medyauzmani.com
Erdoğan kaybederse 711 CEO gidecek. – Yerel Haberler

Erdoğan kaybederse 711 CEO gidecek.

Cumhurbaşkanı değişikliği durumunda devlette üst düzey görevlerde bulunan 711 bürokrat da görevden alınacak. O yüzden AKP iktidarının değişmemesi için canla başla çalışıyorlar. Bir sonraki seçimde bürokraside yer almak isteyen kamu görevlileri de aday olma yarışı içerisinde.

Sözcü’den Saygı Öztürk’ün haberine göre, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Hukuk Fakültesi (TOBB) Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Murat Sezginer, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte Cumhurbaşkanı’nın tek başına yapması gereken idari işlem sayısını 200 bin olarak belirledi.Bunlardan “atama”, “atama”, “personelin belirlenmesi”, “usul ve esasların belirlenmesi” gibi bazı işlemler bulunuyor. ”, “Karar, KHK ve Yönetmelik”, “Miktar, oran, muafiyet”, “Ödenek”, “Süre”, Çoğu Cumhurbaşkanlığı ile çelişen yüzlerce önemsiz işlem. “Bunun örneği yok. Türkiye dışında dünyada da uygulanıyor” diyen Sezginer, sistemi SÖZCU’ya şu şekilde anlattı:

TOBB Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. doktor. Murat Sezginer, Ankara Temsilcimiz Saycı Öztürk’ün sorularını yanıtladı…

Yetkili ama sorumlu

Yürütme yetkisi tamamen Cumhurbaşkanlığına aittir. Bu kadar anormal sayıdaki yetkiler Cumhurbaşkanı tarafından tek başına kullanılamayacağından, bu işlemleri gerçekleştirmek üzere kamu gücünü kullanmak üzere bir başkanlık bürokrasisi oluşturulmuştur. Ancak bu görevlilerin idari karar alma yetkisi olmadığı gibi mali ve idari sorumlulukları da yoktur. Türk yönetim tarihinde ilk kez “otoriter ama sorumsuz” bir bürokrasi oluştu.

Sadece cumhurbaşkanı tarafından atanan kamu görevlisi sayısı 1.063, bu bir dünya rekoru. Tüm üst düzey kamu görevlileri, başka hiçbir makamın katılımı olmaksızın, yalnızca Cumhurbaşkanı tarafından işgal edilir. Dünyada bu uygulamanın bir örneği yok.

liyakat arzu edilmez

Türk yönetim tarihinde ilk kez üst düzey bir genel müdür atanması için neredeyse hiçbir koşul getirilmedi ve atama koşulları mevzuattan çıkarıldı. Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile, yükseköğrenimden mezun olan ve 5 yıl süreyle devlette, özel sektörde veya kendi hesabına Türkiye Cumhuriyeti’nin herhangi bir kademesinde çalışan herkesin atanmasına ilişkin düzenleme getirildi. Liyakat İlkesi, Kıdemli Devlet Memurları için Kurallarımızdan çıkarılmıştır. Böylece Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir şekilde daha önce kamuda görev yapmamış çok sayıda bakan yardımcısı, vali, büyükelçi, genel müdür ve yönetim kurulu başkanı atanmıştır.

Görevler sona erecek

Başkanın görev süresi sona erdiğinde geçici olarak atananlar hariç 711 sayılı Kamu İdaresi Üst Düzey Görevlilerinin görevleri de sona erer. Bir siyasi partinin de başkanı olan cumhurbaşkanı seçimi kaybettiğinde, valiler, büyükelçiler ve genel müdürler dahil olmak üzere tüm üst düzey hükümet görevlilerinin görevine son verilir ve artık devlet başkanı yoktur. Böylece siyasetin dışında olması gereken idare ve kamu görevlileri siyasetle doğrudan ilgiliydi.

İl İdaresi Kanunu’nda değişiklik yapılarak valilerin devleti ve hükümeti temsil ettiğine ilişkin hüküm değiştirilmiş, valilerin yalnızca siyasi parti başkanı olan cumhurbaşkanını temsil etmesi şartı getirilmiştir. Devlet ve hükümet arasındaki ayrım mevzuattan kaldırıldı.

Sistemle hiçbir ilgisi olmamakla birlikte, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne uyum amacıyla çıkarılan kanunla, birçoğu Osmanlı’dan beri var olan idari işleyiş ve personel sistemi tamamen değiştirilmiştir.

doldurulamaz

Bakanlıklar yeniden düzenlendi ve müsteşarlık kaldırıldı. Bunun yerine, aynı hiyerarşik düzeye üç veya dört bakan yardımcısı atandı. Birçok bakan yardımcısı, hiç kamu görevi yapmamış kişilerdir. Müsteşar, üst düzey bir devlet görevlisi olarak bakana karşı sorumlu ve bakanlık birimleri arasında koordinasyon sağlarken, yeni dönemde bakan yardımcıları arasında koordinasyon ihtiyacı doğmuştur. Aynı şekilde çok önemli görevler üstlenen bölümler gereksiz yere kapatılmıştır. Mesela Devlet Personel Başkanlığı gibi çok önemli bir kurum kapatıldı ve yeri doldurulamadı.

teklifi kabul etme

İdari karar alma sürecindeki anlamsız istişare usulleri kaldırılmıştır. 1868’den beri var olan Danıştay’ın danışma görevleri, bakanlıklar ve diğer idari birimlerin danışma görevleri gibi mevzuattan kaldırıldı. Böylece başkan, herhangi bir makamın görüşü, önerisi ve önerisi olmaksızın hareket eder. Hiçbir modern ülkede görülmeyen bir uygulama ve süreci başlattı.


İhaleler moloz kaldırmadan başladı: Adıyaman ve Şanlıurfa’da ihaleler ‘Maarif’e gitti

Bakanlık bürokrasileri idari karar alma sürecinin neredeyse dışında tutulmuştur. Başbakanlık bürokrasisi ile bakanlıklar bürokrasisi arasındaki koordinasyon ilişkisi, yeni sistemde cumhurbaşkanlığı bürokrasisi ile bakanlıklar bürokrasisi arasında hiyerarşik bir ilişkiye dönüşmüştür. Her bakanlığın başkanlık bürokrasisinde paralel bir yapı oluşturularak ikili bir süreç ortaya çıktı.

Bürokraside yıkım

Başbakanlık uzmanlığı, devlet memurları uzmanlığı gibi fonksiyonel uzmanlıklar kaldırılmış, Türk bürokrasisinin en yetenekli memurları dağıtılarak çeşitli kamu kurumlarında eğitilmiştir. Bu durum bürokraside büyük tahribata ve idari performansta zaaflara neden olmuştur. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini oluşturan mevzuata bu yetkin uzmanlar atanmamış ve inanılmaz hukuk hataları yapılmıştır.

yinelenen sayılar

Örneğin 1 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nde aynı numaraya sahip mükerrer numaralandırılmış maddeler var. Cumhurbaşkanlığı makamlarına tüzel kişilik verilmiş ve cumhurbaşkanlığı makamı ile hiyerarşik bir ilişki kurulmuştur. Ancak, iki tüzel kişilik arasında hiyerarşi yoktur. Dışişleri Bakanlığı’nda yetki devri, yetki devri sorumluluğunu ortadan kaldırmazken, diğer departmanlarda ortadan kaldırır. Anlamlı bir açıklama yok.

Kanunun bağlı ve ilişkili kuruluşları tanımlayan hükümleri yürürlükten kaldırılmış, ancak herhangi bir tanım yapılmadan bağlı ve ilişkili kuruluşlar hakkında Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılmıştır.

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın