medyauzmani.com
Fahrettin Altun: Sosyal medyanın her düzenlemesi demokrasiye katkı sağlar – Yerel Haberler

Fahrettin Altun: Sosyal medyanın her düzenlemesi demokrasiye katkı sağlar

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun Dijital Medya Panelinde; Özellikle dijital imkanların ve sosyal medyanın kötüye kullanılması ile yanlış bilgi yayılıyor. Bu sadece bir hız ve özgürlük meselesi değil. Bu alanda yapılan her düzenleme, özgürlüğe müdahale değil, demokrasiye bir katkıdır. Altun, İstiklal Caddesi’ne yapılan saldırı ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sınır ötesi harekatı hakkında yalan haber ve provokatif paylaşımların yapıldığını iddia etti.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, Uluslararası Medya Bilişim Birliği (UMED) ile İletişim Başkanlığı konferans salonunda düzenlenen dijital medya sempozyumuna katıldı. Altun dedi ki:

“Birçok nesli ilim ve irfanla yoğurmuş değerli hocalarımızın bu anlamlı gününü kutluyor, başta benim olmak üzere tüm hocalarımıza saygı ve şükranlarımı sunuyorum.

YPG/PKK terör örgütüne birkaç gün önce düzenlenen hain saldırıda şehit olan Aişnur Alkan başta olmak üzere vefat eden tüm öğretmenlerimize ve şehit öğretmenlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.

Elbette dijital medya kanalları bilgiye erişim, demokrasi ve katılım açısından önemli kazanımlar sağlıyor. Dijital medya teknolojilerinin bilgiye erişimi kolaylaştırdığı ve bu yolla bilgiyi demokratikleştirdiği de bir gerçektir. Ancak bu mecralar, kişilik haklarından ulusal güvenliğe, gerçeklerin çarpıtılmasından sansasyonel kültürün kurumsallaşmasına kadar pek çok boyutta çeşitli meydan okumaları, yeni sorunları ve hatta tehdit ve riskleri de bünyesinde barındırmaktadır.

“Gazeteci, kimliği ve adıyla haber yapar.”

Gazeteci kendi kimliğiyle, kendi kazancıyla, toplum içindeki konumuyla, adıyla ve fikriyle haber yapar. Habere damgasını vurur, imzasını atar, kimliğinden iz bırakır. Günümüzde ne yazık ki dijital medya ve yeni medya ortamlarında kimliksizlik yani sahte kimlikler hakimdir.


Haluk Levent, acımasızca kediyi çatıdan aşağı atan şahsı tanıyanlara seslendi: Bilen en yakın karakola gidebilir mi?

İletişim çağının belası olarak tanımlayabileceğimiz dezenformasyon, bugün hepimizin mücadele etmesi gereken bir tehdit. Özellikle dijital imkanların ve sosyal medyanın kötüye kullanılması ile dezenformasyon yaygınlaştı. Bu sadece bir hız ve özgürlük meselesi değil. Bu alanda yapılan her düzenleme, özgürlüğe müdahale değil, demokrasiye bir katkıdır.

PROPAGANDA TERÖRİZMİ SİSTEMATİK GELİŞMEDEN ÖZGÜR DEĞİLDİR

Çok net söylemeliyiz; Yalan söyleme özgürlüğü yok, terör propagandası özgürlüğü yok, nefret söylemi özgürlüğü yok. Sistematik dezenformasyon özgürlüğü yoktur. Basın gerçek anlamda demokrasinin ve özgürlüğün garantörüdür. Bunun temeli haber ve bilgidir. Bu süreci tehdit eden ana unsur dezenformasyondur.

Daha temiz ve güvenli bir iletişim ortamı yaratmak için kamu ve özel sektörden birey, medya ve kurumlar olarak tüm toplumsal bileşenlere sorumluluklar düşmektedir. Cumhurbaşkanımız, ülkemizin tezlerini ve iddialarını anlatmak ve yanıltıcı bilgilerle mücadele etmek için ulusal ve uluslararası temasların seferber edilmesi çağrısında bulundu. İletişim Başkanlığı olarak bu vizyon doğrultusunda doğrular için mücadele ediyoruz.

Bildiğiniz gibi dezenformasyonla mücadele kapsamında sosyal medyaya yönelik çeşitli düzenlemeler içeren yasa geçtiğimiz ay yürürlüğe girdi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak bu kapsamda bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz faaliyetleri Dezenformasyonla Mücadele Merkezi çatısı altında derledik. Yapılan yasal düzenlemelerin yanı sıra Dezenformasyonla Mücadele Merkezimizin de hakikat çabalarımıza güç kattığına inanıyoruz. Son günlerde dezenformasyonun ulusal güvenlik için de bir tehdit olduğunun bir kez daha farkına vardık. İstiklal Caddesi’ndeki terör saldırısı ya da Türk Silahlı Kuvvetlerimizin sınır ötesi operasyonları hakkında geleneksel ve sosyal medyada yer alan sistematik dezenformasyona, yalan haberlere ve provokatif yayınlara bir göz atalım. Bunu terör örgütlerinin ve onlara her türlü desteği sağlayanların yaptığını bir yere kadar anlayabiliyoruz. Ancak görüyoruz ki terör örgütlerine iftira atanlar kendi kanallarında bu yalanları ciddi ciddi tartışıyorlar ve bunu kabul etmeyenler de sırf hoş görünmek için terör örgütünün kanallarına giriyor, hatta kanallarına teröristleri sokuyorlar. Belli bir kesim için, hatta sosyal destek için, birkaç oy için bile artık söyleyecek söz bulamıyorum. Dövüşüyoruz. Bunu kabul etmiyoruz.”

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın