Çift test testi veya 11-14 hafta testi, gebeliğin 11-14. haftalarında yapılır ve bebeğin servikal kalınlığı ve baş mesafesi ölçülür. Baştan kıça mesafe ölçümlerinin 79-80 mm’yi geçmemesini hedefleyin. Kafes kalınlığı ve derecesi 3 mm’yi geçmemelidir. 3 mm’den uzun bir fetüsün de bozulmuş ense saydamlığına sahip olduğu kabul edilir. Ülkemiz istatistiklerine göre 300 gebelikten 1’inde bu tür sorun görülmektedir. Bu ölçümler yapıldıktan sonra anne kan verir ve bu ultrasonda değerlendirilir. Kanda gebelikte yükselen hormonların başında gelen Beta-hcg ve Papp-A gibi bir dizi değere bakılır. tüm bu maddelerin kandaki konsantrasyonları, bebeğin poposunun kalınlığı ve makat başı mesafesi birlikte; Annenin yaşı, kilosu, sigara ve alkol kullanımı, daha önce düşük yapma durumu, daha önce doğan çocuklarda genetik bir bozukluk olup olmadığı, akraba evliliği öyküsüne bakılarak çocuğun genetik hastalığı araştırılır.
Tüm bu unsurların olumlu ve olumsuz yönlerine bakılarak ortalama bir sonuç elde edilir. Risk belli bir seviyenin üzerinde ise anneye ileri tetkikler yapılır. Risk belli bir seviyenin altında ise çocuk normal kabul ediliyor. Ancak bu testler ne kadar negatif ya da pozitif olursa olsun doğruluk oranı yüzde 80’dir ve hamilelik döneminde ekstra özen gösterilmelidir. Testlerin sonuçlarında %100 doğru verilerden bahsetmek yanlış olur çünkü bu testlerin hata payı %20’dir. Bu testler bir çocuğun engelli olup olmadığını belirlemez, sadece genetik bir anormallik olup olmadığını belirler. Bebeğin gebelikte anormalliğin üzerinde kalması bekleniyorsa anneye üçlü test, ikili testin normal değerinin üzerinde veya içinde olan annelere üçlü test yapılmalıdır. Bu şekilde, olası olasılıkların doğru olup olmadığına karar vermek daha kolaydır.
İkili test ile yapılmasını öneren uzmanlar tarafından fetüste genetik bozukluk olup olmadığının tespiti daha kolaydır. Ancak üçlü testte kullanılan parametrelerde kan değerlerindeki bir parametre alfa-fetoprotein denilen bir değerle çocuğun belinde açılma riskini ortaya koyuyor. Bu değerin zirvesinde çocuğun belini açma riskinin yüksekliğinin takibi yapılır. Bel açılması olasılığı dünya çapında 1000’de 1 veya 2 iken, bu çocuk aile öyküsünde doğmuşsa bu risk 100-2 değerlerine kadar düşebilmektedir. Bu nedenle gebelik planlayan annelerin gebelik öncesi folik asit kullanmaları bu tür hastalıkların önlenmesinde profilaktiktir.
Alfa-fetoproteinin yükseldiği diğer durumlarda sadece bel ağrısında değil, gelişim geriliğinde de görülür. Bu tür sorunlar yaşayan annelere aşağıdaki dörtlü test uygulanmakta ve günümüzde teknolojinin gelişmesiyle birlikte ikili ve üçlü teste göre nispeten güvenilir olan dörtlü test uygulanmaktadır. Dörtlü test, üçlü testlerde kan değerlerine ek olarak Beta-hcg Papp-A ve Inhibin artı Alfa-fetoprotein değerlerini ölçmek için kullanılır. Doğruluk %85-90 aralığındadır. Bu testin amacı, ailelere çocuklarının Down sendromlu olma olasılığını vermektir. Böylece herhangi bir cerrahi müdahale olmadan Down sendromlu bir bebek doğurup doğurmayacağınıza dair size güven verir.
Bebeğinizin gebelik döneminde sorun yaşamamasını istiyorsanız gebelik öncesinde dikkat etmeniz sizin ve bebeğiniz için fayda sağlar. Hamilelikte sorun yaşıyorsanız ve çocuklarınızda genetik bozukluk varsa ya da sorunsuz bir çocuk sahibi olmak istiyorsanız hamileliğinizi planlarken doktorunuzla konuşmalısınız. Gebe kalmadan önce folik asit kullanmak problemli gebelikleri bir nebze olsun olumlu hale getirir. Sigara ve alkol gibi zararlı alışkanlıklarınız varsa bir an önce bunlardan kurtulmalısınız. Sağlıklı bir gebelikte annenin yaşı göz ardı edilmemelidir. 35 yaşından sonra oluşan gebeliklerde risk hem anne hem de çocuk için daha fazladır.
Kaynak:
http://www.jinekolognet.com/ikili-test.asp
yazar:Murphy Yılmaz
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]