medyauzmani.com
En güzel ortaçağ kasabaları hala «YerelHaberler – Yerel Haberler

En güzel ortaçağ kasabaları hala «YerelHaberler

Antik ve ortaçağ mimarisini sever misiniz? Cevabınız evet ise, kesinlikle dünyanın en güzel ortaçağ şehirlerine ve kasabalarına bir gezi planlamayı düşünmelisiniz. Bu yazımızda size zamanda geriye gitme isteği uyandıracak en güzel ortaçağ şehirlerini sunuyoruz.

Seyahat bize yeni yerler keşfetme ve hayata yeni bir bakış açısı kazanma fırsatı verir. Özellikle küçük bir orta çağ kasabasını tercih ediyorsanız günlük rutinden, stres ve koşuşturmacadan uzaklaşmak için çok iyi bir fırsat olabilir. Yüzyıllar önce günümüz teknolojisi yokken insanların nasıl yaşadığına bir göz atabilirsiniz. Bu yerlerin birçoğu artık modern ve modern olmakla birlikte mimarileri, tarihleri ​​ve kimlikleri korunmuştur. Antik duvarları, köprüleri, kanalları, katedralleri ve Gotik tarzdaki mimari güzellikleriyle ünlü birçok turistik yer haline gelmiştir. Şehrin koşuşturmacasından ve trafiğinden uzaklaşmaya, zamanda geriye gitmeye ve bambaşka bir deneyim yaşamaya hazır olun! Hala var olan ve kesinlikle görülmeye değer olan bu güzel ortaçağ kasabalarına bir göz atalım.

1) Prag, Çek Cumhuriyeti:

Prag, Çek Cumhuriyeti’nin başkenti ve en büyük şehridir. Bu şehir dünyanın en iyi korunmuş şehirlerinden biridir. Sıcak ve davetkar bir havaya, zengin bir mimariye ve gelişen bir kültüre sahiptir. Her zaman geçmişi hissettiren antik ve görkemli kalıntılarla dolu. Eski Şehir Meydanı, 1992 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne dahil edilmiştir ve şehrin kalbi konumundadır. Buradaki müzeler ve kiliseler eski moda Arnavut kaldırımlı sokaklarla birbirine bağlıdır.

2) Bruges, Belçika:

Belçika’nın Bruges şehri, Gotik mimarisi, zengin kültürü, tarihi, kanalları ve eğlenceli atmosferi sayesinde “Kuzeyin Venedik’i” olarak bilinir. Şimdi UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Ayrıca harika çikolatası, lezzetli yemekleri ve yerel bira fabrikaları ile tanınır. Dünyadaki tüm çikolata severlerin bu şehri ziyaret etmeye can attığına eminiz. İlk bakışta insanların gerçekten bu şehirde yaşadıklarına inanmak hiç de inandırıcı gelmiyor. Bu şehri en iyi şekilde görmek istiyorsanız, Noel zamanı civarında bir gezi planlamalısınız.

3) Regensburg, Almanya:

Regensburg, Almanya’nın en eski şehirlerinden biridir. Yaklaşık 2000 yıl önce Romalılar tarafından kurulmuştur. Şehrin ana cazibe merkezi, Gotik binaları, katedrali ve size Orta Çağ’da olduğunuzu hissettiren taş köprüsüyle Orta Çağ şehir merkezidir. Regensburg’un eski şehir merkezi UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne eklendi.

4) Collioure, Fransa:

Collioure, Fransa’nın en güzel ortaçağ şehirlerinden biridir. Kaleyi andıran bu şehir, iki yanında ikişer köyden oluşuyor. Şehrin ilginç bir tarihi ve bununla bağlantılı güçlü bir Katalan kültürü var. Bu şehrin ana cazibe merkezleri, güzel sokakları, eski kilise “Notre Dame de Anges de Collioure”, muhteşem deniz manzarası sunan antik ışık kulesi ve 13. yüzyıldan kalma “Chateau Royal”.

5) Tallinn, Estonya:

Tallinn, Estonya’nın başkentidir. Parlak renkli evleri, kiliseleri, müzeleri, inanılmaz koruma kuleleri, Gotik tarzı binaları ve çapraz kesişen dar sokakları olan kompakt bir ortaçağ kasabasıdır. Tüm yıl boyunca bu güzel şehirde gerçekten otantik Estonya kültürünü yaşamak istiyorsanız, bu şehri Noel döneminde ziyaret etmelisiniz.

6) Carcassonne, Fransa:

Bu Hogwarts benzeri şehir, güneybatı Fransa’da bulunur ve Surlu Şehir olarak da bilinir. Bu şehrin en güzel özelliği Robin Hood-Prince of Thieves filminde de görülen tarihi kalesidir. Walt Disney’in Uyuyan Güzel hikayesindeki kaleye de ilham verdiğine inanılıyor. Burada ortaçağ meydanında yerel yemek ve şarapları denemeyi unutmayın. Bu şehre aşık olmamak elde değil.

7) Colmar, Fransa:

Tarihi yerleşimi, dolambaçlı sokakları ve kanalları ile Colmar kesinlikle ortaçağın cazibesini koruyor. Küçük kanallar üzerindeki küçük tekneleri, şehrin etrafını dolaşan küçük bir treni ve her gün gerçekleşen harika bir ışık gösterisi ile adeta bir şehirler prensesi gibidir. Bu popüler destinasyon, inanılmaz derecede güzel Alman ve Fransız mimarisine sahiptir.

8) San Gimignano, İtalya:

Bu güzel ortaçağ duvarlı kasaba, İtalya’nın Toskana bölgesinde yer almaktadır. Çekici kuleleri ve harika sanatıyla ünlüdür. Şehrin ana cazibe merkezi, “Piazza del Duomo” olarak adlandırılan şehrin kilise meydanıdır. Bu şehri ziyaret ettiğinizde binlerce yıllık antik kulelerle çevrili olduğunu fark edeceksiniz. Bu iyi korunmuş yapılar, Romanesk ve Gotik mimarisinin mükemmel örnekleridir.

9) Toledo, İspanya:

Ortaçağ İspanya’sındaki bu tuhaf görünümlü şehrin tarihi, Roma işgali sırasında M.Ö. 192 yılına dayanmaktadır. Roma kalıntıları surların dışında hala görülebilmektedir. Şehrin en önemli özelliği ise şehir merkezindeki katedral. Kaçırma!

10) Edinburg, İskoçya:

Muhteşem kalesiyle bu İskoç şehri, Avrupa’nın en iyi ortaçağ şehri olan Prag’a rakip oluyor. Aynı zamanda zengin bir tarihe sahiptir. Bu şehrin sokaklarında gaydaların güzel müziği eşliğinde yürümek çok güzel. Edinburgh’un kraliyet kaleleri 11. yüzyıldan beri var.

11) Dubrovnik, Hırvatistan:

Bu surlarla çevrili şehir, 14. ve 15. yüzyıllarda inşa edilmiş ve 17. yüzyılda genişlemiş ve tahkim edilmiştir. Surların içinde denizin ve eski şehrin güzel manzarasını görmek istiyorsanız, surlar boyunca yürüyüş yapmalısınız.

12) Alberobello, İtalya:

Alberobello, güney İtalya’da “trulli”siyle ünlü küçük bir kasabadır. Trulliler, konik çatılı beyaz evler ve bu kasabanın UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilmesinin nedeni. Bu şehrin nüfusu yaklaşık 11.000 kişidir. Bu şehrin otantik kültürünü yaşamak istiyorsanız Trullo’da yaşamayı deneyin.

13) Amsterdam, Hollanda:

Bu şehrin en hareketli noktası eski şehir merkezidir. Amsterdam, zengin kültürü, tarihi, mimarisi, restoranları ve barları ile birçok turisti cezbetmektedir. Bu şehir kanallar, dolambaçlı köprüler ve dar evlerle dolu. Oude Kerk, Kraliyet Sarayı, Amsterdam Tarih Müzesi ve Madame Tussauds Müzesi gibi önemli yerlere ev sahipliği yapmaktadır.

14) Varşova, Polonya:

Varşova, Polonya’nın başkentidir. Varşova’nın Eski Meydanı’nın güzelliğini ve özgünlüğünü gördüğünüzde şaşırmayın. ‘Stare Miastro’ olarak da bilinen Varşova’nın tarihi merkezi, geçmişin peri masalıyla buluştuğu bir yerdir. Dünya Savaşı sırasında şehir yıkıldı ve nüfusun yarısından fazlası öldürüldü. Savaşın sona ermesinden sonra binalar tamamen restore edilmiş, ancak çetin geçmişin gölgesi bu güzel şehre damgasını vurmuştur. Buraya yolunuz düşerse kafeler, barlar, restoranlar ve mağazalarla dolu Eski Kent Meydanı’nı kaçırmayın. Aziz John Katedrali, İsa Kilisesi ve St. John Kilisesi. Martin’s gibi eski kiliseleri de ziyaret etmeyi unutmayın.

15) İbiza, İspanya:

Bu ortaçağ benzeri eski şehir, Akdeniz’e bakan küçük bir dağın üzerinde yer almaktadır. Tarihinin yanı sıra gösterişli ve hareketli gece hayatıyla da bilinir. Burada görmeniz gereken başlıca merkezler arasında Dalt Villa, Sa Penya ve La Marina yer alıyor. La Marina, dünyadaki en iyi restoran, bar ve mağazalara sahiptir. Sa Penya veya “hiç uyumayan ada” muhteşem gece hayatı nedeniyle çok popüler.
Kaynak:
http://www.buzzle.com/articles/most-beautiful-medieval-towns-that-still-exist.html

yazar:Tülay Ersoy

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın