Evrimsel geçişler, doğada kendiliğinden meydana gelen mutasyonların neden olduğu yeni organizmaların belirli ortamlara uygun şekilde uyum sağlamaları sonucu aniden meydana gelir. Bazen doğal rahatsızlıkların neden olduğu bir kayma daha hafiftir. Homo habilis’in yani “Homo” türünün ilk varoluşundan ve çeşitli aletlerin kullanılmasından sonra, ilk insanların beyinlerinin fiziksel olarak evrimleştiği dönemi biliyoruz. Bu süreç uzun yıllar devam etti ve zamanla beyin orijinal boyutunun neredeyse 3 katına çıktı.
ilk homo adaptasyonu; Yani, ekipman, yiyecek ve beyin gelişimi arasındaki ilişkiyi ele alan hemen hemen tüm incelemeler, beyin gelişimi ile sergilenen davranış arasındaki ilişkiye dayanmaktadır. Büyük beyin durumları, büyük beyinli insanlara bazı avantajlar sağladı ve üreme ölçütlerini olumlu yönde artırdı. Bu genetik farklılık sonraki nesillere de yayıldıkça, popülasyon çok daha büyük beyinlere sahip canlılardan oluşmaya başladı.
Alet icadı konusunda, arkeolojik buluntular, atalarımızın beyinleri geliştikçe kültürel uyum sağlama yeteneklerinin de geliştiğine dair ikna edici kanıtlar sağlıyor. Alet yapmak, ellerin bir güç simgesinden çok bir yetenek işareti olarak görüldüğünün bir işaretidir. Ayrıca Afrika kıtasında yapılan araştırmalar sonucunda bulunan çeşitli hayvanlara ait taş aletler ve kemik fosilleri sinir sisteminin de gelişmeye başladığını gösteriyor. Parçalamak için kullanılan taş aletlerin çıktığı yerler, genellikle bu aletlerin hayvanları kesmek ve parçalamak için kullanıldığı alanlardan uzaktır.
Afrika’da bazı kazı alanlarında bulunan çok sayıda kemik fosili, bu alanların uzun yıllar benzer amaçlarla kullanıldığını kanıtlamaktadır. Bu alanlar, üretilen alet ve malzemelerin daha sonra kullanılmak üzere depolandığı alanlar haline geldi.
katip:Rahman Karasu
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]
İlk Yorumu Siz Yapın