Divan şiiri, dönemin zevklerini, sanat anlayışını, inançlarını, hayata bakışını, bilgisini yansıtır. Bununla birlikte, bir divan şairinin gerçek hayatı anlatması alışılmadık bir durum değildir. Kendini sürekli ızdırap çeken bir âşık olarak tanımlayan Divan Şairi, sevgilisini ay gibi yuvarlak yüzlü bir güzel olarak tasvir eder. Sevgili hem aydır hem güneştir. Divan şiirinde kullanılan benzetmelerde âşığın boyu mızrak gibi uzun ve dümdüz, saçları sümbül, yanakları zambak veya gül, gözleri çiçek, kaşları fiyonk, kirpikleri ok, dişleri incidir. ve çenesi bir kuyu.
Sevgilinin beli kıldan ince, dudakları ölümsüzlük suyu gibidir. Sevgilinin (yani şairin) gözyaşları, Nil veya Fırat gibi akışı tasvir ediyordu. Aşığın bir yanda rakibi, diğer yanda ıstırap veren sevgilisi vardır ve bu nedenle de hiçbir zaman beladan kurtulamaz. Divan şiirinde bütün şairlerin kullandığı bu teşbihlere “mazmoon” denir. Bu mesmazeleri yerinde ve başarılı kullananlar iyi şair sayılırdı.
Divan şiirindeki ortak temalardan biri de tabiattır. Ancak doğa, şairin hünerini göstermesi için bir araçtır. Çünkü şair tabiatı kendi gördüğü gibi değil, kendinden önceki büyük şairlerin gözünden yansıtır. Tabiat şiire ve mesneğe konu olmuştur. İlkbahar ve kış o kadar sık işlenir ki bu iki mevsimi anlatan şiirlere ayrı isimler verilir. Baharı anlatan şiirlere bahar, kışı anlatan şiirlere şitaiye denir. Bahar, şair için bir neşe kaynağıdır. Sultan, bahar için tasarlanmış benzetmelerden biridir. Örneğin Bahar Sultanı ordusunu toplar ve Kış Sultanı’na saldırır ve onu yener.
Baki’nin “Bahar Kasidesi” baharın en güzel örneğidir. Baharı anlatırken gül, bülbül, zambak, sümbül, çimen gibi kelimeler sıklıkla kullanılır. Divan şairine göre bahar hayatın ve canlılığın kaynağıdır. Kış sıkıcı ve kasvetli. Zalim bir krala benziyor. Divan şiirinde ele alınan tabiat, belirli unsurlarla sınırlandırılmıştır. Örneğin orman, dağ, ova, rüzgar, yağmur gibi unsurlar divan şiirinde hiç kullanılmaz. Divan’ın şiirinde kayıklar var ama deniz yok. Şiir Divanı’nda kasıtlı olarak kurgusal bir dünya yaratılmıştır.
Sözlük anlamı “düzen”, “düzen”dir. Ancak divan edebiyatında şiir denilince akla şiir gelir. Divan edebiyatı daha çok şiir örnekleri içerir ve nesir üretimi azdır. Temelini Arap ve İran edebiyatından alan Aruz Şûrası’nda yazılan divan şiirleri. Çoğunluğu Kur’an olan Divan Şiiri üzerine Hz. Muhammed’in sözleri olan hadisler, Hz. Bu şiirlerde Türk kültürüne ait unsurlar da kullanılmıştır. Divan Şairi bu konuları aruz dizisinde ve çok yaygın bir formatta dörtlükler halinde yazmıştır. Tek satırlık bir mısra veya mısra genellikle şiirin en küçük birimidir. Divan şiirinde en küçük birim kıtalardır. Koca kelimesi “ev” anlamına gelir. Ayet, çift kanatlı kapının her bir kanadına verilen addır.
Şiir koleksiyonunda retorik
Divan şairinin iyi bir şair olabilmesi için dilin inceliklerini bilmesi gerekirdi. Şairin belagat konusundaki ustalığı şiirinin değerini artıracaktır. Bu nedenle şairler hasan biat ve teşbih sanatına sıklıkla başvururlar. Hassan ta’leel, neden olduğu bilinen bir olayı açıklama ve daha iyi anlama sanatıdır. Teşbih olarak da adlandırılan benzetme, bir durumun, nesnenin ve nesnenin daha iyi bir duruma, nesneye ve nesneye benzetilmesidir. Divan şairi için kıyaslanan, daha doğrusu neyin kıyaslanabileceği hem apaçık hem de basmakalıptı. Hatta bu amaçla hazırlanan listeler bile vardı. Yeni bir şiir farklı bir benzetme yüzüne sahipse değerli bir şiir olarak kabul edilir. Ancak asıl yenilik, Hasan’ın taylul sanatı sayesinde ortaya çıktı. Böylece şairin kullandığı dile hakimiyeti oranında artan anlamlar bir kelime veya kelime grubuna yüklenmektedir.
Başlıca mecazlar şunlardır: Teşbih, Mecaz, Mecaz-ı Mürsel, Telmih, Tecahü’l-İ Arif, Istiare, Hüsn-İ Ta’lil, Leff Ü Neşr, Innuendo, Tariz, Teşhis, İntak
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]
İlk Yorumu Siz Yapın