medyauzmani.com
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zidan Karalar, ‘Ölümlerin olduğu binalar barışın imarından yararlandı’ dedi. – Yerel Haberler

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zidan Karalar, ‘Ölümlerin olduğu binalar barışın imarından yararlandı’ dedi.

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zidan Karalar, Maraş’ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremin ardından 11 binanın yıkıldığı Adana’daki durumu anlattı.

10 ili vuran deprem öncesi hükümetin imar affı çıkarmaya hazırlandığını belirten Karalar, “Adana’da 4 binayı kapattık. Vatandaş mührü kırdı devam etti. Tekrar kapattık, mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi. . Bu arada inşaat zaten tamamlandı” diye ekledi. “Yeniden yerleşim eksikliği affedildi.”

Sözcü’den Ruhat Mengi’ye konuşan Karalar, Adana’nın toparlanmaya başladığını belirterek, “Tahliye devam ediyor, arama kurtarma çalışmalarına yardımcı olmak için çalışmaları biten ekipleri gönderiyoruz. Adana, olayın ilk anından itibaren lojistik üs haline geldi.” deprem.Yurdun ve dünyanın birçok yerinden arama kurtarma ekipleri, sağlık ekipleri ve sivil toplum kuruluşları önce Adana’ya gelir ve oradan ağır hasar görmüş yerlere hareket eder.

Adana’da 11 evin tamamen yıkıldığına değinen Karalar, “Tabii Antakya’yı gördüğümde Antakya’nın tamamı yıkılmış, sağlam ev kalmamış, bir kısmı tamamen yıkılmış, bir kısmı da ağır hasar görmüş. yani artık yaşanamaz.”

“Hatay neredeyse tamamen yok oldu”

Karalar, Hatay’ın tamamen yıkıldığına, o antik tarihi kentin ortadan kaybolduğuna dikkat çekti. Antakya, Defne, Samandağ, Armutlu mahalleleri büyük yıkıma uğradı. Samandağ’da olağanüstü bir fazlalık var, çok kötü’ diye konuştu ve şöyle konuştu:

“Kurtarma yetmiyor ama yetmiyor. Antakya’da mı yetiyor? zamanda bir organizasyon.” Mevcut “.

Olaylarda belediyenin rolüne değinen Karalar, “İnşaatları yeri geldiğinde ve gerektiğinde kontrol edecekler. Bu ilçe belediyelerinin görevi. Biz genelde ilçe belediyesiyken bu işi çok sıkı yürütürdük. Bu şekilde yapılmalıdır.”

Yani her belediyeyi suçlamak doğru olmaz ama işi sıkı tutmazsanız vatandaş da kaçabildiği kadar kaçıyor ve ne yazık ki Türkiye’de bu bir gerçek.

“Mahkeme yürütmenin durdurulmasına karar verdi”

Kontrol çevresel şehirciliğe aittir. Bak sana bir şey söyleyeyim; Adana’da 4 binayı tescilleyip kapattık, vatandaş da kapanışlarını açtı, açmaya da devam ediyor. Sonra tekrar kapattık, yürütmeyi durdurma talebinde bulunduk ve mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi.

Vallahi mahkeme kararları hakkında yorum yapmam doğru değil ama var, o yüzden size hikayeyi anlatıyorum. Neden mühürledik? ile; Mesela ben 2000 metrekareye yapı ruhsatı aldım yani 2000 metrekare. Bu noktada yasaların çok katı olması gerekiyor yani aldığınız ruhsat gibi yapı yapmalısınız ve biliyorsunuz ki artık yapı denetim firmaları var bu firmaların binanın gerçekten mevzuata uygun yapılıp yapılmadığını ciddi bir şekilde kontrol etmesi gerekiyor. lisans ya da değil. Devlet belli kişi ve şirketlere görevler veriyor ama bu kişilerin ne kadar yaptığı tartışılıyor.

“Yüklenicinin ihmali, o zaman belediyeler hor görülecek”

Bekar insanlar. Suçlu olsun olmasın müteahhidi sorumlu tutacaklar. Örneğin 11 inşaatta anında incelememiz var, yıkılan binalarda müteahhidin ihmali varsa, kullandığı malzemelerde kaçak varsa tespit edilecek. iki; Tabii burada belediyenin ne yaptığı değerlendirilecek ama yıkılan binaların hepsi 1999 öncesi olduğu için bu belediye başkanlarını bulmak nasıl olur bilemiyorum o zamanlar yerel belediyeler yoktu. Bunlar kanunun işleridir, suçu ihbar ederiz, kanunun cezalandırılması gereken işlerini de bilirsiniz.

Türkiye’deki binaların %60’ı sağlam değil

Mesela iki gün önceki röportajımda Lütfü Savaş’a bu rönesans sitesinde nasıl yaşadığını sordum ve aynı günün akşamı müteahhit kaçarken tutuklandı. O binalar yeni. Devlet, başkent belediyelerine böyle bir görev vermemiştir.

Ruhsatı veren ilçe belediyesi ile ruhsatın gereklerini yerine getirecek ilçe belediyesine kanunla bu görev verilmiştir. Şimdi gidip çekirdekleri oradan alıp kontrol edemem, baksam da beni zaten dinlemiyorlar. Bir şey söylerim. Adam Adana’da çok inşaat yapıyor, mühürleyince mahkemeye başvuruyor, mahkeme yürütmenin durdurulmasına karar veriyor. İcra durdurulmuş, adam zaten inşaatı bitirmiş, inşaat bittikten sonra konut alamıyor, belediye de konut vermiyor, o da yerleşimsiz oturuyor. Türkiye’ye baktığınızda binaların belki %60’ı boş. Yerleşimi benimsememe sebebi ise adamın başta aldığı ruhsata göre yapı yapmamış olması.

“Hükümet her türlü yeniden yapılanmayı yapıyor”

Şimdi ne oluyor, devlet sık sık imar affı çıkarıyor. Bir insan neden konut alamıyor? Aldığı yasal izne göre bina yapmadığı için. Yıkmanız gerekirken, stok fazlası olan binalara kasten af ​​çıkartıyorsunuz. Aslında burada çok katı olmamız gerekiyor çünkü insan hayatı söz konusu. Bu depremlerden önce imar barışı çıkaracaklardı, hazırlık yapıyorlardı, şimdi yapamıyorlar.

“İmar barışından insanların ölümüne neden olan binalar”


Ahmet Erkan enkaz altında bekleyenlerin sayısını açıkladı

İmarda barış yaptılar, binlerce yıkılan bina ve insanların ölümüne sebep olan binalar imardan faydalandı değil mi? Ne yapacaksın, kim cezalandırılacak, sorumlu kim? Statik inşaatı dört kata göre bitirdim, iki kat daha çıktım, ne oluyor; Bu 4 katlı 6 katlı bina nasıl dayanacak? Bu binaları yapan müteahhitler, müfettişler hakkında soruşturma başlatacaklar, açılmasını istiyoruz, şimdi ‘İmar barışından faydalandım, paramı yatırdım, bunu tescil ettirdim’ diyecekler. Bina,” böyle söyleyince nasıl cezalandıracaksın?

Belediyelerin sorumlu olup olmadığı sorulduğunda Karalar, şunları söyledi:

“Adana’ya söylüyorum, yıkılan 99’dan önce yapılan binalardı. Ben ne belediye başkanıydım, ne de ilçe belediye başkanıydım. 99’dan önce ilçe belediyesi yoktu, bölge belediyesi vardı. Büyük şehirlerde ilk ilçe belediyeleri. 1999 yılında kurulmuştur. Dolayısıyla o gün belediye başkanının sorumluluğunu kaldırmıyor, tabii müteahhitin sorumluluğunu da kaldırmıyor, o dönemde yetki bölge belediyelerindeydi.

الدولة مسؤولة أيضًا ، يجب على الدولة أن تتصرف بشكل أكثر صرامة في مثل هذه الأمور ، وسوف نتعرض لزلزال كل 3-4 سنوات وما زلنا لا نتحقق مما إذا كانت الهياكل مقاومة للزلازل حقًا وما إذا كانت مناسبة ، وسنتحمل حتى الأبنية التي لم تقام وفق الرخصة هذا kabulu olmayan.

“Deprem tehlikesi hiçbir zaman ortadan kalkmayacak.”

Şimdi bu depremden sonra Adana Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü ile görüştük, dedik ki; 50 deneyimli mühendisimiz var tecrübeli arkadaşlarımızı size tanıtacağız çünkü biz formaliteden böyle bir şey yapamayız siz informal olarak yapabilirsiniz hiç bir anlamı yok hangi binada az hasarlı hangi binada orta hasarlı Bozulmamış olan pekiştirme yolu keşfedildi ve şimdi başladık. İnsanlar evlerine girmediği için deprem riski asla ortadan kalkmaz, yarın da olabilir, bir yılda da olabilir, 10 yılda da olabilir ama bilim adamları bunu söylüyor, tahmin etme şansımız yok.

Şimdi diyeceğiz ki; “Depremin ne zaman olacağı belli değil. Evinize kim girmek isterse girsin ama bu binalar riskli, o yüzden girmeyin.” Yani söylemek istediğim şu; Bu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın aldığı bir karar, dolayısıyla bunu valilik müdürlükleri ve bunun valiliklerdeki uzantısı olan valilik müdürlükleri aracılığıyla, yani birlikte yapıyoruz.

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın