medyauzmani.com
Alzheimer hastalığından sonra kan testi «YerelHaberler – Yerel Haberler

Alzheimer hastalığından sonra kan testi «YerelHaberler

Uzun süreli bir çalışma, kandaki belirli bir proteinin seviyesini saptamanın, Alzheimer hastalığını izlemenin invaziv olmayan (daha az invaziv) bir yolu olduğunu öne sürüyor. Burada bahsedilen protein; Hafif sinir iplikleri. Hasar görmüş ve ölmekte olan sinir hücrelerinden omurilik sıvısına salınır ve oradan kan dolaşımına girer.

önceki çalışmalarda. Nörofilamentlerin hafif düzeyi, beyindeki sinir hücrelerinin ve dokuların yok edildiği Alzheimer gibi hastalıklarda gösterilmiştir. Ancak bunların çok azı uzun vadeli notlardı. Jama Neurology’de yayınlanan yeni bir çalışmada; Sinir uçlarından gelen ışığın kan seviyesinin ölçülmesi. Alzheimer hastalığını tedavi etmek için kullanılan ilaçların işe yarayıp yaramadığını tespit edebildiği iddia edildi. Ancak bunun ameliyatsız bir yolu yoktu.

Bu sonuçlardan sonra yapılan başka bir araştırmaya göre; Kandaki sinir liflerinin ışığı ölçülerek, Alzheimer hastalığı, hafıza kaybı gibi belirtiler ortaya çıkmadan 10 yıl veya daha önce saptanabilir. Bununla birlikte, önceki çalışmalar, genellikle 65 yaşından önce başvuran nadir, kalıtsal ve erken başlangıçlı Alzheimer hastalığı olan hastaları belirlemekle sınırlıydı. Daha yeni bir çalışma, daha yaygın olan ve başlayan sporadik (spontan) Alzheimer hastalığına uygulanabilir. 65 yaşından sonra. Ancak ışık, hastalığın farklı alt tiplerinde kandaki Nörofilamentler ölçülebilir.

Alzheimer hastalığı ve beyindeki değişiklikler

Demansı olan kişilerin yaklaşık %60-80’inde Alzheimer hastalığı da vardır. Karmaşık bir hastalıktır ve teşhis edilmesi kolay değildir. Alzheimer hastalığının en yaygın erken belirtisi, zamanla kötüleşen diğer fiziksel ve bilişsel hasar belirtileriyle birlikte kısa süreli hafıza kaybıdır. Nihayetinde hastalık, kişiyi bağımsız yaşayamaz ve çevresine yabancı hale getirir.

Şu anda Alzheimer hastalığının kesin bir tedavisi yoktur. Bazı uygulamalar bazı semptomları kısa süreliğine hafifletebilir ancak hastalığın ilerlemesini durduramaz. Alzheimer hastalığında, semptomlar ortaya çıkmadan çok önce beyinde değişiklikler meydana gelir. bu değişiklikler; Beyinde toksik etkilere neden olabilen yüksek konsantrasyonlarda tau ve beta-amiloid proteinleri içerir. Bu proteinlerin birikmesi. Nöronların iletişim kurma ve işlev görme yetilerine zarar verir ve sonunda hücre ölümüne neden olur.

Daha ucuz ve daha kolay kan testi

Dr. Mattson ve meslektaşları araştırmalarında Alzheimer Hastalığı Nörogörüntüleme Girişimi’nden (Alzheimer hastalığının ilerlemesinin erken teşhisi ve kontrolü için biyobelirteçleri değerlendiren çok bölgeli bir çalışma) verileri kullandılar.

Kullanılan veriler, Kuzey Amerika’daki 1.583 kişinin kayıtlarından alınmıştır. Bu kişileri ayıran özellik, 11 yıllık bozulmadan sonra düzenli olarak kan testi yaptırmaları ve kan testlerinde sinir liflerinin ışık seviyesinin ölçülmesidir. Çalışmaya katılanların %45’inden fazlası kadındı ve ortalama yaşları 73’tü. 401 kişi bilişsel bozukluktan muzdarip değil. 855’inde hafif bilişsel bozukluk ve 327’sinde Alzheimer demansı vardı.

Araştırmacılar, diğer verilerin yanı sıra sinir liflerinin ışık seviyesini de analiz ettiler. Bu veriler; Klinik teşhis bilgileri, beyin omurilik sıvısındaki beta-amiloid ve tau protein belirteçleri, pozitron emisyon tomografisi ve manyetik rezonans görüntüleme (PET) tarama sonuçları ve hafıza testi puanları. Dr. Mattson ve ekibi, sinir liflerinden gelen ışık seviyesinin zamanla arttığını ve hücresel hasarda (beyin taramaları ve omurilik sıvısı belirtileri ile tespit edilen) bir artış olduğunu fark ettiler.

Nöronal hasarı belirlemek için kullanılan standart yöntemler; Omurilikten bir sıvı örneği almayı, belirli bileşenleri test etmeyi ve beynin MRG değerlendirmesini içerir. Bu yöntemler karmaşık, zaman alıcı ve pahalıdır. Kandaki sinir liflerinin ışığını ölçmek hasta için daha ucuz ve daha kolay olabilir.

İlaç geliştirmede kullanım imkanı

bu test için uygulama; İlacın beyin hücrelerinin kaybını yavaşlatıp yavaşlatmadığıyla ilgili olabilir. Denenmiş bir ilacın etkilerini ilaç geliştirme sürecinin erken safhalarında keşfetmek ve Alzheimer hastalığı teşhisi tam olarak konmamış kişilerde test etmek uygun olabilir.

Alzheimer hastalığının potansiyel bir belirteci olarak nörofilament ışığın çalışmaları devam etmelidir. Örneğin; Etiket hassasiyeti ve uzun vadede nasıl değişeceği konusunda cevaplanması gereken sorular var. Yeni ilaçların bu protein düzeyi üzerindeki etkisi de incelenmelidir. Sinir uçlarındaki ışık seviyesini ölçmek için bir kan testi yakında klinikte bulunabilir.

kaynak:
https://www.medicalnewstoday.com/articles/325053.php

yazar: Ayka Olkay

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın