medyauzmani.com
Gazeteci Coral’ı ters kelepçeleyen polislere ödül gibi ceza – Yerel Haberler

Gazeteci Coral’ı ters kelepçeleyen polislere ödül gibi ceza

Bianit Beza Mercan muhabiri 7 yıl önce haber izlerken ters kelepçe takan 3 polisin yargılandığı davanın son celsesinde mahkeme, 3 polise toplam 18 bin TL para cezası verdi.

7 yıldır devam eden davanın son duruşması, 6 Kasım’da İstanbul Üniversitesi Beyazıt yerleşkesi önünde düzenlenen eylemi takip eden Bianit Beza Koral muhabirini arkası kelepçeli olarak gözaltına almaya çalışan üç polis memurunun yargılanmasına başlandı. 2015 yılında, Çağlayan’da, İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldüğü Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) kuruluş yıldönümü. Duruşmaya sanık olarak yargılanan polisler katılmazken, sadece polis memuru Y.’nin avukatı Burak Turan katıldı. Duruşmaya Mercan ve avukatı Meriç Ayuboğlu katıldı.


TTB Başkanı Şapem Koror Fincancı hakkındaki iddianame 24. Ağır Ceza Mahkemesi’ne ulaştı

Polis hatası “İndirildi”

Turan, polis avukatı J. Duruşmada ilk olarak söz alan Avukat Turan, “Soruşturmanın izni olmadan yürütülen bir süreç var. Duruşmanın durdurulmasına karar verilmesi gerekiyor” dedi. Koral basın kartını almaya çalıştı ancak basın kartını göstermedi, polisin “hata yaptığını” söyleyerek işkenceyi yasallaştırdı. Polislerin Corral’a takılan kelepçelerle hiçbir ilgisi yoktu.

“Polis farkında”

Bunun ardından Coral’ın avukatı Meriç Ayuboğlu, kötü muamele suçlarının kanuna göre soruşturma iznine tabi olmadığını, bunların İstanbul İdare Mahkemesi kararlarıyla sabitlendiğini belirtti. Öte yandan Eyoboğlu, gösteri boyunca Koral’ın basın kartının boynunda olduğunu belirterek, polisin dosyaya verdiği fotoğraflardan Koral’ın gazeteci olduğunu bildiğini söyledi.

“Resimleri görüntüle”

Coral’da konuşan gazeteci, “Anayasa Mahkemesi’nin verdiği ihlal kararında yer alan suçlamalarla dava açılmadı. Duruşmaya sanıkların gıyabında devam edildi. Olaydan yedi yıl sonra karar verilecek. Cumhuriyet Savcılığının mütalaası gazeteci olduğumun anlaşıldığını ortaya koymaktadır.Çalışma hakkımı reddederek ilgili görüşe katılmakla birlikte her şeyin bununla sınırlı olmadığını belirtmek isterim. Mütalaa, yaşananların sadece işimi yapmama engel olmadığını gösteriyor.Ben mahkeme raportörüyüm, bu mahkemenin de raportörüyüm.Buradaki davanın konusunu değiştirirsek, mahkeme salonuna girmeme izin verilmemesi ve kapatmam. kapıyı açıp çalışmama izin vermemek çalışma hakkımı ihlal edebilir. İşimi yapmaya çalışırken beni salonun önüne iterler, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak sözleriyle tehdit edilirlerse öğretirim ve öğretmeye ve tutuklamaya çalışmak Ters kelepçe takarak, bunun çalışma hakkıma bir engelden daha fazlası olacağını düşünüyorum.”

konunun önemi

Başından beri yaşadıklarının izole olmadığını vurgulayan Coral, içinde bulunduğumuz dönemde polis şiddetinin çok yaygınlaştığını söyledi. Polis Şiddetine Karşı Yönetmelik: “Maalesef her gün yeni örnekler yaşanıyor. Gazeteciler olarak birbirimize maruz kaldığımız şiddete tanık oluyoruz. Bu davayı önemsiyorum. Davacı olduğum için değil, kararın bu döngüye etkisinden dolayı. Cezasızlığa karşı kararının alınması bu döngüyü kırmak için atılmış bir adım olacaktır.Onur Yürüyüşü’nde bir polis memuru, engelleme karşıtı gazetecilere “Gidin Anayasa Mahkemesi’ne götürün” deyince, Mahkeme” bu onların kararlarına nasıl uyduklarının da bir örneğiydi. Gazetecilere karşı işlenen suçlarda cezasızlıkla mücadelede bu konunun önemli olduğunu düşünüyorum. Kararınız gazetecilerin sahada karşılaşacağı davranışları ve polisin eylemlerini etkileyecektir. Umarım ihlallere karşı bir adım olarak görülebilecek bir karara varırız.

3 polis cezası

Duruşmayı yürüten savcı daha sonra davanın 4 Kasım’daki yedinci oturumunda verdiği mütalaayı yineledi. Aranın ardından mahkeme heyeti kararını açıkladı ve sanıklardan birini “eylem ve çalışma hürriyetini ihlal” suçundan 6 bin lira adli para cezasına çarptırdı. Bu cezayı 10 taksitte ödeyerek cezayı erteledi.

Mahkeme, diğer iki sanık polis memuru KA ve Y.Ş.’ye 10 taksitte 6 bin TL adli para cezası verdi.

ne oldu?

6 Kasım 2015’te İstanbul Beyazıt Üniversitesi yerleşkesi önünde yapılan eylemin ardından polis şiddetine maruz kalan muhabir Biante Beyza Koral, Yüksek Öğretim Kurulu’nun (YÖK) kuruluş yıl dönümü münasebetiyle yargılandı. Kelepçe ile tutulacak. Saldırı sırasında bir polisin “Bak sana bir şey söyleyeyim, hiçbir şey eskisi gibi değil, sana bunu öğretiriz” sözleri Corral’ın objektifine yansıdı.

Davacı yol yok diyor

Polis saldırısının ardından kanun, “kolluk görevlilerinin cebir kullanarak müdahale etmesi”, “insan haysiyetine aykırı muamele” ve “ifade ve basın özgürlüğünü ihlal” gerekçeleriyle yasal işlem başlattı. Cumhuriyet Başsavcılığı, polis zanlısının hukuki bir unsuru bulunmadığını ve yargılama yeri bulunmadığını belirledi. İtirazlar reddedilince Corral, Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.

AYM çözünürlüğü

Anayasa Mahkemesi, 7 yıl süren davada, insan onuruna aykırı, ifade ve basın özgürlüğünü ihlal eden muameleyi yasaklamanın doğuracağı sonuçları ortadan kaldırmak için yeniden yargılamada hukuki avantaj bulduğunu belirtti. İhlalin ancak ihbar yoluyla giderilebileceğini bildiren mahkeme, Coral’a insan onuruna aykırı muamele yasağı ve özgürlük ihlali nedeniyle uğradığı manevi zararlar için 15 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi. ifade ve basın.

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın