medyauzmani.com
Babacan: Sayın Erdoğan’a meydan okuyorum; Hemen bir çadır tedarik takvimi duyurun. Çadır acil lazım – Yerel Haberler

Babacan: Sayın Erdoğan’a meydan okuyorum; Hemen bir çadır tedarik takvimi duyurun. Çadır acil lazım

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hitaben yaptığı konuşmada, “Sayın Erdoğan’ı davet ediyorum. Derhal çadır alım takvimini açıklayın. Kaç çadır gerekiyor? Kaç çadıra ihtiyaç var?” gün bu ihtiyacı karşılar mısınız TOKİ’de konut takvimi verdim şimdi acil ihtiyaç çadır dedi.

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hitaben yaptığı konuşmada, “Sayın Erdoğan’ı davet ediyorum. Derhal çadır alım takvimini açıklayın. Kaç çadır gerekiyor? Kaç çadıra ihtiyaç var?” gün bu ihtiyacı karşılar mısınız TOKİ’de konut takvimi verdim şimdi acil ihtiyaç çadır dedi.

DEVA partisi il başkanları deprem gündemini görüşmek üzere bugün Ankara’da bir araya geldi. Toplantıda konuşan Ali Babacan şunları söyledi:

“Her hafta afet bölgesindeydim. Tüm seyahatlerimi karayolu ile yaptığım için olabildiğince çok insanla konuştum. Yakınlarını kaybedenlerle ağladık. Yaşam mücadelesinin ortasında şehitlerimizi dinledik. yas tutmadan hayat Ankara’daki rahat evinden özel uçakla deprem bölgesine gidip önceden planlanmış 1-2 fotoğraf sunarak dönenler anlamaz.

“Devlet başkanı, cumhuriyetle ve milletle savaşır mı?”

İşte görüyoruz. Hakaret ve hakaretten başka bir şey bilmiyorlar. izlemeye utanıyorum. izlerken kendimi kapana kısılmış hissediyorum. Bir devlet başkanı, halkla ve milletle savaşır mı? Ve bu felaketin ortasında, acıların ortasında, hemşerilerine hakaret mi edecek?

“18 yaşının tespiti, devletin hem reşit olmayan hem de büyük ortağı hakkında uygulanır”

TV kanalları, Sayın Erdoğan ve Bahçeli’nin konuşmalarını yayınlamadan önce uyarı levhaları koymalı. Evde çocuklarımız var, gençlerimiz var. RTÜK’e bir kez daha sesleniyorum; Hem küçük ortağın hem de hükümetin kıdemli ortağının yayınları için 18 yaş sınırı konulmalıdır. Çocuklarımız evde bu apaçık ve çirkin görüntülere maruz kalmasın.”


Cumhuriyet Halk Partisi’nden Kılıçdaroğlu’na tam yetki

“Bu imkan Cumhuriyet İttifakı vatandaşı tarafından bahşedilmiştir.”

Defne’de kaymakamlık makamı önünde sıra sıra çadırları gösteren Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü:

Partizan medyasında ne derler bilirsiniz, “herkes hayatından memnun.” Çadırlar genişti, bir girişi, bir bodrumu vardı ve herkese dağıtılmıştı vs. Hani “Hiçbir ülke vatandaşına bu fırsatı vermez” diye manşetler atıyorlar. Cumhur İttifakı’nın vatandaşlarına verdiği imkan budur. insanlar yakınlarını kaybetmiş; Sokaklar ve evler yıkıldı. Her şey kayboldu. Bu da yetmiyor kır kapısında da sürünüyorlar.

“Kızılay abidelerinin sahadan kaldırıldığı kapasiteden bahsediyorum”

Hayal edebilirsiniz; AFAD ile Kızılay’ın yarıştığı beceriksizlikten bahsediyorum. Kızılay’ın adeta izlerini sahadan silen beceriksizliğinden bahsediyorum. 81 Bölge Afet ve Acil Durum Yönetimi Müdürünün 15’i bile afet yönetimiyle çıraklık ilişkisi içinde olmayan kişilerdir. beceriksizlikten bahsediyorum İl müdürleri bir yana, afet ve acil durum şefinin bile bu işin gerektirdiği formasyona sahip olmadığını görüyoruz. Bahsettiğim bilgisizlik bu.

“Hemen bir çadır tedarik takvimi duyurun”

Sayın Erdoğan’a sesleniyorum. Derhal bir çadır satın alma programı duyurun. Kaç tane çadıra ihtiyaç var? Bu ihtiyacı kaç günde karşılarsınız? Size TOKİ’deki konutların takvimi verildi. Şu an acil ihtiyaç çadır.

Partinin medyasıyla da temasa geçiyorum, bu ülkeye biraz sadakatiniz varsa gerçekleri haber yapmayın.”

Medyaya da yandaş diyorum; Bu millete zerre kadar vefanız varsa gerçeklerin üzerini örtmeyin, gerçekleri saklamayın. Ülkemiz tarihin en büyük felaketine tanık olurken, harap olan şehirlerde insanımızın sesi olun. Bu vicdansızlığın suçunu daha fazla taşımayın.

“Oğlunuzla kavga ettiğinizde neden bir ölümlüyü günlerce yalnız bıraktınız?

10 gün önce Gaziantep’te hükümete sorularımızı yönelttik. Bu sorular sadece benim sorularım ya da DEVA partisinin soruları değildi. Her gün en önemli soruları sormaya devam edeceğim. İlk 48 saatte ne yaptınız? Bir insanı neden bazı yerlerde 4 gün, bazı yerlerde 5 gün, çocuklarının olduğu bir enkazın tepesinde günlerce yalnız bırakasınız? Vatandaşlarımızı ellerini yırtarak enkazı kaldırmaya sevk eden ne oldu?

Türkiye’deki iş makinelerinin tamamı neden ilk 48 saatte bölgeye teslim edilmedi?

Neden ilk 48 saatte dronlar, helikopterler ve uçaklarla şehirlerdeki duruma karar verilmedi? Neden tüm ülke ile paylaşılmıyor? Türkiye’deki tüm iş makineleri neden ilk 48 saatte bölgeye sevk edilmedi? Sabah akşam yaptığı binalarla iftihar eden hükümet buna neden cevap vermedi? Neden tüm arama kurtarma personeli, madenci, asker ve gönüllüler koordinasyon içinde ilk 48 saatte afet bölgesinde çalışmaya başlamadı? İlk 48 saatten ilk 72 saate kadar kaç tane yıkılan bina arama kurtarma amacıyla devreye alındı?

“Herkes başlasın ilk 48 saatte ne yaptığını, neden yapmadığını, neden yapmadığını anlatsın”

Devlet Başkanı, Başkomutan yani askerlerin komutanı Sayın Erdoğan’a sesleniyorum ve tüm Baştebilere sesleniyorum: Herkes, afet koordinasyonundan sorumlu tüm kurumlarıyla birlikte dışarı çıksın. ve ilk 48 saat içinde ne yaptıklarını, ne yapmadıklarını, neden yapmadıklarını, neden yapamadıklarını anlatın.

Her tanığa ulaşıp ilk 48 saati saniyeler içinde çözeceğiz.

Sayın Erdoğan da ilk günlerde sıkıntılar olduğunu söylüyor. Bunu biliyordum. Ama “ilk günlerdeki aksiliklere rağmen” deyip bir dakika bekleyemezsin. Ölümlerin çoğu zaten ilk birkaç gün içinde meydana geldi. O ilk günlerdeki huzursuzluk nedeniyle şimdiden binlerce canımızı kaybettik. İnsanların öğrenebilmesi için bu aksaklıkların neden ve nasıl olduğunu bize anlatın. sormaya devam edeceğiz. Cevap vermezlerse seçimden sonra kaydı açacağız. Tüm tanıkları çağırıp dinleyeceğiz ve o ilk 48 saati saniye saniye çözeceğiz. Bu milletin bir daha böyle acılar yaşamaması için çözeceğiz” dedi.

“Acil deprem eylem planına ihtiyaç var, bu şaka değil”

Felaket konusunda defalarca uyardığını ve çözüm önerileri ortaya koyduğunu hatırlatan Babacan, partisinin 13 Temmuz 2021’de düzenlenen Kahramanmaraş İl Kongresi’ndeki konuşmasını izledi. O gün yaptığı konuşmada, kongrenin yapıldığı otelin yıkıldığını söyleyen Babacan, takip etme:

Uzmanlar uyarıyor. “Doğu Anadolu Rifti’nin Maraşlı bölümünde 500 yıldır birikmiş enerji var” diyorlar. Maraş’ın birçok bölgesi, özellikle merkezin güneyinde, killi topraklar vardır. Buradaki bir diğer ciddi tehdit ise “para kazanma” olarak adlandırılıyor. Bölgede bir an önce deprem acil durum planının hazırlanması gerektiğine inanıyoruz. Bu şaka değil. Bu eserde “sonra gör” yoktur. Kahramanmaraş’ın ciddi bir kentsel dönüşüme ihtiyacı var. Konut sorununu çözmek ve afetlere karşı önlem almak için kentsel dönüşüme ihtiyacı var. Tabii ki kentsel dönüşüm dersek bu yönetimin yaptığı gibi kiraya öncelik veren bir dönüşümden bahsetmiyoruz elbette. Kentsel dönüşüm adil olmalı, şehrimizin ihtiyaçlarına göre planlanmalıdır. Şehirlerimizi, içinde yaşayan insanların güvenliğini ve mutluluğunu hedef alarak, tarihi dokuyu koruyarak dönüştürmenin elzem olduğuna inanıyoruz.”

“Bu düşen gözlerini kör ediyor”

Babacan daha sonra sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kaç kez ‘Dikey yapı yanlış, yatay yapı olmalı’ dedim.” Dikey yapılanma ekonomiyi mahveder ve haksız kazanç sağlar. Haksız alınan kiralar tüm ekonomiyi alt üst eder. Çok riskli dedik. Kiralık, merkezdeki arsayı 10 yerine 20 kat yaptığınızda çok para kazanıyorsunuz. Bu rant gözlerini kör etti. Biz bunlarla uğraşırken o bana ne dedi? Dediklerini yapsam ne bölge şefi ne de ilçe başkanı bulamam dedi. Siyasetten anlayan herkes bunun ne anlama geldiğini bilir. Yıkılan binaların müteahhitleri ile siyaset, hükümet ve bazı belediyeler arasındaki karmaşık ilişkileri birer birer ortaya koyuyorlar.

“Hiç kimse kurgu videolarla, kurgu afiş çalışmalarıyla gerçeklerin üzerini örtmeye kalkışmasın.”

Büyük test yapıldı. Bu sınavda başarısız oldular. Kimse üzülmemeli. öyle değil Hiç kimse gerçekleri süslü videolarla ve süslü posterlerle örtmeye çalışmasın. Felaket gösterişsiz değil. Felaket çok acı verici olacak. “Yüzyılın felaketi” diyerek sorumluluktan kaçamazsınız.

“Burnun ucunu çektiğinizde sistem açılacak ve ucun nereye gittiğini herkes görecek.”

Müteahhit belli ama inşaat öncesi, sırası ve sonrasında denetimden sorumlu olanların isimleri bilinmiyor? Neden bir adım atılmasın çünkü denetimden sorumlu olanlar da buna bağlı. Her şey patronun kendisine bağlı. El örgüsünde darağacı tutarsın patlar… Korktukları için kamu görevlileriyle pek işlem yapmazlar. İstifa sistemi onun için çalışamadı. Bu döngünün ucunu çıkardığınızda, sistem gevşer. Herkes partinin nereye gittiğini görecek.

“Mevcut deprem direncini makul kaynaklarla güçlendirmek mümkün”

Afet müdahale sistemini yeniden organize edeceğiz. Deprem ve doğal afet riski yüksek olan tüm illerimizde güçlendirme ve imar projeleri gerçekleştireceğiz. Bu çok acil bir ihtiyaç. Deprem bölgelerinde, deprem raporu olmayan yapılar için deprem raporu hazırlamak ve olası depremlerde ne kadar hasar verebileceğini simüle etmek zorundayız. Güçlendirme denen bir teknik var. Malzeme bilimi bu konularda çok ilerledi. Mevcut siteyi makul kaynaklarla depreme karşı güçlendirmek mümkündür.

“Bölgeler için affa son vereceğiz”

İmar affını bitireceğiz. Her af, aynı yanlışların, yanlışların ve suçların devamının yolunu açar. 2018’de en büyük seçim kampanyası malzemesiydi. Yıkılan yapay zeka hakkında kaç tane bina biliyorsunuz? Kaç cenaze? herşey temiz.

“İnşaat denetimine tüm binaları dahil etmek zorundayız”

Belediyelere afet riskini ve yerel tehlikeleri haritalama yükümlülüğü getirmeliyiz. Risk azaltma hedefi belirlenmelidir. Bina kontrol sistemini imar ve imar sisteminin bir parçası olarak yetkin mühendisliğe dayalı olarak yeniden yapılandırmak zorundayız. Bütün binaları yapı denetimi kapsamına almak zorundayız. Tıpkı bir arabayı kontrol etmek gibi, düzenli kontrol gereklidir.Birinin şaftı kesip kesmediği, beton emtianın kalitesi olup olmadığı, deniz kumunun demirin çürümesine neden olup olmadığı periyodik olarak kontrol edilmelidir.

“Türkiye’nin her yerine fiber optik şebeke gönderiyorsunuz, bağlantı kesilmeyecek”

Afet ve acil durumlarda hızla devreye girecek güvenli haberleşme sistemlerini oluşturacağız. Bağlantının kesilmemesini sağlayacağız. Fiber optik ağları Türkiye’nin her yerine bağlayarak, iletişimde kesinti yaşanmayacak. Bunu da açıkladık. Büyük paralar değil.

“2019’da Merkez Bankası’nın hesaplanan fonlarını sıfırladılar.”

Karanlık günler için biriktirdiğimiz parayı harcadılar. 2019’da merkez bankasının biriktirdiği rezervleri sıfırladılar. Ertesi yıl, bir yıllık birikimleri de sıfırladılar. Döviz rezervlerini eksiye indirdiler. Deprem sonrası ödenecek masraflar cari açığı ve döviz ihtiyacını artıracaktır. İç ve dış finansman sağlam bir şekilde yapılmalıdır. Bunlar olamaz. Kartları berbat. ‘Yenisini kurarız’ diyerek ekonomiyi yeniden dibe vuracaklar. Yapamazlar, yapamazlar. Onları tek tek tanıyoruz ve iş yapma yeteneklerini biliyoruz. Depremden çıkmak için güçlü ekonomi ve mali yönetim gerekiyor.

“Millet hizmet eden bir devlet istiyor”

Bu ülkedeki insanlar, hükümeti eleştirdiklerinde sabahın beşinde polisi kapılarında görmek istemiyorlar. insanlarımız; Devletin hayatın her alanında yasaklar ve yaptırımlarla karşı karşıya kalmasına tahammül edemez. Millet, iyi ve kötü günlerinde yanında olacak bir kul devlet istiyor.

“Gücünü halkını yaşatmaktan alan bir devlet kuracağız”

İnsanların çok basit ve temel bir isteği var; “Enkaz altında kaldığımda, çadıra ihtiyacım olduğunda yaşadığım binaların kontrolünde devlet yanımızda olsun.” DEVA Parti bu talebi dinler. Gücünü insanını yaşatmaktan alan bir ülke inşa etmek için hep birlikte, el ele hazırlanıyoruz. Devlet gücünü zorbalıktan, baskıdan, zulümden almayacaktır. Devlet gücünü demokrasiden, insanca yaşayan toplumdan alacaktır.

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın