medyauzmani.com
Berberoğlu: Devlet medyasının tek kaynağı var, o da genç cumhurbaşkanı – Yerel Haberler

Berberoğlu: Devlet medyasının tek kaynağı var, o da genç cumhurbaşkanı

CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda İletişim Başkanı Fahrettin Altun’u ve Dezenformasyon Bülteni’ni eleştirdi.

Berberoğlu, “İktidarı destekleyen medya yanlış, yanlış, yanlış bir şey yapmadı mı? Devlet medyasından bir tek kaynak var, o da küçük reis, sabah kalkıp o gazetelerin manşetinin ne olacağına karar veriyor, ne yazacağını fısıldıyor. sözde muhabirlere diyecek ki”Akşam yayına kim gidiyor ne saçmalık.O haberle bir derdi yok tabi.Ama bu formatın dışına çıkarsan senin haberin hep yanlış olsun.çünkü karakter olarak bildiğinin dışında yayın yapan herkese karşıdır.ve eğer küçük patron onu zannediyorsa bu yöntemlerle muhalefet bayrağı sadece titremekle kalmayacak, kapısında beslenenlere geri dönecektir maalesef. çok yanılıyor ve avucunu yalayacak.”

Cumhurbaşkanlığı ve bağlı kuruluşlarının bütçesi Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda görüşülür. İletişim Başkanlığı bütçesi hakkında konuşan CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu, şunları söyledi:

“Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, bu ülkedeki Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini güçlendirmeyi hedefliyor”


Erdoğan: EYT davasını bu ay sonuna kadar bitireceğiz

“İletişim dışındaki her konunun peşine düşen, muhatabı olduğu medyayı tansiyonu düşürmeye çalışan, soğuk savaş aktörlerinin bile ağzından lokma ısırtacak kadar kara propaganda üreten İletişim Başkanlığı diye bilinen bir kurumda söz aldım. Yıllarca uğraştım.Bu kişiye özel oluşturulan İletişim Başkanlığının faaliyetlerini genel olarak hukuk çerçevesinde önceki mesleğimle ilgili tecrübeler ışığında anlatmaya çalıştım.Örnek:haksız,haksız ve haksız Muhalif medyaya hukuksuz yaptırımlar.Örnek: basın kartının keyfi şikayetleri, bende dahil.Bunları defalarca söylememe rağmen gördüğüm kadarıyla sustum ve bu suçlara onay verdim, bu sefer suç ortağı oldum. veda bütçesinde iletişim şefi genç şefin icraatlarını anlatmaya çalışacağım.

Küçük şefin görev tanımıyla başlayalım. İletişim Başkanlığı, bu ülkedeki cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini güçlendirmeyi hedefliyor. Burada bir sorun yok. Yani cumhurbaşkanı ve hükümetinin eylem ve düşüncelerini Türkiye’nin 85 milyon insanına hiçbir ayrım gözetmeksizin anlatmakla yükümlüdür. Peki bunu yapıyor mu? Matbaanın yarısı yasak. Özellikle okuduğum gazete ve TV kanallarının bırakın başkanı seyretmeyi, soru sormaya bile hakları yok. Bu bağlantı nasıl yapılıyor? Patronun ve eleştirenlerin, patronun yönetimiyle aynı fikirde olmayanların, yazıp çizenlerin görüşlerini iletişim yöneticisinin kendisi aktarmalıdır. Onu da yapmıyor, tek başına oynuyor, tanıtım yapıyor.

“Tatil zor, küçük patron abisi gibi konuşuyor ama iş eyleme gelince tam bir felaket”

Gelelim mesleki ehliyetine… ne diyeyim? “Ritüel bir eylemdir, kimse kendi adına konuşamaz.” Tıpkı ağabeyi gibi küçük reisin konuşması çok lüks ve belagatlidir ama iş infaza gelince felakettir. 9 hafta önce çıkan dezenformasyon bülteni, 9 haftadır “bu ülkede ne kadar yalan ve dezenformasyon olduğunu, dezenformasyon yasasının aslında ne kadar gerekli olduğunu” ispatlamak için adeta bir görevmiş gibi böyle bir bülten yayınlıyor. Broşüre baktığınızda mantık hatası var; Bu ülkede hükümeti destekleyen gazetelerin ve bu gazetelerin sayfalarının sayısı, muhalif medyanın kat be kat üzerindedir. Böylece daha fazla haber veriyorlar. Bu broşüre bakıyorum, bu medyadan herhangi bir sahte veya yanlış haber bulamıyorum.

Hükümet yanlısı medya yanlış, doğru veya yanlış bir şey yaptı mı? Devlet medyasından tek bir kaynak var, küçük şef sabah kalkıp o gazetelerde hangi manşetin olacağına karar veriyor, akşam yayına giden sözde muhabirlere ne söyleyeceğini fısıldıyor. ve nasıl ranza. Tabii ki, bu haberle ilgili bir sorunu yok. Ama bu formattan saparsanız, haberleriniz her zaman yalan olmaya mahkumdur. Çünkü karakter olarak bildiğinin dışında bir şey yayınlamaya karşıdır. Küçük patron, bu yöntemlerle muhalif medyanın sadece tesir etmeyeceğini, kapısında yemek yediren kimseye döneceğini sanıyorsa maalesef çok yanılıyor, avucunu yalayacak.

“Yük çekildi, her şey bitti, gölgeler içinde silindi, hesap vakti yaklaşıyor.”

Twitter hesabına “Türkiye’de Devletin Hizmetkarı” yazan bir yetkilinin siyasete adapte olması yanlıştır. Önderliğimiz ve muhalefet milletvekilleri hakkında yaptığı açıklamalar saldırgandır. Bu AKP’nin meşru vesayet eleştirisiyle de çelişiyor. Anadolu’da “Kağnısının gölgesinde yürüyen, gölgesini kendi kağnısına karıştırır” derler. Küçük şefe tek bir tavsiyem var: Kağnısı yoldan çekildi, ufalandı ve gölgelerin arasında kayboldu ve hesaplaşma zamanı yaklaşıyor.”

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın