medyauzmani.com
Eğitim sistemimiz ve sınıflarımız «YerelHaberler – Yerel Haberler

Eğitim sistemimiz ve sınıflarımız «YerelHaberler

Son günlerde olduğu kadar sık ​​gündemde olmasa da artık dersler kapanma aşamasına gelmiş gibiydi. Konunun siyasi ve hukuki boyutuna girmeden, özel eğitim kurumlarının eğitim sistemimiz içindeki yerini ve eğitim sistemimize kapatmanın artılarını ve eksilerini ele alacağız.

Şimdi kısaca sınıfların tarihçesinden bahsedelim. Öncelikle şunu belirtelim ki insanlar okuldaki eğitimin yetersiz olduğunu gördüklerinde her zaman kendileri için ek eğitim arayışına girerler. Bu ilk başlarda özel ders alma şeklinde olsa da özel eğitim kurumları gibi özel eğitim kurumlarında da devam etmiştir. Özel eğitim kurumlarının tarihi, üniversite sınavlarının tarihinden bile daha eskidir ve günümüzde dersliklere en çok ihtiyaç duyulan alandır. Ancak üniversiteler bireysel başvuruları bırakıp tek merkezden tüm üniversitelere yerleştirerek özel eğitim kurumlarına farklı bir boyut kazandırmıştır. 6/5/1965 tarihli ve 625 sayılı Kanunla derslikler bugünkü hüviyetine kavuşmuştur. Özel eğitim kurumları KPSS, YDS, DGS, ALES gibi birçok farklı sınav hazırlamış olsalar da, görünüşe göre hala YGS-LYS sınavları var.

Bu ülkede özel eğitim kurumlarının gökten düşmediğini, mevcut eğitim sistemimizde sorunların ana kaynağının bu kurumlar olmadığını bilmemiz gerekiyor. Tarihlerini incelediğimizde özel eğitim kurumlarının ihtiyaçtan doğduğunu ve insanların bu kurumlara saygı duyduğunu ve yöneldiğini anlayabiliriz. Elbette ebeveynler çocuklarını okutmak için maddi sıkıntılara katlanıyorlar. Bundan pek memnun oldukları söylenemez ama başka bir alternatifin olmadığını herkes biliyor. Çünkü devlet okulları hem kendi müfredatlarını öğretmede hem de YGS-LYS konularında yetersiz kalmaktadır. Bu noktada dersler açıkça çok büyük bir boşluğu dolduruyor. Ayrıca, öğrenciler okul sınavları için bile öğretmenlerinden sıklıkla takviye alırlar. Bu da devlet okullarımızın eğitimde ne kadar geride olduğunun bir göstergesidir.

Gelelim sınıflar kapanınca yaşanacak durumlara. Özel eğitim kurumlarının kapatılmasının bizim eğitimimize bir katkısı olmayacak gibi görünüyor. Sınıflar bu çarpık eğitim sisteminin sonucudur. Özel eğitim kurumlarıyla mücadele etmek istiyorsak ve böyle bir mücadeleye gerek yoksa sınıf kapılarını kapatarak yapmamalıyız. Eğitim sistemimizde reform yapılırsa ve dershane ihtiyacı ortadan kalkarsa bu kurumlar başka bir yol bulacaktır. Ekmeği yasaklayarak ekmek ihtiyacını gideremezsiniz.

Özel eğitim kurumlarını yasaklamak yerine sınav odaklı eğitim sisteminden vazgeçip, çocuklarımızı sınavlara değil hayata hazırlamayı hedefleyen, öğrenci merkezli bir eğitim sistemine geçmeliyiz. Aksi halde bugün derslikleri kapatacağımızı ve köklü eğitim sorunlarımızı aşacağımızı sanıyorsak kendimizi kandırıyoruz. Özel okulların bir diğer faydası da, çocuklarını özel okullarda okutamayacak durumda olan ailelere fırsat eşitliği sağlaması ve çocukların bir yere varmasını sağlamasıdır. Düşük gelirli aileler, en azından küçük bir ücret karşılığında, çocuklarının iyi üniversitelere girmelerine ve gelecekte iyi bir yer bulmalarına yardımcı olur.

Kısacası dershaneler ve devlet okulları bu kurumlara para verirken kimse memnun değil. Ancak insanların çocuklarına daha iyi bir eğitim vermekten ve onlara daha iyi bir gelecek hazırlamaktan başka çareleri yoktur.

Kaynak:
http://www.emo.org.tr/ekler/36ad3e516c5bf3a_ek.pdf

katip:Eşi Dormuş

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın