"Enter"a basıp içeriğe geçin

Örgüt Edebiyatında Öykü ve Roman | YerelHaberler

Laila, Maknoun, Hasreef, Sherine, Youssef, Zuhaila, vb. Popüler edebiyatımızda yer alan Kerem ile Aslı, Tahir ile Zahar, Arzu ile Kanber vb. Madah Hikâyeleri Battal Gazi, Hayber Kalesi vb. dinî ve tarihî hikâyeler bir yana, Avrupai anlamdaki hikâye ve roman türleri Türkiye’ye Tanzimat edebiyatı ile girmiştir. Tercüme ile başlayan bu süreç gelenekle devam edip gelişerek kendi hüviyetini kazanarak günümüze kadar gelmiştir.

Edebiyatımıza roman türünde giren ilk eser Youssef Kamel Paşa’nın Fénelon’dan tercüme ettiği “Telemak”tır (1859). Bu eser tercüme edilip özetlenmesine rağmen uzun yıllar okullarda okutuldu (“ahlaki ders kitabı” olarak görüldüğü yerlerde).

Bu ilk dönemde bu tercümeyi takip eden pek çok eser tercüme edilmiştir. Ancak bu eserlerdeki en büyük sorun ‘dil’ idi. Dili çok ağırdı. Arkaik dilin olağan kullanımı bir Batı romanına uygun değildi. İkincisi, Batı kültürü ile Osmanlı kültürü arasındaki manevi farklılıktır. Tercüme edilecek eserler İslam ahlakına aykırı olmamalıdır.

Türk edebiyatında hikâye ve roman alanında yerli üretimlerin tanıtılması Ahmed Mithat’ın 1870 yılında yayımladığı “Kesdan Atı” ve “Latif Rivayat” adlı öykü kitaplarıyla başlamıştır.

Tanzimat döneminde çeviri eserlerde sorgulanan dil ve etik sorunlar yerel eserlerin temel sorunu olmuştur.

Edebi kuruluşların öykü ve romanlarının özellikleri:

1-Örgütlerin hikaye ve edebiyatlarında geçen olaylar çoğunlukla günlük hayattan ya da tarihten alınır. Bütün Tanzimat romancıları, olmuş ya da olabilecek izlenimi bırakması gereken olaylarda birleşmişlerdir.

2- İlk hikâyelerde topluluk önünde anlatılan övgü hikâyelerinin etkisi ve tekniği görülmektedir.

3- İlk eserlerden başlayarak, teşkilatlardan bazı edebî öykü ve romancılar halka (Ahmed Mithat, Amin Nihad, Şemstein Sami, Nabizad Nazım), bazıları da aydınlara (Namik Kamal, Sami Paşazad Sezay, Rekaizade) hitap etmeyi tercih etmişlerdir. . Mahmud Ekrem).

4- Sonuç olarak halka hitap eden yazarlar anlaşılır bir dille yazarken, aydınlara hitap eden yazarlar ise yabancı sözlükler ve gramer dolu bir dille yazmışlardır.

5- Eserler genellikle duygusal ve hüzünlü temalar üzerine kuruludur.

6-Örgütlerin öykü ve romanlarındaki önemli konular: Esaret. zorla evlendirilmenin acı verici sonuçları; Batı medeniyeti ile Osmanlı medeniyeti arasındaki farklılıkların karşılaştırılması. Kadın-erkek ilişkilerinde farklı ortamlarda gelişen evlilik ve aşık olma temaları ağırlıklı olarak işlenir.

7- Tanzimat edebiyatının ilk devresinde yetişen ve Romantik akımın etkisinde kalan yazarların eserlerinde bu akımın özellikleri şunlardır:

– Tesadüflere çok yer verilmiş.

– Yazarların karakterleri gizli değildir. “Selam Carrie!” (okuyucu) çağrıldı; Olaylar okuyucu ile sohbet halinde gerçekleşti.

– Komutanlığın düşmesiyle birlikte olay akışı durduruldu ve bazı bilgiler verildi.

Roman aracılığıyla bireyi eğitmek ve toplumu geliştirmek amaçlanmıştır. Bu nedenle siyaset, din, ahlak, felsefe vb. konulardaki fikir ve bilgiler olay sırasında durdurulmuş veya olayların iç içe geçmesinde dolaylı olarak okuyucuya aktarılmıştır.

– Genellikle kahramanlar hayattan alınmış doğalcıydı. Ancak bazen sıra dışı olaylara ve kişilere de yer verilir.

Kahramanlar genellikle tek taraflıdır. İyi olan her şey iyidir ve kötü olan her şey kötüdür.

– Olayların sonunda genellikle iyiler ödülünü alır, kötüler ya da suçlular cezalandırılır.

Kahramanlar genellikle bir görüşte aşık olurlar.

Mekan ve çevre tanımları genellikle işi süslemek için yapılır.

– insanların açıklamaları genellikle olayda çözülmez; Aksine olayın akışı durdurulmuş ve kişinin kaş, göz, saç vb özellikleri tek tek anlatılmıştır.

– Tanzimat edebiyatının ikinci döneminde ortaya çıkan realizm (realizm) ve natüralizm (natüralizm) akımlarının etkisinde başlayan yazarların eserlerinde gözleme önem verilmiş, neden-sonuç ilişkisi aranmış, olağandışı olaylar ve insanlarda bırakılmış, anlatılan her şeyin olabileceği izlenimi bırakmaya özen gösterilmiştir.
Örgüt literatüründe bir roman

Roman, Türk edebiyatında 1860’tan sonra başlar. Edebiyatımızda ilk roman, Yusuf Kamil Paşa’nın François Fenelon’dan Telemak adıyla çevirdiği romandır (1862). Dönemin diğer tercüme romanları: Sefiller, Monte Kristo Kontu, Atala, Paul ve Virginie…

Fransız romanlarından örnekler tercüme ettikten sonra Ahmed Mithat, Namık Kemal, Şemstin Sami gibi yazarlar roman yazmaya başladılar. Türkçe roman niteliği taşıyan ilk Türk romanı Simestin Sami’nin Taaşşuk-u Talat ve Fıtnat adlı eseridir.

Türk okuru, Batı anlayışında yazılan ve çevrilen romanlarla tanışana kadar farklı kaynaklardan hikâyeler okurdu: halk hikâyeleri ve mesneviler. Hacim olarak bazen bir roman büyüklüğünde olabilen mesneviler, divan edebiyatının nazım şekillerinden biriydi. Leyla, Maknun, Yusuf, Züleyha, Hasreef ve Şirin’in hikâyeleri, pek çok ortak karaktere sahip masonik şairler tarafından ele alınmıştır. Gözlem ve gerçekçilik içermeyen mesnevilerde dil çok ağırdı ve psikanalizlere yer verilmedi. Mesnevi bu özellikleriyle bir romandan çok ileri düzeyde bir masal sayılabilir. Masallar, Musnavlarla benzer hikâyeler anlatmıştır. Halk hikâyeleri dil ve üslup bakımından halkın konuşma diline ve üslubuna çok yakındır.

Tanzimat döneminde Batı’dan gelen anlatı iki yönlü gelişmiştir. Birinci yöntem, Ahmed Mithat’ın Batılı hikâye ve romanları Türk halk hikâyeleriyle uzlaştırmaya çalışmasıdır. Yazar, romanlarını yazarken popüler anlatımdan yararlanmıştır. Sanatçının bu üsluptaki eseri, halk hikâyelerinin modernleştirilmesidir.

Tanzimat romanını yazarken ikinci yol, Namık Kemal’in Batılı hikâye ve roman tekniğini uygulamaya çalıştığı yoldur. Tanzimat edebiyatındaki diğer romancılar Ahmed Mithat’ın yolunu değil, Namık Kemal’in yolunu seçmişlerdir. Tanzimat romancıları, yüzyıllardır Türk roman okuru ile aralarındaki büyük yakınlık nedeniyle romantizm peşinde koşmayı tercih etmişlerdir.

Tanzimat edebiyatında Ahmed Mithat popüler romanın, Namık Kemal ise edebî (sanatsal) romanın öncüsü olarak ortaya çıkmış ve bu iki romancı romanın tekniği, dili ve üslubu bakımından iki ayrı tür oluşturmuştur.
Tanzimat anlatısının genel özellikleri

Kişi: İlk dönem sanatçılarının (Antibes, Filaton Bey, Rakim Efendi, Çeşme) yazdığı Tanzimat romanlarında idealize edilmiş kişiler vardır. Namık Kemal, Susam’da gençliğinden ve kişiliğinden bahsediyor. Ahmed Mittat’ın “Felton Bey Elie Rakim Efendi” adlı eserinde Felaton Bey, Batılılaşmayı yanlış anlayan biridir. Rakim Efendi ise mükemmel bir Batılıcı ve Batı’nın ne kadar haklı olabileceğini gösteriyor.

İkinci dönem sanatçılarının (Sergozet, Karabebek, Araba Sevdasi) eserlerinde gerçekçi kişiler yer alır: Dilber (cariye), Karabebek (köylü), Piruz Bey (Batılılaşmaya aşık cahil) … Tanzimat sanatçıları tasvir eder. ekonomik konumlarına göre hayatın her kesiminden konuşan insanlar.

Olay: Tanzimat anlatısında anlatılan olayların gerçek ya da gerçeğe benzer olması gerektiği yönünde yaygın bir kanı vardır. Şemstein Sami, Tashuk Talat ve Fitnat’taki olayların gerçekten yaşandığını söyledi. Tanzimat romanlarında olayların merkezinde aşk ve entrika vardır. Tanzimat sanatçıları, olayların gelişmesinde tesadüflere bolca yer vererek, romanları sürükleyici kılmak için aşkı ve entrikayı kullanmayı başarmışlardır. Bunun uygulamasını Entebah, Sergozit, Arabet Sevdasi, Moshahadt, Tashuk Talat, Fitnat, Zehra romanlarında görebiliriz. Tanzimat anlatısında yaşanmış ya da yaşanabilecek olaylar anlatılır.

Zaman: Tanzimat anlatılarında zaman, Sesme hariç, sanatçıların yaşadığı ve genel olarak Osmanlı toplumunun Batı ile tanışmaya başladığı dönemdir. Bazı romanlarda Batı’ya dönük insanların (Arabet Sevdasi, Vilaton Bela Rakim Efendi) yaşamı ve dönemi, bazı romanlarda ise Osmanlı’nın içe kapanma dönemi yansıtılır. (Taaşuk-ı Talat ve Fıtnat, Sergüzeşt) Dönem genel olarak Osmanlı toplumunun Batı medeniyetiyle karşılaşmaya başladığı dönemdir.

Yer: Tanzimat romanlarında olayların geçtiği yer genellikle İstanbul’dur. İstanbul’daki Çamlıca, Beyoğlu, (Antibba, Araba Sevdasi) gibi eğlence mekanları bu romanlarda aile merkezli olduğu için mekan da aile ortamı olduğu için öne çıkar. (Taasşuk-ı Talat ve Fıtnat, İntibah, Zehra, Felatun Bey, Rakım Efendi ve Müşahedât). Ahmed Mithat olayları hakkında bilgi vermek istediği yerlerde geçirmiştir. Bu yerler genellikle Anadolu, Suriye, Kuzey Afrika, Balkanlar ve Batı Avrupa’dır. Karapebek’te yer Antalya’da bir köydür. Cezmi’deki olaylar İran ve Kırım’da geçiyor. Sergüzeşt’in son bölümünde mekan Mısır’dır. Tanzimat romanlarında mekân fon olarak kullanılsa da ağırlıklı olarak dönemin sosyal hayatını yansıtan mekânlardır.

Tema: Tanzimat anlatılarında şu temalar üzerinde durulmuştur:

Araba aşkı: Yanlış yabancılaşmadan kaynaklanan komik durumlar. (R. Mahmud Ekrem)
Taaşuk-ı Talat ve Fitnat: Görünmez Evlilik, Erkeğin Zulme ve Zulme Dayalı Aile Şartları, Kadın Esareti. Favoriyi takip et
Dikkat, Araba Aşkı: Yanlış Kadını Sevmenin Neden Olduğu Yıkım.
Macera: Kölelik ve Cariye. Favoriyi takip et
Karayipler: Köy Hayatı. Favoriyi takip et
El-Zahraa: Kıskançlık ve kıskançlıktan kaynaklanan olumsuzluklar. Favoriyi takip et
Susam: Tarihi bir olaydır. Favoriyi takip et
Filaton Bey ve Rakim Efendi: Batılılaşma nasıl ve ne şekilde olmalı? (Ahmed Mithat Efendi)

Dil ve üslup: Orkestrasyonların ilk periyodunda dinleyicilerin anlayabileceği bir dil kullanılmış, ikinci periyotta ise bu sade dilden kaçınılmıştır.

Ahmed Mithat olayları ilginç bir şekilde anlatmıştır.

Sıfatlara, benzetmelere, abartılara sıkça yer veren Namık Kemal, romanda anlatılan olaya göre üslubunu değiştirmiştir. Savaş tasvirinde üretkendir. Diyaloglarda sakin olun.

Şemsettin Sami dili kullanmakta başarılı değildir. Anlatımında yer yer dilbilgisi hataları vardır. Yazar, insanları kendi lehçelerinde konuşturmayı başarmıştır.

Samipaşazâde Sezai, Sergüzeşt’teki betimleme ve tahlillerinde Türkçülükten uzaklaşmıştır. İş yerinde dikkatsiz bir tarz gösterir.

Recaizade Mahmut Ekrem, Araba Sevdası’nda en çok Osmanlıca kalıp ve deyimleri kullanmıştır. Bu nedenle romanın dili net değildir.

Nabizad Nazım ise Farsça ve Arapça kelime ve tamlamalardan mümkün olduğunca kaçınarak orta bir dil oluşturmuştur.

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir