medyauzmani.com
Evrim teorisi hakkında Richard Dawkins’e ne diyeceğiz? – Yerel Haberler

Evrim teorisi hakkında Richard Dawkins’e ne diyeceğiz?

Ateistlerin ünlü bir savunucusu olan Profesör Richard Dawkins’i duymuş olabilirsiniz. Oxford Üniversitesi’nde zooloji profesörü olan Dawkins, bir yaratıcının olmadığını kanıtlamak için yıllarca yorulmadan mücadele etti. Vaktini boşa harcadığı bilim camiası tarafından aşikar olsa da bence yanlış bir fikirde ısrar edebildiği için bir şeyler söylenmeyi hak ediyor.

Bencil Gen (1976), Kör Saatçi (1986), Cennetten Akan Nehir (1995), Olasılıksızlık Dağına Tırmanma (1996), Şeytanın Rahibi (2003), Ataların Hikayesi (2005) ve Aldatmaca Tanrı (2006) onun kitaplarıdır.

hatırlatmak:
1922’de Batı Nebraska’da bulunan bir azı dişi fosili, birçok bilimsel çalışmanın konusu olmuştur. İddiaya göre bu diş, insan ve maymunların bazı ortak özelliklerini taşıyor. Kısa bir süre sonra “Nebraska Adamı” olarak adlandırılan bu fosil, bilim çevreleri tarafından en eski insan kalıntısı olarak kabul edildi.

Bu diş fosilinden yola çıkılarak sağda gördüğünüz aile tasvir edilmiş ve Nebraska adamına ait tüm detaylar resmedilmeye başlanmıştır. Yaş esas alınarak icat edilen bu rüya bilim camiası tarafından o kadar kabul görmüştür ki, aksini iddia edenler artık dışlanmıştır.

Ancak birkaç yıl sonra, 1927’de fosilden başka kemikler bulundu ve bunların bir insana veya maymuna değil, soyu tükenmiş bir Amerikan domuzuna (Prosthennops) ait olduğu ortaya çıktı. Akabinde Nebraska adamına ait tüm çizimler literatürden kaldırılmış ve olay sessizlik içinde örtbas edilmiştir.

İlerleyen yıllarda bazı ilginç kafatası kemikleri bulunmuş ve insanın maymundan geldiğine delil olarak sunulmuştur. Ancak daha sonra bunların bazı kişiler tarafından özel olarak hazırlanıp yerleştirildiği ve gerçek olmadığı anlaşıldı.

Bu küçük hatırlatmalardan sonra Dawkins’in hayatını adadığı evrim konusuna değinmek istiyorum. Pek çok konuşmasını izledim ve en ufak bir somut örnek bile gösteremeyen, sadece bilgiyi sunma biçimiyle insanları ikna eden bir açılış konuşmacısı olduğunu anladım.

Aşağıdaki videoda Dawkins konuşurken bir kadın muhabir “Ya yanılıyorsam?” diye soruyor. Sorusuna verdiği yanıtı ve kalabalığın gazlı, acıklı alkışlarını göreceksiniz:

Muhabirin sorusuna yine aynı soruyla yanıt veren Dawkins’e şu anlatılmalı bence;

Bu konuda iki ihtimal vardır: Tanrı ya vardır ya da yoktur. Dawkins, bu olmazsa, ölüm geldiğinde her şeyin bittiğini öne sürer.

Peki ya Tanrı diye bir şey varsa? Olmadığını kanıtlamaya çalışmak nasıl bir aptallıktır? Sadece “eğer”leri düşünmek, makul bir insanı inkar yoluna gitmekten alıkoyar. Allah’a, peygamberlerine ve hak dine inanan Müslümanlar, Allah olmasaydı ibadetlerinden bir şey kaybetmezlerdi. Aksine onun dünyada bir amaç için yaratıldığı ve bu amaçla var olduğu fikriyle yaşamak bile insanı huzura kavuşturmaktan ve boşlukta kaybolmaktan alıkoyan bir etkendir.

Hz. Ali’nin pagan Bedevi ile diyaloğu önemlidir:

Hz. Ali: Allah yoksa ne olur söyler misin?

Badavi: Evet

Hz. Ali: Bir şey olmaz. Namaz kılarım, oruç tutarım, iyilik yaparım vs. Tanrı olmasa bile onların dünyevi faydalarını da görüyorum. Hiçbir şey kaybetmedim. Ama ya haklı olsaydın, yani Tanrı varsa ne yapardın?

İnsanlar doğal olarak bilinmeyenleri çözmeye ve işleri mantıklı bir döngüye sokmaya eğilimlidir. Bu nedenle, ne kadar farklı yollardan gidersek gidelim, sonunda önümüzde kalan tek yol yine Allah’ın huzurudur. Bunu her gün yüzlerce doktor, mühendis ve bilim adamının ve diğerlerinin Müslüman olması ve Allah’a inanmasında açıkça görüyoruz.

Richard Dawkins ve onun gibi düşünen diğer kayıp insanların bir gün gerçeği bulmaları ümidiyle, Allah onlara rahmet etsin.

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın