medyauzmani.com
Deprem Mağduru Besleyici: Yem yardımı gelmedi birini yarı fiyatına satıp kalanı beslemek zorundayım – Yerel Haberler

Deprem Mağduru Besleyici: Yem yardımı gelmedi birini yarı fiyatına satıp kalanı beslemek zorundayım

Hatay’da eskiden geçimini hayvancılık yaparak sağlayan İmamattin Çağlar, otlatırken biriktirdiği parayla aldığı küçükbaş hayvanın yarısını kaybetti. Chaglar’daki 57 hayvandan 10 yavru ve 18 koyun hayatta kalıyor. Beş çocuğunu hayvanları sayesinde okutmaya çalışan Çağlar, gıda yardımı alamadığı için miras davası nedeniyle ekilmeyen küçük bir tarlada otlatarak hayvanlarını yaşatmaya çalışıyor. Çağlar, kiraladığı evi ve ahırı da yıkıldığı için ne yapacağını bilemez.

“Param var mı, yem sahiple gelir”

Depremden bu yana duş almadığını ve aynı kıyafetleri giydiğini kaydeden Çağlar, hayvanlarına yem almak zorunda kaldığını kaydederek, “Para olunca yem kendiliğinden geliyor. Para varsa bolluk var” dedi. yiyecek, para varsa yiyecek de boldur. Ekmek çoktur, para yoksa ekmek de yoktur” dedi.

Hayvanını değerinin altında almak isteyenlerin olduğunu belirten Çağlar, “Zorunlu, değeri 2 bin lira. Ben 800 liraya satıyorum. Satıyorum, çocuklarımla birlikte yiyeceğim.” … Başka seçeneğim yok. Bir yandan geleceğim yok.”

Hayvanlarına yem yardımı yapılması için yetkililere başvurduğunu ancak yardımın gelmediğini kaydeden Jaglar, “Biri geldi ‘Kaç hayvan öldü’ dedi.” Ben de, Haydi, sizinle birlikte hayvanlarımdan kaç tanesinin öldüğünü sayalım, dedim. gözlerinle görüyorsun. Öyleyse bana yalancı olduğunu söyleme? Hayır, kokuyor. “Gelmeyeceğim” dedi. TC kimlik numaramı aldı ve gitti. “Bunu sonra kendimiz hallederiz” dedi. Birkaç gün oldu ve hala hiçbir şey yok. Bugün bir bakan geldi ve “Neyin var senin?” dedi. Dedim ki: Bir sorunumuz yok. Sorun bu, sorun bu. bütün köy Nasıl olduğunu açıklayalım. Kime söyleyelim? Gerçekten şaşırdık. Bu köy yıkılacak ve ben gidecek bir yer ve hangi yoldan gideceğimi arıyorum.”

“Hayvan benim ekmeğim ve yol paramdır.”

Hayvan benim ekmeğimdir” diyen Jaglar, yolumu meyletti ve sözlerine şöyle devam etti:

“Ben bir kişiyim, bu ele 6 kişi bakar. 200 liraya dışarıda işe gelsem onu ​​yerler. Gerek yok… Geceleri karanlıkta koyunun bir tarafında yatarım. Bana da yağmur yağıyor. Bu depremden beri elbisemi değiştirmedim.” Yanıma gelirsen kokum geliyor. Değiştiremiyorum. Neden 4 saat hayvanın içindeyim? Gündüz elbisesini nereden bulabiliriz? Değiştirelim.”

Hayvanlarını yarı fiyatına satıyorlar

Hayvanlarını yarı fiyatına satanlar çoktu. Tavuğun boyu 100 lira ise, o zaman bu elli liraya sattı. Ucuz malım yok ve vermiyorum. Öleceğimi bilseydim bu hayvanları terk etmezdim. Bunu 50 sentten yaptım, senin için çalıştım, 99 sent yedim ve 50 sent yemedim. Toplandı, toplandı, bir tane satın aldı. Çok şükür birkaç gün sonra 8-9 köpek ve 3 yavru var.

“Ben onları öldürmem”

Şimdi hayvanların beslenmesi gerekiyor. Hiç paramız yok. 800 lira bunlardan birini satarsan ben satmak zorunda kalırım dedi. Onları öldürmeyeceğim.”

“Ben fakir bir insanım”


Banat Poyraz liderliğini pekiştirdi

Tanıdığı olmadığı için yardımdan yararlanamadığını kaydeden Galar, “Yardım geliyor, nereye gittiğini bilmiyoruz. Bazılarının isimleri yazıyor. Ona gidiyor, yok. benim gibi çobanlar yardımı bilir?… Nereden gelir?” Yardım, nereye gider? Kim yardım gönderir, kim alır? Ben ne bileyim? Biz kimseyi şikayet etmeyiz. Siz alın yeter. Meselâ bana göre değil.İnsanlara zor.Yerin var,vatan var,yaşadın,kızın-devletin,Ben de seni mahvettim.Ben kirada oturuyorum,hiçbir şeyim yok. güçlü değilim, ben fakir bir insanım.”

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın