medyauzmani.com
Akşener’den Erdoğan’a: “Bu iki ayda bu insanları mağdur etmeyin” – Yerel Haberler

Akşener’den Erdoğan’a: “Bu iki ayda bu insanları mağdur etmeyin”

Kahramanmaraş merkezli depremlerin büyük hasara yol açtığı illeri ziyaretlerini sürdüren Meral Akşener, bugün Kahramanmaraş’ın Ankara Büyükşehir Belediyesi Deprem Koordinasyon Merkezi’nde konuştu. Deprem sonrası gelişmeleri değerlendiren Akchner, şunları söyledi:

“Ben 1999 depremini ailesiyle birlikte yaşamış bir insanım. O depremde Bayındırlık Bakanı Koray Aydın da yanımızdaydı. Ben depremzedeyim. Nasıl ve nasıl çalışılacağını anlatan Bakanımızla birlikte. deprem afetinde çalışmak için depremden etkilenen bütün il ve bölgeleri gezdik 72 saat sonra deprem oldu 37 milletvekilimizin tamamı, tüm Başkanlık Divanı, herkes meydana gitti ve tepkiler oradan başladı. .

Orada çalışırken kesinlikle oyunculuk ve büyü yapmadan çalışıyordu. Devlet kurumlarının yani hükümetin yapması gerekenleri de hükümete ilettik. AFAD ile ilgisi varsa AFAD’a ilettik. İlgili bakanlığa gönderdik. Amacımız birinin hayatını kurtarmak için ne gerekiyorsa yapmaktı ve ısrar ettik. Gittiğimiz hiçbir yerde rozet takmadık. Rozetimi ikinci tura taşıyorum. Çünkü 14 Mayıs’ta seçim var. Kararı deprem bölgesi içinde veya dışında her bölgede yaşayan vatandaşlarımız verecek.

“Yüzyılın felaketi diyebiliriz ama halkın elinde, iktidarın elinde yüzyılın felaketine dönüştü.”

Gördüğümüz ilk bakış gerçekten bir felaketti. ama beceriksizlik, hazırlıksızlık ve düzgün koordinasyon sağlayamama yüzünden; Bütün bunların sonucu, somut bir ciddiyetsizlik ve beceriksizlik vakası olarak hızlı bir şekilde organize olamamanın sonucudur. Yüzyılın felaketi diyebiliriz. Ama insanın elinde, gücün elinde yüzyılın felaketine dönüştü. Mesela o sabah Sayın Erdoğan bütün partilerin liderlerini en geç saat sekizde toplamış olsaydı görüşlerini alırlardı. Birleştiren, birleştiren, gücü birleştiren, fırsatları birleştiren bir tavır alsanız daha çabuk ayağa kalkardık.


CHP Toprak: Türkiye’de yeni bir dönemin ilanına tüm dünya şahit olacak

Mesela bütün belediye başkanları, yani “Bu millet koalisyonu, öteki halk koalisyonu”, “Şu siyasi parti, şu diğer siyasi parti” demeden, devlet kurumlarının imkanlarını iktidar işletiyor. Bu gibi durumlarda görev yargıda bulunmaz. Başta Mansur Yavaş Bey olmak üzere tüm belediye başkanlarını Cumhur İttifakı olsun, Millet İttifakı olsun, merkezi bütçeli tesislerle belediye tesislerini dayanışma içinde bir araya toplayabilirse çok hızlı bir toparlanma ve örgütlenme olur. . Yani felaket bir felakete dönüşmemiş olabilir.

“Prefabrik evler Golcheok depreminden 40 gün sonra yapıldı”

İlk geldiğimde gördüklerimin üstüne bugün gördüklerim gerçekten kalbimi aldı. Beni iyi hissettirdi. Çünkü afetleri yaşayanlar, yaşamış olanlar o dönemi unuttuklarını sanıyorlar ama bu ilk tetiklemede oluyor. Hükümet bunu yapmak zorundaydı. Belediyelerin yaptığı bir iş daha var ama bir arada gruplandırıldıklarında bu imkanlar artıyor.

Gölcük depreminde yol başladı, 40 gün sonra prefabrik evler yapıldı. Aynı şekilde çadırkentte de gördüğümüz gibi alt yapısı yapılmış, gereken her şey yapılmış. Kocaeli’de 40 gün sonra evleri yıkılan depremzedeler o prefabrik evlere girdi. Elektriği, suyu ve mutfağı vardır. Banyosu ve tuvaleti vardı. Aynı zamanda bulundukları araziler, geleceğin evlerinin yapılabileceği ve altyapılarının donatılabileceği yerlere dönüştürüldü. Bir buçuk yıl arasında, daimi ikametgahta iki yıl. Doğru Yol Partisi Kocaeli milletvekiliydim. Milliyetçi Hareket Partisi, Anavatan Partisi ve Demokratik Sol Parti iktidardaydı. Kocaeli’nin devlet bakanı Hasan Gemici’ydi. Her sabah 9-9:30 arası toplantı yapıyor, bütün siyasi partilerin milletvekilleri oraya geliyor ve herkes görev alıyor. Kadınlar benimle daha rahat konuştuğu için, kadınların sorunlarının duyulması gereken, kadın ağırlıklı yerlere giderdim. Ertesi sabah aldığım bilgileri getireceğim. O hükümetin ilgili bakanlıkları elindeki imkanlarla bunu yapacak. Birlik güçtür.

Şiddetli bir depremi şiddetli bir felakete çevirdiniz. Gelin, bu saatten sonra bu bölümü kaldırın.”

Örgütün ne olduğunu, devletin ne kadar ciddi olduğunu ve ne kadar değerli çalıştığını gösterdi. Tek başına yapamazsın. Burada devlet kurumlarının müdahale etmesi gerekir. Depremzedelerin ağırlandığı merkezi ziyaret ettim. Sadece belediyenin günlük verdiği su miktarına baktığımız zaman siz belediye olarak bunca sorunu tek başınıza aşamazsınız. Buradan Sayın Erdoğan ve arkadaşlarına bir çağrı yapmak istiyorum. Şiddetli bir depremi şiddetli bir felakete dönüştürdü. Hadi kaldır artık bu dersi. Merkezi yönetim bütçesi ile belediye imkanlarını birleştirerek vatandaşa hizmet vermek.

Burak Akburak başkanlığında Afet Koordinasyon Merkezi’ni kurduk. 656 TIR’ı hemşerilerimizle birlikte o merkeze gönderdik. Siyasi parti olmaktan çıktık, çok büyük bir STK’ya dönüştük. çünkü bir şey şüphesi vardı; Sıradan vatandaşın yolsuzluk ve yanlışlıklar nedeniyle yardım etmek isteyip de yer bulamadığı, sonrasında Kızılay’ın çadır sattığı bir ortamda STK olarak çalıştık. 254 konteyner tedarik ettik. Şimdi hemşerilerimizin de nefesi kesildi. Güçlerin ve ekonomilerin birleşimi birleştirilmezse, bu görevin üstesinden gelmek zor olacaktır.

Bu kafayla git askere bu tezi alacaksın.

Sayın Erdoğan, artık çöpçüleri durdurun. Seçici analizden muzdarip olacaksınız. İki ay sonra bu vatandaş mağdur olacak. Sadece belediyelerimizin elindekilerle bu işi yapmak mümkün değil. Ekonominin çok yorulduğu bir süreçte bu insanların bu işi sürdürmeleri çok zor. Bu iki ayda bu insanlara azap çektirmeyin. Seçimler rekabet ortamıdır. “Ben daha iyi hizmet edeceğim, sen daha iyi hizmet edeceksin”, “Bu benim projem, bu senin” üzerine kurulu bir yarışma. Seçimin kazanan olduğu bir yarışmadır. Seçmenin gönül rahatlığıyla “sen dinlen, şimdi git biraz” dediği bir rekabet ortamı var. Kimse kimsenin düşmanı değildir. Eğer bu pelerinle gidecekseniz, size söyleyeyim; O bakımdan askere git, yakında izin alırsın.”

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın