medyauzmani.com
Antakya Ziraat Odası Başkanı Kuyu: Deprem nedeniyle Asi Nehri yönünü değiştirdi – Yerel Haberler

Antakya Ziraat Odası Başkanı Kuyu: Deprem nedeniyle Asi Nehri yönünü değiştirdi

Antakya Ziraat Odası Başkanı Mehmet Muzaffer Okay, deprem nedeniyle Asi Nehri’nin yönünün değiştiğini söyledi. Peki, “Asilerin tarafında topraklarda büyük hasar var. İsyancılar yön değiştirdi. Tarlalardaki sıvının yükselmesi nedeniyle tarlaların üzerinde yer altı suları ve kum yükseldi. Buğday tarlaları sular altında kaldı. Büyük yarıklar oluştu. Asi Nehri’nin kıyısında su çekmek için kullanılan pompalar ve santrifüjler Asi’de devrildi.


BM: Son depremlerde 1999 depreminden on kat daha fazla enkaz

Makale başlığı: Dylan Cutlow

Kahramanmaraş’ın Pazarciyek ilçesinde 6 Şubat günü saat 04.17 sıralarında meydana gelen 7.7 büyüklüğündeki depremle sarsıldı. Ardından saat 13.24’te merkez üssü Kahramanmaraş’ın Bostan bölgesi olan 7.6 büyüklüğünde ikinci bir deprem meydana geldi. Depremler 11 ilde yıkıma neden oldu. 13 milyona yakın vatandaşın etkilendiği depremler için arama kurtarma çalışmaları devam ederken, Hatay’da 20 Şubat akşamı 6,4 ve 5,8 büyüklüğünde iki deprem daha meydana geldi. 24 Şubat akşamı açıklanan resmi verilere göre iki hafta önce meydana gelen 4 büyük depremde 44.218 vatandaş hayatını kaybetti.

Depremlerden zarar gören Hatay’da. 17 milyon zeytin ağacı olduğu bildiriliyor. yanında; mısır, pamuk, buğday ve sert mahsuller; Biber ve domates başta olmak üzere birçok sebze üretilmektedir. ANKA Haber Ajansı’na konuşan Antakya Ziraat Odası Başkanı Mehmet Muzaffer Okay, Antakya’daki üreticilerin başlıca sorunlarını şöyle sıraladı:

“Nehrin Değişen Yönü”

“Mart ayından itibaren yavaş yavaş sezon canlanıyor. Önce mısır ekimi var. Şu anda seralarda üretim devam ediyor. Ardından Nisan ayında pamuk ekimi başlıyor. Sezon bu şekilde devam ediyor. Daha hazır tespitler yapılıyor. ilçe tarım müdürlükleri yeryüzüne geldi.

Üretim yapabilmek için araç, gereç ve traktörlerimizin güçlü olması gerekmektedir. Moloz ekipmanı önceliğimizdir. Asi tarafındaki tarlalar bizim en verimli yerlerimiz. Ciddi yüzey aşınmaları meydana geldi ve 3 metrelik çatlaklar oluştu. Asi nehri rotasını değiştirdi. Onun işi bitmiş olmalı. Barajlarda ve sulama havuzlarında küçük hasar. Su kapasitelerini yükleyemiyoruz. Bunun çözülmesi gerekiyor. Tarıma dayalı sanayide de sıkıntı var. Kırsalda yem dağıtılıyor ama ihlal var

“Sıvı yükselmesi nedeniyle tarlalar üzerinde kum ve yeraltı suyu”

Mart ayının gelmesiyle birlikte üretimin ekilmeye başlayacağını söyleyen Tayeb, konuşmasına şöyle devam etti:

“Bir kere insanların canı sıkıldı. Her evde cenazeler oluyor. Köylü olsun, kentli olsun herkesin başı belaya girdi. Köylerde hala hasar tespiti yapılıyor, ben de bu yüzden rakam veremiyorum çok büyük zararlar oldu Asi nehri kenarındaki arazilerde tarlalarda yükselen sıvılar nedeniyle tarlaların üzerinde yer altı suları ve kum yükseldi buğday tarlalarını su bastı tarlalarda büyük çatlaklar oluştu Asi nehri kıyısında su çekmek için kullanılan pompalar ve santrifüjler Asi’ye taşındı.Asi’de bugün vinçlerle temizlikte devlet hidrolik çalışmaları başladı.Sonra o çatlakları nasıl düzeltiriz bakacağız.Yapamayız. buğday tarlaları için şimdi ne yapılırsa yapılsın hasattan sonra yapılır.Buğday ekilmeyen boş tarlalarda kayıp var.Bu da zaman ve maliyet demek…

“Seyahatler traktörlerin üzerine düştü, kaldırılmalı”

Sanki metaların üretimine devam etmesi için başımız dertteymiş gibi insanların yaşam mücadelesi vermesi kötü ama bunu yapmak zorundayız çünkü üretmek zorundayız. Depremler durmuyor, insanların psikolojisi bozuk. İnsanlar bıktı. Çırçır fabrikalarında (pamuk fabrikalarında) ve çelik silolarda yıkım ve çatlamalar olmaktadır. Ahırlarda hayvan kayıpları oluyor. Traktörlerin üzerine enkaz düştü, kaldırılması gerekiyor. Şu anda herkesin başı dertte olduğu için vinç operatörlerine soramıyoruz. Ancak enkaz daha yeni temizlenmeye başlıyor. Taleplerimizi dile getirerek başlayacağız. Herkes çadırlar için endişeli. Çadır kentler kuruldu ama kırsalın bir özelliği var, herkes ahırını, işini, kırsal yaşamını bırakmak istemiyor.

İnsanlar şehirden kırlara göç etmeye başladı.

İnsanlar şehirden kırlara göç etmeye başladı. Bir anda köylerin nüfusu arttı. Şu anda zaten mama, su ve steril malzemeler geliyor ama bu yeterli değil. Antakya’da TMO ile anlaşması olan ve lisanslı depoculuk yapan iki firma bulunmaktadır. Onların da yaralandığını biliyorum. TMO’nun kendi yerinde de hasar var. Ayrıca çırçır fabrikalarında depolanmasıyla ilgili bir sorun var. Sezon için ekmeyi umuyoruz.

“Fırsatlar 50 bin liralık hayvana 15 bin lira veriyor”

Çalışma koşulları değişti. Doğal olarak herkes önceden çalışmak ister. Zirai ilaç satıcılarının dükkanları yıkıldı. Tohum tüccarlarının dükkanları yıkıldı. Gübre depoları yok edildi. Şu anda sahaya mal tedarikinde sorun var. Gübre sorunu yaşadık. Gübre satıcıları envanterle çalışır. Deprem öncesi gübre fiyatlarında düşüş olacağı için stokları tükendi ve yeni stok girmedi. Deprem olunca ellerinde ürün olmadan yakalandılar. Şu anda komposttan sıkıntı sesleri geliyor. İticiler de var. Eldeki mallar için yüksek fiyatlar verir. Elinde para olup da kalemini, hayvanını satmak zorunda kalanlar bize ölümcül dediğimiz fiyatlar veriyor. Değeri 50 bin lira olan hayvanlara 15 bin lira veriyor. Küçük sanayimiz tamamen yok edildi. Şu an kimsenin aklına iş gelmiyor ama çark döndükçe sorunlar çıkmaya başlıyor.”

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın