medyauzmani.com
Antalya Kadın Platformu, 8 Mart Antalya programını izleyicilerle paylaştı. – Yerel Haberler

Antalya Kadın Platformu, 8 Mart Antalya programını izleyicilerle paylaştı.

Antalya Kadın Platformu, 8 Mart Antalya programını izleyicilerle paylaştı. Eğitim Sen Antalya şubesinde basın açıklaması yapan Antalya Kadın Platformu adına söz alan Kadriye Tuğcu, “Deprem vergileri nerede?” Biz öyle söylediğimiz için hemen ev hapsi kararlarıyla karşılaşıyoruz. İşte karşımızda duvar gibi duran, mücadelemizi engellemeye çalışan devletin tüm aygıtlarına karşı kadınlar ve lezbiyen, gey, biseksüel, trans ve biseksüel kadınlar önümüzdeki 8 Mart’ta sokaklara dökülecek” dedi.

Sadece deprem bölgelerinin değil, bölgeden çevre illere göç etmek zorunda kalan insanların da insanca yaşam koşullarının sağlanması gerektiğine işaret eden Togo, Togo’nun dediği gibi bölgede barınma alanları, temizlik ve iyi yaşam koşulları sağlanmalıdır. yaklaşık 200.000 kişinin göç ettiği ilimiz. Dayanışma içinde yüzlerce insana yardım etmeye çalışan bizler, elinizde bir tek canın heba olmasına izin vermeyeceğiz. Antalya’da bir kadın platformu olarak sürece sahip çıkacağımızı ve bunu tüm kamuoyu ile paylaşacağımızı belirtti.

Selde, botta, depremde sakal bırakanlar, böyle bir yıkımda bile ikinci planda gördüğünüz kadınların, lezbiyenlerin, geylerin, biseksüellerin, transların hesabını vereceksiniz.

8 Mart’ta tarlalardayız.

8 Mart’taki eylemlerimiz ve etkinliklerimiz:

Bugün 3 Mart saat 13.30’da Güllük PTT önünde “Esir kadınlar penye ve basın açıklaması”

8 Mart Çarşamba günü saat 17.30’da kışla önü

8 Mart Çarşamba günü saat 19.00’da Üçkapılar Feminist Gece Yürüyüşü’nde buluşuyoruz. “

Basına ve kamuoyuna duyurulan açıklama şu şekilde;

8 Mart, asırlardır kadın dayanışmasının, direnişinin ve başkaldırının adıdır. 8 Mart 1857’de binlerce kadın, düşük ücretleri, 16 saatlik iş günlerini ve insanlık dışı çalışma koşullarını protesto etmek için New York’taki bir tekstil fabrikasında greve gitti. Fabrika yönetiminin de desteğiyle işçilere saldıran polis, fabrikada grev yapan işçileri gözaltına aldı. Yangında 129 işçi hayatını kaybetti. İnsanca bir yaşam talebiyle başkaldıran 129 kadının öldürülmesi yıllardır dünyanın dört bir yanında protesto ediliyor. 8 Mart katliamından tam 53 yıl sonra, 1910’da düzenlenen Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı’nda, Dünya Kadınlar Günü’nün New York’ta hayatını kaybedenler ve kadın direnişi anısına kutlanmasına karar verildi. Bugün, insanca bir yaşam için taleplerini hayatlarıyla ödeyen kadınları anma günü. Bugün, uğradığı haksızlığı kabul etmeyerek kaderini değiştirme iradesini gösteren tüm kadınların saygı günü.

Acımız ve öfkemiz tarif edilemez. 6 Şubat’ta merkez üssü Maraş olan ve 20 Şubat’ta Hatay olan depremler yaşadık. Deprem bir doğal afet değil, apaçık bir katliamdı. Ulaşmadığını enkazdan biliyoruz, gitmeyen yardım ve tümeni bağışlayın!

Yaptığı katliamın tek başına kalmayacağını anlayanlar çıkıp “Hayyamlar, Kızılaylar, Avadlar nerede?” Kendisine soran vatandaşa, “Ahlaksız, ahlaksız, şerefsiz, aşağılıktır” diyerek beddua ediyor. Her defasında sövüp saymakla, sövmekle sebep olduğu tahribattan kurtulacağını düşünür. İstanbul Sözleşmesi yeniden yürürlüğe girene ve 6284 sayılı Kanun etkin bir şekilde uygulanana kadar biz kadınlar, lezbiyenler, geyler, biseksüeller, translar ve biseksüeller sokaklarda, evlerde ve işyerlerinde mücadele ederken, aynı hakaretleri ve hakaretleri duyduk ve unutmadık. hakaretler.

Unutmadığımız sadece hakaretler değil. Depremden 4 gün sonra bölgeye gittik, çadır yok, kadınlar, lezbiyenler, geyler, biseksüeller, transeksüeller, çocuklar olsa bile güvenli alanlar yok, tuvalet, duş, hijyenik ped, çocuk bezi yoktu. alanda. Neredeyse sadece dayanışmamızla depremin 20. gününde bile henüz yiyecek yoktu ve deprem bölgelerine giderek ulaşımın bile çok zor olduğuna şahit olduk.

Kadınların acilen hijyenik ped, iç çamaşırı ve vajinal hijyen kitlerine ihtiyacı var. İnsanların dayanışma içinde topladıkları materyalleri bile arzuluyorsunuz. Her yerde toplumsal cinsiyet rollerini tanıtıyorsunuz. izin vermiyoruz

Ülkemiz ağır kriz koşullarından ve en temel ihtiyaçlar üzerinden alınan yüksek vergilerden geçiyor. Kamusal alanda yok sayılan kadınlar özel alana itilmeye ve eve hapsedilmeye çalışılmaktadır. Ev işleri, çocuk ve yaşlı bakımı, temizlik, market alışverişi, çocukların okul giderleri, artan temel ihtiyaçlar, ekonomik krizin görünmeyen yükünü kadınların sırtına yüklüyor. Kadınlar yoksulluk sınırının altında yaşamaya çalışırken depremle birlikte bu durum daha da belirginleşti. Enkaz altında yakınlarının kurtarılmasını beklerken ya da yas tutarken işverenleri tarafından zorla çalıştırılan kadınlar var.

Eğitim hakları ihlal edildiği için bir gecede yurtlardan atılan kız öğrencilere çok kızıyoruz! Ailesiyle yaşamayan, gidecek yeri olmayan binlerce kız öğrenciye güvenli alanlar yaratamamanıza öfkeleniyoruz!

Deprem bölgesinde onbinlerce hamilenin sağlık hakkını alamamasına öfkeleniyoruz.

Sığınaklarda yaşayan yüzbinlerce kadının akıbetinden endişe duyuyoruz!

Güvenli bir yer bulamayan kadınlar, boşanma sürecinde birlikte oldukları erkeklerin evlerine dönmek zorunda kalarak halen şiddete maruz kalmaktadır. Hatay’da evi ağır hasar gören Elif Altun, iki çocuğuyla birlikte eski eşi Savaş Altun’un yanında kalmak zorunda kaldı. Savaş Altun, eski eşi uyurken üzerine kaynar su döktü. Tutuklanan Savaş Altun, “artçı sarsıntılardan” kaynaklandığını savundu. Biliyoruz. Erkeksi gücünüzün, kokuşmuş zihninize kadın ve LGBTİ+ düşmanlığı kurduğunu biliyoruz. Erkek adaletiniz yıkılana kadar mücadeleye devam edeceğimizi de biliyorsunuz.

Yarattığı yıkım sadece bugünün yıkımı değil, 20 yılın yıkımıdır. İstismar ve istismarın merkezi haline gelen bozuk mezheplerdeki çocukların geleceğini çaldığınızı unutmadık. Depremi yaşayan çocukları mezhep evlerine, yurtlara kapatmanıza, hayatlarını çalmanıza izin vermeyeceğiz.

Kadın cinayetlerinde çalışmayan yargınız, “Deprem vergileri nerede?” Biz öyle söylediğimiz için hemen ev hapsi kararlarıyla karşılaşıyoruz. İşte biz kadınlar ve lezbiyenler, geyler, biseksüeller, translar, biseksüeller olarak, öfkeyle karşımızda duvar gibi duran, mücadelemizi engellemeye çalışan devletin her aygıtına karşı 8 Mart’ta sokaklarda olacağız. .

Sadece deprem bölgelerinde değil, bölgeden çevre illere göç etmek zorunda kalan insanlara da insanca yaşam koşulları sağlanmalıdır. 200 bine yakın kişinin göç ettiği ilimizde barınma, temizlik ve iyi yaşam koşulları sağlanmalıdır. Dayanışma içinde yüzlerce insana yardım etmeye çalışan bizler, elinizde bir tek canın heba olmasına izin vermeyeceğiz. Antalya’da bir kadın platformu olarak süreci takip edeceğimizi izleyicilerle paylaşıyoruz.

Selde, botta, depremde sakal bırakanlar, böyle bir yıkımda bile ikinci planda gördüğünüz kadınların, lezbiyenlerin, geylerin, biseksüellerin, transların hesabını vereceksiniz.

8 Mart’ta tarlalardayız.

8 Mart’taki eylemlerimiz ve etkinliklerimiz:

Bugün 3 Mart saat 13.30’da Güllük PTT önünde “Esir kadınlar penye ve basın açıklaması”

8 Mart Çarşamba günü saat 17.30’da kışla önü

8 Mart Çarşamba günü saat 19.00’da Üçkapılar’da Kadın Yürüyüşü Gecesi’nde buluşuyoruz.

Antalya’da kadın platformu


Antalya Büyükşehir, Finike Cumhuriyet Meydanı projesinde sona yaklaşıyor

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın