Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan, bugün İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Kadın Buluşması”na katıldı. Erdoğan şunları söyledi:
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turuna sadece bir gün kaldı. Bu Pazar, belki de hayatımızın en önemli seçimlerinden birini yaparak yeniden sandık başına gideceğiz. Sadece kendimizle ilgili değil, ülkemizin ve çocuklarımızın geleceği ile ilgili de çok önemli bir karar alacağız.
Elbette her kul gibi biz de hatalarımızla, noksanlarımızla yapmak isteyip de yapamadıklarımızla milletimizin huzurundayız. Öte yandan SSK’nın bürokratik kariyerine, CHP’nin siyasi hayatına koyduğu beceriksizliğin bir örneği var. kardeşlerim; İki hafta önce bedava ev sözü verilen insanları sırf oy kullanmadıkları için tahliye eden vicdansızlığın bir örneği var.
Yavaş: ABB, yeni evlilere ücretsiz SMA testi sunan ilk devlet kurumu oldu
Bu ülke hukuk devleti değil mi? anayasal devlet. Bir hukuk devletinde kendinizi nasıl hukukun üstüne koyup, “Silo’nun gitmesini istiyorsanız bize oy verirsiniz” dersiniz? Bu nedenle Erdoğan 323 kişiyle bu yola devam ederse ancak hukuk tecelli eder.
Şimdi burayı merak ediyorum. Bu hüküm nerede? Bu şekilde saldıranların yüzüne yargı hiç müdahale etti mi? Maalesef yargı müdahale etmedi. Ama başka bir gruptan olsaydı muhtemelen yakasından yakalayıp hemen içeri alırlardı. Neden? Gazi Mustafa Kemal’e hakaret suçlamasıyla. Sevgili kardeşlerim; Bütün bunları düzene sokmak için bu tabloyu iyi göreceğiz ve inşallah Pazar günü sandıkları patlatacağız.
İstanbul Pazartesi günü açıldı. Yani cumartesi yani yarın… 14 Mayıs 1950, Menderes’in çok partili döneme adım atması. Pazar günü AKP’nin cumhurbaşkanlığını kazanmasıyla bu işi bitirmeyi umuyoruz. Pazartesi günü Fethiye Mobene’yi kutlayalım.
“Pazar günü oy kullanmak ve ayakkabıları korumaktan başka bir planımız olmayacak.”
“Nasılsa öndeyiz” hissinin bizi rehavete sürüklemesine izin veremeyiz. 14 Mayıs’ta yarım bıraktığımız işi ezici bir çoğunlukla 28 Mayıs’ta tamamlamayı umut ediyoruz. Pazar günü oy kullanmaktan ve sandık başına gitmekten başka planımız olmayacak. Hayatta birçok tazminat vardır. Ancak fonun tazminatı yok. Daha sonra pikniğe git. Daha sonra arkadaşlarla buluş. Tarlada, bağda, bahçede yapılan çalışmalar da ertesi gün gerçekleşir. Ama sandık sadece 5 yılda bir önümüze çıkıyor. 28 Mayıs’taki gibi seçimler, hayatta bir kez yaşanabilecek bir olaydır. Özellikle sabahın erken saatlerinden itibaren oy verme yerlerine gidip oraları ziyafet yerine çevirmenizi rica ediyorum. Tek başına gitmeyeceksin. Eşinizin, dostunuzun, komşunuzun, başka yerlerden akrabalarınızın mutlaka sandığa gitmesini sağlayacaksınız. Bence 28 Mayıs’ta yine bir kadın eli sandığa gidecek.
Başörtüsün yüzünden üniversite kapılarından geri çevrildiğinde sebat ettin. Kıyafet kodunuz nedeniyle iş bulamayınca, işinizi kaybedince de umutsuzluğa kapılmadınız.
Ayrımcılığa maruz kalsa da, engellerle karşılaşsa da siyasetten akademiye, bürokrasiden iş dünyasına, spordan sanata hayatın her alanında başarıdan başarıya koştu.
“Bizden 70 yıl önce yapılamayan tamir ve servisi 21 yılda yapıyoruz”
Dün gece Meral Hanım, “Erdoğan onu şımartacak, Kemal onu ortadan kaldıracak” dedi. İşte bunlar, Rabbimiz’in buyurduğu gibi, gözleri görmeyen, kulakları duymayan ve kalpleri mühürlü olanlardır. Ama onlarda böyle bir sorun yok. Her şey yalanlar üzerine kurulu. Pazar günü bu yalanlara bir son verelim. Bu yalanlardan bıktık. 70 yılda yapılamayan servis ve tamiratı bizden 21 yıl önce başardık. Birlikte, 85 milyon erkek ve kadın bunu başardı.
Üniversiteler ve harçlar.. Bu harçları kim yükseltti? Kaldırdık. Daha önce ücretler vardı. Bu suçlamalar nedeniyle üniversite öğrencileri sürekli gösteri yapıyordu. ‘Bu işi çözelim, öğrencilerimizi bu havan sorunundan kurtaralım’ dedik. Bununla işimiz bitti. Kemal Bey üniversite öğrencilerine acaba şimdi bu konuda ne diyorsunuz? Kendi televizyon kanalı var. Oraya da vurur. Ancak bazı uyanık gençler de onu köşeye sıkıştırır. Şimdi açık ve net konuşuyoruz. Biz diyoruz ki: İşte o göreve geldiğinde hibe 45 liraydı. Şu anda asgari ücret 850. Uygulama lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencileri için asgari ücrete kadar ne işe yarıyor, bu kredi, burs. Biz onların yolunu açtık.
“Aile içi şiddeti şikayet konusu olmaktan çıkardık ve resmi olarak aşağıdaki suçlardan biri olarak sınıflandırdık.”
kardeşlerim; Elimizdeki tüm imkanları seferber ederek, tüm zorluklara rağmen mücadelenize destek olduk. Başta eğitim ve çalışma hayatı olmak üzere ülkemizin beşeri sermayesinin önündeki engelleri kaldırdık. Kadınların haklarını kullanırken örtünme-açılma ayrımını kaldırdık. Kadınların lehine pozitif ayrımcılığı bir kez daha anayasal kural haline getirdik. Aile içi şiddeti şikayetlerden çıkardık ve re’sen suç olarak dahil ettik.
Kadınlarımızın en az bir kademe eğitim tamamlama oranını yüzde 70’ten yüzde 88’e çıkardık. Çalışan, evde ailesi ve çocukları ile birlikte yaşam sürdüren kadınların her zaman yanında olduk. Bir ebeveyne çocuk ilkokul çağına gelene kadar yarı zamanlı çalışma imkanı sağlıyoruz. İş gücüne katılma oranı yüzde 27 civarında olan kadınlarımız bugün yüzde 36 ile Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. 6 milyon gibi çalışan kadın oranını 10,5 milyona çıkardık. Kadınları siyasetin nesnesi olmaktan çıkarıp özne haline getirdik. Geçmişte sadece bazı faaliyetlerin aracı olarak görülen kadın kolları örgütlenmesini partimizin üç temel direğinden biri haline getirdik. Bizden önce ortalama %2’nin altında olan siyasetteki temsil oranını her yıl sürekli artırıyoruz. Bu oran yirmi sekizinci dönemde Cumhuriyet tarihinin en yüksek rakamı olan yüzde 20’yi aştı.
“Seçim sonrası önemli adımımız aile kurumunu bir an önce güçlü konuma getirmektir.”
Bu seçimden sonraki önemli adımımız, aile kurumunu bir an önce güçlü bir konuma getirmektir. Bu adımı atacağız. Kim beyaz, kim beyaz mecliste ortaya çıkacak. Bu adımla bir şey kanıtlayacağız. Budur. Milli ve yerli olma meselesi sadece metada değil ailede de kendini gösterecektir. Kaçı yerli, kaçı yerli, ne kadar atalarının yolundan gidiyorlar, gitmiyorlar, ispat edeceğiz. Küresel kültür ve güçleri dayatarak veba gibi yayılan bu akımlara karşı önlem almamız gerekiyor. Pazar günü, bu aynı zamanda bir testtir.
Milletvekili 323, Cumhuriyet İttifakı var. İzinleri olmadan bu tür yasal değişiklikleri nasıl yaparsınız?
Çıktı Kemal Bey, “Bütün borçlarınızı sileceğiz”… Ya bir kere Meclis’te olmasaydınız? Nasıl sileceksin? Cumhur İttifakı’nın 323 milletvekili var. Onların izni olmadan böyle bir yasal değişikliği nasıl yaparsınız? Öyle de olsa, muhtemelen milletimizin hiçbir şey bilmemesine neden olacak. Pazar günü ona öyle bir tokat atmamız gerektiğini öğretmeliyiz ki sırtını asla doğrultamayacak.
Birçok unsurun desteğiyle aile yapımızı yoksulluk ve suça sürüklenme tehdidinden koruyacak, gençlerimizin yanında olacağız. Hükümet olarak 21 yıldır taleplerinizi hep dinledik. Kadınların yaşadığı sorunlar ne olursa olsun, hepsine çözüm bulmaya çalıştık. Önümüzdeki dönemde de bunu yapmaya çalışacağız. Emeklilerimizin, işçilerimizin, tüccar ve sanayicilerimizin sorunlarını çözerken, milletimizin gündemindeki konuları da göz ardı etmeyeceğiz. Mülteciler konusunda CHP liderinin yaptığı gibi Nazi dönemi benzeri nefret söylemine asla başvurmayacağız. Asırlardır mazlumlara ev sahipliği yapan bu ülkenin çok önemli olan Boraltan Köprüsü faciası gibi utanç sahnelerini yaşamasına asla izin vermeyeceğiz.
Sayın Kemal Bey, ortaklarınız bu konuda hangi adımı atarsa atsın, bir kere bu ülkede 600.000 sığınmacıyı şu anda Suriye’nin kuzeyinde inşa ettiğimiz kömür evleri ile o evlere taşıdık. Şimdi Katar ile yaptığımız iş birliği ile bir milyon mülteciyi bu konaklama yerlerine yerleştirmeyi umuyoruz. Bir işi yaparken alternatifini hazırlar ve ona göre adım atarız.
100.000’den fazla briket evde yaklaşık 88.000 hane hayırseverlerin bağışlarıyla yerleştirildi. Kalıcı konut projesinin tamamlanmasıyla birlikte bu rakama bir milyon daha ekleneceğini umuyoruz. Bu süreçte sığınmacıların dönüşünü teşvik edeceğiz.”
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]