medyauzmani.com
CHP’Lİ’den hükümete deprem eleştirisi Açıkel: “Cumhurbaşkanının tek sözüne ve direktiflerine herkesin baktığını görüyoruz” – Yerel Haberler

CHP’Lİ’den hükümete deprem eleştirisi Açıkel: “Cumhurbaşkanının tek sözüne ve direktiflerine herkesin baktığını görüyoruz”

Adalet ve Kalkınma Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, Halkların Demokratik Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi ve Dünya Kızılhaç Partisi; Kahramanmaraş’ta 11 ilde yıkıma neden olan depremlerin sonuçlarının araştırılması için Meclis’e sunulan araştırma önergesi bütünleştirilerek görüşülmeye başlandı. CHP Adana Milletvekili Muzyan Şefkin, “7. madde ne diyor biliyor musunuz? Ben size buradan okuyayım” dedi. Ordu, jandarma, kıta birlikleri ve afet bölgelerindeki veya çevresindeki müesseselerin komutanları, amirlerinin emrini beklemeden valilerin veya valilerin kendilerinden istedikleri yardımı yapmakla yükümlüdürler. Burada soruyorum, bu on bir vali orduya talimat verdi mi? Varsa, belge nerede? Yapmadılarsa, neden yapmadılar? Ordu neden harekete geçmedi? CHP Genel Başkan Yardımcısı Fethi Açıkel, “Bakanlıklar arasında iletişim eksikliği olduğunu, uyumun olmadığını, imtiyazlı kurumlarımızda vasıfsız ve vasıfsız çalışanlar arasındaki işbölümünün bu kadar olduğunu üzülerek belirtmek isterim. AFAD’ın, Kızılay’ın ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ortadan kalkmasıyla kurumlarımız uyum içinde çalışamaz hale geldi. Herkes başkandan bahsedecek. “Bir kelimeye ve bir direktife baktığını gördük” dedi.

6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 11 ilde geçerli olan depremlerle ilgili olarak tüm taraflar grupla birlikte TBMM Başkanlığı’na meclis soruşturması talebinde bulundu. Tüm teklifler birleştirildi ve tartışıldı.

“Hayata gelmezse, yasama faaliyetleri belirlenmezse, tedbirler alınmazsa…”

CHP Adana Milletvekili Mezyan Şefken, “Bir jeoloji mühendisi olarak alnımız kırıldı. Deprem Komisyonunda tam 5 buçuk ay 500 sayfa ürettik. Temmuz 2021. Başka bir komite oluşturarak ne elde edeceğiz söyler misiniz? Başka bir heyet, heyet, heyet, heyet başka komisyon… Uygulanmazsa, yasama faaliyeti kurulmazsa, tedbir alınmazsa, yanımızda olan onbinlerce insanın ölümünü sadece yara olarak görüyoruz.

Kabul etmediğimiz sürece herhangi bir önlem almıyoruz.

Evkin, 04.17 depreminde evde olduğunu söylerken, “Bir jeomühendis olarak bağırıyorum, enkazın üzerine çıktığımızda sadece yıkılan binaları değil, harap durumdaki halini de gördük. Söylememiz gerekiyor. Bununla yüzleşmedikçe olay şu ki herhangi bir işlem yapmıyoruz o kadar yeter bu haritayı ilkokul çocukları bile ezberledi ilkokul çocukları biliyor ki ülkemizin 24 ili 500 den fazla köyü 105 den fazla ilimiz direk Fay bölgelerinde. Taşısın dedik. Burada bir teklifte bulunduk. Hata kanunu sizin oyunuzla reddedildi.”

“Orduya bu on bir hükümdar mı komuta ediyordu?”

7269 sayılı Afet Kanunu’na atıfta bulunan Evkin, “7. madde ne diyor biliyor musunuz? Burada size okuyayım” diyen Evkin, burada soruyorum, bu on bir vali orduya emir verdi mi? Verdiyse belge nerede? Yapmadı, neden yapmadı? Ordu neden hareket etmedi? Çok net, açık ve gören biri.”

“Halkım ve ülkem adına Sayın Şevkin’e teşekkür ediyorum”

CHP Milletvekili Hasan Baltaşı, benden önce söz alan Adana Milletvekilimiz Sayın Müzeyn Çifkin’e halkım ve ülkem adına teşekkür etti. Bir jeolog ve bölgenin temsilcisi olarak yapılması gerekenleri detaylı bir şekilde anlatan Evkin’e teşekkür etti.

“Dürtüsellik, utanmazlık, ikiyüzlülük, istatistik, yaramazlık ve gücün kötüye kullanıldığını görüyoruz.”

Baltacı, “Deprem olduğunu duyar duymaz yola çıktık. Ancak Antakya’ya 24 saat içinde ulaşabildik. Bölgede çok şey gördük. Acı gördük, yıkım gördük. çaresizlik gördük, yıkım gördük, kefensiz gömülen ölüler gördük, toplu mezarlar gördük, kaos gördük, huzursuzluk gördük, gücünüzü gördük, biz’ Bu hükümetin küstahlığını, küstahlığını gördük. İkiyüzlülüğünü, dar görüşlülüğünü, cesaretini ve kötü muamelesini gördük. Ama her şeye rağmen cesaretini, direnişini ve dayanışmasını gördük.”

“Asrın felaketinin propagandası için istifa etmenize, utanmanıza, sorumluluk almanıza gerek yok.”

CHP’li Baltaşi, Yunanistan’da dün sabah meydana gelen tren kazasını hatırlatarak, “38 kişi hayatını kaybetti. Ulaştırma Bakanı istifa etti. İstifa etmek, utanmak, sorumlu hissetmek için yüzyılın felaketi propagandasına gerek yok. . Binlerce insanın ölmesine gerek yok.” AKP iktidarı ve kalkınmayı “biraz vicdana ihtiyacımız var” sözleriyle eleştirdi.

“Arama kurtarma çalışması düzenleyemeyen AFAD Başkan ve Direktörlerine ve İçişleri Bakanına soralım”

Baltacı, “Helal” tartışmalarına ilişkin şunları söyledi:

“Hayırlı olsun mu istiyorsunuz? Samimi iseniz bizim yapabileceğimiz bir şey var. Depremzedeler battaniye bulamazken, arama kurtarma ekipleri sokakta yatarken, çadır istifleyenlerden hesap sorulmalı, Türkiye’nin fay hatları üzerine kurulu olduğunu bilen ve gereğini yapmayan Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı ve yöneticilerinden, kanımızı satanlardan, Kızılay başkanından hesap soralım. hazırlıklar, organize arama kurtarma çalışmaları yapıldı ve ihbarlar çok olunca organize edilemedi.Ülke enkaz altında kalırken, yakınlarının kurtarılmasını beklerken, vinç, kova ve arama kurtarma timi gönderilmedi. enkaza Çevre ve Şehircilik Bakanı’ndan geldiler, yıkılan binaların 1999’dan önce yapıldığını öğrenebiliyorlar ama enkaza dönen eski ve yeni binaları incelememişler, soralım.

“Millet battaniye beklerken ‘AKP’ sloganıyla milletin hesabını yapıyoruz”


Ekşi Sözlük’ün erişim yasağı kaldırıldı

Mesaj, tweet ya da ses isteyen İletişim Başkanı’ndan en çok ihtiyaç duyduğumuz zamanı daraltmasını isteyelim. Yolları açık tutamayan Ulaştırma Bakanı’ndan arama kurtarma ekiplerini, iş makinelerini ve nakliye yardım tırlarını sorumlu tutmasını isteyelim. En ihtiyacımız olduğu zamanda asker göndermeyen, gönderemeyen Milli Savunma Bakanı’ndan hesap soralım. Valiyi, cumhurbaşkanının onayı olmadan arama kurtarma ekiplerini şehre sokamayan, ülkeyi parti devleti haline getirip işlemez hale getiren, 38 milyar doları aktaran kaymakamı sorumlu tutalım. Depremler yandaşlarını iki şekilde yoruyor ve insanlar enkaz altında ölürken not tutmakla meşgul olanlar. İnsanlar battaniye beklerken yardım kolilerine “AKP” logosu koyanlara soralım. İnşaat çetelerinin yargılanmasını sağlayalım.”

“Neden bu insanların kaderinde hep ölmek ve yalnız kalmak var?”

Muğla’da CHP Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Geren, “Bu insanlar neden hep ölmeye ve yalnız kalmaya mahkum? Neden bu ‘kader planı’ var da Japonya ve Şili gibi 9 büyüklüğünde deprem yaşayan ülkelerde yok? “Kaderin bu planı” acı veriyor. Üzgünüz, ülkemizin başı sağolsun. Kızgınız, bir doğa olayı karşısında yüzyılın idari felaketine tanık olduk. Kızgınız. Çünkü en eğitimli, disiplinli ve donanımlı ordular deprem bölgelerine en kritik anlarda gönderilmedi, “Bu kararı verenler, kurtarılabilecek binlerce canın yükünü taşıdıklarını söylediler.”

Halka “beni huzur içinde yaşama” yetkisi verdi ama iktidar, vatandaşları beton blokların arasında bıraktı.

Hanımefendi, Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetini şu sözlerle eleştirdi:

Beceriksizlik, kibir, inatçılık ve karmaşıklık bu sürecin yanlış yönetilmesinin dört ana nedenidir. Bu insanlara “barış içinde yaşama” yetkisi verildi, ancak hükümet vatandaşları beton blokların ortasında bıraktı. Ama aynı zamanda siyasi enkaz altındaydınız. 1999 depreminden sonra özel bir iletişim vergisi getirildi. “Deprem vergisi” olarak bilinir. O zamandan beri vatandaştan ÖTV tahsil ediliyor. “Bu vergiler nerede?” Sorulduğunda “çift karayollarına, demiryollarına ve havaalanlarına gidiyor” dediniz. Yaptığın yollar, köprüler çatladı. Havaalanları kullanılamaz hale geldi. İnşa ettiğim hastaneler yarı yarıya azaldı.”

“Akıllı fikir hala somut”

Virgin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “evler bir yılda yapılacak” sözlerini hatırlatarak, “Bir yıl izin ver, toplu konut yapacağız” dedi. Akıl hala betonda. Çünkü emrinizde düzinelerce veya yüzlerce kereste fabrikası yüklenicisi var. Çekicin varsa her sorunu çivi olarak görmek istersin. Erdoğan sorunu böyle görüyor. Tek adam sisteminin piyasa odaklı mantığı bizi alabildiğine ileri götürdü. Hedef kâr ile sonuç budur. Modası geçmiş, modası geçmiş, modası geçmiş ve piyasaya dayalı ekonomi politikalarını bir kenara bırakmak gerekiyor. “Burası, her şeyi piyasaya ve hayırseverlerin insafına halka tedarik edilmesi gerekenleri bırakarak geldiğimiz yer.”

“Hükümetin aklının kesinlikle bir konteynıra kapatıldığını görüyoruz.”

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Fethi Açıkel, “Aynı zamanda memleketim olan Hatay’a depremin ilk gününde geldiğimizde maalesef Anadolu’da bir şehrin ve diğer şehirlerin yıkıldığını gördük. yağmur ve karanlık Milletimizin enkaz altındaki çaresizliğini Gördük Zaafını gördük Yıkılan hastaneleri, jandarma binasını, polis ve valilik binalarının yokluğunu, çaresizce bir konteynere hapsolmuş devlet aklını gördük. Ne yapacağını bilemeyen ve harekete geçmek için Biştiba’dan talimat almak zorunda kalan şaşkın bakanlar ve kamu görevlerini zararla yerine getirmeye çalışan yetkililer gördük.Kısacası felakette derin bir zafiyet gördük. yönetimi ve tek kişilik başkanlık sisteminin çökmesi.”

“Herkesin başkanın ağzından çıkan tek bir söze ve direktife baktığını görüyoruz.”

Açıkel, “Hatay’ın elektrik kesintileri nedeniyle göremeyen, telefon ve internet kesintisi nedeniyle duyamayan, konuşamayan, Türkiye ile ilişkilerini kesen bir ilin konumuna düştüğünü gördük. Türkiye havalimanının iptal olması nedeniyle.Hatay’da ulaşım,haberleşme ve sağlık altyapısını çökmüş halde bulduk.Çökmüş halde güçsüz bir devlet zihniyetini enkaz altında gördük ve saray hizmetlileri sistemine sahip olmanın şokunu gördük. bakanlıklar arası iletişim eksikliği olduğunu, uyum olmadığını, kurumlarımızda vasıfsız ve vasıfsız personel arasındaki işbölümünün olduğunu üzülerek gördük. AFAD, Kızılay, Türk Silahlı Kuvvetleri gibi seçkinler ortadan kalktığını, kurumlarımızın uyum içinde çalışamadıklarını gördük. Herkesin Cumhurbaşkanı’nın ağzından çıkan tek söze, direktife baktığını gördük” dedi.

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın