medyauzmani.com
Antakya fay hattının geçtiği köyde derin faylar oluştu – Yerel Haberler

Antakya fay hattının geçtiği köyde derin faylar oluştu

Hatay’ın Antakya ilçesinde fay hattı üzerinde bulunan Melikli Mahallesi’nde derin çatlaklar oluştu. Arızanın meydana geldiği yerin hemen üzerinde ayrı bir evde oturan Keleş ailesi, düne kadar yetkililerin incelemeye gelmediğini söyledi. İbrahim Halil Kılış, evlerinin ağır hasara uğradığını ve çadırların kendilerine çok geç ulaştığını belirtti. Keleş, “Henüz maddi yardım almadık. E-devletten bakıyorum, bir şey yok” dedi.

Kahramanmaraş merkezli 10 ilde meydana gelen depremlerin ardından birçok köyde binalar ağır hasar gördü veya yıkıldı. Hatay’ın Antakya ilçesine bağlı Melikli mahallesinde, altlarında fay hattı olduğu için derin fay hatları oluştu. Müstakil evlerin çoğunun bulunduğu mahallede, bazı evlerin üstlerinden fay hattının geçmesi sonucu bazı evlerin çatıları çöktü. Köydeki bölünmeleri izleyen ANKA haber ajansına depremi ve sonrasında yaşadıklarını anlatan Keleş ailesi, günler sonra kendilerine teslim edilen çadırlarda yaşamaya devam ediyor.

2-3 gün çıktık.

Uluslararası tır şoförü İbrahim Halil Kleish, Asi Nehri’nden akan suyun oluşan çatlaklar nedeniyle yerleşim yerlerine doğru yöneldiğini gösterdi. Kiliş, deprem anında oğlu ve kızını hızla evden çıkardığını, evin giriş kapısının önündeki çatlağı da işaret ederek, “Burası ilk başta düzdü. kiremitler çatlamaya başladı çünkü fay hattının ikinci büyük kolu 4 metre civarında.Burası çöktüğünde bile eşim ve kızım buraya düştü.Biz de nereye gideceğimizi şaşırdık.Bu taraf,o taraf ağaç .Biz de orada mahsur kaldık.Çocukları dışarı çıkardıktan sonra hepimiz deprem bitene kadar orada dikildik.O zamanlar yağmur yağıyordu.Hava soğuk.Beynimiz dondu.Hiçbir yere kaçamayız.Böyle dışarıda kaldık. 2-3 gün kaldıktan sonra kendi imkanlarımız ile çadır kurduk.”


Enkazdan çıkarılan 12 milyar liralık hurdanın akıbeti bilinmiyor

“MAH’a 6 çadır gönderildi. Zorla gidip bir tane aldım.”

Köyde 126 aile olduğunu söyleyen Keleş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu çiftlikte küçük bir köy diyelim, 12 aile hala burada. Tek aile. Hepimiz birbirimize bağlıyız. Bütün evler kullanılmıyor. Hiçbiri kullanılmıyor. Herkes kendince çadır yaptı. yardım geldi aslında bizim derdimiz reis bizimle ilgilenmiyordu tek şey reis bizimle ilgilenseydi bu olaylar olmayacaktı ha reis de çok acı çekiyordu 12 cenaze ama sonuçta bu köyün muhtarı.Kaç gündür gelmiyor Çadır geliyor ama reis gidip işaret etse hemen gelirdi.Devletin bütün yetkililerine başvurduk. ama onlar da haklı çünkü belediye başkanı gitmezdi biz AFAD’a gittik AFAD ‘size döneceğiz’ dedi ama AFAD bize dönmüyor , ben lidere döndüm. Gerekli mercilere teslim ettikten sonra 6 çadır yetkiliye gönderildi.Zorlukla gidip bir çadır aldım.

Henüz mali yardım almadık.

Daha dün eve hasar tespit çalışması yapmak için geldiğini anlatan Kılıç, evin ağır hasarlı olduğunun ortaya çıktığını belirterek, “Henüz herhangi bir maddi yardım almadık. E-devleti sabırsızlıkla bekliyorum. Bir şey değil” diyen Kılıç, bu arada tanıdıklarının kendilerine yardımcı olduğunu söyleyen Vardi Kılıç, “Bizi duyan mesela, anlatın, söyleyin; Hayırseverler bize erzak ve su getiriyorlar. “Kimse bize bir şey getirmiyor” dedi. Halil İbrahim Keleş, “Burada insan canıyla, malıyla imtihan ediliyor ama yardım bekliyor. Yani gerekli mercilerden yardım bekliyor” dedi.

“Eve gidemeyiz”

Henüz yıkılmayan evlere çok fazla hasar olmasına rağmen girip çıktıklarını anlatan Vardi Kılıç, “Kızlar bazen buraya duş almaya geliyorlar. Ya babaları ya da biz ayaktayız. gel duş al özel birşey alacaksak hemen eşimi alır gelirim alırız gideriz zaten burada yaşamıyoruz korkuyoruz” dedi. Keleş, içeride kalan yiyecekleri de götürdüklerinden bahsetmiştir.

“Şaftlar güçlüydü, fay hattı evime çarptı.”

İbrahim Halil Kılıç, depremde kiremit parçalarının patlamaya başladığını belirterek, “Yerden gök gürültüsü geliyor. Son depremden sonra o ev tamamen yıkıldı. Karşımdaki ev yıkıldı. Çatıları düzgündü. , duvarları yoktu. Sadece çatıları yerinde kaldı.” , Ama depremden sonra tamamen yıkıldı. Evim arkadan yaklaşık yarım metre yüksekteydi. Sütunlar sağlam olduğu için sütunlar kırılmaz. Benim ev depremde yıkılmadı evimin fay hattı çöktü.

“Kesinlikle burada kalmıyoruz.”

Keleş, önümüzdeki dönemde köyde kalıp kalamayacakları konusunda da “Kesinlikle kalmayacağız. Hayır ya siz? Yani burada kalmak çılgınlık. Şehirden çıkmaya çalışıyoruz” dedi. Vardi Kılıç, ayrılmak istemediğini söyledi. Keelish gözyaşları içinde şunları söyledi:

Evden çıkıp bir yere gitmek istemiyorum. Burada eşimle birlikte çok çalıştık. Evlendiğimizden beri bu evde çalışıyoruz. İş ne olursa olsun, onu bu eve koyduk. Ne yaparsak yapalım, hepsi bu, biz yokuz, bu ev. O yüzden buradan ayrılmak istemiyorum. Eşime kalsa ilk depremin ilk günü beni alıp götürürdü. hiç istemedim Beni buradan çıkarma, diyorum. Beni buradan götürdüğünde sanırım kalbimi yerinden söküp başka bir yere götüreceksin. Ben gitmek istemiyorum. Yoksa çoktan gitmiş olurdun. Buradan çıkamıyorum. Sanki kalbimi buraya gömmüşüm gibi. Başka yerde değil. Buradan ayrılmak istemiyorum. Hiç istemem ama eşime kalsa çoktan giderdik. Tehlikeli olduğunu biliyorum ama kaçamıyorum. Buradan çıkamıyorum. 22 yıldır evliyim ve 22 yıldır buradayım. Ondan ayrılamam.”

“Duş için su yok”

İbrahim Halil Kılıç, Antakya’daki çadırkente başvurduğunu belirterek, “Bugün belki bir ses olur, yarın taşınırım inşallah. Çünkü orası yaşanacak ve yaşanacak bir yer değil. Yani su ve yiyecek yok. .Kendi yemeğimizi kendimiz pişiriyoruz.Üzgünüm bir ihtiyacı giderecek yer yok.Hep tarlaya gidiyorlar.Yıkanacak su yok.İhtiyacın olana bakarsın bir şey yok dedi. Bundan sonra burada yerleşime izin verilip verilmeyeceğine ilişkin de Keleş, “Yetkililer şimdiden yerleşim için geldi. “Mümkün değil” dedi. Kesinlikle izin verilmez. Bundan sonra kesinlikle izin verilmez. “Bahçenizi kullanabilirsiniz” dedi, “ama burada hiç imar izni yok”, Varde Kılıç ise “Sağlam olsa çadırımı buraya kurarım. Bahçemizi üçe bölün. Onun için” dedi. Diyorum ki burası kendini gösterirse gitmem.” İşte burada öl diyorum.

“dinamit gibi patlama”

Aynı yerde yaşayan Mehmet Keleş, kendi imkanlarıyla hayvanları için yeni bir yer yaptıklarını söyledi. Kelis dedi ki:

“Sarsıntı olunca çocukları alıp getirdim. Buraya geldiğimizde burası yıkılmıştı. Ailece buradaydık. Yürümekte zorlandığımız için gelmeyi başardık ama yürüyemiyorduk. Arabaya sarıldık, ağaca sarıldık. Çarpışmadan sonra buradan devam etti. Şimdi gitti. Dinamit gibi. Patlayınca çöküyor.”

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın