medyauzmani.com
Binaları terk etmenin tehlikelerine karşı uyarı – Yerel Haberler

Binaları terk etmenin tehlikelerine karşı uyarı

Türkiye’deki yapı stoğunun yüzde 80’ini oluşturan sarkık binaların depremde daha fazla hasar gördüğünü belirten uzmanlar, bu yapılar için denetim uyarısında bulunuyor.

Türkiye’de sıklıkla görülen, metrekare büyütme ve yer kazandırma amacıyla kullanılan çıkma yapıların, ülke genelindeki konut stokunun yüzde 80’ini oluşturduğu tahmin ediliyor.

Özellikle İstanbul’da bu oranın daha yüksek olduğu belirtilirken, çıkmalı binalarda giriş katının üzerine sarkıtılan çıkıntılar yapılarak kullanım alanı genişletiliyor. Düz açıklıklı döşemelerde kolonlar ve çıkmalar birbirinden ayrılmıştır. Kirişlerin kolonlardan ayrılması sonucunda taşıyıcı sistem çerçeve oluşturmadığı için deprem etkisine karşı savunmasız kalabilmektedir.

Sarkıt yapıların depreme karşı dayanımını artırmak için konsol ucundan geçen kirişleri saracak ve çerçeve oluşturacak şekilde deprem perdesi yapılmalıdır. Deprem perdelerinin dış kirişleri kucaklaması ve sarkan kolonların altından devam etmesi, sarkan yapının güçlendirilmesi açısından kritik olmakla birlikte, güçlendirme noktasında mevzuat açısından sorunlar yaşanabilmektedir.

Dayanıklılık testinde “inşaatı durdur” seçeneğini vurgulayın

Mimar, inşaat, jeoloji, jeofizik ve harita mühendislerinden oluşan 8 uzmanın hazırladığı ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın internet sitesinde de yer alan deprem testinde, sarkık binaların deprem riskini artırdığı gözlemlendi.


Adıyaman çadırkentini sel bastı: Kızılay yok, AFAD yok

Bir testte deprem riskinin “Binalardan çıkış nasıl çıkıyor?” sorusuna cevaben aşağıdaki seçenekler ve noktalara yer verilmiştir:

“Bina içerisinde asma kolon bulunmaması (sıfır noktası), sadece balkonlardan çıkılabilmesi (1 puan), tüm binada / 80 cm’ye kadar kapalı çıkmalar (3 puan), duvarlarla kapatılan açık çıkmalar (4 puan), ve tüm binada 80 cm’den fazla boşluklar var (5 puan pt).”

“Yıkım için bina riski artabilir.”

Depremi Tanıtma Derneği (DEGÜDER) Başkanı Sinan Türkan yaptığı açıklamada, Türkiye’deki yapıların yüzde 80’inin çıkmalardan oluştuğunu, 8 ila 10 katlı binaların kolonlar birbirine bağlanmadan yapılabileceğini söyledi.

Türkan, şiddetli bir deprem anında kolonları sarkık olan binaların hasara karşı normal binalara göre daha hassas olduğunu belirterek, “Kontrol ünitelerinde çökme ve çökmeler oluşabiliyor ve binanın çökme riski artıyor. Kolonlar birbirine bağlı olmadığında, Ne kadar iyi performans gösterirseniz gösterin istenilen verim elde edilemez.

Sarkık yapılarda yaşayan vatandaşların yapılarında performans analizi yaptırmaları gerektiğini vurgulayan Türkkan, ihtiyaç oldukça güçlendirme yapılması gerektiğine dikkat çekti.

“Binanın içinde yaşarken güçlenmek mümkün”

Sinan Türkan, yapıların depreme daha dayanıklı olması için farklı güçlendirme yöntemlerinin uygulanması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:

“Bir yol, deprem yüklerine karşı ekleyeceğimiz makaslarla bu duvarlardaki deprem yüklerini almak ve mevcut kolonlardaki deprem yüklerini azaltarak hasar riskini azaltmaktır. Binanın dışından yapılacak donatılar da önemlidir. Bina içinde çok fazla yapısal sorun yok, bina dışında veya tüm konsolda. Binaya panjur eklenerek oluşturulan yeni sistem ile bu riskleri ortadan kaldırmak mümkün.

Hatay’da aynı sitedeki bazı binalar yıkılsa da benzer şekilde sağlamlaştırılan bina yıkılmadı ve binada yaşayan 60 kişi hayatta kaldı. 2008 yılında yapılan başvuruda, bina sakinleri dairelerinde yaşamaya devam ederken, binanın dışına betonarme panjur ilave edilmiş, içeriye ise karbon fiber takviye yapılmıştır.

Güçlendirme için belediye imar yönetmeliğine ihtiyaç olduğuna işaret eden Türkan, “Belediyeye gittiğimizde binanın yerleşim alanının dışarıdan yapılan saçaklar içinde büyüdüğü gerekçesiyle güçlendirme projemiz kabul edilmiyor. Bu tür zorunlu durumlarda binaya kanopi ilavesi yapılabilmesi için yeni bir düzenlemeye ihtiyaç vardır.Büyük Deprem’den alınan derslerle öncelikle “İmar kanunlarında değişiklik yapılmalı, konsol mahmuzları ile ilgili düzenlemeler yapılmalı ve Komşu binaların deprem dikkate alınarak imar edilmesi, Binalar için Muayene Kanunu yenilenmeli ve güçlendirmede ruhsat alınmasının önündeki bürokratik engellerin kaldırılması ve böylelikle ruhsatsız yapı malzemelerinden hızla kurtulmak için önemli bir adım atılmış olacaktır. depreme dayanıklıdır.

“Çıktısı olan binaların daha fazla etkilendiğini fark ettik.”

Yıldız Teknik Üniversitesi’nde doktor ve inşaat mühendisi Mustafa Bozigit, Maraş’ın merkezi olan depremlerin ardından depremin bölgedeki sarkık binalarda daha fazla hasara yol açtığını gördüklerini söyledi.

Bir an önce sarkan binanın kaldırılması gerektiğini vurgulayan Poziget, “Geometri ve istatistik açısından doğru değil. Özellikle 2000 öncesi çok katlı binaların neredeyse tamamı böyle.”

Boziget, sarkık yapılarda kolonların taşıma faktöründe sorunlar olduğunu ve bunun iyileştirilmesi gerektiğini belirterek, “Donatı için performans analizi yapılmalı. Yeni yönetmeliğe göre güçlendirme projesi yapılmalı” dedi. depreme dayanıklı bir şekilde dışarı çıkar.”

2000 yılından önce yapılanlara özellikle dikkat edin.

Türk Dünyası Mimar ve Mühendisler Birliği Kentsel Dönüşüm Komisyonu Başkanı Nihad Şen, yönetmeliklerin izin verdiği binalarda sorun olmayacağını ancak özellikle 2000 yılından önce yapılmış binalara dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. sarkan binalar.

Şen, “Tüm sarkıt yapılar tehlikelidir demek doğru olur. Yönetmelikler 5 metreye kadar izin veriyor. Ancak iyi statik analiz, malzeme seçimi ve doğru uygulama ile uygulama yapmak gerekiyor. Ayrıca denetim de gerekli” dedi Şen.

EN, sarkık binalardaki eski yapılara atıfta bulunarak, “Eğer bina birbirine çerçeveli kiriş sistemi ile bağlı değilse ve özellikle 2000 yılına ait ise kontrol edilmelidir. Çünkü taşıyıcıların mutlaka birbirine bağlanması gerekir. Birbirine çerçeveli kiriş sistemiyle.Böyle bir şey olmadığına inanılıyorsa bir an önce harekete geçilmesi gerektiğini düşünüyorum.” (AA)

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın