Yahudi lise öğrencilerinin Nazi selamı aldığı iddiası
CHP Bakan Yardımcısı İzmir Murat dün. Sözleşmeli uzman erbaşların kadroya alınmasını öngören kanun tasarısının, Yönetmeliğin 37. maddesi uyarınca doğrudan Meclis’te görüşülmesini önerdi. Hem Adalet ve Kalkınma Partisi hem de Milliyetçi Hareket Partisi, bakanın hazırladığı yasa teklifini görüşmeyi reddetti.
Murad el-Vezir yaptığı konuşmada, “Bu nasıl bir adalettir? Şehit olduklarında anne babaları ordunun evine giremezdi. Nereden? Çünkü oğlu şehadetten önce çavuştu. Soruyorum: Uzman, şehit çavuş ve şehit albay arasında bir rütbe tutuyoruz Şehit olduklarında imam şöyle dedi: Peygamberimize komşu oldu Şehit olan uzman çavuş habercinin yanında olabilir ama binbaşı yarbay olamaz. veya albay.Böyle bir şey olabilir mi?” dedi.
“Vatanı savunmak için bir sözleşme var mı?”
Bakan dedi ki:
“Biri var, biz sıcacık yataklarımızda uyurken eksi 30’larda sarp dağlarda çalışan biri var. Biz burada Genel Kurul Salonu’nda çalışırken, Akdeniz’in, Ege’nin, Deniz’in dalgalarıyla boğuşan insanlar var. Karadeniz, evini bekle Mavi.Akşam evimizde ailemizle,eşimizle,bebeğimizle konuşurken bazı insanlar var ki çocuğunun doğumunu göremiyor,mezuniyete gidemiyor, anne babalarının cenazelerine gidemiyorlar biz hafta sonunu ailemizle geçirirken ayın en az on gününü hizmete tatbikatlara ameliyatlara harcayanlar var depremleri göremediğimiz zaman , sel, yangın, “Neredeler” diye soruyoruz ki çocuklarımız güven içinde yaşasınlar. Ben bu ülkenin fakir ve namuslu çocuklarından bahsediyorum. Köşklerde oturanların çocuklarından değil. Köşkler, işçi çocuklarından bahsediyorum, işçi çocuklarından, köylü çocuklarından, emekli tüccar çocuklarından bahsediyorum, kölelikten bahsediyorum. B. Hulusi Akar’a Milli Savunma Bakanlığı bütçesini görüşürken sordum, “Sözleşmeli olarak görevlerine devam ediyorlar” dedi. Hulusi Akar, bütçede seksen dakika seksen saniye ayırmayan kahraman çavuşlardan, 200 bin astsubaydan bahsediyorum.
Uzman çavuşlar cesaret dolu. Profesyonel güvenlik gerektirir. Vatanı savunmak için bir sözleşme var mı? İşte bekledikleri yasa buydu. Çavuşlar artık kabadayılıktan, boş sözlerden ve vaatlerden bıkmışlardı; Profesyonel güvenliğe ihtiyaçları var. Ciğerinden bir parçayı çocuğuna veren astsubay var, “doksan günden fazla tebligat geldiği” için sözleşmesi feshedildi. Bir çavuş vatan için şehit olabilir ama sabırlı olamaz. Neden? Hastalanırsa sözleşmesi sona erer.
2018 yılında Bahçeli Bey seçim beyannamesinde “Astsubaylarımızı askere almak kırmızı çizgimizdir” demişti. Beş yıl geçti. Kırmızı çizgi gece-gündüz, sabah-akşam nasıl? Bu adamlar beş yıldır bir grup bekliyorlar. Bu yasa için oy verin, birlikte geçirelim. Bunu oylama için yapmıyoruz, sansür sorununu dert ettiğimiz için, yapılan haksızlıklara başkaldırdığımız için bu yasayı çıkarıyoruz. Uzman Sansürcüler, “Sadece şehit olurken değil, yaşarken de takdir edilmek istiyoruz” diyor. Bu kanunu buradan oy birliği ile geçirelim, sadece astsubay değil, sözleşmeli ve astsubay sorununu da çözelim; Bunlarla ilgili yaptığım bir kanun teklifi de var. Hep “hak, hukuk, adalet” diye haykırıyoruz; Askere adalet, polise adalet, astsubay için adalet, astsubay için adalet, adalet, adalet.”