Artvin Yusuveli’de baraj suyu kente yaklaşırken hakları geri alınan vatandaşlar beklemeye devam ediyor.

Artvin’de baraj nedeniyle yeni Yusufeli yerleşim yerine taşınmaya günler kala, İlçe İskan Kanunu’na göre 2011-2013 yılları arasında sürekli ikamet sürecine dahil olmayan Yusufeli’nde yaşayan 80 aile TOKİ kura çekimine dahil oldu. yetkililer ve daha sonra çekilişe dahil edildi.Çekilişteki daireler tur atmasına rağmen uygun olmadığı gerekçesiyle Ağustos 2022’de konutları iptal edildi. Bu ailelerden 18’i dışında diğer ailelere yeniden hak verilirken, 18 ailenin şikayetleri devam ediyor.

“Yanlış olduğunu düşünüyorlar, evimizi ele geçirdiler.”

Kurban Emin Yılmaz şunları söyledi:

“2000 yılından beri babam ve 4 erkek kardeşimle birlikte Yusufelli’de oturuyoruz. Evimizi elimizden aldılar. Biz Yusufili merkezde oturuyorduk ama muhtarlar nedeniyle evimizi köyümüze taşımıştık. yani annemiz buradayken babamız köye taşınmış ya da tam tersi.Bizden dört kardeş olarak ayrılanlar da oldu. ve tacirimize zarar verecek hiçbir faaliyette bulunmamak. Biz Youseville’li olmayı hak eden bir aileyiz. Ama gelin görün ki baraj nedeniyle bölgede çok büyük bir yatırım yapılmış ve asrın yatırımları buraya yapılmış. Maalesef burada hatalar yapıldı. Burada olmamıza rağmen bizi hak sahibi yapmadılar. “Üç yıldır gelmiyorsun diye seni hak sahibi yapmıyoruz” dediler. Israrlarımızdan sonra mali kayıtlarımız ödediğimiz elektrik faturalarını gösterdi ve bu ısrarlardan sonra tamam size vereceyik dediler. Bizim gibi 80 kişiye de çekilişi hak ettiğiniz söylendi ve çekilişe katıldınız. 80 milyonun huzurunda kura ile evlerimiz bize çekildi, biz de bize gelen evleri ziyaret ettik, hatta defalarca ziyaret ettik. Hatta dolabın ölçülerini metre cinsinden aldık ve yatak odasını nereye koyacağımızı düşündük. Sonra sekizinci ayda bize ‘Siz buraya ait değilsiniz ve bir şeyler ters gitti’ denildi ve bize verilen evler iptal edildi. Komisyon kararıyla evlerimiz elimizden alındı, biz de devlete sorduk ne yapalım, bir şey yapamadık. hukuken müdafaa etmek istedik bu yol da kapalı dediler barınma sıkıntınız var dediler biz de size bu meşakkat evlerini verdik tüm ısrarlarımız kararsız kaldı kimse yok ne olursa olsun bizi dinlemek için. Sonuç olarak, bu 80 kişiden 18’inin evi boşaltıldı ve geri kalan 62 kişi, sanırım, gürültü yüksekken yeniden yerleştirildi.

“Yukarı çıkıp kiracı olmak istemiyoruz.”

Biz 18 kişi olarak burada eski yerleşim yerinde yukarı çıkıp kiracı olmak istemiyoruz ama inanın o günlerde ilçemize dışarıdan gelip burada öğretmen olarak çalıştılar, mahallede çalıştılar. ormanlar ve polis memuru olarak çalıştılar ve şantiyede çalıştılar ve bizi bu adamlarla aynı sınıfa koydular ve onlar ev sahibi ama biz ev sahibi olamayız. Adam İstanbul’da oturuyor ve burada oturmama rağmen o adama kiracı olur muyum? Benim gibi çok insan var arkasını dönerseniz köyden inen Emin Özer abimizle ilgili 3 çocuğu var burada geçimini sağlamaya çalışıyor kamyoneti var iş yapıyor ot işi. Çocuklarının okulu nedeniyle yukarı çıkmak zorunda kaldı ve üst katı bir yabancıya kiralıyor. Bahsi geçen evlerde kalorifer olduğu için kömürden kapıcıya kadar bir çok şeyi ödemek zorunda kalıyor. Acı çekmesine rağmen, etrafındaki koşuşturmaca taşınırken taşınmak zorunda kaldı.”

“Buradan ayrıldığımda verilen sözler dikkate alınmadı.”

Kurban Mustafa Erdem şunları söyledi:

“22 yıldır burada oturuyoruz, ev aldığımızda tabii ki komisyon 80 kişi olduğuna karar verdi ve ardından 17 kişinin evi iptal edildi. Bu 68 kişiye verilen konutların aleyhimize olduğunu söylemek istiyorum. kanun bildiğim kadarıyla ama neden bize verilmedi bunlar hangi kanunla neden verildi biz burada mağduruz Binali Yıldırım Bey buraya geldi kimse mağdur olmaz herkesin hakkı olur dedi ve herkesin bir evi olacak.Yusuveli’den ayrıldıktan sonra maalesef her şey bitti Birşeyler ve ben verilen sözleri unuttum.Şu anda oturduğum evde kalorifer var ve bu mahallede 300 aile vardı.Bizim üç aylık evimiz var. torunum üşümesin diye evimize soba taktık çocuklar köye taşındı bize ev vermezlerse buradan taşınmam jandarma gönderip bizi çıkarsınlar düşmeyeyim diye evi yıkarım ev verirlerse taşınırım yoksa elektriği taşımam ben hiç uyumadım zaten suyumuz da yok getiririz Taşıyarak.Ekliyoruz ama ne kadar bekleyeceğiz bilmiyorum.Bize gelen görevlilerden sorumlu davranacak kimse yok Vali M. Komisyona gidiyoruz, komisyona gidiyoruz, kaymakama havale ediyorlar, ne yapacağımı bilemiyorum.

“İster depremde ölelim, ister su altında burada hayatta kalalım”

Dorsun Ali Burikji dedi ki:

“Şu anda babama ait olduğum baraj yüzünden ve arka daire bana ait. Köyde yaşamak için elimizden geleni yaptık ama bize bir şey vermediler çünkü ikamet adresiniz İstanbul. köy.Babamın vefatından dolayı kardeşlerim köy evlerinde oturuyorlardı ve tabi ki evleri yok.”Benimki köyde.Ben de burada yaşıyorum.İki kızım var can güvenlikleri yok.Ben terk ettim. .Komşularımın burada kalması benim gidecek yerim yok görüyorsunuz devlet hurdacıyı buraya getirdi ben de evime tehlike olur diye yıkmadım yıkılmasına izin verdim çünkü Üzerime yıkılmasından korkarak içeride uyuyorum.Özellikle ve özellikle İçişleri Bakanımız buraya geldi.Biz burayı çok beğendik ve işte ‘Burası Fata’ dedi.’Vatandaşlarımıza 40 gün sonra evlerini vereceksiniz, ben onları göreceğim’ Tabiki Sayın Bakanımız buradan ayrıldı, ülkemizde deprem oldu buraya gelemedi.Bakanımızdan burayı görmesini isteyelim hatta görsün, biz burada canlı sular altındaydık veya deprem oldu yani bakanımız gelsin gerçekten mağdur muyuz görsün, mağdur değilsek, hakkımız yoksa bugüne kadar devletimizden bir şey talep etmedik, etmeyeceğiz de. istiyor şimdiden itibaren. “

“Hak sahibi çalışanlar olurken, biz mağdur olduk” dedi.

Kurban Recep Çelik şunları söyledi:

“Yabancılar şantiyelerde programlı çalıştı, çevreden de göreceğiniz gibi, müfettiş, memur gibi. Bakın şantiyeler insan dolu. Doğal olarak benim barajlarda çalıştığım işçiler burada yaşadığı için yazıldı.” vaktinden önce ev sahibi oldum.Ayrıca o dönemde deprem bölgesi olan 10 ilimizden birine gittim ve uygun olan 10 ilimizden birine gittim.Ev sahibi olayım.Yurt dışından gelip çalışan insanlar gibi. insanlar bu durumda 200 milyara ev sahibi olabiliyor, Maraş’a gidip TOKİ’ye ev için başvurmam gerekiyor, bana verirlerse vermezler, hayır, vermemeli, öyle. Burada yaşayan insanlar gibi bakılmış mağdur çokmuş ben ev sahibi olamamışken Yusufelli’de bir yabancı apartman sahibi olmuş.

Mağdur Halit Nuri Aksu, “Bakın burada bir daire tuttum ama taşınma işlemine gelince komisyon bir yanlışlık olduğunu söyledi ve evimiz iptal oldu. Bakın ödediğimiz elektrik faturasını ve diğer faturaları beyan ettim, Hakkım vardı şimdi hakkım yok Yosephli merkezde oturuyorum üstte kiralık ev bulamıyoruz Su geldi kapıya geldi fedakarlığım ev kiralar çok yüksek” dedi.

“Yusuvili’de yaşıyoruz hukuk devleti değil örnek”

İYİ Parti Genel Başkanı Recep Akyürek, şunları söyledi:

“Bölgemizde 200 bin kişi hak sahibi olarak belirlendi ve bunlardan 80’i Genel Valilik Divanı başkanlığında oluşturulan heyet tarafından yeniden incelendi ve 18 kişinin hakları tamamen iptal edildi. Diğerlerinin hakları daha sonra iade edildi. Muayene ama bu on sekizler kuraya girdiler Evleri belirlendi Evlerinden çıktılar Evlerinden çıktılar Evladıyla annesiyle gezdiler tabi ki sevindiler Bu beklenti ve bu sevincin sonunda bu hakları alındı bir kaymakam ve bir heyet tarafından uzaklaştırılır.Diyelim ki 18 kişi ikamet veya başka sebeplerden dolayı tahliye edildi, bunlar hepimizin bildiği Yusefli’nin ahır sakinleri ve hakkı olmayan hiçbir şeyden vazgeçmeyen insanlar. Hukuk devletine uymayan bir örneğini burada Yusufili’de gördük” dedi.