Domuz
Tarihimizde “Kafkasya’nın Kartalı” olarak bilinen İmam Şamil, yüzbinlerce Rus ordusunu birkaç arkadaşıyla yıllarca çatıştıran kahramandır. Tarık’ın kardeşi Şeyh Celaleddin Efendi’nin ayaklarının dibinde hayat pınarından kan içerek maneviyatın doruklarına yükselen Nakşibendiyye, sol elinde tuttuğu kılıçla ordularda tek başına, dünyanın en büyük zevklerini tatmaktan da geri durmadı. kalıcı olarak. Uzun yıllar küçük bir kuvvetle sürdürdüğü mücadelesini, yakalandıktan sonra da aynı şekilde sürdürdü. Ruslar onu yakaladığında; Yemek sırasında İmam Şamil’in iştahla yemek yediğini gören çar şöyle dedi:
Kafkas Kartalı, “Komutanım, korkarım beni bu kadar iştahla yiyeceksiniz” dediğinde gülmesi uzun sürmedi:
“Merak etmeyin Majesteleri. Tanrıya şükür domuz eti yemesi yasak olan bir Müslümanım.
sigorta
İngiliz elçisi, eski Türk evlerinin dış duvarlarında asılı olan “Ya Hafız” pankartını görünce dayanamayıp Kehizade Fuad Paşa’ya bunun ne olduğunu sormuş.
Fuad Paşa, İngilizlerin anlayacağı bir dille cevap verdi.
-Gördükleriniz Osmanlı Sigorta Şirketi’nin plakalarıdır.
La Haveli Villa Küvet
Atları arpa yesin diyen arkadaşlarına kızan ünlü Cimri Paşa, her seferinde “La Havle” resmini çizmiştir.
Bir gün arabasının atları halsizlikten yere yığılınca öfkeyle sormuş.
– Atım ne oldu?
Seyis cevabı yapıştırdı:
– Ne olacak efendim, “La Haveli”, “Vila Force” oldu.
Veteriner Dr.
Bir toplantıda Muhammed Akef adlı gence hakaret etmek için:
Affedersiniz, veteriner misiniz? dedi. Muhammed Akef hiç hırsızlık yapmadı
Tereddüt etmeden cevap verdi:
– Evet, acı hissettin mi?
doktor
Bayezid Bestami akıl hastanesinin önünden geçerken havan topuyla ilaca vuran bir doktor gördü:
“Çok yanılıyorum” diyor. İçinde ilaç var mı? Doktor cevap veremeden hasta bir pencereden konuşmaları dinler.
Tevbe kökü ile mağfiret yaprağını karıştırın. Tevhid çekiciyle kalbe vur. Rahmet süzgecinden geçir, gözyaşıyla yoğur. Aşk ocağında pişirin ve sabah akşam bol bol yiyin. Göreceksiniz ki hastalığınızdan eser kalmayacak.
Bastami’nin gözleri yaşlarla doldu ve şöyle dedi:
“Rab” diyor. Bu birinci sınıf hastanede ne tür doktorlar var?
onlara yaklaşıyoruz
Sultan Alparslan, 27 bin askeriyle Bizans topraklarında
O ilerlerken, yola gönderdiği askerlerden biri önüne geldi ve aceleyle şöyle dedi:
“300 bin kişilik düşman ordusu üzerimize geliyor” diyor.
Alparslan diyor ki:
– Biz de onlara yaklaşıyoruz.
ballı sirke
Öğretmene “sirkeyle bal olmaz” derler. Neden sarhoş olup gidip yarım oka bal yemiyorsun, yarım oka sirke içip gel oturmuyorsun der. Yüzünün yeşil olduğunu gören kimse sorar:
Bal ve sirke aynı şey değil mi?
Öğretmen erkekliğinden vazgeçer mi?
– Hayır, uyuştular ve şimdi beni yoldan çekmeye çalışıyorlar.
Caize
Şair Ebu Da’ama ile Halife Mehdi arasında şu olay cereyan etmiştir: Ebu Da’ama, Abbasi hükümdarlarına bir şiir hediye eder. Halife methiyeleri çok sever:
– Bu methiye için sana hangi pasaportu vereyim?
“Tanrım, senden bir av köpeği istiyorum.
Böyle güzel bir şiirin av köpeği olmasına izin verilir mi?
Hizmetçiniz soruyor, efendim.
Halife Mehdi şaşırır ve şairi gücendirmek istemez:
– Pekala, sana istediğin gibi bir tazı verecekler.
– Ama efendim, ava neyle çıkayım?
– Onlara bir at verme hakkınız var.
– Ben ata nasıl bineceğim?
– Doğru, güzel bir ekip de sağlamalılar.
– Atla kim ilgilenecek?
– Haklısın, sana da bir köle vermeliler.
– Ama efendim, atı nerede barındıracağım?
– Sana bir ahır versinler.
– Köleyi nereye koyacağım?
– Onlara bir ev verin.
– Bu kadar insanı neyle besleyeceğim?
– Onlara bin çarmıh altın vermek için.
– YerelHaberler…
Halife el-Mehdi şairi boykot etti:
Masrafları yöneten ve hesapları tutan bir memur istiyorsan, köpeği geri getiririm! ..
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]
İlk Yorumu Siz Yapın