. ilk 3 gün.tek aile olarak değil yine 4-5 aile olarak.parkın sonuna doğru dolmuştu zaten.herkes çadırsız…arabayla arabasında yattı.yakınlar ona gittim ilk haftamızdı sonra belediyeler çadır getirdi kendi ellerimizle çadır kurduk buraya arkadaşlarımız yardım etti.

“Ayağa kalkıp çadıra gitmemiz istendi. Bu konuyu konuşurken sanırım buranın bir çadırkent olduğu unutuldu. Burası ‘SEVGİ PARK Çadırkent’ diye duyurulmuştu.”

Bugün bizden kalkıp çadırkente gitmemizi istedi. Bunu söylerken, buranın bir çadırkent olduğu unutulmuş sanırım. Burası “Aşk Parkı Çadır Kenti” ilan edildi. Sistemde bu şekilde görünüyordu. Bugün Hatay Vali Yardımcısı zannederim kendini bize bu şekilde tanıttı, tabi bilemeyiz, gelip buradan taşınalım dedi. Nedenini sorduğumuzda ise buranın farklı amaçlarla kullanılacağı söylendi. Bana arka tarafın yıkılması gerektiği söylendi. Ama burası gerçekten binalardan falan uzak. Ama yöntem çok yanlıştı. Çünkü burada ailesini kaybetmiş insanlar var. Birisi kardeşinin cesedini bulamadı. Burada birçok şey var. Kimseye ‘Merhaba, ben de depremzedeyim, Hatay Vali Yardımcısıyım’ demeden dimdik oturması, ‘Sizi almamız lazım’ gibi bir şey deyip, ‘Ne zaman’ dediğimizde ‘Gitmeliyiz. Akşama kadar dışarıda olmalıyız’ dedi. O cümle aklımdan hiç çıkmıyor. Adını bilmiyorum ama yüzünü ve yüzünü asla unutmayacağım. Biz konuşurken daha büyük bir şefkatle yaklaşabilirdi sanırım bize.Ne kadar insanımızı kaybettik.Keşke o da bize bizim gibi yaklaşsa.Keşke bize nasılsın diye sorulsa nasılsın Nasılsın?Buradaki herkes şu an çok kötü hissediyor Gerçekten ne yapacağımızı bilemiyoruz işin maddi kısmında değiliz umarım bize manevi bir yaklaşım vardır burada bir çok kişi konuşmak istiyor Randevularında bir şey olursa diye konuşamayan arkadaşlar da var .Aynı şekilde arkadaşım ve hocanın kendisi de şu an konuşamıyorlar.Biz özgürce konuşmak istiyoruz.Karşılaştığımız zorluklara dikkat çekmek istiyoruz.Şimdi birlik gününüz.Konuşacak çok şeyiniz var. Çok Bağırırsın Ama Kimse Duymaz Seni Bir Yığından Çıktık Bu Arada Yağmur Yağıyordu Şükür Kar Yağan Şehirler Vardı Biz Bunu Öğrendik Daha sonra. Gerçekten oturduk ve “Tanrıya şükür üzerimize yağmur yağıyordu. Kar yağmıyordu. Burada kötünün de kötüsünü gördük. Yaşayanlar gerçekten bilmiyor” dedik.

“Pek çok arkadaşımızı kaybettik. Artık çok geç.”

Fikrinizi burada ifade ettiğinizde, sizi hemen hemen dışlıyorlar. hükümet de aynı şekilde. Birisi konuştuğunda çok kırılırız. 21 yaşındayım ve bu hakaretleri hak ettiğimizi düşünmüyorum. Güçlü çıktım. Çıkışta binalar yıkılıyordu. Birçok arkadaşımızı kaybettik. Çok geçti. Umarım bize haklarını verirler ve bundan kendimi sorumlu tutuyorum. Umarım yardımcı olabiliriz. Yollar çok kötüydü” dedi. Havadan olamaz mı? Denizi kullanamaz mıyız? Gönüllü arkadaşlar onlar sayesinde yemek getirdiler. Onlar sayesinde birlikte kesip, birlikte kızartıyoruz. Her zaman birlikte çalışmalıyız. Çünkü ihtiyaç duyulan yardım aslında orada değil.”

“Buradan çıkmıyoruz.”

Depremzede Ayfer Kadi, Hatay’a gelerek depremzedelere yardım için gönüllü olan feministlere teşekkür ederek şunları söyledi:

“İç giyim ve hijyen ürünlerimizde yardımcı oldular. Buradaki kadın müdafaası bize çok destek oldu. Aldıkları yardımlardan dolayı herkese çok teşekkür ederiz. Buradan gitmiyoruz. Toprağımızı kimseye vermeyeceğiz. Bilmediğimiz yere gitmeye niyetimiz yok. Burayı boşaltmamızı istediler. Bizim yerimiz evimiz.” Bilinmiyor. Nereye gittiğimizi bilmiyoruz. Buradaki insanlar gerçekten çok perişan. dışarısı acımıza ortak oldu. Neyimiz varsa hepsini aldılar. Hiçbir büyükümüz gelip bize ‘geçmiş olsun’ demedi.”

“Burada ortak bir yaşam gördüm. Bunu sosyalistler ve feministler kendi elleriyle yaptılar.”

Kadın Savunma Ağı üyesi Bosir de Ankara’dan Hatay’a geldiğini belirtti. Kadınların karşılaştığı en büyük sorunun hijyen olduğunu anlatan Gesser, şunları kaydetti:

“Buraya geldiğimde gerçekten ortak bir hayat gördüm. Dışarıdan yansıyandan çok daha güzel bir tablo ortaya çıktı. Buraya halkla işbirliği içinde gelen sosyalist örgütler ve kadın örgütleri yan yana yaptılar ama bugün bunu yaptılar. Bu bahçeden kurtulmak istiyorum.Bunun temel sebebi,buradaki herkesin “Devlet nerede” diye sorması.Çünkü her gördüklerinde dayanışma sunan feministleri ve sosyalistleri görüyorlar ama olacağından endişe ediyorlar. bir şekilde yıkılmış burada insanlar canlarını umursamıyorlar ama şu anda gösterdikleri şey kocaman bir boş alan tuvalet yok su yok ‘gidin buradan’ diyorlar vali diyor ki ‘ Bizim orada çadırkent kurma yetkimiz yok’ ama burada onların yetkisi var.

“KADINLAR İÇİN DOLAP bile değildi”


Ali Öztunç: Neden Maraş için yapmıyorsunuz?

Feminist örgütlerin burada olması büyük bir boşluğu dolduruyor. Burada bir kadın soyunma odası bile yoktu. Soyunma odası donatılmıştır. Buradaki kadınların birçok sorunu var. Belki de boşanmak isteyen kocalarıyla aynı çadırda kalmak zorunda kalacaklar. Kendilerine şiddet uygulayan yakınları ile aynı çadırda kalmak zorunda kalıyorlar. Hijyen kadınlar için büyük bir problem.”

قال ماكس هوشر ، عضو منظمة الإغاثة Space Eye ، الذي جاء إلى المنطقة للمساعدة طوعا من ألمانيا ، فيما يتعلق بقرار الحاكم ، “لا أحد هنا يعرف أنه يمكنهم النوم أو العيش هنا بعد الليلة. أحضرنا مطبخنا هنا من ألمانيا في 4 أيام ولا نعرف كيف سنحمله buradan “.

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın