"Enter"a basıp içeriğe geçin

Tanzimat Döneminin Önemli Aktörleri | YerelHaberler

Şinasi (1826-1871): 1860 yılında Tercüman-ı Ahval gazetesini çıkararak yeni bir edebiyata öncülük eden Şinasi, orta yetenekli bir şair olarak kabul edilir. Sanatçı, sanatın toplum anlayışına bağlı olarak süsleme ve gösterişten kurtularak dili sadeleştirmiştir.

İlk basılı tiyatro eserini yazan sanatçı, aynı zamanda edebiyatımızda hak, adalet, eşitlik, özgürlük gibi kavramları ilk kullanan kişidir. Edebiyatımıza noktalama işaretlerini getiren sanatçı Shinasi, edebiyatımızda rasyonalizmin ilk lideri olarak kabul edilir.

Kitapları: Şairin Evliyası (oyun), Tirkomi Manzumi (çevrilmiş şiirler), Manhathab İzar (şiir), Durup Masal Osmaniye (atasözleri).

Namık Kemal (1840-1888): Divan şiirinin etkisinde ilk şiirlerini yazan sanatçı Şinasi ile tanıştıktan sonra edebiyatın Batılı olması gerektiğine inandı ve bu düşüncesini sonuna kadar savundu. Daha çok hak, adalet, vatan, ahlak gibi konuları işliyor. İçerik olarak tamamen yeni olan şiirlerinde divan edebiyatına ciddi bir bağlılık vardır. Hece ölçeğini denemesine rağmen Gelinin Gelinini kullandı.

Tiyatroyu sağlıklı bir eğlence olarak kabul eden sanatçı, romantik dram türünün etkisinde kalmaktadır. Tiyatro çalışmalarında teknik olarak yetersiz olan sanatçı, bazen günlük konuşma dilini kullanırken bazen de hayali bir anlatıma başvurur. Romanlarında Batı teknolojisine uyum sağlamaya çalışır. Ancak bu teknik sağlam değildir. Romanın başkahramanları romantizmin de etkisiyle iyi ve kötü olarak ikiye ayrılır. Dil, konuşma yerlerinde nispeten basitken, betimlemelerde “sanatsal” dır. Aynı zamanda gazeteci olan Namık Kemal, kavgacı bir kişiliğe sahiptir.

o çalışıyor:

Romanlar: Aniba, Susam

Oynar: Vatan Ya Silistre, Yoksul Çocuk, Akif Bey, Gülnihal, Celalettin Harzemşah, Karabela

Eleştiriler: bukalemun kaçakçılığı. izleme

Ziya Paşa (1825-1880): Şiirleri muhteva ve şekil bakımından divan edebiyatının özelliklerini taşır. Ancak Ziya Paşa hak, adalet, hukuk gibi kavramları da kullanmıştır. Batı’da düşünceleri şiirlerinden daha önemlidir. Ayrıca hece ölçümü ile deney yapın. En ünlü eseri “Terkib-i Bent”tir. “Hurub” şiir derlemesinin antolojisinin girişindeki fikirleri nedeniyle Namık Kemal’in eleştirilerinin hedefi oldu.

Ahmet Mithat (1844-1912): Türk halk masallarını Batı anlatı ve hikâye tekniğiyle uzlaştırmaya çalışan Ahmet Mithat Efendi, eserlerinde halka hitap etmeyi ve onları eğitmeyi amaçlamıştır. Bu nedenle sık sık olayların akışını keser ve okuyucuya hitap eder. İlgisiz bir teknik sanatçı, dönemin en çok okunan yazarı. Halk arasında okuma alışkanlığını aşılamadaki başarısı herkes tarafından kabul görmektedir. Genel olarak Romantizmin etkisinde kalan sanatçı, hemen her türde eserler vermiştir. Hedef kitleye hitap etmeyi amaçladığı için nispeten sade ve anlaşılır bir dil kullanmıştır.

Kırktan fazla romanı ve çok sayıda öykü ve tiyatro eseri bulunan sanatçının önemli eserleri arasında şunlar yer alır:

Romanları: Hassan Mallah, Hussein Fallah, Flatun Bey ve Rakim Efendi, Yeryüzündeki Bir Melek, Henüz On Yedi Yaşında … ..

Hikâyeleri: Yeniçeriler, Latif Al-Rafayat (seri hikâyeler)…..

Oynar: Çerkez Özdenler, Genji….

Ahmed Vivek Paşa: Ahmed Vivek Paşa, milliyetçi ve Türkçü hareketlerin ilk büyük temsilcisidir. Molière’in komedilerinin 16 çeviri ve uyarlamasıyla Türk tiyatrosuna önemli hizmetler verdi.

Eserleri: Lehçe Osmanlı, Ecere-i Türk, Moliere ile Zor Evlilik, Meraki, Azaria, Zorunlu Takip.

Rekaizade Mahmud Ekrim (1847-1914): “Güzel olan her şey şiire konu olabilir” ve “şiir ahlaka hizmet etmez” düşüncesine sahip olan sanatçı, aşk ve tabiat temalarını sıklıkla işler. Şiirlerinde romantizmin etkisinde kalan Rikizade Mahmud Ekrem, sahte Batılılaşmayı konu aldığı “Araba Sevdası” romanında gerçekçi bir duruş izlemeye çalışır. Sanatçının eski edebiyatseverlerle yaptığı tartışmalar meşhurdur. Servet-i Fünuncuları bir araya toplayarak Servet-i Fünun hareketine öncülük etti. Sanatın sanat anlayışına dayanan sanatçının dili yabancı kelime ve deyimlerle doludur.

o çalışıyor:

Şiirleri: Najat Akram, Najma Suhair, Yadiger Sabbab ve Zemzami (birinci, ikinci, üçüncü)

Oyunlar: Çok şey bilen çok yanılıyor, Phoslat, Chaste Angelique

Hikayeler: Muhsin Bey, Çimsa

Roman: Araba sevgisi

Abdülhak Hammat Tarhan (1892-1937): Edebiyatımıza “Şair Azzam” lakaplı sanatçı, eskiyi yıkan devrimci kişiliğiyle ünlendi. Sanatı sanat için gören Hamit, romantizmin etkisindedir ve çoğunlukla ölüm temasını işler.

Oyunlarında tekniğe önem vermeyen sanatçı, bunları okunmak için yazdığını söylüyor. Bunların bir kısmı şiir, bir kısmı nesirdir. Tiyatrodaki konuların yabancı toplumlardan alınması gerektiğini savunur.

Edebiyatımızda “Çelişkilerin Şairi” olarak bilinen sanatçının en önemli eserleri şunlardır:

Şiirleri: Bir çöl kasabası ya da Diwani, Makbeer, Mitt, Hackl, Garam, Salim, İlham watan… ..

Oynadığı Oyunlar: Macera-yi Aşk, Sabr ü Sebat, İçli Kız, Duhter-i Hindu, Tarık, Zeynep, Finten, İlhan, Turhan, Hakan (Hece ve şiirle yazılmış iki oyunu da vardır: Nesteren ve Liberte)

Samibazad Sezay (1860-1936): Gerçekçi bir üslupla yazdığı Sergüzeşt adlı romanıyla tanınır.

Hikayelerini Küçük Şeyler kitabında topladı.

Nabizad Nazım (1862-1893): Gerçekçi ve natüralist bir yaklaşım benimseyen sanatçının iki önemli romanı Kara Bebek ve Zehra’dır.

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir