medyauzmani.com
Bukalemun etkisi nedir? ” YerelHaberler – Yerel Haberler

Bukalemun etkisi nedir? ” YerelHaberler

Sosyal çevrenin gereği olarak başkalarıyla etkileşim kurarken hepimiz empati, uyum, sempati gibi etkileşimi ve iknayı destekleyen duyguları üretmeyi ve yaratmayı amaçlıyoruz. Bunu yaparken, çoğunlukla bilinçaltı tarafından gerçekleştirilen otomatik bir olgu olduğundan, nadiren bilinçli bir duruş sergileriz. Bu yazıda insan ilişkilerinde çok yaygın ve sık görülen “bukalemun etkisi” olarak bilinen psikolojik bir durumdur. Bukalemun etkisi, her yönüyle uyum ve etki için taklit edilme durumunu anlatırken, ifadede de nesneyi çağrıştırır. Psikoloji literatüründe “bukalemun etkisi” olarak adlandırılan bu etki, biliş, davranış ve sosyal etkileşim arasındaki ilişki gibi konularda sosyal ve deneysel psikolojinin çalıştığı konulardan biridir. Aynı zamanda beden dili araştırmacılarının önemli olduğunu vurguladıkları bir olaydır.
Bukalemun etkisi her zaman araştırmacıların ilgisini çeken bir etki olmuş ve varlığından defalarca bahsedilmiştir ancak bu alandaki çalışmalar 1999 yılında araştırmacılar John Bargh ve Tanya Chartrand tarafından yürütülen bir dizi sosyal deneyle bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bu bağlamda bir dizi deney yapan Bargh ve Chartrand, popüler dergi ve makalelerdeki öz değerlendirmelerin ne kadar gerçek ve ne kadar şehir efsanesi olduğunu ortaya çıkarmak istedi. Chartrand ve Barge’ın ekibi üç soruya yanıt aradı:
1. İnsanlar istemeden (kendiliğinden) başkalarını, hatta yabancıları taklit eder mi?
2. İnsanları taklit etmemiz onların bize karşı olan sempati ve sevgilerini artırıyor mu?
3. Empatisi yüksek kişiler bukalemun etkisini daha mı fazla gösterir?
4. Son olarak, tüm bunların hipnozla bir ilgisi var mı?

İnsanlar istemeden (otomatik olarak) başkalarını, hatta yabancıları taklit eder mi?

tecrübe: “Bukalemun etkisi” testinin ilk aşamasında, 78 katılımcı deneysel bir ortamda meslektaşlarıyla oturup sistematik bir şekilde pozisyonlarını değiştirmelerinin istendiği bir sohbet gerçekleştirdi. Eşleştirilen denekler daha çok gülümsediler, yüzlerine daha çok dokundular ve ayaklarını sallamak gibi hareketleri daha çok taklit ettiler.
sonuç: Deneyler, insanların yeni tanışmış olsalar bile yüz yüze dokunma, ayakta durma ve gülümsemeyle ölçülen çağrışımları doğal olarak taklit ettiğini göstermiştir.

İnsanları taklit etmemiz onların bize olan sempatisini ve sevgisini artırıyor mu?

İkinci testte Chartrand ve Barg, ayak sallama ve yüze dokunma gibi tüm bu taklitçi davranışların empatiyi artırıp artırmadığını veya sadece sosyal etkileşimin bir yan ürünü olup olmadığını görmek istedi.

tecrübe: 78 katılımcı, bir fotoğraf hakkında bir yabancıyla sohbet etmek için bir odaya gönderildi. Kontrol grubundaki bazı katılımcılar ve bireyler birbirlerinin değil, kendi vücut dillerini taklit ettiler. Daha sonra katılımcılara kontrol grubundaki insanları ne kadar sevdikleri soruldu ve etkileşimin kalitesini 1’den 9’a kadar bir ölçekte derecelendirmeleri istendi.
sonuç: Taklidin insanlarda sevilebilirliği gerçekten artırdığı ortaya çıktı. Beden dili taklit edildiğinde, katılımcılar diğer kişiyi beğenmek için ortalama 6.62 puan verdiler. Taklit edilmediğinde, katılımcılar kontrol grubuna hayranlık için ortalama 5.91 puan verdi. Burada görülen fark önemli bir değişiklik değil ama davranış üzerindeki ölçülebilir etkisi taklitin beğenimizi artırdığını kanıtlıyor.

Empatisi yüksek kişiler bukalemun etkisini daha mı fazla gösterir?

İnsanların birbirini anlama biçimleri kişiden kişiye büyük ölçüde değiştiğinden, bazı insanlar doğal olarak bu konuda diğerlerinden daha fazla ilgi gösterir.
Davranış ve stili taklit ederler. Ancak bu tutuma neden olan psikolojik eğilimler bir muammadır. Chartrand ve Barg, bu gizeme bilimsel bir bakış açısıyla ışık tutmak için yola çıktı.

tecrübe: Elli beş öğrencinin katılımıyla gerçekleştirilen bu deneyde, empati kurabilme yeteneklerini gösteren bir anket doldurdular. Daha sonra deney ortamında kontrol grubundaki deneklerin karşısına oturtulmuş ve taklit davranışları bukalemun etkisi açısından ölçülmüştür.
sonuç: Deney sonucunda, empatisi yüksek kişiler diğer katılımcılara göre etkileşim sırasında yaklaşık %30 daha fazla taklit gösterdiler.
Deneyde gösterilen bu sonuç ile birbirini seven/tanıyan kişilerde bukalemun etkisi daha yoğun olmaktadır. İyi anlaşan insanların, istemeden de olsa birbirlerinin vücut duruşlarını, el hareketlerini, aksanlarını ve başkalarının belirli özelliklerini taklit ederek aynı şekilde davrandıklarını görebilirsiniz. Burada beden aslında özerktir, bu da etkileşimi daha naif ve dürüst kılar. Bu şekilde sağlanan uyum, yani benzerliğin artması, bizdeki olumlu duyguları ve yakınlığı güçlendirir.

Son olarak, tüm bunların hipnozla bir ilgisi var mı?

Chartrand ve Barge’ın ekibi, deneyin sonucunda taklit davranışlar ile hipnoz arasında doğrudan, ölçülebilir bir bağlantı bulamadı, ancak birçok hipnozcu hala bunun hipnotik bir temeli olduğunu savunuyor.

Chartrand ve Bargh’ın deneylerine ek olarak, bukalemun etkisinin insanları ikna etmede etkili olduğunu ve iletişim sırasında muhatabı etkilemek için bilinçsizce kullanıldığını söyleyebilir. Gerçekten de eski bir atasözü “Taklit, dalkavukluğun en iyisidir”. İfadesi, bu gerçeğin iletişim biçimlerimizdeki yerini gösteriyor.

kaynak:
https://explorable.com/chameleon-effect
https://study.com/academy/lesson/social-trap-in-psychology.html
http://www.bunubugunogrendim.com/2011/01/237-bukalemun-etkisi-ve-ozgur-irade.html

yazar: Erdal Oğur

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın